Başlarda maçına, içmesine, gezmesine ses etmiyorduk ama bugün edesim geldi.. Aslında başlarda o da çok takmazdı böyle maçları falan.. Hatta onunla maç izlediğim zamanlar bile olmuştu, yalnız işte olmuyor ben gayet sıkılıyordum, onu da sıkıyordum. durup durup, "meyva soyayım mı ya, cips yedim ya şimdi her yanım sivilce olcak baksana, ohaa çocuğa bak! bu kim adı ne, ayy salak neden futbolcu olmuş manken olsaymış ya, pencereyi açsana sen o taraftasın, tuvalete gidiyorum bi istediin var mııı?? ara versinler de sevişelim be, çok sıkıldım" diyerek
iki üç kez beraber maç izlemeyi denedik başaramayınca, daha doğrusu o bu işten sıkılınca ben yüzüğün de verdiği cesaretle direk içimden geçen sesleri dışarı aktarmaya başladım!
Sabahtan dedim ki, hadi gel çıkalım dışarı kitap falan bişiler bakmamız gerek. Çıktık işte, bu sürekli offluyor puffluyor. Sanki çocuğu vietnama savaşa götürmüşüm gibi.
Bi afra bi tafra bana. "evde kalsaydık ne olurdu, hah geldik işte, offf şuradan yürüsene"
Böyle her boka bir tavır, kapris deli etti beni.. Hayır bi de saat 11 akşam geç kalcam derdine düştü. Sanki maça değil pezevenk, rusya ya gidecek nasıl heycanlı. bir ton baldırı çıplak erkeğin koşturup, birbirlerini fortlamaya çalıştığı bir spor bu, içinde alev alev yanan bir ibne mi var nedir bu erkeklerin. Sevdikleri sporlar hep, memelerini götlerini ortaya çıkarıp, birbirlerini okşamak için ara ara esler veren sporlar..

Erik'te mırmırmır bana küfrede küfrede yürüyor "sabahın köründe çıktık sokağa ne vardı, akşama geç kalcam işte, off dürtüp durma beni! alt tarafı çanta, ne izliyorsun saatlerce almayacaksan gidelim. aynı kıyafetleri 15 mağazadan baktık, yemicem PuCCa aç değilim yemicem artık gidelim"
- Erik waffle alalım yaa gel ortaköye kadar yürüyelim hıııı
- Manyak mısın kızım buradan oraya yürüyemem ben! maça gitcem yer bulmam gerek. Şurada ne yiyeceksen ye, gidelim..
- Erikkk ayy şunlara bak ne tatlı
- neresi tatlı be fiyatına baksana insan satın alıyorsun sanki
- erik ya şu kitabı alayım mı
- al PuCCa al al ve oku gidelim artık beni sıkıntı bastı
- yaaa hava çok güzel yürüyelimmm elini versene
- geç kalıyorum anlamıyor musun????
kalktık geldik eve.. Bütün günü burnumdan getirdi resmen.. Sonra bir deli oldum ben. Gitmicen dedim maça! hayır bütün günümün içine sıçtın madem ben de senin gününün içine sıçcam gitmene izin vermiyorum dedim..
Dııttt birinci hata! İlişkinin ilk günlerinde ne maç, ne arkadaşlarıyla takılmak nedir bilmeyen Erik bir anda oldu Çarşı taraftarı. Bir dellendi, herifi ben bile tanıyamadım, kalktı ayağa, gözlerinin beyazı kıpkırmızı oldu, damarları dışarı fırladı, elleri titremeye başladı, kaşının kenarı pıt pıt attı.. "Bana karışamazsın" diyerek gitti içeri..
O gitti ya içeri basbas bağırmaya başladım, işi biraz da inada bindirdim.
- Bana göstermediğin ilgiyi alakayı 11 tane herife göstermeye mi gidiyorsun, bir günüm var bir günüm bugünü de benimle geçireceksin! kusura bakma ben sevgilinim, o tuttuğun takım.
- PuCCa mantıksızca konuşma bu maç önemli ve sus artık yoksa kötüye gidecek
- Ne kötüye gidecek ha nee?? terk mi edecen beni. İşte sen busun bu!! elalem kavga eder karılar kızlar yüzünden sen benle ilgilenmekten acizsin sen hep bunu yapıyorsun, yarın öbürsügün çocuğumuz olursa, o da hastalanırsa demek ki kalkıp gideceksin maça. yazık değil mi haa o çocuğa???
- Çocuk hastalanırsa neden gideyim, o zaman doktora götürürüm. amaaan deli misin nesin, ben de sana benzedim. kızım ne çocuğu, alt tarafı maça gitcem şunu burnumdan getirmesen.
kalktım gittim ben de kendimi odaya kitledim. Ağlama krizlerine girdim. ama ağlamıyorum aslında ağlamış gibi yapıyorum. arada sırada da "sorun maç değil sensin hıckk bana hayvan gibi davranıyosun böhüüüüü" diye ağlıyorum. hıçkırmış gibi falan yapıyorum sessizlik olduğunda yere kapıya bişiler atıp, sinir krizi geçirdiğimi sanmasını istedim ama bir işe yaradı mı diye bir sor...
Yaramadı..
ben orada kendi kendime dellenirken, içerde biri var diye kriz geçirmiş gibi yaparken, beyfendi çıkmış gitmiş evden..
Onu da şey de farkettim, işte ağlıyordum, kapıya askılığı fırlattım ses çıkmadı, "ayrılalım da mutlu olll" diye bağırdım ses yok.. sonra kapıya doğru yaklaştım, kulağımı dayadım ses çıkmadı. kapıyı bir açtım çekmiş gitmiş.
ben orada yani ciddi bir kriz geçirecek olsam bırakmış olacak beni..
O kadar sinirlendim ki, şimdi keşke ölsem gece geldiğinde beni ölmüş olarak bulsa da aklı başına gelse..
Acaba kendimi aşağıya mı atayım, geldiğinde sokakta cesedimi görür pişman olur. "ahh gitmeseydim okyanus gözlümü üzmeseydim dilooo diloooo" diye ağıt yakar.
Yok ya ölürsem bi boka yaramaz, şey mi yapsam acaba; kusayım kusayım böle tansiyonum düşer zaten bayılırım, komşu beni hastaneye kaldırsın, bunu da arasınlar oradan öğrensin koşarak gelsin.. Olmaz bu gerizekalı duymaz telefonu..
Bacağımımı kırsam acaba şuradan düşsem de.. Ya davsanlik'a söylesem arasa onu, PuCCa'ya ulaşamıyorum nerede başına bişi mi geldi dese, evet evet. Du kapatayım şu telefonu da, geldiğinde de uyumuşum derim. O da "tatlımm öldün sandım çok korktum bi daha seni asla yalnız bırakmayacağım bu bana ders oldu" der mi?
Ya da terk mi edeyim lan evi, mektup yazayım, geldiğinde dolapları boş görsün yüzüğü de makyaj masasının oraya bırakırım, geldiğinde kahrolur, ferhat göçer gibi garip bi hale bürünür acılı acılı gelir benden özür diler...
Ayy salak PuCCa burası senin evin terkedemezsin, bi de senin makyaj masan yok! malzemelerini koyduğun yere yüzüğünü koysan herif hayatta o dağınıklıkta bulamaz zaten.
Ben böyle bir ton plan yaparken mesaj geldi telefonuma "ağlaman geçtiyse ekmek almayı unutma sonra gece acıktım diye beynimi yiceksin öptüm"
ben buna daha çok sinirlendim.. kapadım telefonumu eve geldiğinde ışığı bacayı kapatıp eve almamaya karar verdim. hem bi defa yataktan attım, yüzük geldi.. eve almasam belki gelinlikle gelir diye de düşündüm içten içe..
Bu kadar plan bu kadar program intikam yeminleri derken, pekiii sonunda ne oldu, BJK yenilmiş bunun surat 10 karış. nasıl üzgün nasıl yıkılmış. Yani şimdi terketsem inan beni siklemez bi de iki darbe yemesin diye makarnayı ısıttım, sonra da
- Allah'ın takdiri, ben ne zaman üzülsem üzüldüğüm şeyin ağzına sıçılıyor yapacak bişi yok, bi daha kine maça gitmezsin benim gönül rızam olmadan
- bugün STV'mi izledin sen naaptın?
dedi barıştık gülüştük seviştik dicem ama sonra "seviştini anlatıyo yaeee" dicekler. o yüzden demiyorum...