23.08.2011

Sevgilimin eski sevgililerini öldürsem, dünya o zaman yaşanılabilir hale gelir


Sevgili sevgilim yaz tatili için kendince bir sürü plan yapıp, onları bana sunum olarak gösterdi, aralarından beğendiklerimi aldım ve hadi bakalım tatile hazırım dedik.

Tatilimiz Antalya'dan başlıyor, önce Akdeniz sonra Ege kıyıları derken yine İstanbul'da son buluyor. Kalktık gittik öncelikle Olimpos, Kaş falan gezmelere. Bir hafta boyunca dolandık, nasıl başardık bilmiyorum ama bizim paramız bi hayli az kaldı... Gece alemi olan yerler olsa ses etmeyeceğim, kocaman otellerde kalsak eyvallah diyeceğim ama sadece yemek yemeye, bir de paraşüte ıvıra zıvıra biz ikimiz bütün tatil parasını harcamışız. Bari tur atma işi olmadı napak, iyi bir yer bulalım adam gibi börtüsüz böceksiz, temiz çarşaflarla tatili bitirelim diyip aldık önümüze haritayı. Manitanın bana sunduğu bütün otellerin hepsi Alanya'da. Durup durup, büyük ihtimalle google da "Rusların en fazla olduğu oteller" diye aratıp önüme getiriyor. Ben yok dedikçe, iki kilometre ilerisindekini bu kez söylüyor. Sonra da beni utanmadan ırkçılıkla suçluyor. "Senin bu yaptığın kafatasçılık bir kere, onlar da insan, onlar da can, neden onlara bu kadar kötü davranıyorsun, Turist yani bize para kazandıran iyi kalpli kişiler. Lütfen biraz hümanist, bir parça sosyalist ol ve bu anti Rus faşistliğinden kurtul" diyor. Oldu canım, oldu paşam, oldu güzelim onlar benim ilelebet düşmanımdır, öyle de kalacaktır! Yurdumuzun erkeklerini onlara sunacak kadar saf değilim! Alanya benim için bitmiştir.... Yahu adamdaki de akıl, sevgiliyle Alanya'ya mı gidilirmiş, hiç mi aklın çalışmıyor be adam, masada bir sürü yemek olup tek lokma yiyemeyeceksin gibi bir şey bu. İnsan aklını kaçırır, kafayı yer yemin ederim....

Öyle böyle derken biz birbirimizi yerken, lan dedim kalk Kıbrıs'a gidelim. Tam çiftinle gideceğin yer bir kere. Birincisi o her yanda cirit atan, yaz geldi mi ortalığa saçılan bekar güzel hatunlardan ortada yok. Millet karısıyla, metresiyle, sevgilisiyle gidiyor oralara. Casino yani boru mu? Pılı pırtı toplayıp hoop gittik Merit'e. Otele girdik, odaya çıktık, dünyanın en huzurlu yeri, bir haftadır bungolowlarda kalmaktan içim şişmişti artık. Bi de ben doğa böcek püsür seven biri de değilim niye koşturarak oralara gittiysek neyse işte, odanın en güzel özelliği tuvaletin yatağa gayet uzak olması, geniş olunca oda rahat rahat tuvalete gidebiliyorsun. Kaş'ta tuvalete gidememekten en son mosmor olmuştum, hatta yeşermiştim ya, yatağın hemen dibinde banyoyu koymuşlar, kapıyı kapatsan bile çıkartacağın her ses değil odaya, bütün bahçeye yayılıyor. Hatta dağlardan yankı yapıp geri dönüyor sana. Oysa ki bu odanın tuvaleti öyle mi yemin ederim saatlerce kalabilirim, hatta yatağı serseler orada bile uyurum o derece güzel.

Ben odanın keyfini süreyim, bu otel benim olsa, her odadan şu kadar alınsa ufuuuuuu 3 sene içince şu kadar para eder, personele şu kadar diye hayal kurarken adam indi aşağıya. Bir 20-25 dakika geçti, ben de ineyim dedim, inerken de valize neler koyacağımı hesapladım, bornozlar, şampuanlar, minik sabunlar, bardakları da alsam mı acaba, yok o kadarı da öküzlük olur neyse...
Tam aşağıya indim bir baktım, bizimki bir kızla konuşuyor. benden sadece 25 dakika ayrı kaldı ve lobide birini düşürmüş resmen. Ben odada saf gibi kendi kendime hayal kurarken bu burada beni aldatma planları yapmış! Bunu bana yapmış yani, Allah senin belanı versin. Ben ikinizi de boğmaz mıyım, ben ikinizin de kafasını birbirine vurarak çıkan kıvılcımla Kıbrıs'ı yakmaz mıyım? Gerçi kızın suçu yok, belki bir sevgilisi bile olduğunu bilmiyordur, ahhh kalbim daralıyor şu an ne konuşuyorsanız o kelimelerle boğulun inşallahhh...

Koştur koştur yanlarına gittim, resmen koşuyorum ama tam yaklaştım ki kızın elini tutan birini gördüm, azcık yanaştım bir baktım adamın biri. Hatunun sevgilisi varmış meğersem, arkadaşıymış yani sevgilisi olan arkadaş zararsız kategorisinde diyerek havuzun açık büfesine doğru aynı koşuş hızıyla geri döndüm.Sonra manita yanıma geldi, tavuk butlarını ağzıma ağzıma tıkıştırırken, "kimdi onlar" dedim, o da çok
sakin bir şekilde "eski sevgilimdi ya, takılmıştık bi ara" dedi, eline kitabı aldı ve suratıma bakmadı bile..... Eski sevgilisi!
Kalbim daralıyor bu kelimeyi söylerken bile, eski sevgilisini yenisiyle görüyor, konuşuyor bir de bana utanmadan bunu anlatıyor. Acaba içi acıyor mu? Acaba görünce üzüldü mü? acaba ahh keşke seninle olsaydım yeniden, şu yanımdaki tavuk yiyen pis çikoya baksana diyor mu? Acaba onu seviyor mu? Acaba ne zaman tanıştılar, nasıl sevişiyorlardı, neden ayrıldılar, ayrıldıktan sonra çok üzüldüler mi? Neden Tanrım neden, bana bir tane sevgili veriyorsun da yanında eski sevgilisini de gönderiyorsun, bana bunu neden yapıyorsun. Şimdi senin yüzünden kafamda onları 189 pozisyonda görüyorum bana günah değil mi rabbim, ben senin kulun değil miyim?
Yemek yiyoruz, aklımda hep ikisi var ikisi olmadığı zamanlarda da 'bak bak bak kapıya doğru gözünü çevirdi, kesin kızın gelmesini bekliyor' diye düşünüyorum. Başka şeyler düşünmek için uğraşıyorum başaramıyorum, soru sorayım kızla ilgili diyorum ona da cesaret edemiyorum. Yalan söyleyecek, onu düşünüyorsa bile gelip bana sanki "Evet PuCCa'cım onun limon limon memelerini düşünüyorum, çok özlemişim, keşke havuzda bacağını kırsan da onunla tatile devam etsem" mi diyecek? Tabii ki hayır, "Yaa saçmalama PuCCa, şu an yanımda sen varsın, onu özlüyor, istiyor olsaydım o olurdu, lütfen bebeğim bozma tatilimizi" diyecek. Bu adamların da bu konulardaki kendilerine güvenleri beni öldürüyor, isterse olurmuş, yani karşı taraf hep hazır kıta bekliyor da sırf bunun paşa gönlü istemedi diye bla bla bla....

Akşam oldu, gezdik dolandık sonra Casino'ya girdik. Bir baktım kızla adam bir makinenin karşısında bekliyorlar, hemennn benimkinin suratına baktım, acaba bakıyor mu kıza acılı gözlerle diye, acaba kafasından "yanındaki var ya, ben olmalıydım, yanımdaki var ya sen olmalıydın" fon müziği çalıyor mu diyerek. Acı bazen zevk veriyor kısmını da kendime uyarlayayım dedim, tuttuğum gibi bunu onların yanına götürdüm, ikisinin de gözlerinin içine bakıyorum birbirilerine bakıyorlar mı diye derken, bu elimden tuttu, "PuCCa bir saniye bir şey söylemem lazım" dedi, biraz kenara çekip beni, bana acıyan gözlerle bakmaya başladı. İki kolumdan okşayarak kaşlarını Küçük Emrah gibi yaparak eğildi. İşte bana şimdi gerçeği söyleyecekti, o kızı sevdiğini aslında anlatacaktı. Çünkü biz bu salakla başlarken, "bak ne olursa olsun her şeyi doğru söyleyelim birbirimize tamam mı" demiştik. Ayy ne bilirdim ki bunu ciddiye alacağını, off bana ona karşı içinde bir şeyler kıpırdadığını söylerse ne yapsam acaba.
Yapacağım şey gayet basit tabii, bir hanfendi gibi bu durumu karşılamak. Yüzünü ellerimin arasına alarak, "aşka hiçbir şey engel olmamalı biriciğim, git ve onu al" diyerek, gözyaşlarımı kendime saklamak.
Ya da yüzünü ellerimin arasına alarak tırnaklarımı yanaklarına geçirip, "Senin ağzını yüzünü sikerim bana bak, bu gözlere iyi bak, gördüğün son gözler bunlar olacak. Seni öyle bir işkenceyle öldüreceğim ki tarih kitapları bile yazacak, anladın mı amık!" demek olacak.
Sanırım ikinci seçenek benim için daha uygun, derin bir nefes aldım, "söyle" dedim, kulağımı ona doğru uzattım. "Ya aşkım, burada içki paralı mı parasız mı?" diye sordu.
ben burada kafamda 50 tane film sahnesi canlandırayım, herifin düşündüğü şeye bak, gerçi sevindim yalan yok, hatta çok sevindim en azından beni bırakmıyor garip bir halde diyerek.
Yeniden o çiftin yanına gittik, yanlarındaki makineye oturdum, şöyle göz ucuyla baktım ne kadar kazanmışlar diye, kaybediyorlar ohh dedim geri zekalı.
100 tl çıkardım, makineye tam sıkıştırıyordum ki, sevgilim elime bir atladı, "Sen napıyorsun, ilk kez oynayacaksın bari azcık parayla başla" dedi, elime 10 tl verdi.
Bir sinirlendim, yanımızdakilerin yanında bana çocuk gibi davranmasına burnumdan soluya soluya oynamaya başladım.
Sana yemin ederim, o 10 tl yi 450 tl yaptım. Zaten para kazandıkça yanımdakileri falan da unuttum, ufuuuuu zengin oluyorum heyoooo kendime havuzlu evler alcam, jaguar arabalar alcam diye hayaller kuruyorum. 10 tl den 450 kazandıysam 450 tl yi koysam kimbilir neler yaparım diye düşündüm. Sonra aldım paramı, uykum geldi, yanımızdakiler de baktım gitmiş, odaya çıktık.

Yatağa yattık, ben ertesi gün büyük poker turnuvalarına falan girdiğimi hayal etmeye başladım. Poker oynamayı bilmiyorum ama olsun, öğrenirim. Yarın akşam abiye falan giyineyim böyle, aşağıya ineyim, sonra milyarlar ya ne milyarı trilyonlar kazanayım. Hemen Acarkent'te bir B tipi villa alıp, havuzu paralarla, ya da dur Nutella ile doldurayım. Aman zenginim zaten iki kilo alırsam hopp aldırırım yağlarımı ne olacak di mi? Ben böyle hayaller kurarken bir çıtırtı duydum, arkamı bir döndüm, sevgilim benim uyuduğumu zannedip çıkmış odadan.

Şimdi gerçekten aldatılıyorum işte, resmen beni uyutup o sürtükle buluşmaya gitti! O da sevgilisini uyuttu kesin anlaştılar ve kaçacaklar buradan. Hemen aşağıya inip onları basmalıyım, hatta dur önce kızın geri zekalı godoş sevgilisini uyandırayım da öyle ineyim aşağıya. Allahım ilk defa birini basıyorum hem heyecanlıyım, hem korkuyorum, hem de üzülüyorum. Ama bunlardan önemlisi o iki sıçanın derisini kör bıçakla soymak istiyorum! Asansörde düşünüyorum, karşılaştığımda ne yapacağımı hanfendi falan olmaya gerek yok, o orospuyu evire çevire döveceğim önce, sonra adamın gözlerini yerlerinden çıkartıp kızın götüne sokacağım! Lanet olası pislikler beni nasıl aldatabilirsiniz siz, hayatınızı karartayım da görün gününüzü. Canınızı almam için bana dualar edeceksiniz, ne olur bizi öldür diyue yalvaracaksınız ama yooo bebeğim yoo, hemen öldürmeyeceğim ikinizi birbirinize çiğ çiğ yedireceğim, allah belanızı versin emi bana neden bunu yapıyorsunuz ben ne yaptım size!!!!!!

İndim aşağıya havuza doğru koşa koşa gidiyordum ki, bir baktım Casino'nun içinde sevgilim makine başında. Vayyy kızı bekliyor diye, oturdum bekledim. Bir belgeselcinin aslanı izlemesi gibi, pusu kurdum yattım soteye onu izledim.
Bir saat geçti kimse gelmedi, 2, 3, 4 derken sabah oldu, zaten uyuyup duruyordum olduğum yerde kimse gelmedi. O da öyle makinede oynadı durdu. Kız kaçamadı heralde dedim.
Ondan önce yatağa geçip, onu yakaladığımı fark etmesin diye renk vermedim.

Ertesi gün oldu, hiç carlamayayım bunları basayım bir arada diye sesimi çıkarmadım. Kahvaltı falan yapıyoruz ama ben hep manalı manalı bakıp duruyorum, resmen nefret ediyorum ondan. Neyin var PMS misin diyor, ananın amıyım diye girişmek istiyorum ama yapmadan gece olmasını bekliyorum.
Biz beklerken böyle anam bir baktım, kızla sevgilisi eşyaları indirmiş gidiyorlar. Hemen benimkine döndüm, "hoşçakal" demeyecek misin diye, "bana ne yahu şimdi iki saat gene çeneye tutacaklar" dedi. Vayyy çakal vayy.... Demek İstanbul'da görüşeceksiniz, orada basmak zor olacak ama bakalım dedim.

Gece oldu, beraber uyumaya gittik, ben böyle tam uykuya dalmıştım ki, ya salak mıyım dedim, neyi bekliyorum ağzına sıç adamın diye ona doğru bir döndüm. Adam gene yok!
Allah kahretsin, adam aşağıya inmiş, beni aldatıyor ya, ee kız da gitti kim lan beni aldattığın orospu diye patır patır indim aşağıya.
Bir gece önceki gibi yine havuza doğru koşuyordum ki, adam gene aynı makinenin başında oturuyordu.
Bir saat bekledim, ikinci üçüncü saati beklemeye gücüm olmadığı için olayın en mantıklı çözümü olarak adamın yanına gittim, "ne işin var burada" dedim, beti benzi attı önce bir, sonra da benim ona uğursuzluk getirdiğimi, sürekli yanımda kaybettiğini, devamlı konuştuğum için olaya adapte olamadığını, o kadar çok konuşmam onun beyninde derin yaralar açtığını anlattı.
"Peki" dedim, "ben yokken kazanıyor musun?" baktı, baktı baktı "hayır" dedi, "o geçen gün kazandığın para gitti işte, onu geri almak için uğraşırken daha fazlası gitti, sonra onları kazanayım dedim, sonra işte sen beni gördün, sonra işte öyle"
Baktım baktım baktım, çolumuzun çocumuzun rızkı iki kiraza gitti ama en azından beni aldatmıyormuş diyip sarıp sarmaladım...