İkizler kadını oğlak erkeği

Burçlara çok inanmıyorum ama böyle bazen inanmak eğlenceli oluyor. Erik oğlak burcuymuş, netten baktım öyle bir uyumu nedir ne değildir diye. Kısa ve öz olarak demişlerki ikizler zilli, oğlak uyuz bu ilişki olmaz.. Yalnız benim kendimce düşündüğüm bişey var büyük ihtimal eriğin yükseleni ikizler.. Burcun ne kadar kötü, pis özelliği varsa almış herif. Vurdumduymaz, canını acıttığında ses çıkarmaz ama sonra siker atar seni farkına varmadan, dünya götüne minare herifin, sorumsuz, bir sorunumuz var dediğinde aman ya nasılsa çözülür diye yan gel yat osman oluyor.. Oğlakta aynı zamanda, evcimen, eğlenceli değil, espirilerimi anlamıyor, bi yanında tutuculuk var verdiği değerlere karşı, o kadar anlayışlı ki hayatımda bu kadar ılımlı bir insan tanımadım. Herifin sinirlerini çekip almışlar sanki hiç sinirlenmiyor. Çözemediğim bir kibir var.

Ve bende bu ilişkimde kendimle ilgili birşey öğrendim. Sorunu çıkartan meğer benmişim. Huzurdan huzursuzluk doğuruyorum resmen. Batıyor bana herşey, ortada olay olmalı atraksyon olmalı tekdüze devam etmemeli. Uğraşacağımız birşeyler olmalı diye ebesini sikiyorum bebenin..

Herşeyde kavga çıkartıyorum ama herşeyde.. Oda yavrum bu kadar mı uyuz olur... Mesaj döşüyorum ama nasıl, bana gelse o mesaj apışıp kalırım 3 sene depresyondan çıkamam.. ne beyinsizliği kalıyor, ne becereiksizliği sayıyorum da sayıyorum.. Ondan bana gelen mesaj ise. "tatlım çok sinirlisin sakinleş konuşalım seni seviyorum" Ulan zaten kavga etmek için yazmışım sana bunu. Kavga etmek istiyorum çünkü içimdekileri boşaltmam lazım. O öyle diyince allahh ben daha sinirleniyorum, "bitti olum istemiyorum seni hayatımda taam bitti sakın arama" sonra zaten nasıl oluyor ne oluyor nasıl başarıyor beni kandırıyor.

ama hiç sinir yok, ne kötü bir laf ettiğini duydum bana, ne olumsuz bir cümle. mesela "benimde var kafamda şüpheler" diyor. Orda başlıyorum ben "ya taam madem sende de var ayrılalım taam bitti" kavganın ortasında uyuduğu da çok oluyor. Orda zaten istediğini yaz sabah bambaşka düşüncelerle uyandığımdan onlar havada kalıyor maalesef.

Amma meraklıyım abi ayrılmaya, ayrılınca napcaksam 2 günde bir bu şekilde. Neden çünkü kavga edemiyorum tutku yok, hırs yok. Oyun oynamak yok.. Bulmuşum cillop gibi bebeyi neden böyle davranıyorsam.. Bu konuda kendime kızıyorum ama, bana taviz vermeyeceksin böyle bokunu çıkartmaya meyilli oluyorum. adam nasılsa sinirlenmiyor diye ağzımdan çıkanı kulağım duymuyor. Pişman da oluyorum söyledikten sonra, kırdım kesin lan allah belamı versin benim diye içim içimi yiyor.. Ama abi hayatımda görmedim bu kadar yumuşak başlı birini.. Pamuk gibi insan derler ya öyle biri..

uyansın istiyorum içindeki insan, oda konuşsun sorunlarını, sadece benle ilgili değil o da zor bir dönemden geçiyor atsın döksün cümlelere rahatlasın istiyorum. Ama herifin tek dediği şey "sinirlisin bak sakinleş." tabi bu beni daha fıttırtırıyor..

geçen gün, tatilden dönecek dedim bak buraya gel, bana dediği şey "Annemle babamı çok özledim bi kaç gün geçeyim yanlarına gelirim sonra" Lan dedim acaba 13 yaşındasın da fazla hormondan mı böyle oldun.. Tamam özlemiş olabilirsin de yani böyle denmezki eşşek kadar herifsin sen.. Bide bana garip geldi bu 3 sene görmesem özledim diye yanlarına gitmem, hani orda bi iş olur ondan giderim..

...

Başta da kandırmıştı bu pezevenk beni, hani bu fingirdeşme dönemi oluyor ya, kişilik özelliklerini falan alakasız yerlerde söylediğin dönem.. tabii söylediğin kelimeler hep olumlu, hiç demiyosun orda sapığım, yalancıyım, şerefsizim, mastırcıyım diye.. Yalanı sevmem, dürüstüm, hayatımda bir kişiyle yattım ikinci büyük ihtimal sen olacaksın onda da sarhoştum, sevecenim herşeyi severim, böcek fobim, bir adaya düşsem filmlerimi, halamı ve kuzenlerimi alırım vs vs.. gibi yalanı daha ağzından çıkarken belli olan klişeleri sıraladığın dönem işte..

ha bizde o dönemdeyken.. Ben ne desem buda bende diyordu..

- sıkılganım böyle aslında çok seviyorum arkadaşlarımı ama aramak denen şey yok bende

- Aaa sen aynı benim gibisin bende öyleyim

- Sevdiğim zaman acayip geyşaya dönüşüyorum adam mutlu olsun diye delleniyorum

- Aa sen aynı benim gibisin bende öyleyim. Kendimden önce onu düşürüm

- Günlerce gecelere akarım yani sabahlar olmasın

- Aa bende öyleyim evet evet

- Çikolata için ölürüm varya.

- Bende ya çok seviyorum..

Birlikte olduktan sonra ise ilk öğrendiğim şey çocuğun hiç çikolata sevmediğiydi.. Kendinden önce başkasını düşünmesi falan da geçsin o işleri, eğlenceden anladığı tek şey sadece içmek.. Daha bir ton var bende diye atladığı herşey ayak çıktı.. Ama lanet olsun nerde boktan özelliğim var hepsi herifte..

Böyle bir olay olur kıyamet kopar sorunu çıkartan benimdir. Benden çıkan laf, "Aa neden ki ne olmuş" Erik aynen böyle, "neden ki aa" diye şaşırıyor paso.. O zaman ağzının üstüne iki tane çakasım geliyor.. Hep başkaları çıkarmış bunu beladan, kendi başına birşey yapamıyor gibi ille biri destek olacak. Bu çok kötü yalnız bende öyleyim, o da öyle ama, o daha fazla öyle sanırım ki, ilişkinin o kısmını ben yüklenmişim. Ama o bana çok ağır geliyor afakanlar basıyor beni. ben eskisi gibi olmak istiyorum. Adam uğraşsın çabalasın didinsin. ben yattığım yerde sorun çıkartayım.. herşeyi o düşünsün benim yerime de, onun hayatı benim umrumda olmasın.. o sinir krizleri geçirirken ben tv izleyim rahat rahat, nasılsa az sonra kendine gelir diye. Ben demeden beni anlasın, söylemeden uyarmadan bazı şeyleri o yapsın.. Çok yoruluyorum lan ben böyle.

...

Birlikte olunmayacak burçlardaki erkekler bir balık, bir yay korkarım bundan sonra oğlak da eklenecek içine..

Balık kadar şerefsiz bir burç yok. O burçtan bir erkek gördüğüm anda topukluyorum ben. Valla hepsi birbirinin aynısı.. Fazla sıksan kayar elinden, serbest bıraksan zıplar. hep oynatmak zorundasın hep oyunlarla onu elde tutmalısın yoksa o denizde yüzerken sen elinde zannedersin. Seviyor mu sevmiyor mu, aşık mı değil mi hiç bi bok anlamazsın. Ne zaman bitip nasıl başladığını da kavrayamazsın ilişkinin. Yayda fazla flörtçü.. haa bide ikizlerin erkeği var sarmayı tanıdım bir onda öörrrkkk yani.. kendi burcum ama ay yok benden uzak olsun..

Ama halime şükretmek lazım, en azından şapşal bir sempatikliği var. Güzelde çocuk.. İçinde kötülük olmadığını anladığınız insanlar olur ya şuursuz şuursuz konuşur ama bilirsin zarar vermez sana, çok kibar aslında ki ben öküz gibiyim yanında.. Küsmek nedir bilmiyor, kötü söz çıkmıyor ağzından, yapıcı olmak için uğraşıyor. Biraz sorumluluk eklense biraz da kavga etmeyi öğrense tamam abi bal gibi çocuk olacak ama yüklemede eksik yanları bırakmışlar yapacak bişey yok. Öpüşürken gülümsüyor adam var mı daha güzel birşey bir erkekte duran.. haa bide ayıpçıl mevzularda uffuuuuuu.. abi o ne öyle, referans mektubu yazacak olsam sayfalarca övücü şeyler yazabilirim o konuda.. Oğlak burcuna mı has yoksa benimkinin özel kabiliyetimi bilemicem ama nazarlara gelmesin aman dağlara taşlara diyim... Öyle bir şeyin fakültesi olsa direk prof olur orda. Ten uyumuyla da ilgili olabilir bu durum. o uyum ama varya allahh diyorum başka birşey demiyorum o derece.. Başkalarının yanında yatamama gibi bir sorunum var. Aynı yatakta duramıyorum sarılması ahtapot gibi falan geliyordu yanımdakinin.. Taa eriğe kadar. Çünkü bi kere adamın yanında sabaha uyumuyosun, o kadar enerji kaybından sonra da zaten sızıyorsun..

Bazı kadınların anne olma hakları ellerinden alınmalı

Şimdi bir kuzenim var anne tarafından, kadın 30 yaşlarının son demlerinde.. ama gör benden daha genç gözüküyor. Zaten eski dereceli türkiye güzeli. Şimdi bu hatun erken yaşta evlendi. Evlendi evlenmesine ama her gece o bar senin bu bar benim gezdi durdu. Kocası da buna pek düşkün evine bağlansın diye koydu karnına çocuğu. Lakin kadın daha çok uzaklaştı evlilikten, 3 çocuğun ardından geçtiğimiz yıllarda vurulan yeraltı babalarından paraya bok diyen herifin biriyle biriyle çekti gitti.. Bunla da evlendi bir süre çoluğunu çocuğunu unuttu..
Adam vurulunca hatun kaldı ortada üstüne bir otel birde kocaman spor salonuyla..
Yanındayken bakınca cidden hayatı çok güzel. Canı sıkılıyor mesela hop ispanyaya gidiyor, evin içinde ipek geceliklerle dolanıyor, ünlülerin hepsini tanıyor, gazetelerin 2. sayfasında fotoğraflarını arıyor, fiziğiyle ilgili tek sorunu kaz ayağı bölgesi, bir çantaya 5 kişilik bir ailenin 9 aylık masrafını karşılayacak kadar para verebiliyor.. kadının kıyafet odası var izmirdeki evimizden büyük yani, o kadar çok ayakkabısı var ki sayamıyorsun bile.. hayatı boyunca hiç çalışmamış, otele de ölen kocasının bilmem kimleri bakıyor buna para veriyorlar sadece.. Yanındayken ne kadar kendimi ezik hissetsem de heyt be ne şanslı insanlar var diyordum.. ben işe giderken çantalarımı boşaltıp bütün bozuk paralarımı toplamaya çalışırken, hatun kapıya gelen bakkalın çırağına 20 tl bahşiş veriyordu çünkü.. bir sevgilisi var kendinden küçük onu mutlu edebilmek için nasıl didiniyor.. zaten yaşını da adama küçük söylemiş. Hastalıklı gibi seviyor adamı. Bütün hayatı varı yoğu o.. Adamda tam böyle nasıl anlatsam hani cluplerde baş taraflarda oturur, viski ya da rakı içer, takım elbise giyer, ağır parfümü vardır böyle, tek muhabbeti arabalar, kadınlar ve forslarıdır.. "sen benim kim olduğumu biliyor musun" adamlarından.. nihat doğanın türkücü olmamış hali işte..
Şimdi bunun üç çocuğu varya ben bunları hiç görmemiştim, zaten kendi de hiç bahsetmiyor, sevgilisine de sadece bir çocuğum var demiş.. Bugün sabah aradı beni, "hemen eve gelip benim çocukları alman lazım sevgilim gelcek onları görmesin" dedi. Bende gittim öyle salak gibi yokda diyemedim.. 3 tane kızı var en büyüğü 15 yaşında.. Hayatta demem yani bu o kadının çocukları diye. O kadar ezik duruyorlarki.
3 üde bir koltuğa sıkışmış kolkola girmişler hiç konuşmuyorlar. Anneleri bağrıyor,
- ben babanıza elli kere söyledim göndermesin sizi buraya canı sıkıldığı zaman, ben uğraşamam işim gücüm var benim.. o babaannenize para yolluyorum üstünüze başınıza bu çul çaputu alsınlar diye mi.. şu halinizle gelmeyin bir daha şu eve, bana sormadan gelmeyin eşşek kadar adam oldunuz hadi babanız çocuk daha sizde mi anlamıyorsunuz. ille adresimimi gizliyeceğim sizden kurtuluş yok mu....
nasıl bağrıyor o kızlara. onlarda hiç seslerini çıkartmıyorlar. en büyük olanı kafası yerde hiç kaldırmıyor bile.. kadında evin içinde bir sağa bir sola dolanıp duruyor, bişeylerle uğraşıyor ama sürekli bağrıyor bunlara..
- babaları ancak akşam gelirmiş bunlar da tek başlarına dönemezlermiş eve.. şunları bir bıraksan puccacım evlerine. tek gönderdiğim zaman papaz oluyorum sonra babaanneleriyle. seni de yordum ya buraya kadar ama bi sen biliyorsun o yüzden, çıldırtacaklar bunlar beni o kadar işimin gücümün arasında bide bunların derdi..
işimin gücümün dediği şey sevgilisi gelecek o yani.. nasıl sinirlendim ama ne diyim ki. dediğim şey neyi değiştirir.. çocuklarla bindik taksiye. büyüğü nasıl ağlıyor. bende varya böyle durumlarda hiç bişey yapamam. teselli veremem, sarılamam öyle ya kitlenirim hiç yokmuş gibi davranırım, yada güldürmeye çalışırım.
Bunlarda ne yapacağımı da bilemedim. Önde oturuyorum ama hıçkırıklarını duyuyorum. diyecek kelime bulamıyorum kızla beraber bende ağlamaya başladım. lanet olsun kızı da öyle bir anlıyorum ki, ama işte diyecek bişey bulamıyorum. dedim taksiden inelim bari bi yerde oturup kızlar sakinleşsin böyle eve de göndermeyeyim.
Büyük kız hiç durmadan ağlıyor, diğer kızlarda onu sürekli öpüyor.. ve ben sesimi çıkartamıyorum. böyle zamanlarda kendimden nefret ediyorum varya, hiç beceremiyorum kilit anlarda napılması gerektiğini. benle aynı yaşlarda olsa güldürürüm falan ama o kıza diyecek bişeyde bulamıyorum..
- bugün ablamın doğum günüydü anneme süpriz yapalım dedik. babama annem bizi çağrıyor dedik. babama söyleme tamam mı abla kızar yoksa.. yılbaşından önce gelmişti annem yanımıza belki özlemiştir demiştik.
orda o kızdan daha çok ağlamışımdır işte.. Bu kadar güzel çocukların annesinin bu kadar karaktersiz olması bide bunun benim akrabam olması ne kadar koydu bana.. Bunların soyu böyle teyzesi de aynı yeğeni gibi bende sizin gibi duraklarda çok ağladım diyecektim demedim.
en çok şey koydu bana ama, en küçük olanı sarıldı ablasına
- abla ağlama bi daha geldiğimizde daha güzel giyiniriz o zaman gezdirir annem bizi.
o kendini suçllama hissi varya, herşey kendi yüzündenmiş gibi olduğunu zannetme o o çocukları büyünce benim gibi yapacak işte..
Eğer böyle bir anne olacaksam doğurmak nasip olmasın bana. O kadar korkuyorum ki öyle biri olmaktan.. Kabuslarımda hep eski sevgilim bacak aramdan bebeğimi çıkartıp çiğ çiğ yiyor, yada ölü bebekler doğuruyorum. herşeye anlam yüklemeyi adet haline getiren ben acaba diyorum bu işaret mi. yapmamam mı gerek..

Sadakat kadının bacak arasında başlar orda biter

Erkekler sürekli seksin özel bir hadise olmadığını, çekirdeği olan her canlıdan reçel yapabileceklerini, biz kadınların onların böyle sere serpe yatmalarını neden bu kadar büyütülecek hadise olarak gördüğümüzü söyleyip duruyorlar ya.. erkek aldatır, yatar kalkar seks onlar için başka anlam taşıyor, ihtiyaçları ıvırları zıvırları.. Madem büyütülecek bir hadise değil, ulan biz yaptığımızda neden bu kadar sorun haline geliyor. kadın yatınca namus oluyor göl kenarına gidilip kafasına iki el silah sıkılıyor ama erkek yapınca 5 dakikalık zevk..
Bu işte bir karmaşıklık var ama.. Hayır öyle bir şey olmuş ki, kadınların çoğu -ben bile- şey diye düşünüyor, "sadece 1 gecelik ilişkiyse affedebilirim, ama başkasına aşık olursa affedemem.." erkek sevişebilir yani, öyle kabullenmişşiz ki bu olayı, bizden başkasının kukusuna girip ziyafet çekmesini, başka kadına dokunmasını bedeninde can bulmasını affedebiliyoruz.. ama ee başkasından hoşlanmasına yok ııhh cık.. hoşlanmasa yatar mı zaten, demek ki çekici gelen birşeyler olmuş kadında..
Erkek ise bambaşka düşünüyor, köpek gibi başkasına aşık ol herifin umrunda olmaz çırpınır didinir sana kendini sevdirmek için, ama git başkasıyla yat o an bitmişsindir gözünde..
Seks onlar için bu kadar önemli bir hadiseyken, kendi yatıp kalktıklarına mundar muamelesi yapmaları garip yani.. şurayı gezerken buldum.. abi evli böyle, aldattığını falan yazmış.. yorum yazdım sıçtı ağzıma sen kendine bak bilmem ne diye.. Onun söylediğine göre -ben onun yalancısıyım- cinsel hayatı düzgün gitmiyorsa erkek aldatıyor. Ama şöyle bir durum var, ee iki kişi yaşıyorsunuz zaten o yatakta, o zaman kadın da bu durumdan şikayetçi demektir. Erkek işte gidip aldatmayı yatmayı kendi hakkı gibi görebiliyor, kadın yaptığı zaman ııhh olmaz yapmaz öyle bişey o.. Bok yapmaz!! Öyle bir yapar ki, birde farkındaysa olayın sırf kendi içinde intikam almak için bile yatar..
Hal böyle olmasına rağmen hala erkeklerin her seferinde aldatmasına bahane olarak kadını suçlaması beni deli ediyor.. "Evde bakımlı değildi, sevişirken sopa gibiydi, güler yüzlü değildi, aileme iyi davranmıyordu, şişmandı, bacaklarını almıyordu, gözünün üstünde kaşı vardı blablabla.." Sanki kendileri mükemmel erkek, 5. ay olmadan yanımızda ceset yemiş gibi osuruyorsunuz, geyiriyorsunuz.. Malak malak muhabbet ediyorsunuz, göbeğinizi kessek jakuzi yaparız, 33 cmlik malafatınızla her gece emauella gibi hissettirdiniz de kadını sopa gibi mi yattı? Demek ki senin asada iş yokmuş.. kıllı pis kokuş kokuşun tekiyken siz oturupta karşınızdaki kadının nefise karatay olmasını beklemek aptallık değil midir..
Nedir yani bu erkek erkektir önemli olan sikidir, ama kadın her yönden mükemmel olmalıdır olmazsa komşu kadın bile, "eee kadın kadınlığını yapacak" cümlesini kullanır..
Midem bulanıyor şu adamların her fırsatta malafatlarını masaya vurup "ben yaparım siker atarım benim karakterim bu, özüm bu, kabuleneceksin kabullenmezsen sana orospu derim" tavırlarından..
...
Kendim için düşünüdüğüm de, sadakat mevzusunda çok büyük iddialarım yok.. Zaten o yüzden vayy işte aşk iki kişilik yaşanır, şerefsizler, hainler, kalleşler gibi klişelerle girmedim olaya.. bende olan şey, daha iyisi karşıma çıktığında elimdekini geriye fırlatabiliyorum çok rahat. Ama işte biri hayatımdayken, diğerini de yöneteyim, onla da sevişeyim, karnım doysun ama pastam dursun durumlarına hiç girmedim. Hatta vicdanım sızlıyor lan.. mesela şey kavramı saçma geliyor bana, sadece sevişmek için biriyle olmak. Bu tamamen benim g noktamın bulanamamasıyla ilgili de olabilir.. O zevk için bütün hayatımı yakamam diye düşünüyorum.. Karşı tarafa kendimi daha ezik hissederim. böhüü adinin biriyim zaten diye ne istese eyvallah olur sonra..
Başkasını bulup diğerini yok saymak aldatmaya girer mi pratikte girmese bile oda giriyor neticede.. Peki beni bu yöne iten sebep nedir diye düşünüyorum, sadece aşık olmadığım için.. ne bana şunu yaptı, bunu yaptı şöyleydi böyleydi, kokuyordu ondan öyle yaptım değil. tek sebebi var aşık değildim, başkasından hoşlanabildim..
kadın gerçekten de aşık olduğu zaman başkasını gözü görmüyor. kendimden biliyorum ya, getirseler murat bozu önüme dönüp bakmam, hele bu sıcakta klimasız ortamda hiç bakmam.. ayy vıcık vıcık ter yapış yapış.. Ama erkek aşıkta olsa gidip yatıyor bir bahane bulup..
Sonrada pişkin pişkin her erkek aldatır ki diye kaşlar yukarı kalkılıp hımmhımlanıyor.. sevişmeseler ölecekler çünkü, malafatları girmese başka bir deliğe kuruyacaklar..
..
Ama kadın yatarsa olay, erkek yatarsa zevk. Neden çünkü bizim zevk alma organımız sadece birine bağlı. O canı isterse bize zevk verir, canı istemezse acı çektirir.. Herşey onda başlar onda biter. Onun ulu, haşmetli, musanın asasından bile daha fonksiyonlu çükünün tadına bakmamız bile bizim için şerefken. Ne hakla başkasının pipisini arzulayabiliriz. Biz kimiz zaten.. erkeği elde tutmak için 40 takla atan, başkasına gitmesin diye uğraş veren. yatakta orospu, mutfakta hünerli, sokakta hanfendi olmak için çırpınan, bir yerde terslik yaptık mı adamı üst komşuda bile görmeyi hakeden zavallı yaratıklarız.
Zeki olmalıyız, atik olmalıyız, ama 3 maymunu oynamalıyız. Adam eve gelince çıplak bir şekilde kapıyı açıp, ayaklarını yıkamalıyız.. sonra yemeğini verip, televizyonunu açmalıyız, o tv izlerken ona oral yapmalıyız, hiç kapris, naz, para isteme mevzularından bahsetmemeliyiz. Bir çok şey bilip, hiç birşey bilmememiş gibi konuşmalıyız.. Çok güçlü gözüküp, yavru kedi gibi ona muhtaç olduğumuzu hissettirmeliyiz. sevgimizle boğmamalıyız, aşkım böbüşüm gibi terimlerle midesini bulandırmamalıyız, çocuk taklidi yapmadan kadın gibi sevmeliyiz. arkadaşlarıyla takılacağı zaman gece kaç olursa olsun arayıp nerdesin sorusunu sormamalıyız.
işte o zaman aldatılmamayı hakederiz o da belki..

PS: Erik bey o 1 gecelik affedebilirim mevzusunu üstüne alınma, affetmem!! keser atarım, değil bir gece 1 dk bile yapamazsın bir daha söyleyeyim de sonra karışıklık çıkmasın..

PS2: şöyle bişi var, wingman diye erkek edergisi.. blogcuların yazılarından da koymuşlar benimkini de koymuşlar.. bildiğin dergi yani.. onları seviyor gözlerinden öpüyorum.. erkek dergisi bile beni anladı valla artık ölsem gam yemem..

Yaz ayları bence kaldırılsın, yapılsın bu..

Geçen gün yazmıştım ya bu rus gacılarıyla ilgili. İşte adamların yaz gelince antalya ve civarında tatile gitme arzusuyla yanıp kavrulma isteklerini. Erik beyde fethiyeye gidiyor. Artık biri eli yağda bir eli bağda ohh kebap gelir.. Abi yanıma ahmet kaya gibi iki karış sakalıyla geldi gitti geldi gitti, tatile gidecek ya, "ayy bu sakalları kessem iyi olacak, saçları da bir kısaltayım" Oldu paşam oldu.. Tatil olayını zaten hiç anlamıyorum, şahsen ben tatil kızı değilim hiç.. tamam genç kızken yazlık muhabbetleri çok güzeldi. neden hoşlandığın çocuk orda, baban sabaha kadar izin veriyor sana, güzel geçiyordu 3 ay boyunca.. Ama şimdi 1 sene çalışıp çırpınıp, tonlarca para verip bi ton hödükle aynı otelde kalıp işkence çekmenin adı tatil olmamalı..
Denizden nefret ediyorum, sudan zaten korkuyorum.. sıcakta tuzlu suyun içinde cıpcıpcıp bebeler gibi oynamak ne salakça lan.. Sonra çık ordan kavrul güneşin altında gavur amı gibi yan yan yan beynine güneş geçsin, tam olarak kullanamadığın organın iyice cıvısın burnundan aksın gitsin.. o kadar para verip aldığın bikiniyi milletin çişini kakasını yaptığı denize girerek harcıyorsun, zaten paso su yutuyorsun, gel desem küvete işedim tadına bak nasıl, gelip bakmazsın ama egenin suyu oldumu yarabbi şükür diye lıkır lıkır içersin utanmasan.. Bronz tenin güzel birşey olduğunu kim çıkartmışsa aklına sıçayım ben onun.. Arabaların önüne atlayıp "silimmi abi" diyen bebelerden bir farkı yok, bok rengi saç, kara sarı ten.. Bide soyulmaya geldimi yamalı eşşek gibi dolanıyorsun.. ben hayatım boyunca bronz olamadım solaryum hariç.. Güneşe ne zaman çıksam pancar gibi kızarıp gece bepanten ve yoğurt sürerek sabah olsun allam bitsin bu işkence diye dualar ettim.. Ama yinede işin kuralı böyle olur, çokluğa uyum sağlamak adına plastik, götümü terletip kaydıran şezlonglara birde üstüne para verip yattım.. Sonra gece heryanım pişik olmuş gibi acılar içinde ağlayıp durdum.. Gece alemlere akmakta eğlenceli değil yani bana göre değil.. Tamam ne zaman tatile çıksam hep sarhoşum ve masaların üzerinde 50 cent eşliğinde oryantal yapıyorum ama sor bir neden. çünkü beynim cıvıyor abi gündüz güneşte.. Beynimi kaybetmiş bir şekilde sağa sola kaykılıyorum. acınası halime eğlence diyip çıkıyorum masalara.. Benim yaz tatilden anladığım olay bu, bok gibi yani dünyanın en gereksiz şeyi. Evimde otururum açarım neti frienfeedi falan böyle takılırım, daha mantıklı.. Peki erkeğin bu olaydan anladığı nedir götgötgöt bacakbacakbacak memememe.. Yüzde 98inin böyle düşündüğünü bile bile sen adamı rahat rahat yollayabilir misin tatile.. ohh sutun gibi bacaklar, sıkı kalçalar diri bicikli hatunlar.. Pucca evde beklesin işi ne.. O kızların hepsininin bacaklarını kıvırıp, bir güzel o sıkı kıçlarına sokup, dolgun dudaklarından çıkartıp, biciklerini de kesip köpeklere atmak isteğiyle yanıp tutuşuyorum. Belki fiziği güzel olan benim, belki normal olanı benim tipim diye kendimi avutma eğilimine geçsem de gerçek acı bir tokatla suratıma çarpılıyor... Yaz tatillerini bu yüzden de sevmiyorum, kış ayından bulcan sevgilini yaza kadar kaprisini nazını çeker, hött gitmicen dediğin yere göndermeyeceksin.. kuzu gibi sözünü sazını dinleyecek sayacak seni, gözlerinin baktığı yeri google earthdan bakıp mincik mincik etlerini tırnaklarımla yolacağımı bilir.. O yüzden yaz tatili denen kötü birşey.. Aslında ben doğa kızı falan da değilim, bildiğin metropol insanıyım. Hani böyle götür beni dağa, kıra, ormana, bayıra benim ordan anladığım tek şey.. uuff ot bu, ağaç bu, anam bu da su.. Ayy harika manzara ayy öldümm ayy ne romantik hihihih triplerinde olamıyorum.. "Lan şu kuytuya geçsek mıncırsam azcık kimse görür mü, şurdan yılan çıksa varya hastane kimbilir nerde, burda kaç tecavüz olmuştur, karıncalar yer lan burda adamı, acmede izlemiştim küçükken bir ağaçtan bir kürdan yapıyolardı, odun sobası kullansaydık şu bir sene bize yeterdi, kesceksin burda mis gibi site yapacaksın ohh paraya para demezsin valla, aslan maslan yoktur demi lan" aklımdan geçenler bu ve bunların benzerleri olur..
dağ evi bak, kar kış kayak heryan bembeyaz romantik ebik übük bunların bana çağrıştırdığı şey ise, "anam 2 gün kesintisiz mokoko ben çıkamam o karda kıyamette dışarı. iyi iyi seks zaten zayıflatıyor, bilmem kaçbin kalori hoop oldum ben tığ gibi. bide yollar kapansa yemek bulamasak tamam abi basenleri de veririm bu sayede.."
....
Öbür dünyayla ilgili yapılan cennet tasvirleri de bana uymuyor zaten.. yeşillik orman çağlayan dereler ve badem bıyıklı nuriler.. ıyyy hayat çok sıkıcı tv bile yok, internet yok zaten bütün heycan verici adamlar cehennemde inliyor.. Allam buralar hep şaka gece sonra tırsıyorum ama yarattığın şeyi biliyorsun geçiyo aklımdan, şimdi diyelim hadi cennete gittim.. O yeşilliklerde oturamam ben, böcek var lan.. bide böyle gece toplanıp napcaz ilahi mi okucaz, serdar ortaç kesin cehennemde olur kumardan gider yani.. Bide şimdi başörtüsü diye bir olay var.. benim bu konu hakkında düşüncem sabit, şu sınırların içinde hiç kimsenin kimseye ne dinini, ne kıyafetini, ne de düşüncesini kısıtlayabilir diye düşünüyorum ben, neyse konu bu değil.. Tartışma varya hani, başörtüsü kuranda yazmıyor yazıyor falan.. Yazıyor diyelim, ee cennette de başörtüsü takcaz o zaman.. Lan benim ay parçası gibi olan surata o örtü varya nasıl oluyor yanaklarım dombik dombik fışkırıyor.. Bana bonus olarak verilen nuriler demez mi, "allam tamam iradesisiz ama bu ne lan, hasanla hüseyinin kızına bak bide bizimkine" diye. Yazık dimi onlara..
Hadi diyelim hristiyanlara göre olan cennetteyim, inşallah öyle birşey yoktur.. Uçan kanatlı bebek kadar korkunç birşey var mı? hamamböceğinin kanatlısı bile beni 5 gün uyutmuyor, havalarda dolanan kanatlı bebeler ııyyyy çok kötü iğrenç birşey bu.. arp sesi gııyy gıyy gıyy.. herşey acıtasyon zaten.. kıyafetler güzel ama beyaz biraz beni şişman gösterir ama allahtan bollar..
Bide sonsuza kadar o otu o yeşilliği çekiyorsun. off çok bayık.. cennet denilen şey umarım herkesin istediği gibi olur, bi gün tekno, bi gün pop, bi gün fasıl, bi gün rock koca alan pistte dans eden cilloplar, sınırsız kıyafet seçeneği, angelina jolie havası, nefise karatay duruluğu, nicole kidman güzelliği falan böyle, canını sıkan insanları cehennemde ziyaret edip "sıcak mı lan buralar ibnetor ahaha bizimki klimalı valla, yemeklerde biraz sorun yaşıyorum avakado hazımsızlık yapıyor bende ama olsun, bu arada iyi gördüm seni dur bir kamçı atayım sana" diye böyle sinir etme özgürlüğü.. iş güçte olmayacak yani orda işsizim şimdi mesela inanılmaz sıkılıyorum evde, sonsuza kadar iş yok orda tv de yok, aşk zaten canının istediği herşey var tutku yok, kibir yok.. Ay ne bilim allam sen daha iyisini bilirsin de bir anket yapıp neler istediğimizi söylesek keşke sana..

Beklenen an geldi kına yakabilirsiniz..

Hep sorup duruyodunuz hani, "Pucca sevgilin bilse burayı ne olur, Pucca sevgilin okusa nolur, Pucca bunları sevgiline söylüyor musun" Erik biliyor burayı.. Nasıl öğrendiği biraz karışık.. Ama sadece erikle kalsa iyi, ablası ve eniştesi de biliyor onlara burdan hürmetlerimi sunuyorum çok iyi insanlar canlar ciğerler mükemmeller.. Napim abi demek zorundayım.. Erik hadi okudu burayı, sonra eniştesi tahmin edip buna sormuş erik sen misin diye, bizimki de hemen atlamış benim diyerekten.. Allahım yarabbim ben olsam ne eriği ya falan diye 40 numara çeviririm..
kim ah ettiyse artık Pucca özel hayatını çok anlatıyor onun regl günlerini okumak zorunda değiliz diye tuttu sanırım.. Yazamıyorum lan bişey.. yazıyorum başlamaya, orayı kırp, burayı kırp, ordaki küfürü al, eriğe salak deme, post oluyor yılmaz özdil yazısı.. 1 haftadır o yüzden yazamadım.. Okumasının iyi yönleri var mı var elbette neticede bi şekilde daha açık oluyorsun.. misal ayrıldık diyelim, hoop hemen şuraya döşerim bir acıklı şarkı, şiir, ağlak post oldu tamam bitti.. Kötü yönleri var mı oooff offff.. bütün hayatım şurda yazıyor, o "yeni sevgiliye verilecek olan cv" işte benim bu blogum tarzında birşey.. Adam bütün sevgililerini biliyor, yediğin bütün bokları, çevirdiğin tezgahları.. girdiğin bunalımları.. Bir insanın karşısında çırılçıplak kalmak gibi birşey bu.. eski fanfinilerim olmasa kalanını okusun umrumda değil ama onlar kasıyor beni..
böyle sevgilileri blogunu okuyunca değişen blogcu kızlar gibi yazmak midemi bulandırıyor.. hani varya karı ilk başta yazıyor, yok ona salça oldum, yok bunu götürdüm, one night standda birinciyim, gönüllerde inciyim.. Sevgili buluyor sonra hopp eski yazılar siliniyor.. "Böbüşümü çok özlüyorum :( neen bana bunu bunu yapıyor aşkımın can paresi, ben ilk kez sana aşık oldum erkek nedir bilmezdim senden önce.." ayrılınca zaten yıldız tilbeyi yemiş hazmedememiş gibi bayık bayık şiirler şarkılar, herife mesaj vermeler ıyyy öööö..
Şimdi bende o moda gireyim desem olmaz normalde de öyle değilim, ayrıldığım adamlara petek dinçöz dinletip, "resimlerini internette yayacam, bana aldığın hediyelerin üstüne işedim ohhh rahatladım" diyen bir hatundan, aşkımın can paresi, gönlümün son demi gibi laflar çıkmaz..O yüzden battı balık yan gider diyerek olduğum gibi devam edeceğim..
Aslında bakmayın kendinizi benim yerime koyarsanız çok zor olduğunu anlardınız şu durumun.. resmen iki hayat yaşıyorsunuz ve ikisini de saklamak zorundasınız.. Bir blog açıyorsun 900 küsür kişi seni izliyor daha da okuyanlar var, ama sen kimseye söyleyemiyorsun.. Bazen dolmuşta falan birileri sinir ettiği zaman beni parmağımı sallayıp "sen benim kim olduğumu biliyo musun haaa biliyo musunnnn" deme ihtiyacı duyuyorum.. Yada bahsettiklerinde "evet evet o kaşar benim ama çok okunuyo demii" diye heycanlanıyorum.. program için bir metin yazıyorum mesela redakte ediliyor bazı kısımlar tepki gelebilir bunlara diye.. o zamanda hemen atlayıp, "kadının tv üzerinde yeri" diyerek carlamak istiyorum.. siz benim kim oldumu biliyo musunuz haaaaa diyerek..
Aynı şekilde burda da öyle, sen benim kim olduğumu biliyomusun cümlesini sık sık kullanmak istiyorum yorumlara.. Kimliğimi saklamak zorundayım, resimlerimi, kendimi olduğumdan farklı tanıtmalıyım.. sürekli kendimi aşağılamaktan bi ara göte benziyorum evet diye bunalıma girmiştim.. Sonra küfür, normalde küfür ediyorum elbet ama ancak çok samimiysem.. O kadar alışmışım ki ama şuraya yazdığımdan beri, arada sırada bacanaa sıçayım senin tarzı şeyler olmadık insanlara karşı çıkıveriyor..
Yada PuCCa ile ilgili birşey gördüğüm zaman bir paranoyak oluyorum acaba acaba diye.. Belki de bu paranoyaklık hissinden garip bi şekilde zevk alıyorum bilmiyorum.. Belki de bu gizli kimlikle yazanların hepsinde vardır.. saklayacağımız şeylerin öğrenilme hissi.. Çok saklama ihtiyacı olsaydı zaten hiç yazılmazdı.. Bu tabii derine kadar indiğimde öylesine çıkardığım bir mevzu.. belki de alakası yok bunla..
Buraya yazdığım muhabbetleri de çok yakın olduğum insanlarla konuşuyorum. Kasmıyorum yani öyle hanım hanımcık olmak için -ne kadar kastığımı söylemiş olsam bile- Ama işte burda hiç tanımadığın biri okuyor senin en mahremine anlatmaya korktuğun şeylerini.. Gerçi artık öyle çok anlatılmayacak şeyleri yazmaıyordum zaten.. yattık yazdım diye bile kıyamet koptu. sadece yattımdan yani, arkadaşlarımla konuştuğum şeyleri şuraya yazsam beni çiğ çiğ yerlerdi sanırım..
Bazen düşünüyorum teşircilik mi var bende diye.. gözetlenme arzusu gibi yada, ama öyle olsaydı o zaman bütün hayat hikayelerini yazan insanlar teşirci sayılırdı.. Normalde içimde duran şeyleri buraya saçtığım için seviyordum.. buraya yazdığımdan beri o sıkıldığımda moraran lekelerim bile kaybolmuştu..
..
valla şimdi ne yapacağım konusunda bilmiyorum.. tepki gelmedi öyle beklediğim gibi, eriğin arada sırada sen bunu eskilerine de yapıyormuydun paranoyaları dışında.. Ki ben çocuğun hiçbirşeyini bilmiyorum asıl beni sinir eden bu oldu.. Birde şimdi bir süre görüşmek istemiyorum diye bir karar aldım, görüşmekten bokunu çıkarmışız gibi.. Bu karar almaya iten nedeni bile yazamıyorum o okuyacak diye.. Onun bilmesini istemediğim bir nedenden dolayı ayrılmak istesem kılıf olarak başka şey uydursam olmayacak, bir allak bullak oldum.. ya bir süre sonra aşacam bu durumu rahatlayacağım belki benim için daha iyi olacak.. mirel okumaya başladığında da böyle bir tedirgin olmuştum çünkü.. yada ayrıldığımda artık tümden rahatlayacağım.. yada cep telefonumundaki fotoları kalpler malpler ekleyerek buraya koyacağım, gökhan türkmen eşliğinde biriciğimle ben, nassı yakışıyormuyuz, aşkım gül birazz ama yaffsss yazacağım.. şaka lan şaka yapmam öle bişi :PpP