30.09.2009

Ben bile açılım yaptım fotomu koydum valla

Erikle ayrıldık ya hani.. Ayrılınca bebeyi heryerden sildim.. Msnini sildim, telefonunu sildim, faceden sildim, hatta facebooku tümden dondurdum.. Abi teknoloji çok kötü birşey çünkü, her önüne gelene hesap veriyorsun.. İlkokulda 2 kere gördüğün adam bile ilişkinle ilgili kendinde yorum yapma hakkını buluyor.. Orda fotoları sildin diyelim hemen hoop üç mesaj
"tatlımm ne oldu:(((" yada kıro hale bulundun diyelim, iletine yazıyorsun gereksiz bir yıldız tilbe sözü, anında altına iki kere merabalaştığın adamdan bir yorum "Can yücelin çok sevmeyeceksen sikmeyeceksin bıdıbıdısını dinle ;)" Sırf bu muhabbetler olmasın diye dondurdum orayı. Kendimden biliyorum abi, koyuyorlar halvetten 1 dak önceki fotolarını, diyorum
"orospuya bak yarın ayrılcaksın ne demeye yapıyorsun" ayrılınca ilk tepkim "ehiehiehi ohh kazığa oturdun tabiii" diye söyleniyorum.. Sonra barışıyolar, "gurursuz sürtükkkkk" diye milletin derdine ben geriliyorum..
Ayrıldığımızın İlk günü ne arayan, ne soran vaziyetinde acımı en arabesk halde yaşadım. ikinci gün oldu arabesk hallerim Sezen Aksu moduna girdi. Üçüncü gün oldu allam bir bahane bulmalıyım aramalayım diye kendi kendimi yedim.. dördüncü gün oldu, sildiğim msnden eklim bakim bi dedim, anam ekler eklemez bir baktım online, hopp aynı anda bir yazı "burdan da sildin zannetmiştim, silme beni" yazdı.. Dedimmm tamam bi rahatladım şöyle.. Ondan sonra biz böyle, işte sen bana bunu dedin şunu dedin diye ufaktan yaptık tartışmaları.. Sonra yok sen beni yanlış anladın, yok ben seni ama bu iş olmuyor böyle birbirimizi kırmadan normal bir ayrılık olsun bu.. Okey dedik, ayrıyız ama her allahın günü konuşmaya devam ettik. hatta sevgiliyken telefonda daha az konuşuyorduk.. Böyle bir cilveleşmeler, hafiften kıskançlıklar, böle merak falan ama ayrıyız.. Benim için hava hoştu valla, en azından yenisini bulana kadar, eskisi garanti elimde ohh kebap, zaten yalnız kalamıyorum daha ne isterim hayattan.. böyle bir süre devam etti.. Ulan sonra dedim ya bu pezevenkte öyle yapıyorsa benim yaptığım gibi beni cepte yapıp kendine manita arıyorsa. Anam beni sardı bir korku.. Dedim birde benden önce bulur kalıveririm ortada
maymun dötü gibi. Hiç riske girmeyeyim yok öle ayrılıktan sonra arkadaş kalma hadisesi bu çocuk sevgilim olmalı geri.. "hacı valla böyle salak saçma iş yapıyoruz. ben gelemem böle arkadaşlığa dostluğa yalan bunlar.. ondan hadi sana gudbay, ama yok sensiz olamam dersen gel böğrüme" dedim. Yine topluca herbiyanımdan sildim bebeyi.. Ama bi yandan da sinir oldum.. Adam hiç demedi, gel bak yapmayalım, tamam bari bir sevgili olalım diye.. Herif dünden hazırmış gibi "aaa haklısın valla" dedikten sonra sustu.. Gece oldu aramıyor, günde 25 kere arayan adam yok, bir arkadaş olmayalım dedik diye ciddiye aldı bizi.. ben mi arasam diyorum oda olmaz.. Allam nasıl sinirlendim.. Ertesi gün oldu yine yok adam ortada.. Dedim PuCCa kaldın valla eşşek çükü gibi ortada.. Öyle acaba kime sarsam başına bela olsam diye kendi kendime hesaplamaları yaparken, kargo geldi eve..
teee aylar önce Erikle beraber melekler korusun diye bir dizi varya onu izliyoruz, orda kıvırcık saçlı bi gacı var. Onda bir kolye görmüştüm.. Ayy demiştim ne güzelmiş bu, Pick me diye bir şeymiş bu kolye.. Na şu sitede satılıyormuş, dedik siteden almayalım da haftasonu nişantaşı bilisskissden alırız.. Sonra unuttukk gitti bu olayı.. Bir baktım gitmiş kolyeyi almış kutunun içine koymuş bana yollamış. Ama bu bahsettiğim olay daha biz fingirdeştiğimiz dönemlerde falan, daha çıkmıyoruz bile.. bilmem kaç ay öncesinin muhabbeti.. "Seninleyken bir nehrin akıntısına kapılmış gibi hissediyorum kendimi, kıyıya çıksam üşüyecekmiş gibi, suda kalsam boğulacakmışım gibi.. Kalbimle aklım sürekli çatışıyor. Kontrol bende olmuyor. Artık bıraktım dilediğin yere sürükle beni" yazmış birde. keko meko yazdığı şey ama nasıl hoşuma gitti, bana dair en ufak ayrıntıları falan hatırlaması. Yaani tamam bende isterdim bir trabzon burması göndersin, ya da ne bilim 5 i bir yerde sattık mı para edecek olan şeylerden ama bu hepsinden daha değerli bence..Tabii biz barıştık doğal olarak.
...
Bide eniştesiyle ablası ortaklaşa çalışıp bana marilyn dövmesi yaptılar. Eniştesi öğretmen ama hobi olarak dövme yapıyor.. İnsanların ne bilim hobileri vardır, dans etmek, ata binmek falan gibi. Tattoocu genç bir öğretmen.. Lisede öğretmenlik yapsaydı eğer o ufuuuuuuu.. Kaç tane aşk mektubu alırdı, yeni yetme, mıknatıslı hızma takan korncu kızlardan.. Çok iyi hatırlıyorum bizim vardı bir mili güvenlik hocamız, adamın dersinde kızlardan sadece ooffff ooffff sesleri çıkardı..Dövme yaptırmak yalnız aynı şey gibi.. Hayatın boyunca üzerinde taşıyacağın bir ize, en ince ayrıntısına kadar düşünüp karar veriyorsun. İşte hayatta da yaşadığın bazı olaylarda kararsız kalıyorsun ya, yaşamın boyunca seninle anılacak izlere sahip oluyorsun. Belki o yüzden dövmeyi göremeyeceğimiz yerlere yaptırmayı tercih ediyoruz, sıkılırız diye. Dİğerinde de yaptığımız hataları hatırlatan şeylerden kaçıyoruz, ama oysa hep bizimle birlikteler.. Amaaan anlatamadım kafamda kurmuştum oysa ne güzel..
Haa işte önce iç bileğime çöp adam yaptırcaktım, Sonra iş ciddiye binince dedim yok çöp adam yaptırmim, 50 yaşında 3 çocuk sahibi karı olunca çöp adam pek hoş olmucak.. Norma'yı yaptırayım dedim, gugıldan bakındım. Anam onu da hep kekomançiler yaptırmış.. Yine de olsun dedim desenimi seçtim. Tam yaptırcam iç bileğimden vazgeçtim son dakka sırtıma yaptırdım.. İlk başta bir acıdı anam anam, sanki kıtır kıtır kesiyorlar beni. Ama zaten benim canım acayip tatlı. Kaşımı alırken ağlarım, ağda yaptırırken kıyametleri kopartırım. Ağdadan daha az acıtıyor yalnız.. O sesi çok kötü dolgu aleti sesi gibi.. Sonra ben alıştım uyuştu baya orası, takır takır iğne bata çıka bişiler oluyor.. Sonra Erik'in ablası geldi, gözü şöle olsun bak dudağı olmamış falan gibi yorumlar yapınca ben bir tırstım.. Norma diye Seda sayan çıkacak heral dedim.. Bişi de diyemiyorum kuzu gibi duruyorum orda.. Bişi desem kafama vuracaklar gibi geliyor "sus lan sırtın bizim elimizde oraya türk bayrağı yapıp altına 'köylü milletin efendisidir' yazacaz nihahaha" dicekler gibime geliyor.. Ondan süt dökmüş kedi yavrusu gibi foxdaki bir diziyi izleye izleye yarım saat içinde dövmemi bitirdiler..
Dedim bari inşallah Seda sayana benzemiştir, en azından bundan sonraki idolüm o olur. Çok koca, dobralık, estetik, büyük göğüs, şiveli konuşma, maksimum iticilik falan diye düşünürken.. Aynada bir baktım.. Ohaa benim istediğimden daha güzel olmuş.. Hiç bu kadarını beklemiyordum. Hatta megan fox denen kaltağın dövmesinden bile daha güzel.. Yaptırcaksanız eğer, bana mail atın ben sizi ulaştırayım ona.. Erik'de yaptırcak ama ben istiyorum ki sırtına "I LOVE PUCCA" yazdırsın, malafatına "HASTALIKLI DİKKAT" yazdırsın. Göğsüne benim portremi çizdirsin. Göbeğine "PuCCA'NIN MALI" yazdırsın. Ama yapmıyor pezevenk, bide utanmadan hala seni seviyorum diyor. Seven adam bunları yapar bencee..
PS: ilk kez kendimin fotosunu koydum. Oda günlerdir şu bugün ne giydim bloglarını dolaşıyorum da. Bir kıskandım ama nasıl. 3 senedir blog yazıyorum onun bunun sürtük karılarının fotolarını koyuyorum. Kızlar ne güzel yerli malı yurdun malı.. kendilerine özgü şeyleri koyup duruyorlar.. Benim neyim eksik nan dedim.. en azından bunda yapabilirim diye düşündüm. Kıskançlık çok kötü bişi.. kırmançi gibi durdu bende.. Bu kolyenin blogunu gördüm bide herkes koymuş oraya kolyeli fotolarını..belki beni bulurlar koyarlar fotomu kendi çapımda ünlü olurum bende en azından ordan şeyederiz dedim :((

25.09.2009

Yalnızlığın üst kattakiler üstünde olumsuz etkisi

Şimdi oturduğum yer İstanbul'un teee bir ucu.. Oturduğum yer diye sahiplendim ama ben hala akrabalarda kalıyorum.. Neyse işte bir gezme olsun, sosyal faaliyet olsun, böyle ne bilim piyasa araştırması falan yapmaya çıkmam demek ölüm demek. Bir defa yol parası acayip tıkıyor bana, zaman ayrı götüme giriyor. Zaten anlam veremiyorum bu büyük şehirlerdeki sabaha kadar otobüs denilen bir olayın olmaması, yada sadece merkezlere kadar var olmasını. Ulan zaten merkezde otursam ne otobüsü düşüncem.. Asıl otobüs tepelere falan olması gerek, oralara giderken de o merkezden geçsin bitsin işte.. Bi dahaki seçimlerde bu duruma parmak basana oy verecem.. Bunu yapan CHP bile olsa, beceremeyeceğini biliyorum ama destekçi derim en azından.. Şimdi hal böyle olunca, ben zaten işsiz güçsüz fakir fukaranın teki de olunca.. Sosyallik denen şeyim öldü bitti.. O eskisi gibi her gece mekanlarda fink atan, tillatede çarşaf çarşaf fotoları çıkan, her sabah baş ağrısıyla uyanıp klozete kusan kız gitti.. Yerine internette dolanan, saç boyası lekeli tişörtüyle ortası yırtık pijamasını giyip bakkala giden, hayatındaki tek atraksyonu semtlerin birbirine yakın olması dolayısıyla insanlıkadının balkonunda çiğdem çitleyen, aşkı memnu mu, yaprak dökümü mü gibi abuk tartışmalarla apartman yengeleriyle muhattap olan biri oldum.. Lan bazen konuşmayı unutuyorum, biri bana bişi diyince elim klavyeye gidiyormuş gibi oluyor.. O kadar vahim durum yani.. Şimdi bu durumda benim tek eğlencem yukardaki öğrenci bebelerin hayatları olmuştu. Onlarla eğleniyordum falan böyle iyi bir dostluk kardeşlik oluşmuştu bizde.. birinin herkesi düdüklemesini dinlemek, diğerinin pes oyunlarında aldığı galibiyetleri duymak falan.. Gençlik günlerimi hatırlatıyorlardı bana ne kadar aynı yaşta olsak bile.. ben onların evresini 4 sene önce atlatmıştım çünkü.. İşte gülüyoruz, eğleniyoruz, film izliyoruz tabu falan oynuyoruz, çok bunalırsak sahile iniyoruz. Onlar şu asosyal hayatımın biricik kurtacılarıydı.. Bayram diye memleketlerine gitmişlerdi bugün balkonda elalemin evlerinin içlerini görmeye çalışarak ulan amma çok insan yaşıyor falan gibi düşüncelere boğulmuşken bir baktım bunlar yolda yürüyolar. Anam bir sevindim bunları görünce, hemen ayaklandım amaa şöyle bir daha bakınca yanlarında iki tane kız.. o sevincim boğazıma takıldı... Kızlarla geliyorlar eve, üstelik bayram dönüşü. Sevgilileri de okulları başladığı için İstanbula ayak bastılar tabi. Büyük ihtimal biri de o internetten kapakladığı karı.. Şimdi onlar yukarda eğlenecekler gülüşecekler beni aralarına almayacaklar.. "ahaha eziksin sen ezik biz sevgililerimizle fanfini yaparken sen bize bakıp kıskanacaksın pis dombili ezik" diye içten içe düşünüp benimle dalga geçecekler.. Kız arkadaşları onlarla takılıyorum diye bir öncekiler gibi bunu sorun haline getirecek, gecenin bir yarısı "napıyon lan hıyar" diye evlerine giremiyeceğim. yada gittiğim yerlerden onları arayıp "saat gece 3de gelcem ben uyumayın beni alın okeyy" diyemiyeceğim.. tabu oynarken ben hep hakem olacağım, herkes çiftleriyle olacak "aaa PuCCaya eş yok" durumunu yaşayacağım. aralarında özel şifreler olacak kampuste başlarından geçen olayları anlatırken, benim hayatımda değişen tek şey "bugün ffde kavga ettim ben kadınlar sütyen giymesin diyeee çok heycanlıydı" olacak.. Gece biyerlere gidecek olursak, onlar sevgililerinin ellerinden tutarken.. ben ise, elinde votka bardağıyla 4 saat bekleyen. votkadan bir yudum almamış, ama ele güne elinde bardakla barın kenarında duran karizma pozu veren bir salağı keseceğim.. Onlar yukarda sevişirken bunları dinlemek zorunda kalacağım..
O kadar çok sinirlendim ki onlara, bana sormadan nasıl olur o eve kız getirirler.. Oysa bu yaz boyunca acayip iyiydik. Apartman gülü onlar ve ben.. Şimdi bu kazığın en büyüğü değil de nedir.. Oysa nasıl mutluyduk nasıl şen şakraktık.. Bu kalleşliktir, puştluktur, şerefsizliktir dedim.. O sinirle gittim asansörün kapısında ki tekerleği yukarıya kaldırıp kapıyı açık bıraktım. Pezevenkler o kadar valizle 6. kata kadar yürüyerek çıksınlar dedim.. Geçtim oturdum balkona, tam aşşağıdan geçerken kafalarına mandal falan da atacaktım ama neyse dedim.. Sizz durun bana sormadan uzun soluklu sevgililerinizle eve gelip yaşamak neymiş göstercem size, apartmanda ar namusla ilgili dedikodular çıkartacağım, eve kız atmamanız için elimden geleni yapacağım, eee tek gecelik sevişmelerinize ses çıkarmadım ama bu fazla.. Ne zaman ben adam gibi ilişki bulurum, iş bulurum, kendime çıkacağım merkezde bir ev bulurum eyvallah ne haliniz varsa görün. Ama şuanda sadece beni eğlendirmekle yükümlüsünüz başka göreviniz yok sizin.. diye asabi asabi düşündüm.
Sonra bu benim böyle mantıksız konuştuğum zaman ortaya çıkan bir iç sesim daha var, ben ona "gereksiz ses" diyorum, o çıktı.. ya sanane falan dedi "bırak isteyen istediğiyle yiyişsin, sen mutlu değilsin diye insanların da hayatlarını karartmaya hakkın yok" dedi.. "Siktir git lan gereksiz ses" dicektim ama ona kibar davrandığım için.. Bende ikna kabileyetimi kendi üzerimde uygulamaya çalıştım..
-Ama napabilirim, şey mi diyeyim yani.. "Arkadaşlarım bu zor zamanımda bana destek olun lütfen, bencil sürtüğün teki gibi davranıyorum ama bu sadece sizi düşündüğüm için. Eğer böyle davranmaz içime atarsam sonra evinizi uçurarak o kızları kaçırabilirim.. Bu daha mı iyi haa?? hem ne güzel anlaşıyorduk biz hep birlikte neden bu kızları eve getiriyorsunuz ki, tamam seks yapmanıza da bişey demicem ama bu biraz fazla değil mi?? az sabredin yakında iş bulup gitcem bu evden o zamana kadar bütün ilginiz alakanız benim üstümde olsa fena mı olur." Bunu mu diyeyim yani??
dedim, bastırdım hemen gereksiz iç sesimi.. ayak seslerini duyunca koşturarak kapının deliğinden baktım, soluk soluğa yukarıya o valizlerle çıkıyorlardı.. Şimdi de kıkır kıkır gülüşüyorlar mutfaktalar büyük yemek yapıyorlar, bide mesaj atmışlar bana "evdeysen gelsene" diyerek.. Çokta siklerindeymiş gibi bende yazdım "tatlım dışardayım başka zaman gelirim :(" oysa bütün gün sokağa bile çıkmadım.. Bu şuursuzca davranışın nedenini bilemiyorum, tamam bir çok salaklığımı anlayan ama düzeltmeyen biriyim ama bu yaptığıma bende anlam veremedim...
Niyeyse kendimi anaokulu yaşlarımda hissettim. büyük bir terasımız vardı bizim.. Orda oyun oynardık bebekleri falan atardım oraya, komşu kızıyla küsünce bağırırdım içeriye doğru "Annneeeeeeeee dayımgilin almanyadan getirdiklerii uzun simli saçlı sindy bebeğimi getirir misinnn" diyerek. Oysa Almanya'da yaşayan bir akrabamız bile yoktu. Ama işte bütün mahallenin öyle bir hısmı olunca kıskançlık yapmıştım, kendime hayali Almanyadan yaşayan, bana sindy bebek yollayan bir dayı yaratıp komşu kızını kıskandırıyordum.. Aynı ezik hissiyatı işte şu anda hissediyorum.. Allam bana tez zamanda sosyalleşme şeysi ver bu durum iyiye gitmiyor..

22.09.2009

sevişilecek erkekler eşcinsel, eğlenilecek erkekler puşt, evlenilecek erkekler sümsük

Şimdi bu Can abi aldatmış ya karısını, ohh öpüş koklaş, yalam yalabaş metresiyle fotoları yayıldı ya orda burda, şöyle en içten bir "orrroossspuuu çocuuuu" diye geçirdim herife.. Hepimizin eninde sonunda o kadının yerinde olacağı muhakkak çünkü.. Kimse "benim herifim aldatmaz, ben aldatılmam, benimki yapmaz" demesin. iki memeyi gören her erkek çükünü masaya koyar.. ve maalesef bir çok hanımkızımız da sahipli erkeklere karşı bir zaaf var..
Bunu engellemek için ne yapmalı, cosmo dergilerini okuyup dilimizde kiraz sapına düğüm atma tekniklerini mi öğrenmeli, yemeğini yedirdikten sonra oralını yapıp onu pışpışlamalı mı hergün, hergün polyanna sikmiş gibi gülümseyip sadece ona mı adapte olmalı, kendine güveni tam olarak herifin ağzına mı sıçmalı, devamlı vur kaç mı yapmalı, herşeyini didikleyip onda hakimiyet mi kurmalı, yoksa herifi salıvermeli mi? Valla bana şimdi öyle mükemmelim ben, erkekleri sallamam bırakırım dönerse benimdir diye lagaluga yapmayın, hepimiz aynı bokun lacivertiyiz. Hepimizin içini kemiren böyle delice bir korku var, onu 3 yaşındaki kardeşinden bile kıskanan pislik duygularla kuşatılmış kişileriz. erkeklerinde vajina olsun çamurdan olsun, soktuğum gül olsun diye malak bir düşünceleri var.. Onlarda bir türlü törpülenmeyen ego, karşı cinsin ilgisiyle kamçılanan bünyeleri, flörte deli gibi merakları, her pişt diyene gidip, yasak olanın daha tatlı gelmesi gibi bir durumları var. Kafaları zaten adam akıllı çalışmadığı için ilk çağ devirlerindeki gibi yiyim, içim, sikim, sıçim dan öte bir ayrıntı düşünemiyorlar.. Bunu nasıl yokedebiliriz dedim kendi kendime.. bulamadım.. Hangi tip erkekler aldatmaz diye düşündüm, amcam rus gacıları atmak için garsoniyer tuttu kendine, bu adam bi bankanın genel müdürü bildiğin patatese benziyor.. babam desen bi uçan bi kaçan kurtuluyor, üst kattaki bebe desen ufuuuuu o sıçtığım tipi ve mühendisliğin verdiği ezikliğe rağmen, sonra tandığım sevgilisi olan her erkek.. Yakışıklı erkekler: kesin aldatır, sadece bu önerme yüzünden bile aldatır. zaten yakışıklıların beyinsiz olduğunu ağır bir travma sonucu öğrendim, o yüzden "aldatmalıyımmmm aldatmalıyımmm" diye kendi kendini yer durur..
Tipsiz erkekler: Önemli olan iç güzelliğidir diyen, yakışıklı bebelerden dilleri yanmış, en azından buna kimse bakmaz sadece bana kalır diyerek düşünen genç kızlar tarafından kapış kapış kapışılır, hele biraz da komikse bu herif ufuuuuuu. Hem tipsiz olduğunu bildiği için biri iki piştt piştt yapsa götü tavana ulaşır, bi bok yapmasa bile elinin altındaki kıza siktiri basar kolaycanak..
Zengin erkekler: işte potansiyel orrrossspuuu çocukları bunlardır.. bir erkek cebinde parası yokken aşıktır.. O yüzden arka mahallelerin duvarlarında kız isimleri yazar.. Adamın cebine ne zaman para girer orda biter..
Ünlü erkekler: söylememe bile gerek yok sanırım.
Ezik sünepe erkekler: işte bunlar tehlike arz eden tiplerdir, hayatları boyunca "seni arkadaş olarak görüyorum ben ösgürrr, bu ambiansın bozulmasını istemiyorum:(" lafını duyarak bugünlere gelmiştir. bu gencin nasır tutmuş ellerini bir gün; yılgın, bıkkın son şansını bunla denemek isteyen bir hatun tutar.. İşte bu el tutuşundan sonra bu sümsük bir anda adam gibi adam olur, kendine güveni gelir her kıza bir iş atma, birini götürdüysem herkesi götürürüm havalarıyla "sahibi olan erkeklere göz koyan sürtklerden" biri tarafından götürülür..
Evli erkekler: zaten hep bu pezevenklerin başının altından çıkıyor
Yani kıssadan hisse her adamın içinde bu potansiyel var, aldatmayan erkek için ise "kesin sorunu vardır" diye düşünen hemcinsleri olunca, verilen gazla bunlar vur babam taşşağı popoya..
...
Aslında ben bir çözüm bulmuştum ama hani bu en azından etrafımızdaki aç sürtüklerden korumak için, elimizdeki herifin malafatınının 5 cm olduğunu söylemek, girmesiyle çıkmasının aynı anda olduğunu söylemek, siğillerle dolu bir penis, dayak, küfür, kendi annesini arzulayan bir sapık olduğunu anlatmak, bunu etrafa yaymak.. bu iyi bir fikir değil evet biliyorum ama en azından etraftaki sivri sinekler için..
Adamın özgüvenini yıkmak da gerek bence, pohpohlamakla olmaz gibi. özellikle yatakta. "bi bok beceremiyosun beeee, seninkine mal mı diyosun beee, ağzın leş gibi, vantuz gibi öpüyorsun, kak kalk üstümden pislik ben mastır çekcem senle sevişceme iğrençsin" gibi.
Bu da biraz tehlikeli adamın gözyaşları içinde başka bir hatunda teselli bulabilir. Ama pohpohlarsak daha kötü, valla daha kötü herif o gazla artık angelinayı bile şeyedeceğine inanıyor.. Denedim valla inanıyor, billa inanıyor.
Evet çok abarttım ama anacım kendimi o kadının yerine koydum ister istemez benim kalbim sıkıştı.. Sen tut bir adama hayatını ada nerdeyse, sonra herif elin uzun bacaklı genç çıtırıyla vapurda öpüşsün. Karısıyla akşam yemeği yiyip tv izlesin, metresine gelince en kral gezmeler, tutkular, heycanları onunla yaşasın. Ve bunu ulu orta yapmaktan da utanmasın.. neden çünkü o bir erkek, ünlü bir erkek, nasıl olsa bu durumdan zedelenmeyecek hatta "helal olsun" denilebilecek bir erkek.. Sana dokunduğu gibi ona dokunuyor, senden esirgediği bir çok şeyi onla yaşıyor, ona gülümsüyor, bir zamanlar beraber eşsiz diye yaşadığınız herşeyi onla yaşıyor. Sizle telefonda konuşurken "iyi tamam tamam" diye kapatırken onun yalanmadık yerini bırakmıyor. Ortak arkadaşlarınızla tanıştırıyor, resmen sizi gerizekalı konumuna düşürüyor, herkes aldattığını biliyor, ve siz sadece onu bekliyorsunuz, ne oldu acaba diye düşünüp kendinizi sorumlu hissediyorsunuz bu ilişkinin kötüye dönüşmesinde.. O isebaşka bir kadının içindeyken sizin adınızı bile aklına getirmiyor..
Erkeklerin yaşlandıkça heycan aramaya, çüklerini heryere sokmaya hakkı var.. Ama kadınların tek heyecanı ikea kataloğu, görümcesiyle yapacağı alışverişi.. Can dündarı metresiyle olan aynı fotoğraf karesi karısına ait olsaydı, herkes o kadını linç etmişti laflarıyla.. "Bakk adam ona güven müven şiirleri yazıyor orospuya bak" demişlerdi.. Ama bizim yazar yapınca "Kim yapmıyor ki" diye bir savunmaya geçiliyor..
Her evlilikte oluyorsa, bu olağan birşeyse, bu benim başıma da gelecekse ben evlendiğim zaman evlilik sözleşmesine ne para ne pulla ilgili madde yazdıracağım. "Bunaldığımda seni aldatabilirim" diye madde koyduracağım. En azından tırssın herif..
PS: bloglara girilmiyo bu arada nassı okursunuz artık bilemicim.. bloggerın da ağzına siçim ben

14.09.2009

İnternet olmasaydı nasıl çiftleşecektik?

İnternet askeriye için yapılmış da bilmem neymiş, yalan hacı!! net sadece günden güne moronlaşıp çiftleşmeyi bile beceremeyen insanların üremeleri için yapılmış.. Kime sorsam herkes internetten tanışmış.. Bide utanıyorlar bunu söylemeye "ayy ama net sayılmaz işte bi arkadaş vardı konferansa ekledi beni öyle, işte friendfeede gördüm sonra buluşmada başladı herşey, ayy facebookta pokeledi yanlışlıkla beni" bok sayılmaz netten, bal gibi de netten işte.. babam hep tee ne zamandan beri sevgililerini netten buluyordu, diyordu ki "bak benim gibi 3 çocuklu dul herifler netten bulur, başka çareleri yoktur çünkü. O yüzden aman haa uzak dur" diye bana temkinlerde bulunuyordu.. Bende o sebeble hep uzak durdum, aman dedim babam gibi çıkar mıkar.. ben uzak durdukça milllet üşüştü ama. Tabii rahat yer.. İki kelimeyi yanyana getiremezsin ama burda kazanova olursun, evinde koladan başka birşey yoktur ama iletine "absolit gecesi" yazarsın. hangi kitapları okuyorsun diyince aklına "ekip gazatesi kitap sayılır mı" gibi sorular gelmez, açarsın google çok satanlar listesinden bakarsın.. Kız işte ayy ben bunu dinliyorum diyince açarsın ekşiyi şarkı sözünü kıza yollarsın.. Buluşmalar için para biriktirmene gerek kalmaz açarsın kameranı, ohh sevişmeyi de aradan çıkartırsın.. Öküzün birisindir ama msnde iki özdemir asaf şiiri yollayarak kendini en has romantik gibi gösterirsin. Haa işte hal böyle olunca biz kadınlar sonra mükemmel erkek arayışımızı bir level artırırız. demek ki deriz var böyle adamlar.. Eskiden erkek olsun çamurdan olsun önemli olan pipisi derken, şimdi ayy hellimin yanında şarap içsin, tiyatroya götürsün beni falan deriz. -Hadi bebelerin tiyatro yalanını geçtim karı evden bakkala gidemiyor ama kendine ultra herif istiyor..- Dışarda nettekiler gibi mükemmeli bulamayınca buralardan bakınmaya başlarız bizde sonunda.. Sonuç ise çevremdeki 4 kişiden 2si netten bir takım garip adamlarla yiyişiyor..
Bizim o üst kattaki bebe vardı ya, apartman gülüylen sevişen.. Haa o kız arkadaşından, mühendislerin takıldığı forumlardan birinde bulduğu bir kız için ayrıldı.. Apartman gülüyle seviş sokuş yiyiş, mühendislikte okuyan bıyıklı bir karı sana kamerada memelerini gösterdi diye herşeyi bırak ona git.. ee diyorum hacı yakıştı mı bu sana, çocuğun bana dediği şey "O kadar çok şey paylaşıyoruz ki kafamdaki herşeyi ben söylemeden biliyor, bazen aynı kelimeleri yazıyoruz aynı anda, benim ruh ikizim gibi, anlayışlı abuk subuk kıskançlıkları yok, çok saf, çok iyiniyetli, herşeyimi onla paylaşabiliyorum, hiç sıkılmıyorum konuşurken onunla" Bi dejavu yaşadım o an.. Lan dedim ben bi yerden hatırlıyorum bu lafları.. Sonra aklıma geldi, bizde erikle 5 ay önce msnde fingirdeşenlerdendik. Aynı bu kelimeleri kullanıyorduk birbirimize.. Sabahlara kadar hergün konuşuyorduk.. sadece birbirimiz için giriyorduk. Hiç aralık koymuyorduk konuşmalara çişe bile gitmiyorduk resmen.. Ben çok anlayışlıydım, o ideal erkekti..
Sonradan ise benim o anlayışım tuzla buz oldu. "neeen 4 sn geç yazdın haa?? kimle konuşuyorsun söyleee bana" "hergün uyuyosun bee" "sıkıldım senle muhabbet etmekten oofffff benle ilgilen biraz" diyen salak histerik bir karıya döndüm. O ise "film izlicem ben çıkıyorum" "yine xxxle konuşuyorsun dimi" "uykum geldi saat 9 biliyorum ama geldi napim"
Aynı evlilik gibi oldu yani.. Msnde konuşmaya tahammül edemiyordum adamla.. O ilk günlerin hiçbir heycanı kalmadı nefretle yazıyordum resmen ağzımıza sıçmaktan öteye gidemedik, sıçmadığımız zamanlarda is konuşacak birşey bulamıyorduk..
Çocuğu uyardım bende, yavrum boşuna terkettin kız arkadaşını çünkü sonunuz bizim gibi olacak. orospu çocuğu gözlerini devirerek baktı baktı baktı benden tiksinir gibi;
- Sanmıyorum o senin gibi biri değil, sen biraz böyle nasıl desem yumuşatıp.. cadı gibi yani
- Erik'e sor birde başta ne görüyodu beni şimdi ne diye?
Çok sinir oldum o lafına, onların evindeydik, geçtim oturdum bilgisayarını alıp dolanmaya başladım siteleri.. Sonra bu salağın sohbet günlük dosyalarım klasörü olduğu aklıma geldi, hemen hooop açtım sinsice bakmaya başladım. "Karıyla ne konuşuyorsun yani, ne demek benim gibi değil. Sen kimsin de bana cadı diyorsun ananı mı siktik puşt" gibi kafamdan cümleleri geçirip kızın dosyasını açtım.. hızlı hızlı geçmem lazım tabi, işte "bıdıdıddıd kıskanmak insanın kendine güvensizliğidir, seni kıskanmam asla ama paylaşamam" ıyyy allaan klişe kaltağı, bir tam olarak çiftleşin görecem ben senin kendine güvenini..
"bıdıbıdıbıdıd sanki seni hep tanıyormuşum gibi geliyor hiç yabancı değilim" böööö aynısını bizde diyorduk demek ki herkese oluyormuş bu..
"bıdıbıdıbıdıbıdı benim en büyük hatam hayatta insanları kendim gibi sanmam" Allanızı severseniz kızlar şunu demeyin, bi de dediğinize inanmayın. Sütten çıkma ak kaşık mısın, kimsin sen? bu nasıl iğrenç gerçeklikten uzak megolomanca bir söz. Kim yanımda bunu kullansa kusuyorum üstüne valla.. Hep aynı şeyler yani cümleleri karınınne bi artı ne bi fazla..
Sonra bir bölgeye geldim kii sanal sekse başlamışlar.. Hemen gözlerimi boyoz gibi açıp hiç bir harfi kaçırmadan okumaya başladım.. Şimdi behlülle bihter denen uyuz kedi yiyişcek diye son bir ay o diziyi izledim. Üstelik behlülün kocaman malafatını görmeyeceğimi bile bilee.. Ama yinede durduramadım kendimi.. o yüzden böyle durumları merak eden aç, ezik, ahlaksız, 5. sınıf vatandaşım ben. -Gerçi şimdi akıllandım sadece sezon finalini izlicem bu sene bi orda sevişiyolar çünkü- Porno izlemek zevk vermiyor ama bunlar başka bir haz veriyor, azmak da değil yani izlerken kilodum batmıyor başka bir durum bunun adı.. Neyse..
Şu anda yanında olmak isterdimlen başlanmış, üste ben olayım, allta sen ol falan derken.. kız ohhhhh ahhhhh ıhhhh diye bişiler yazmış.. Abi o sırada osbir çekiyosa adam bırakır yani.. ohhhh yazmak ne lan? Halla hallaa bu işinde belli kuralı ölçüleri yok mu.. ohhhhhh ne yani. Zaten hem yazıp hem o sesleri çıkartacak kadar içine içine bişiler yapman imkansız.. Kesin bu salak da benim gibi orgazm olamayıp taklit yapanlardan ama yazıda da olmaz ki ablam be.. Bi 10 paragraf ooohhhh ııhhh demiş durmuş. Bide bizim çocuk işte başlamış oramı öp buramı öp diye, hatunda öpücük ifadesini yollamış.. Allah belanızı versin dedim, iğrenç yaratıklar acıyorum lan size de diye geçirdim aklımdan..
2 gün sonra şimdi kız buraya gelecek, odada yiyişcekler haliyle.. valla bana uyku yok yine ohhhh diye yazı yazan karı kimbilir nasıl bağrır çağrır ortalığı birbirine katar.. Bense youtubedan behlüllen bihterin arasındaki yastığı görmeye çalışırım :(

7.09.2009

Bu da bitti!!

Şu hayatımda çok abuk subuk insanlarla birlikte oldum. Çok abuk subuk ilişkiler yaşadım. Genelde çoğu ayrıldıktan sonra benden nefret etti. Ama hiçbiri bana "SİKTİR GİT KENDİNE ZENGİN ERKEK BUL" dememişti. Bunu da yaşadım ya ölsem gam yemem artık. Abi tamam burda zenginlik para pul muhabbeti yapıyorum makarasını da geçiyorum ama yemin ederim ne bir insanın parasını yiyeyim şöyle olayım gibi bir düşüncem nede faaliyetim oldu.. Olsa yapamaz mıydım en alasını yapardım.. Adam bana iki döner bir bira ısmarladı diye kendini kullandığımı söyledi. Haa bunu da sadece etrafımdakilerin söylediklerine bakarak beni suçladı. elalemin "işi yok gücü yok napacaksınız onunla" demesinin acısını bir güzel benden çıkarttı.. Yemin ederim bildiğin boka batmış bir durumdayım, ne işim var ne gücüm, siktiriboktan şeylerin peşinde dolanıp duruyorum.. 5 kuruş param yok (yok ama o gerizekalıdan tek kuruş istemedim) bana tutup çorçocuk muhabbeti yaptığına sıkıldım dedim diye buraya kadar geldi olay. Her boku bana soruyor her bokuu.. Bana facebooktan yollayacağı videoları bile soruyor yaa.. "Sana şunu yollayayım mı" diye.. Bir yere kadar artık yaa.. O kadar derdim var canım sıkkın diyorum. gelmiş bana yok işte ben en kral haber sitesi yaparım, yok işte ben herboku yaparım, iyi diyorum git yap.. Sonra başlıyor, yok seo nedir, yok haber ajanslarına nasıl bilmem ne olunur, yok şu nasıl yapılır.. Gerçekten yapacak olsa tamam diycem de.. Öyle birşeyde yok maksat muhabbet olsun.. Dedim sıkıldım sus artık, hala devam etti. Bir daha söyledim, "sıkıldım artık senin her bokta ben herşeyin en iyisiyim diyip atlayıp, herşeyi bana sormandan" diye. Yok gene anlamadı frontpage biliyor musun sen, yok şu yok bu.. Cidden sinirim acayip derecede bozuktu, nerdeyse bir haftadır da böyle. bunu da biliyor hala devam ediyor.. Sonrada zaten koptu kıyamet.. Buda sonra açtı ağzını, Daha benim ne dediğimi dinlemeden, başladı ben öyle bir erkek değilim de, git kendine zengin adam bul da, ben şöyleyim de ben böyleyim de.. Çevremdekiler kız muhabbetleri olur ya "git zengin erkek bul" klişesi hani. Onu söylüyor diye ben suçlu oldum.. Aylardır yanımdasın, yattığın kalktığın, gezdiğin kadını tanımıyor musun sen sanki.. Başkalarının lafı yüzünden beni iki kuruşluk orospu gibi görüp siktir git demeye ne hakkın varki?
Adamın ne işi vardı ne gücü, bir buçuk saatlik yoldan gelemiyordu bile yanıma bile bile bunu sesimi çıkartmadım. üstüne gitmedim. Git iş bul bile demedim. bekle dedim, destek olmak için kendi halimi unuttum ona destek vermeye çalıştım.. Bu kez dedim kendim gibi davranayım hiçbirşeyi saklamadan etmeden olsun. Tamam çok huysuzdum, sürekli kavga çıkartıyordum falan ama "Siktirgit kendine zengin erkekler bul" lafını hakedecek tek davranışım olmamıştır.
Çok kırıldım ama gerçekten ciddi ciddi unufak oldum yani.. Harbiden değer vermiştim..
Ne bileyim seviyordum onu o kadar salaktı falan ama çok gülüyordum çok eğleniyordum, çok rahattım.. O ise meğersem beni sadece para yiyici biri olarak görmüş. Sanki duyanda holding hisselerini benim üstüme yaptırdı zanneder. Ama gerçekten yok abi, içim çok rahat söyleyebilirim yani. Yediğim iki döneri biraların parasını da öderim. haa öyle şey kızlardan da değilim ha, hani yediği yemeğimin gittiği sinemanın parasını ödeten. 4 sene birlikte olduğum adama bile ödetmezdim, cebimde ne kadar varsa hepsini koyardım ortaya..
Ki düşün burda yalnız yaşıyorum ertesi gün babam para göndermezse sıçtım sokağa çıkamam. Onu bile bile sırf bunu düşünmesin diye çok yaptım. O kadar öküz bir ilişkiymiş ki şunları yazıyorum şu yaşımda ohaa yani.. Harbiden iyiki söylemiş, iyiki farkına varmışım, iyiki devam etmemiş..
Haketmedim lafını çok az kullanmışımdır. yediğim bokları, ne pis bir karı olduğumu, bazen nasıl sürtükleşeceğimi biliyorum çünkü. Ama gerçekten bunu haketmedim.. ciddiyim hayatta herşey müstehaktır bana diyebilirim ama şu durum asla..

Hayal kırıklığı yaşanılan durumlar olur ya, cumartesi günü diye uyandığınızda o günün meğersem cuma olması gibi.. Öyle bir his kaldı şuanda bende işte geriye, kalanı tutulan çetelenin hesabı..

3.09.2009

Osuruk diyip geçmemek lazım

Gece hayatı denen pis alışkanlığa ben bir ramazan günü başlamıştım... Şimdi biz çocukken ramazanlardan birinde böle bir moda vardı millet teravi namazına gidiyor. bi anlatıyo piç kuruları o camiyi, o atmosferi şey gibi geliyor işte, layla reina dolaşmak gibi. Herkes camiide toplaşıyor, muhabbetler, komiklikler hep camii ve namaz üzerine. "ahahah emineeee dün camiide ne olmuştu hatırlıyo musun", "kıs kıs kıs kıs evet evet hatırlıyorum". Büyük merakla giderdim, ne olmuş ne olmuş diye sorardım, o emine denen şıllık iki elini beline koyar gözlerini devirir, "söyleyemeyiz canım, söylesek de anlamazsın o bizimle ilgili" derdi. Arkadaşlarım bir bir benden kopmuştu, hepsinin bir gece hayatı vardı; hepsi teraviye gidiyor, orda gülüp eğleniyorlar, arkamdan dedikodumu yapıyorlar, yolda börek yiyorlardı. Ben ise balkondan ağlayarak onları izliyordum. Zaten bunalımda bir çocuktum içime kapanıktım, o piç kuralarının da beni böyle ezmesi kahrediyordu küçücük bedenimi. Anneme desem "ben teraviye gidiyorum o yee beybi" kadın direk ağzıma sıçardı, laik parmağını gözüme gözüme sokarak, cumhuriyetin temel ilkelerini tek ayak üzerinde saydırırdı bana. O zamandan bu zamana değişen tek şey refah partisinin artık olamayaşıydı yani.. Hala aynı muhabbetler, bir türlü gerilemek bilmeyen ülke, sakız orucu bozar mı, dövmeyle abdest alınır mı, saadettin teksoy şeytan taşlar mı?.. Neyse işte hal böle olunca bende her çocuk gibi yalana başvurdum. Üstelik bu söyleyeceğim yalanla cennete girmem garanti diye düşünerek vicdanım rahat rahat "anneeee ben rabiayaya gidiyorum pasta yapmışlar gelcem hemen sonra" dedim. -Ay bu rabianın abisi intihar etmişti, banyoda kendini asmıştı onu görmüştüm öyle boynu o kadar uzamıştı ki, onu sonra yazarım çok kötüydü hatta rabia ile tanışma hikayem de çok kötüydü..- rabiaların tuvaletinde abdest aldım, annesi de bana tülbentini ödünç verdi.. rabia, bi tane salak kız kardeşi bir de o emine denen kaltak çıktık teravi yoluna. Anam bir eğleniyoruz yollarda hoopidi hoppidi zıplıyoruz tavşanlar gibi. Yalnız ben hoppidi sıçrarken azcık hava kaçırdım, okuldaki din kültürü dersinde de abdestin nasıl bozulduğunu öğrenmiştim lakin. Yani ben abdestsizdim. Şimdi kızlara desem ben kabarcık çıkardım, büyük trajedi, geleceği gören de bir kızdım. Bir gün facebook diye siktiriboktan birşey icad edilir. Okulunun hayran sayfası yapılır, ardından senin için. "aaa şu sarışın kız osuruklu PuCCa demiydi ahahahah" diye dalga geçerler dedim. O yüzden hiç gıkımı çıkarmadan büyük suçluluk duygusuyla gittim camiye. Camiyi de yeni yapmışlar, sitenin biraz dışına. İkiye ayımışlar camiiyi bez gibi bişeyle, bir tarafında erkekler, bir tarafında kadınlar duruyor. Biz bebelerde bahçede koşturuyoruz inli cinli hikayeler anlatıyoruz falan. benim ağzım kulaklarımda ama nasıl mutluyum. Hava karanlık ben dışardayım, okuldaki hoşlandığım çocukları görüyorum. O zamanlarda da şimdiki gibi gönlüm genişti, kalbimi 4e 5e bölüyordum.. İmamın bir oğlu var diye de bahsediyolardı çocuğu görmeden ben ona da aşık olmuştum. Ramazan ayındaydık ve populerdi imamlık, imamın oğlu da rütbece yüksek bir mevkiiydi oğlu neye benzerse benzesin.. o yaşta neye benzicek zaten özcan denize mi? İmamın oğlunu göreyim diye yakalamaç oynarken erkek tarafına kaymaya çalışıyordum derken bizi içeri toplamaya başladılar. Ahanda dedim sıçtın PuCCa, abdestsizsin yüzün gözün çarpım çarpım çarpılacak. Nasıl kalbim gümbür gümbür atıyor ayakkabıları çıkartıyoruz kapının önünde ama benim gözlerimden yaşlar akıyor resmen, hemen Ahmet San gibi bir kadın farketti beni. yetenek avcısı gibilerdir bunlar, nerde din yoluna kendini harcayacak olan tip var şap buluverirler. sonra ki kuran kursu maceramda da kardeşimi keşfetmişti böyle biri. Geldi tuttu kolumdan,
- Ne oldu sana neden ağlıyorsun?
- böhüüüüü böhüüüü hırrkk fırkk
- İşte iman gücü nasıl sarsıyor insanı, ağla kızım ağla o gözyaşları hak yoluna.
Hak yoluna diye bok yoluna gidecem lan ben ağzım burnum çarpım çarpım çarpılacak teyze de diyemiyorum yusuf yusuf atıyorum biryandan bir yandan ağlıyorum.. Geçtik içeri sıralandık tesbih gibi. yüzümü kontrol ediyorum yok düpdüzgün yanımdakine soruyorum var mı bende farklı bişi, yok diyor. Dedim tamam yırttım osuruğum gökyüzüne ulaşamadan suya dönüşmüş.perdenin yanında duruyorum, seccadem yok hırkamı serdim yere, önümde rabianın salak kardeşi, yanımda rabia.. bir oh çektim oh çekmemle bağırsağımı birşeyin tetiklemesi aynı anda oldu. yine bir gaz baloncuğu dışarı çıkmak için karnımda kıvrım kıvrım kıvranıyor. dedim nasıl olsa tepeye ulaşmadan suya dönüşüyor saldım sinsi sinsi..
Rabiayayla da daha namaz başlamadan perdeden bakalım dedik, "PuCCa imamın oğlu yanındaki" diyince Ben göklerde. Çocuk da götüme benziyo ama olsun.
Sonra aslında bu camiinin benim eğlenmem dışında bambaşka birşey için varolduğunu hatırladım. Burda Allaha yakındım, okulun müdür odası gibi bir yer, istediğin kişiyi ispitle müdüre, gitsin ağzına sıçsın. Suçluysan azcık ağla üzül, kendini akla özür dile, bi dahaa yapmıcam de. Ohaa dedim çok güzel vicdanen mesmesut gidebileceğim burdan.. hemen kafadan, ispitlinecek insanlar listesi, suçlarım listesi, aşık olduklarımın listesi, birde dilek listesini çıkardım.. o yaşta neyse, bu yaşta da öyleydim namaz başladı işte dualar ediyor imam kayınbabam yani, benim aklımda dinibütün bebeler yapmak geçiyor., "Allahuu ekber", hayatımda kimseye bu bebe kadar kadar aşık olmadım, "esselamu aleyküm ve rahmetullah", şu anda yanımda yarın hemen sıraya E kalp P yapmalıyım, "el fatiha" fatihayı bilmiyorum bari dua edeyim. "allam utanıyorum ama beni o çocukla evlendir lütfen dinibütün bir insan bence sen yaparsın herild yani yaparsın, annemde işten ayrılsın babamla yeniden birleşsin, üvey babam ölsün okey? yaptığım herşey için affet valla bidaha yapmıcam ama nolurrr bu çocuklan evleneyim nolursunnn"
...
İkinci gün yeniden ben rabiaya gidiyorum diye çıktım yollarda hoppidi hoppidi hoplayarak eğlene coşa gittim. Yakalamaçlar cinli inli hikayeler, kıssadan hisselerle mutlu mesut geçirdim o akşamı. perdenin kenarnda bir yer tuttum imamın oğlunu beklemeye başladım, zırt pırt perdenin altından sokuyorum kafamı, o sırada popoma şaplağı yiyorum bizim kadınların birinden, bir daha sokuyorum adamlar bağrıyor bana ama imamın oğlu yok. Namaz başladı kafam takıldı imamın oğluna, bir hayaller kuruyorum secdede kafamı kaldırasın gelmiyor, işte bebe gelecek beni kurataracak, herkesi dövecek beni çekip alacak, üvey babamı öldürecek allah ona o sırada öyle bir güç vermiş olacak, biz bu camide yaşıyacağız, kira derdimiz olamayacak, üstelik camiide olduğumuz için kötü insanlar gelip bana zarar veremeyecek. aptal aptal hayallere dalıp gittim öyle.. bilmediğim dualarda başladım kişisel dileklerimi yukardakine anlatmaya. Ben bu imamın oğlunu yaptım süpermen. kalbim nasıl atıyor ama. Namaz da uzun baya anam eğiliyorum kalkıyorum yok bitmiyor bir türlü.. Sonunda bitti çıktık dışarı yine böyle malak malak oyunlar oynuyoruz,
O şıllık, o kahpe, o pislik o gözleri çıkasıca emine örtüsünü omzuna atmış attıra attıra götünü geldi yanımıza.
- Size bişi sölücem ama aslaaaa kimseye söylemek yok, birine söylerseniz anneniz babanız fakirlikten ölsün, eviniz başınıza yıkılsın, hayvanlar sizi çiğ çiğ yesin..
- taam valla billa tellaa sölemiciz söle neee
- imamın oğlu bana arkadaşlık teklif etti
Orda yıkıldım, beni sadece ilahi bir güç kurtarabilirdi, oda gidip salak emineyi seçmişti. Nefes alamamaya başladım kafamdaki örtü sıktı sıktı başımı, heryer dönmeye başladı. kafam öne eğik döndüm teravi yolundan. Sonra orda olayı anladım, benim osuruk büyük ihtimal yukarı kadar çıktı. vay sen misin benim evime abdestsiz giren dedi ilahi adalet, benim ağzıma sıçtı. Çarpılmak dedikleri olay dedim sanırım bu, ağzın burnun çarpılmıyor ama çarpılmış kadar etki edecek birşey yapıyor sana bu kozmik güç. Dedim neyse ben mahalledeki boraya aşık olmaya devam edeyim bir daha da gitmedim teraviye..

1.09.2009

Sevgili evren, bu kez küfür edicem ama sana

Bu aralar bütün çekiciliğim gitmiş, olmayan seksapalitemin üstüne iticilik eklenmiş gibi hissediyorum. O beni götünden anlayan evren gene yanlış anladı. Sevgilim olunca kısmetler sağlı sollu geliyo yazdık ya, lan salak evren senin ağzına sıçarım!!! hepsini geri mi çek dedim sana. Sadece bu performansı yalnızken de bekliyorum demiştim. Şimdi cıscıplak kaldım öyle malak gibi. Erik'e kendimizi adıyacağız bak bu kez düzgün ilişki olsun diye bütün yedeklere koyduğum adamları bir çırpıda silmiştim. Allah benim belamı versin burda, onlar meğersem en zor anda kullanılmak üzere yastık altı yapılan çeyrek altınlarmış. Kendimi acayip çirkin, şişko, huysuz, götlek, puşt birşey böyle yaratık desem değil, boktan biri gibi hissediyorum. Çok güzel bir kız değilim zaten, bunu milyon kere tekrar edip gerçekleri suratıma vurmak istemiyorum ama kendimize göre vardı bizim de bir çekici yanımız.. Ne bir asılan kaldı etrafımda ne arayan. Tamam ilişkim çok güzel gidiyor doğru olan bu ama ne bileyim; Apartman gülü bile yukardaki bebeyle fingirdiyor benim fingirdeyeceğim, iş atacağım bi allahın kulu yok. İnşaat işçileri bile laf atmıyor lan artık. Eski sevgililerimin hepsi bağlarını kopardı benden. Eskiden arada sırada arayıp küfür ederlerdi artık o bile yok. Bi anda bıçak gibi kesildi ilgisi, erkek denen cinsin.. Erikten başka arayanım kalmadı. Erik'de iyice öküzleşti, adama seviyoruz dedikçe odunlaşmaya başladı. Telefonda konuşuyoruz, "film izliyorum şimdi sen de hep beni film izlerken arıyorsun" geçen gün ayy dedim 4. aya girdik, "inşallah daha nice aylara" dedi. ya tamam çocuk bişey dememiş gibi duruyor ama sanki ona "akşam kurufasulye var yemekte" demişim de bana "pilav da olsaydı keşke" demiş gibi. Adam da süpriz yapma şeysi zaten yoktu, o hani gıcık olduğum buraya da defalarca yazdığım; okuduğu, okuduğu halde anlamadığı "NEREYE GİDELİM" sorusu varya, bu soru erik beyin en sevdiği soru. Ne zaman sokağa çıksak "Nereye gidelim, ne yiyelim, napalım" eşşeğin sikini yapalım. Her seferinde de söylüyorum bana şunu sorma sen al götür diye, yok herif bayılıyor bana gideceğimiz yeri sormaya. Zaten kendi başına bir sikim hallettiğini görsem o kocaman dişimi yemin ederim kırcam. Süpriz nedir bilmez, düz adam, beyninde süzgeç yok. Ne düşünüyorsa anında söylüyor herif. Arıyorum mesela böyle aşkım başıma vurmuş özlemişim yani, bana diyor ki öküz, "ee daha az önce konuştuk ya"
Vapurdayız böyle malak malak bişeylerden bahsediyorum ben buna, şöyle döndü baktı bana "Yaa ben sana nedense hiç kızamıyorum" dedi. Ayy dedim sonunda ağzından güzel bişeyler çıkacak döndüm hemen ona doğru monçiçi gibi bakmaya başladım gözlerim ışıldayarak. "Kaale almıyorum sanırım seni ondan kızamıyorum" dedi döndü götünü. Orda suya atıp onu vapurun pervanelerinde parçalandığını izlediğimi hayal ettim.
Zaten kavga edemiyoruz, yani bu ilgi istediğim zaman kavga çıkarma olayı buna işlemiyor. ben fazla ilgiyle beslenen bir bünyeyim. İlgiden alakadan boğulmam lazım, ne zaman kapsama alanı azalırsa o an da gereksiz bir kavga çıkartır alakayı kendi üstüme çekerdim. Ama erikle bu imkansız adam kavga nedir bilmiyor çünkü.
Onun bu haline baktıkça keşke diyorum kekomançice bir aşk yaşasam. Mesela kavga ediyorsak telefonda kalkıp gelse kapımın önüne açsa son ses ibrahim tatlıses.. İçip içip arasa beni "seni ben yüreğime kazımışım kızımmm" falan diye sert sert konuşsa. Mesajlar atsa yıldız tilbenin bayık bayık sözlerinden, paspasın üstüne gül mül bıraksa. mektup falan yazsa hatta işi abartıp, ikimize özel bardak olur, yatak örtüsü falan olur bişeyler yaptırsa ne bileyim yani.. Haa tamam ilişkim yokken bunlara götümle gülüyorum ama hacı insanın sevgilisi olunca arıyormuş bu arka mahalle dizilerinden çıkma karakter sevgililerini.
Hadi tamam kırmançi aşkını geçtim, ulan en azından sabahları popoma fortlayıp hadi sevişelim diye uyandıracağına, yanağımdan öperek uyandırsın istiyor insan.. gözümü açar açmaz bir malafatla karşı karşıya kalıyorum. Bir defa olur hoş olur, iki defa olur vay ne seksi olur ama her defa olursa ebenin amı olur yani bu durum.. Ama cidden çok da seviyorum onu. Bazen beni benden daha çok düşünüyor gibime geliyor. Her aradığında "yemek yedin mi, bak ye, ne yediin, git yemek ye" Sonra vay benim tombik sevgilim diyor ama olsun.. ne bileyim mesela iş arıyorum şuanda sürekli onla ilgileniyor. Beni sinirlendiren şeylere o daha fazla sinir oluyor. Bir sonraki hamlesini çok kolay tahmin edebildiğim biri. Anlayışlı haddinden fazla hemde, beyninde olmayan süzgeçi bazen seviyorum, hiç düşünmeden konuşuyor çünkü şuursuzluğunu seviyorum güldürüyor beni. Omuzlarını seviyorum geniş çünkü, yanında uyuyabiliyorum, tenini de seviyorum. Ama işte bir defa yazmıştım ya, erkekler basit hazır blogspot temaları gibidir diye.. Sana ne vereceği bellidir, ne olduğu ortadır. Başta aayy evet bu dersin.. sonra temanı değiştirmek için uğraşırsın canını çıkartırsın, herşeyi bozarsın kaydırırsın. Bir daha o temayı eski haliyle kullanamazsın onu özlersin keşke lan dersin ama iş işten geçmiştir.. Bunun da bilincindeyim ama keşke diğer temaları winzipleyip koysaymışım kenara.
...
bizim apartmanda 9 yaşında bir kız var acayip süslü bir hatun 10 sene sonra kocalarımızı elimizden alabilecek bir yapıya sahip o yüzden ben onu şimdiden cimciriyorum "bu yüzü iyi hatırla 10 yıl sonra allah vere karşıma çıkma oyarım seni" diyerekten sıfatımı hafızasına kazıyorum. İşte geçen gün sandalet giymiştim, bizim yukardaki bebelerden biri "PuCCa, senin ayak serçe parmağın ne kadar garipmiş" dedi. Bu kız kıstı gözlerini "Bu aralar gözüme çok çirkin gözüküyosun PuCCa abla eski havan kalmadı öyle" sen kimsin salak 9 yaşında bir kızsın memelerin bile yok, ne anlarsın havadan tavadan. Bir sinirlendim. Ama kızı kendime muhattap almak istemedim. Alsam biraz saçma olacaktı zaten.
Kıyafet tarzımımı değiştirsem naapsam, çok mu saldım kendimi ne oldu. Aldığım kilolar desem, 65 kiloyken bile etrafımda dolanan tipleri biliyorum ben.. Saçıma perçem kestirdim ondan mı acaba, ne oldu bana böyle kibariyeye benziyorum sanırım. Belki şeyden de olabilir, benim kolumda bir tane kapkara bir tüy vardı. Hepsi sarı sadece o karaydı. Geçen gün onu kopardım, harbiden şeytan tüyü müydü lan o. Ayy ağzıma sıçayım benim. Allahım bana o havamı geri ver böyle depresyona gircem yoksa..