hhhııooorrrr, bismillah diyerek sıçrıyorum...Dün gece yine aynı şekilde uyumaya çalışırken ben, Pekmez aklıma geldi... İşten atılmış gibi bişeyim, İstanbul'a yerleşmeyi düşünüyorum, İzmir'den tiksiniyorum, yanii tam pekmezle ilişkim rayını oturacaktı.. Acaba bi bok mu yedim falan diye düşünürken, telefonuma mesaj geldi... Pekmez: "ben seni çok özlüyorum".. O sırada hemen böyle içim pırpır etti, "anam kalplerimiz birmiş ahahaha hani lan dangoz mutluydun, artistlik yapıyodum telini kaparatarak nollduu şiştin mii" diyerek hemen doğruldum mesaj atmak için hamlede bulundum, ve bulunduğum yeri hatırladım.. Sol tarafıma döndüm bana çipil çipil bakan bi çift gözle karşılaştım...
- Hayırdır, kim bu gecenin köründe?
- vodafonedan gelmiş yaa, beni de uykumdan etti gerizekalılar
- amann yaa delirtiyorlar onlar beni, mutfağa gideceksen bana bi bardak su getirir misin PuCCa..
kalktım mutfağa gittim su getirmek için, kendi kendime de dedim "Kızım salak PuCCa, kaltaklığın lüzümu yok, sen bu çocuk için onu bıraktın, şimdi yanında yatıyosun, Yukardaki senle dalga geçiyo gene, adam gibi davran" Pekmezi sevmiyorum, cidden sevmiyorum ama, yanii sadece vijdanım birazz rahat değil.. Bir de o beni takmayışları falan çok koydu.. ben isterim ki bütün eski sevgililerimin hepsi bana tapıyo olsun. beni aşkla iyi niyetle ansınlar, benim için hepsi ölsün gebersin falan filan.. Ama benden ayrıldıktan 5 gün sonra göbek atıyo şerefsizler!!! Şimdi ki sorunum da bu, pekmez benden artık tiksiniyor yaa, bari eskilerden o bana aşık kalsın diye ona umut verecem o olmayan aklımca.. yoksa ona dönme gibi bir planım yok! lanet olsun bende ki şu ego olayına.. nefret ediyorum bu yüzden kendimden, valla bak.. içerdeki için ölüp geberiyodum, ama bi yandan da benim için ölsünler gebersinler istiyorum... Bu nasıl bir doyumsuzluksa hiçbirşey yetmiyor bana, hep daha fazlası olmalı....
işte ben bu düşüncelerle savrulup gidiyorken, mutfak tezgahına oturdum aldım elime telefonu, pekmeze yazmaya başladım; "herkes yolunu çizdi, bu saatten sonra özlemek hiç bir işe yaramıyor.." tam gönderecektim... Ohaaaa, Bay Siğil karşımda bana bakıyor... anam ölüyorum sandım, kalbim duracaktı...
- Su getirmeye telefonunla mı gittin, ne kadar ilginç... yoksa şaşal bayiisini mi arıyodun su bitti diye?
tek parmakla pekmezin mesajını siliyorum, ne sildim ne silmedim bilmiyorum o sıra ama tek bildiğim sıçmış olduğum..
- ver o telefonu bana, vodafonela samimiyetinize bakalım
- saçma saçma konuşma, o küçücük beyninle beni mi takip ediyorsun (böyle durumlarda direk hakaret ederim, hiç affetmem. çünkü ben ettikten sonra o da mutlaka eder, ve olay ortadaki durumdan çok hakaretler üzerine tartışmaya döner)
- O zaman bana kime mesaj attığını söyle... Ya da sana kimin mesaj attığını?
"çok mu öğrenmek istiyorsun al o zaman" dedim telefonu attım suratına, geçtim salona...
Gece bi arkadaşım mesaj atmıştı bana, bi baktım ekrana sile sile o mesaja gelmişim... telefonum çalındığı için çok osuruktan bi telefon kullanıyorum. tek kötü nokta mesaj özelliklerine bakıp mesajın saatini görmesi olacak, onun içinde yalanım hazır senin odada tel çekmiyo ara ara falan gibi bişeyler saçmalıcam tutarsa.. ama allahtan bakmadı özlelliklerine...
mesaj aynen şöyle: "geldiğimde sen gitmiştin,umarım bay siğilde senin onu sevdiğin kadar seni seviyordur, aslında kaçtım yoksa sabaha dek bay siğil diye böğürecektin"
- Bu mesajı mı benden sakladın, neden?
- çünkü sen bana hiç değer vermiyo gibi davranıyosun, ne bileyim işte bilmeni istemedim senin gözümdeki yerini, sonra şımaracaksın diye...hem ne bileyim işte yaaa öylee...
- gel buraya saf mısın nesin, niye şımarayım.. aklım gitti şurda seni mesaj yazarken görünce. benden hiçbir şeyini saklama tamam mı.. aklının ermediğinden daha fazla değer veriyorum sana...
Sonra yine o arkamdan sarıldı, ben yine uyuyamadım...
Aslında pekmezin mesajını göstersem de olurdu.. Yani "eski sevgilim salakk hala beni unutamamış" derdim.. Ama şimdi bıdıbıdıbıdı edecek, her mesaj geldiğinde yine o mu diyecek kasacak beni çok...
Sabah kalktığımda yastığımın kenarına not bırakmış günaydın aşkım yazmış, içeri girdim gene bana kahvaltı hazırlamış.. Sonra o provasına gitti ben yine evde onu bekliyorum... Pekmez'e de hiçbirşey yazmadım... Bu kez kendi egomu kendim terbiye edeceğim... yok öle onlar bana hasta olsun bunlar bana tapsın olayım.. Bitti artık...
20 yorum:
zuhahaha sansın danıskası pucca yaa :) buarada ... sevilir seven .... bence de egonu ıyıce bır terbıyele sonra dınlendır anca kendıne gelır
hahaha biliyodum lan:D aynı kronolojik sırayla olur:P bu günlerde böle bişiler bekliyodum hissettiydim:P
ahhh allahım kendim yakalanmış kadar oldum, sekte i kalpten gider insan lan şak diye hortlak misali karşına dikilince. valla yine iyi kıvırmışsın, helal rep +
yaaa PucCa
nolur bu çocuğa düzgün davran bari ya:) wala saf bu çocuk, yazık her sölediğine inanıyor. e adamı istiyorsun da,diğerine msj atmak da neyin nesi? sonra bunu da kaybedeceksin o olacak!
yakalanmasaydın gitmişti bile o mesaj ve kim bilir Pekmez ne cevap yazacaktı? al sana bi dolu lüzumsuz atraksiyon.. PucCa yakalanman bi işaret bence, bişiler anlatmaya çalışılıyor sana ama nerdeeee:)
bu sefer düzgün davran ne olur, wallahi merak ediyorum bu ne kadar sürecek:):)
kürşat başar ın başucumda müzik diye bir kitabı var. hiç huyum değildir öyle kitaplardan cümle ezberlemek falana ama :) orada agecen bir cümle çok etkilemişti beni. böyle birşeyler ters gittiği zaman ya da tam tersi güzel gittiği zaman hep aklıma gelir.buraya da yazmak istedim. çilek 'bi işaret bence' deyince...
"belki de bize verilen işaretler var ve belki de nereye gideceğimizi bilmek için onları izlememiz gerekiyor.Kimbilir belki de kaybolduğumuzu bir sonraki adımda ne yapacağımızı düşünürken aslında önümüze çıkan o şifreleri doğru okuyamadığımız hatta çoğu kez onların farkında bile olmadığımız için yanlış yöne gidiyoruz" :)
okudum ve ı ıh, inanmadım egonu terbiye edeceğine. aslında bunu istediğine bile emin değilim.
ruj sürmüş bir timsahsın sen pucca, 25 yıllık etoburluk sonra vejeteryen olabileceğini mi düşünüyorsun?
umarım yanılırım.
biliyorum ki yanılmayacağım.
hiç sallamam walla fosur fosur uyurum :D
bu kadar kolay yalan söyleyebilmen güzel :)
Bi aziz Nesin'in kitaplarında sayfa çevirmeden önce heyecanlanırdım birde burada bir sonraki cümleyi okumadan heyecanlanıyorum. Böyle devam :)
Pucca alemsin. Egonu terbiye edicegine ben de inanmıyorum:) ama edecegine inan:) işe yarar bi tarafından bu kadarı bile.
mandalina en akustik meyve ismi bence...
yani bu kadar alenî bir 'arkadaşlıkta' siğil senin yalnız olduğunu nasıl düşünebiliyor pucca?. muhakkak o telefonunda geçmişine dair izleri taşıyan tel. numaraları olacaktır! hangi saf-aptal-salak-denyo-dingil bir adam bu tip bir ilişki için mutfağa giden birisinin peşinden takip eder? .)) yoksa senin ona tapmanı mı bekliyor? .)) (ha ha ha)
eğer gerçi nasıl bir aşk yaşıyorsunuz bunu bilmiyorum ama yat uzan para kazan tipi bir aşk heralde!. üstelik o ortamda sadece sarılıp yatmasıda bana çok tuhaf geldi!!! .) burada biryerde bir eksiklik var pucca. bırak kıl yumağı sıcaklığını bir eksiklik var... allah bilir 'kabanınla yatmışıhndır' yatağa o da sana arkandan sarılırken aranızda kalın bir çarşaf vardır ... (eski türk seks filmlerinde olurdu 'zerrin egeliler, aydemir akbaşlar, arzu okaylar, feri canseller erkekle yatakta ilişkiye girerken aralarında kaskalın bir çarşaf olurdu .)) ) yani bir eksiklik var. en azından siğil denen beceriksiz bunca angarya işin içerisine birşeyler sıkıştırmalıydı...
aslında seyircilerin şu soruyu sormuyor sana:
siğil senden (cinsel ilişkiye girmeyi) istedi mi? ve sen ona gaz sıkışıklığında aklından tilkinin kuyruğu hiç gitmezken (kendini tamamen) verecek miydin?
puca sanaryoyu artık yarım yamalak yazmaya başladın ya da finaline doğru gidiyorsun...
geçende dedim 'dingil' bulacaksın . pekmez, siğil vart-curt derken sahneye bir 'dingil' daha çıkacak...
tenler kendini bulabilmek için 'diyarlar' denen tenleri ararlar!! ve halen sen ten arıyorsun...
:)Bu seneryo mu:))yani?
Pucca,Ya olduğun gibi görün! Ya da göründüğün gibi ol!ne yani şimdi bunların hepsini yaşıyor musun?eğer yaşıyorsan(ki sanmıyorum ama:))terk ettiklerinin!:SANA HAYRANIM!SENİN İÇİN ÖLÜYORUM!HAYATTA BİRTEK SENİ GERÇEK ANLAMDA SEVDİM,GERİSİ YALAN MIŞŞŞŞ!laflarına inanacak kadar saf olamazsın herhalde.onlarında senden kurtulmak için,sırf böyle söylediklerin de onları rahat bırakacağını bilerek ,sana yalan söylemediklerine ,gerçekten inanıyorsan, sana safsın Pucca!demekten başka laf bulamıyorum.aynı anda iki erkeği idare etme zekasına sahip birininde bu saflıkta olabilmesi olanaksız olduğundan sana tekrar "YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL!YADA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN!"demekten başka bişey bulamıyorum:)=))))))))))
"halimden hali" kırosu sen gerçekten gülünç bir haldesin ya.Özendiğin ve samimi olmaya çalıştığın bikaç blog yazarının seni hiç iplemediğinin ve aptalca espriler ve tespitler yaptığının farkına varmanı istiyor senin bu zavallı haline üzülüyorum
Pucca'nın yaşadıkları çoook inanılmaz ya da özenilecek şeyler değil ki, neden inanmıyorsunuz da altında birşeyler arıyorsunuz anlayamıyorum. Bu yazıda da pek çok evrensel gerçek var:
1. Sevgilin oldu mu talibin artar.
2. İnsanlar (hatun ya da erkek) ilgi gösterildiğinde sevmediği birine mi meyledebilir.
3. İki kişi heyecandır. Fiziksel birşey olmasa bile duygusal rekabet yaratır kişinin içinde.
4. Herkes tövbe edebilir. Çok azı buna uyar.
5. Bulaşıcı siğili olan birisi, az da olsa değer verdiği ya da ileride sevişme ihtimali bulunan diğer kişiye bulaştırmamak için sevişme talebinde bulunmayabilir.
6. Her ne kadar bizi şeytan sansanız da kadınlar aşkın başında saftır. Sonra bunun içine sıçan da erkek tarafı olur.
Pucca;
Bay Siğil'le cinselliği yaşamayı bence hiç düşünme. Siğil dediğin tedavisi kesin olmayan, tekrarlayan, son derece bulaşıcı bir virüs... Bulaşması için ilişkiye girmeye gerek yok. Masum oynaşmalarla da bulaşabilir.
"HPV virüsü de bir kez vücuda girdiğinde hücreler içinde yerleşir ve zaman zaman alevlenmelere yol açarak tekrarlayan enfeksiyonlar oluşturur. Bu yüzden HPV enfeksiyonu kesin tedavisi olmayan bir hastalık olarak kabul edilmesine rağmen son yıllarda bazı tiplerinin 4-5 yıl gibi bir sürede vücuttan atılabildiği ve enfeksyonunda kaybolabildiği sanılmaktadır."
Herşey öylesine olağan ki,Niye şaşırıyorsunuz?Kadınların hepsi bunu yaşarlar ,sadece pucca bunları dile getirirken oldukça iyi ifade ediyor herşeyi.Çok eğlendim Pucca ve böyle devam et,içinden geldiği gibi hesapsızca.hepimiz çok ama çok eğleniyoruz.
sen mi egonu terbiye edeceksin?.. :)...
yok artık..
berna!! terbiyesizliğin lüzumu yok.
bunun krolukla ne alakası var şimdi?.
ohhh bee..heyecandan kalbim duracaktı :) şans senden yanaymış :)
Yorum Gönder