Kıçı kırık; yamuk yumuk bir köpek, beni aldı
büyüttü, olgunlaştırdı resmen. Hayvanlarla ilgili duygum,
gördüğüm zaman ‘oyy bu eve nasıl sıçıyordur
şimdii!'den öteye geçmiyordu. Bir de zürafa sevgim var ki; o da
hep rüyalarımdan kalma bir sevgi... Bir Mırnav’ımız, bir Ferdi
Oço’muz, bir de Abdüş’ümüz vardı. Ama hep bunlar bir ev
arkadaşım varken olan canlılardı.
Şimdi sadece bana ait, annesi bir tek
ben olan bir hayvanım var! Puki, oy kurban olurum ben ona! Ben ona
aşkımdan ölürüm! Bir canlı nasıl sevilirmiş, nasıl
koklanırmış onda öğrendim! Allah’ım ona olan aşkımı
anlatmamın imkânı yok! Hayvan için, İstanbul'da bahçeli ev diye
tutturdum.
Puki'min bi hikâyesi var, bir daha
anlatamayacağım kusura bakma, çünkü her bir tarafa yazdım. Bir
gözümüz kör; diğer gözümüz de çok az görüyor. Ağzı yüzü
yamuk yumuk bir canlı. Ama ben böyle kıskanç, böyle fettan,
böyle çiyan bir şey daha görmedim, bilmedim. Bıraksam, dünyayı
yönetecek orospu!
Zodi diye bir kardeşi var, bir de
bunun. Bir senedir kabul edemedi onu, hayvana yapmadığı işkence
kalmadı! Kendisi acıkırsa ancak Zodi de yemek yiyebilir,
kendisinin canı isterse Zodi onla oynayabilir. Sürekli arkasında
bir de iş pişiriyor. Sen kız çocuğusun, kardeşine niye
hâlleniyorsun! Sen ne yapıyorsun ya Puki! Arkasından zor alıyoruz
hayvanı!
Şimdi bizim evler de ayrılınca
bunlar da ayrıldı tabii. Puki çok mutlu, böyle pislik biri işte,
mutluluktan ölüyor kardeşi gitti diye. Alt katta yaşıyor tabii
kardeş, bizimkinin canı ne zaman isterse, oyuna pıtı pıtı
gidiyor oraya. Ama Zodi gelemez, asla gelemez! Hii Zodi bu evin
sınırlarından bile içeri giremez! Yeri göğü inletiyor, hayvana
saldırıyor ya! İçeri girecek de onu seveceğim diye kıyameti
koparıyor!
Öpüşme, yiyişme her türlü halvet
başlangıcını da unutun! Anlıyor ya, vallahi kafamın içinden
geçer geçmez hissediyor. Hırlamaya başlıyor bizimkine! Ona bebek
getireceğim de rakip olacak diye ödü patlıyor! Bir süre sonra
evde halvet başlama durumu, 'Sen odaya geç canım, ben köpeği
balkona koyayım geliyorum.' Olayına dönüşüyor. O duygusallık,
o paralel evrende kendini görüş, o ulvi, kutsal görev böyle bir
cümleye dökülüyor işte.
Bu arada sinirli bir köpek değil
aslında. Herkesi seviyor, herkesi! Kapıya gelen herkesin
ayaklarının dibinde, beni kucağına al, beni kucakla diye
uğraşıyor. Ama biri bana yaklaşsın, önce iyilikle hemen araya
girip beni öpmeye başlıyor. Yok, baktı ki karşı taraf inatçı,
hırlıyor sonra. Ben bile korkuyorum!
Eve her gelen insan köpek sevmeli gibi
bir durum var bir de! Biri bizimkini sevmesin, havlamaya başlıyor
‘Beni de sev beni de!’ diye. Elimde Puki, 'Bi şunu sevsenize'
diye geziyorum. O, ‘Alerjim var, köpek korkum var’ insanlarına
inat, geldiklerinde bir yere saklamıyorum hayvanı. Çoğu zaman
sorun oluyor tabi. Puki ayakkabılarını yiyor ya da tekini alıp
saklıyor falan...
Kendimden önce, hep onun açlığını
düşünmeliyim. Her sabah 9'da kalkıp, onun ağzına bile sürmediği
kuru mamalarını mama kabına koyuyorum. Çünkü bir senedir eğitim
veriyorum güya! Zerre başarılı olamadım bu konuda. Sonra
kıyamıyorum, içine biraz yoğurt koyuyorum yiyor bizimki.
Forumlarda ne yedireyim diye araştırıyorum, her şey zararlı
diyorlar. Bir konu önce kuru mama yedirin, bir konu sonra kuru mama
kanser yapıyor... Hayvana bir lokma bir şey vermeden önce, iki
buçuk saat yorum okumak zorunda kalıyorum!
Öyle aklınıza esince tatile gitmeyi
unutun! Bir kere evde bırakamıyorsun, birine hiç bırakamıyorsun.
Birine bırakmayı geçtim, eve geç dönerken bile sürekli aklında.
Hiii!!! Ya bir şeyi üstüne devirdiyse! Ya yavruma bir şey
olduysa! Yaa o mamanın hepsini yemişse, ayy örümcek falan
sokmuşsa? Benim düşündüklerim bunlar! Bizimkinin aklına
gelenler ise; 'O koltukların üzerine bak, işemiştir o kesin!' Sen
kızmıyorsun bak, hep o yüzden oluyor. Her yeri tüy yapmıştır
şimdi, sana dedim onları koltuklara çıkarma diye! Öff bu da,
sürekli başımın dibinde bıd bıd bıd! Allah yarabbimmm sabır
sen ver bana!
Geliyoruz eve, evin bütün ışıkları
açık zaten, oyyy Puki’m korkmasın! Bir koşuyor, bir haykıra
haykıra atlıyor kucağıma, bir seviyor beni, ben böyle bir duygu
bilmiyorum! Koynumda dursun, öyle yaşayayım onunla! Saatlerce
koklaşıyoruz, bu süre içerisinde benimki hala konuşuyor, 'Bak
bütün ışıkları açık bırakmışsın, fatura gelince görecem
ben yüzünü! Hadi faturasını geçtim, bir şey olacak kontaktan
falan ondan korkuyorum. Bu ev tahta!'
Anladık be, tahta tahta anladık! Bu
insanlara da bir şey beğendiremiyorsun! Yani işte o yüzden evde
bile bırakmıyorsun zavallı hayvanı. Gece hayatımmm bitti, o
sayfayı kapattımmmmm, beni kutlamalısınnnn diet kolayı
bıraktım!!!
Tuvalet sorunumuz var bir de. Bu
hayvanlar için bahçeli eve çıktık çıkmasına da bahçeye
yapmıyor bizimki! İlk bir iki hafta, yapıyor sandım. ‘Ayy ne
güzel, akıllı uslu köpeğim benim!’ Derken gerçek ortaya
çıktı, çatıya yapıyormuş. Evin yukarısına yukarısına çıkan
o koku meğer Puki'nin sidikleriymiş! Tuvalet yapmış kendine
orayı, temizleyene kadar içim dışıma çıktı. Böğürmekten
midem ağzımdan her an fırlayacak gibiydi... Hala ne zaman kendi
etrafında dönecek diye tetikte bekliyorum!
Boşluğa havlaması vaar, nasıl unuturum! O lanet yayın gidiyor evde ses yok, yerler çatırdamaya başlıyor tahtadan olduğu için, bir de üstüne bu, kafasının görmeyen tarafıyla o yana bakıp bakıp havlıyor! Deprem olacak diye koltuğun altında da bekledim, aha oluyor deyip battaniyeyle dışarıya da koştum. Kızım bir küp altın mı var altında diye yeri sökmeye de çalıştım. Üç harfliler değildir inşallah diye dualar da okudum. Yok, vazgeçmiyor iki üç günde bir yüreğime indirecek böyle!
Bir de sizi gören insanlar, cümleye ilk olarak, 'köpeğiniz mi var' diyerek başlıyor. Tüyyyy, topak topak tüy! O bantlarla dilediğin kadar cart cart götür. Son saniye bir atlıyor, hobbaaaaaa!
Bir de Puki çok kıskanç, Zodi'yi
bile kabullenemiyor sosyalleşmesi çok zor. Eve köpek geliyor, onu
seviyorum diye gidip gözlerimin içine baka baka, ağlaya ağlaya
kendini havuza atıp, intihar ediyor... Bildiğin intihar ediyor
hayvan ya!
Yani o yüzden, sahiplenmeden önce bir
daha düşün! En önemlisi bütün hayatın değişecek buna hazır
mısın? Dünyanın en zor şeylerinden biri bence ama bir o kadar da
güzel, hem de çok güzel!
20 yorum:
bende bir köpeğim olsun istiyorum sen boyle anlatınca daha bir heveslendim
benim ki çalındı ... iğrenç bi duygu 35 yıllık kocamdan ayrılsam bu kdr üzülürüm
Ya çok güzel ama gerçekten çok zor. Bir ara çok istiyordum ama sonra dedim ben kendime zor bakıyorum, bir de bir canın sorumluluğunu alamam. Kedi karaktersiz(!) olsa da köpeğe göre, bakımı bir nebze daha kolay yine.. Belki ileride kedi alırım...
kedi karaktersiz diyorsan kedi de alma bence. zira bir hayvana karaktersiz diyebiliyorsanız hayvan sahibi olunmaması gerekir.
Aglicaktim ya,
Ne guzel sevdirtin oyle pukiyi
@cennet canımın istediğini sahiplenirim, sanane be! Hayvan seviyosunuz diye, 'kediye karaktersiz dedi bööööööööö' demek ne demek. bayık.
aha puccaa atarlandi dagilinnn ahahahaha
"Kedi karaktersiz" ne demek? Anlatacak kelime dağarcığına sahipseniz, öğrenmek isterim!
@Lunapark Queen "Kedi Karaktersiz" ne demek? Yeterli kelime dağarcığına sahipseniz öğrenmek isterim!
Benimde 8 yaşında alman kısa tüylü pointer ım vardı ama geçen hafta çarşamba kaybettim =( Senin yazını okudukça Roza'yı hatırladım. Benimki uysaldı ama bana çok bağlıydı ve evet doğru diyosun Pucca, eve gelene kadar senin düşündüklerinin kat ve kat fazlasını bende düşüyordum :) Kuzu etli mi dana etli mi derken benimki bütün kuru mamaları denemiş ve sonunda en pahalı markayı beğenmişti aman dikkat ;)
Ben de cok istiyorum. Ama evde gunah melekler girmez namaz kilinmaz uc harfliler cirit atar diye odum kopuyo besleyemiyorum.
Evimde 2 kopegim 2 kedim var. Bayiliyorum topak topka tuy kime ne :)) Super anlatmissin bayildim tarzina
cidden çok acayip bir aşk köpek aşkı tatmadan bilinmez ama yaşları ilerledikçe kabusa dönüyor benimki 9 yaşında hayvanın nefesini dinliyorum resmen rüya görüyor başına dikiliyorum noluyo diye öksürse ödüm kopuyor bak şu an bile onsuzluğu düşününce ağlamaya başladım..
Gerçekten bir canlıya bakmak çok zor ki .hele ki hasta ya da gözü görmeyen ya da ayağı aksayan vs. Gerçekten tebrik ederim şekilci olmadığınız için .Babamın küçük çapta! çiftliği olduğundan hayvan sevgimi orda gideriyorum:)
pucca bu hayvan eski postlarında anlattığın kadarıyla sana benziyo! o kıskançlıklar, ortalığı yıkmalar çok tanıdık geldi bana :)
Köpek kadar seven bir sevgili istiyorum çokmu yaa çokmuuuuuuuuuu
Aaa aa olay olmuş burada :)) Kediye karaktersiz derken hakaret anlamında söylemedim (!) işareti de ironi anlamına gelir bilmeyenler için açıklamış olayım.. :) Sadece yapı olarak sahibine bağlılığı ve zeka seviyesi açısından köpeğe göre daha geri kulvarda olduğunu belirtmek istedim ama ters anlayıp atarlanmak hep bize daha kolay gelir zaten :) Postun altında meydana gelen yorum kirliliği için kusura bakma Pucca'cım, öpüyorum! :*
bir köpeğe bile bu kadar bağlanan kadın kendi bebeklerine ne kadar bağlanır sen düşün ceri :DD
(!) koyması alay anlamı taşır türkçe dil bilgisinde.Yani burada kedının karaktersız oldugunu söylemiyor.Böyle düşünen insanlarla alay ediyor. :) Sinirlenmeyin. :)
😌🙅
Yorum Gönder