İnternet âleminin en korkunç şeyi,
çabucak her şey tükeniyor! Kahve yapmaya gidip gelene kadar,
gündem üç kez değişmiş oluyor. Kendimi en son vine'da 'ayy
yakışıyor mu hiç sana? Hiii yakışıyor mu o bebek gibi yüzüne!'
gibi cümlelerle haykırarak bulunca havalar da soğudu bari kendime
böyle gereksiz bir misyon edineyim dedim.
Arkadaşların adını 'Aaa o
telefonu elinden bırak artık' zannedene kadar, telefonu elinden
düşürmüyorsun. İlk kural bu! Takip ettiğin insanların sayısı,
seni takip edenlerin sayısının 7'de biri olmak zorunda. Zaten,
bir avuç insanı takip edip, en fazla iki siteye baktığın halde
o telefon nasıl yüzüne yapışıyor onu ben de anlayabilmiş
değilim. Pezevenk, sanki dünya borsasını izliyor, en fazla time
line izliyorsun. Kan anonsları, gezi sloganları, üç beş
hüloğğğğ, arada bir 3. sayfa haberleri, birkaç magazinsel
haber, maç tabii bir de mekânlarla hava atanlar.
Asla kendinize feno demeyin! Hatta
fenomenlerden tiksiniyor gibi davranın. Her muhabbette mutlaka
haklarında bir kaç dedikodu bilin ve bunu anlatırken, 'ne pis
dünyalar var kardeşim!' iğrençliğiyle anlatın…
Takipçi sayın biraz
hareketlenince bir mail gelecek sana. Bu mail bir davet olabilir,
bir hediye yollayacak olabilirler… Hatta şanslıysan bizi yaz
sana para verelim diyen bir marka da olabilir! Asla o maili
cevaplamıyoruz, sil sil sil hemen hatta! Hemen tuzağa düşme,
kendine gel!!!
Pr'cılara asla güvenme! Hiçbiri
senin arkadaşın değil, sen onlar için sadece markanın istediği
bir kullanıcısın unutma bunu! Seni överler, kandırırlar, çok
para kazanacaksın derler, allı pullu partilerle gözlerini
boyarlar. Yapma!!!
Öyle her çağırılan yere de
gitme! Ay bu klişe maddeler var, internetin babaları olduğunu
düşünen mühendislerin makalelerinde falan yazıyor. Orada her
yanda kendinizi gösterin falan der, onları da ciddiye alma. Sana
ulaşmak için canları çıksın, değerli olduğunu düşünsünler.
Ama senden nefret etsinler ayrıca, ‘yine mi bunla uğraşacağız?’
diye dertlensinler de! Zaten seni hiçbir zaman sevmeyecekler
o yüzden problem olmaz. Yeri geliyor, kızın bir aylık maaşına tweet
atıyorsun, tabii sevilmezsin. Ben olsam gece seni yastıkla boğardım, yine özlerinde iyi insanlarmış
Reklam alma işi riskli bir iş.
Bir senedir reklam almıyorum ama gel gör, halaaaaaa küfür
yiyorum. Önce, işi sırtlanabilecek misin onu düşün. Sonra
oldu da aldın diyelim. O paranı iş yapmadan önce mutlaka al!
Allah’ım paralarımı alamıyorum! O cuma günü bir türlü
gelemiyor. 'Para birazdan hesabınıza geçer' dedikten sonra tam 9 ay geçti. Şirket
politikalarıymış, yok onlar öyle çalışmazmış bilmem
neymiş... Aaaa koca markayı sen mi kurtaracaksın be!

Bir de iki üç reklam aldıktan
sonra, bir kurnazlık geliyor insanın üstüne. Şimdi benden şu
kadar komisyon aldı, ben işte, 5-10 hesap bulsam, onların
komisyonunu da alsam işi bırakırım lan! İstifa ederim, zengin
oldum oğlum!!! Tabii ki zengin olmadın. Zaten bu internetten çıkan
insanlar zengin oluyor yalanı da nerden çıktı. Yaniii tamam üç
katlı evde falan oturuyorum da… Bunu hepimiz yaptık genç dostum,
hepimiz. Ben gittim ajans açtım ya, kaloriferleri yokmuş ama
tuttuğum ofisin, bir de tuvaleti bir ay sonra kapatmak zorunda
kaldım. Çaycıya da halaaa borcum var. Milletin, 'ama benim
kitleeammmm böyle bir şeyi istemez anlıyomusannn' yakarışlarını
dinlemek sana mı kaldı? Bırak, yesinler birbirlerini
Şimdi işler değişti tabi, Vine
falan aldı başını yürüyor. Ama hala eski moda olan Twitter'a
gelirsek, bunların hepsinin ana fikri aynı zaten. önce kendine
bir yer beğen, kendinden bir karakter oluştur. Gündemci mi olmak
istiyorsun atıyorum, birkaç gazetenin ana sayfasını oku, Twitter
time line özetine bak, sonra iki de kendi cümlelerinle süsle al
sana gündem odaklı bir Twitter profili. Haberleri izlemene bile
gerek yok, zaten takip ettiğin insanlar izliyordur, boş ver. Kadın erkek ilişkileri üzerine mi?
Biiiippp! Bu alan dolu kardeşim, paşalar gibi seneler önce arsamı
aldım bu konudan. Gördüğün, yaşadığın her şeyi ilişkine
bağla. Kafayı yemiş gibi ilişkilerden bahset. Bazen ilişki
kusuyorum o derece!
Baktın kendine yer bulamadın, ağlak
ağlak şeyler yazıp, sürekli evde kerpetenle etlerini kıstıran
yabancı bir adam var gibi davran. Hep film izle, hep ama! 'Bu akşam
da bundan önceki akşamlarım gibi şarabımı koydum, festival
filmlerinden bilmem ne sikimin bilmem ne kuşağını açtım. Huzur
bu' Ayy ne şaşırtıcı!
Koloni hayatında gezmek… İşte
benim en zorlandığım alan bu olmuştu. O yüzden internetle
alakası olmayan adamlardan kendime arkadaş topluluğu edindim,
orospular sonra benden ünlü oldu! O yüzden alışacaksın, hep
bir arada olmak gibi bir durum oluyor nedense. Çünkü normal
insanlarla iletişime geçemiyorsun! “Ne bu şimdi? Nee yani,
buradan bir şey yazıyorsun okuyorlar mı? Eee neden? İnternet
falan anlamam ben!” Sonra o gazla mıç
mıç bir ilişki başlıyor. Önce kimin eli kimin cebinde durumu,
ardından hooop “sen bana bunu nasıl dersin!” Boka batmayan,
sonu hayırla biten bir arkadaş grubu görmedim. O yüzden diline
hâkim ol, daha doğrusu Whatsapp konuşmalarına hâkim ol. Sayfa
görüntüsü alarak yaşayan, ondan enerji alan insanlar var, deli
misin?
Son olarak, eğer buralardan
kısmet bulmayı düşünüyorsan maalesef. Erkeksen ayrı ama
yediğin önünde yemediğin arkanda ağlıyor. Kadın olunca işler
farklı, kimle muhabbet etsen 'RT yaparken nelere dikkat edersin?'
'Sence şu tweetim nasıl' Seni sadece bot RT hesabı olarak
görüyorlar. Ve en kötüsü azıcık ama azıcık takipçi
sayılarında bir oynama olsun, ilk boklayacakları kişi sen
oluyorsun.
İnşallah istediğin budur, yani niye
kendine böyle bir kariyer hedefi seçtin onu da bir sorgulamak lazım
aslında ama umarım başarılı olursun.