30.04.2008

Süper Mario'nun intikamı

kendimi süper mario gibi hissediyorum, çocukken bu oyunu çok oynardım ataride, kafasını priketlere vura vura puan toplardı "gluk" diye bir ses çıkardı, prenses denen zilliyi kurtarmak için canla başla çalıştırırdım onu,dağları tepeleri yeraltını kapluımbağaları timsahları aşardık onla, ama ben sonra sıkılırdım... bunun habire kafasını bi yerlere vururdum, sonra sürekli öldürmek için uğraşırdım bile bile kaplumbağa gelsinde bıyıklı amcaya vursun diye zevkle heycanla beklerdim...pislik yapardım mario'ya..Ösür dilerim Mario :'( pişmanım... ve hiç o zilli prensesi kurataramadık,o bana güvendi ama ben onu kullandım :(Şuanda kendimi mario'nun durumunda gibi görüyorum... Yukardan birilerinin bana karşı garezi var buna eminim,önceki hayatımda kesinlikle; pislik, dolandırıcı, günahkar tipin biriydim, reva mı yoksa bu ağza bal sürüp çekilen hayat...Ne zaman herşey yoluna girse, "haaa tamam, herşey güzel gidiyor" desem, hoop yukardan bir kudret anında bütün yapbozum toz duman oluyor...Şimdi ayy iyi düşün şükret falan gibi klasik cümleler kullanacaksınız ama polyanna denen sümüklü kızdan bile daha salak bi hatundum ben...ne olursa olsun 28 dişimi göstere göstere "nolcak yaaaa nefes alıyorum yaa" diyordum..Eee elime ne geçti hala aynı, kesinlikle ben bu işte bir garez seziyorum,biri prensimi bulmamı istemiyor...benim kafamı taşlara vura vura eğleniyor,uyduruk pis suratlı kaplumbağaların karşısında elimi kolumu bağlıyor5. bölüme kadar gönderip orda bütün canlarımı öldürüyorherşeye sürekli baştan başlatıyor..Mario benden fecii bir intikam alıyor :'(

Hiç yorum yok: