24.11.2008

Oy tombulum tombulum

2 gündür kusmaktan içim dışıma çıktı.. Önce yumurtadan zehirlendim sandım, ama yumurtayı doğuran tavuğu bile çıkarttım. hala kusuyorum..Ayağa kalkamıyorum, kalktığım anda yere yığılıyorum.. Doktora gitmek için izin aldım ama, ayağa kalktığım anda gözlerim kararıyor... Hastanelerde sürünmek beni daha beter edecek, bari yattığım yatakta öleyim dedim.. Siğilin kıymetini bilemedim ya, ona yanıyorum valla.. mideni bulandırmak gibi olmasın ama, tam çıkartacam, ayağa kalkıp tuvalete gidene kadar yol berbat oluyo... sonra ağlaya ağlaya orayı temizliyorum.. baktım gel git yapamıcam, yanıma poşetler bide kap aldım, ona çıkartayım diye.. onuda dökerken bi daha kusuyorum.. siğilim erkeğim olaydı, hepsini temizlerdi.. banada gül gibi bakardı :'(
üstümü değiştirirken, göbeğime bi baktım.. dümdüz.. hiçbişi yok.. anam dedim, tartılayım bi.. 54 kilo yazıyo.. en son bir hafta önce tartılmıştım 58 kiloydum.. bi anda 4 kilo verince.. beni aldı bir tırsma.. Ben ne zaman böyle şok zayıflasam, iki katını alıyorum çünkü.. Bide ben bi ara kusarak zayıflamaya çalışan embesil kızlardandım.. kusma olayı bitince hayvanlar gibi kilo aldım... zaten ne kadar zayıflarsam zayıflayayım topalak yanaklarım yüzünden çiko görünümlü 0 beden oluyorum.. o yüzden bi sikime yaramıyo çok zayıflamak..
........
Ama zamanında yarıyo sanıyodum.. hatta kafaya fena takmıştım... 3 sene önce 55 kiloydum.. boyumda 1.68... gene böyle depresyondayım.. Bişeyle uğraşmam lazım, kiloma taktım kafayı.. boy kilo endeksine falan vurduğunda normal gibi gözüküyo ama.. vücut tipimden dolayı ben hep kilolu gözüküyorum.. yuvarlak hatlara sahibim, o yuvarlak hatlar düzelmiyo bi türlü.... Ayı gibi hissediyorum kendimi... Haber dairesinde çalışıyorum o dönem.. Bi haber geldi yurtdışında mankenin biri kusarak zayıflıyomuş sonra ölmüş.. Ben bu cümlenin sadece kusarak zayıflıyo kısmını aldım...
Haftada 5 kilo vermiş.. Dedim 1 hafta kusarım, sonra bırakırım.. Öğlen yemekhanede yiyorum yemeği, koştur koştur tuvalete gidiyorum kusuyorum.. ama nasıl işkence, parmağımı badeciklerime kadar sokup onları gıdıklıyorum orda, gözlerim yerlerinden çıkacak gibi.. beynim patlayacak derecede.. Bütün makyajım akıyo sapsarı olup işe dönüyorum...
1-2 saat sonra karnım zil çalıyo tabi, gidip bi daha yemek yiyorum, bu kez kusmaya üşeniyorum o öyle kalıyo.. Akşam eve geliyorum, orda da yiyiorum gidip kusuyorum.. yatmadan önce gene acıkıyorum, diyorum nasılsa kusacam.. ye babam yeee.. sonra üşenip kusmadan yatıyodum.. ama neler yiyiorum, mantıları yiyip yiyip, iki gr kusuyodum.. bi kilo mantı içimde kalıyodu...
........
iki üç hafta falan böyle devam etti.. tartıya bi çıktım 60 olmuşum...
Anaaam dedim.. hemen taktik değiştirdim.. sadece kusacam.. açlıktan ölsem gene yok.. PuCCa sık lan dişini bir hafta dedim.. Ama aynı sırada da buligmanın zararları falanla ilgili haber metinleri hazırlıyorum.. Bi ton şey okuyorum bir tanesinde iyidir hoştur demiyo ama.. zayıflatıyo yaa, bende gerizekalıyım yaa.. bana bi bok olmaz diye kusmaya devam ettim..
Kusaa kusaa 48 kilo oldum.. Ama gözlerimin altı mosmorrr. Suratım sivilce dolu.. elim ayağım titriyo sürekli.. ne yesem çıkartıyorum.. ama zorla çıkıyo... Parmağımı boğazıma atmadan kusamıyorum... Dedim yeter PuCCa.. Uzaylıya benzedin.. Bu kadarı kafi diye.. Baya bi zorlanarak toparladım kendimi.. Ne kadar gerizekalı olsamda iyi bir iradeye sahibim ben.. Kusmadan vazgeçince ama hemen kilo aldım.. İlk başta farketmedim kilo aldığımı... Sonra tartıya bi çıktım aaaa gene 58 olmuşum... anam ağlaya ağlaya verdiğim kiloları hüürpppp diye almışım... Bi süre böyle dolandım.. 58-60 arası gezinip duruyorum.. Ama işte şimdi çok kolay kusabiliyorum.. o günlerden yadigar tek bu kaldı bana..
....
Sonra bigün gene ben bi haber yapıyorum.. Lida hapıyla ilgili.. Biri ölmüş o hapla.. Ama ben gene ölmüş kısmını değilde zayıflamış kısmını beynime kazıyarak... internetten aldım o hapı..
Hiç acıkmıyorum abi, ne mide yanması var ne bişey.. sadece susuyorum.. lıkır lıkır su içiyorum.. hiçbişi yemesem o gün bişi olmaz..
Ama tansiyon tepelerde, hertarafı karıncalı karıncalı görüyorum, başım nasıl dönüyor, tirtirtitriyorum.. kaç kez bayıldım hastaneye götürdüler.. bi kere bile demedim ben lida içiyorum diye.. şimdi dicekler, "ayy sen salakmısın, ondan bi sürü kişi ölüyo, çok zararlı, karaciğer vik vik" hiiiiççç uğraşamam dedim.. Bide aynı sıralarda bu olayın haberlerini yapıyoruz.. Herkes böyle konuşuyo bu ilaçtan.. ev arkadaşım biliyo bitek kullandığımı.. kıza da diyorum ki "eğer ölürsem bu ilaç yüzünden, bir kişiye söylemiceksinnnn lidayı kullandığımı.. arkamdan dedirtmem ben ayıya bak boğazını tutamamış, bok yoluna gitti diye"
50 kilo oldum bu ilaç sayesinde.. bir ay kullandım.. herkeste stresten zayıfladığımı sanıyodu.. O ilaçlar bitti.. Ben bir acıkmaya başladım.. hayvanlar gibi yiyorum.. ama öyle böyle değil.. Sürekli yiyorum, pastalar börekler.. Tutamıyorum kendimi.. 2 hafta sonra ben gene oldum 56.. Bide forumlarda takip ediyorum.. yazmışlar "lida kullandım 5 kilo verdim sonra 15 kilo aldım"
geceleri uyuyamıyorum.. baktım olmayacak bi kutu daha aldım ilaçtan.. gene aynı şeyleri çektim.. zayıfladım ama.. mal mal dolanıyorum.. ota boka ağlıyorum, kalbim ağzımdan fırlayacak.. servis beklerken hergün bir posta bayılıyorum.. marazlı diye adım çıkacak.. hergün bayılıyorum ama nerdeyse.. ikinci kutu çok ağır geldi bana..
dedim PuCCa bebeyim ölüyosun sanırım.. bırak insani yollarla kilo ver.. dedim bıraktım ilacı..
..............
sonrasında ise hep gene 58-60 arasında dolandım durdum.. ara ara tartı 63 ü gösterdiği oldu.. özellikle regli dönemlerime yaklaşınca.. 65 ide gördüm yalan söylemeyeyim... onu gösterdiği zaman ama ben görmezden geldim..
şimdi 54 ü görünce, lanet olsun dedim.. hastalığım geçince gene olacam 60.. sonra alacak başını bu olay.. 6 ile başlayan rakamlardan nefret ediyorum.. allah 7 yi göstermez inşallah bana.. ama şu anda karnım dümdüz.. azcık enerjim olsa yemin ederim bütün kıyafetlerimi denicem bu göbişime.. keşke hep böyle kalsa..

20.11.2008

Bu kez kendim kaşındım

Geçen gün tam yatacam, öyle yatakta tv kanallarını geziyorum.. Flash tv nin hani böyle manevi anlam içeren minnacık filmleri oluyo, isimleri garip olanlardan, çamaşır makinası, top gibi falan diye.. Mesela adam karısına çamaşır makinesi almıyo, şerefsiz gidip metresine alıyo.. karısıda çamaşır yıkarken tinkiyo.. Ruhu herifi rahat bırakmıyor... Top gibide ise sadece ismini merak edip izledim.. hössstt dedim herif trans mı olcak, nolcak diye.. Onda da her ailede olan zengin akraba geliyo fakir adama diyoki "top gibi sürüneceksin toppp gibi" diyo.. Sonra o zengin adamın kolları bacakları kopuyo kendi top gibi oluyor...
Oyunculuk sıfır olan götümle güldüğüm diziler işte... Bide müzikleri var bunların akla zarar.. genelde kardeşimle ahahaha abla bakkk gene naapmışşlar diye izliyoduk oda 2 kere izledik.. Neyse işte çevirirken kanalı anam bi baktım benim tiyatro kursundan arkadaşım orda oynuyo.. Çocuklada zamanında fingirdeşiyoduk.. Sevişmezsin öpüşmezsin ama böyle hep yedekte dursun diye kuyruk salladığın abuk abuk kurlar yaptığın safça delikanlılar olur ya, işte buda öyleydi.. Çok yakışıklı değildi, sosyal hayatı sadece tiyatroydu, gezmeyi sevmez, tozmayı sevmez tiyatro metinleri gibi konuşan bi bebeydi..
O dönem şurdaki çocukla çıkıyorum.. Beni paso aldatıyo.. Gene böyle aldatmış beni küsüs bunla.. Beni aldatanı aldatırım içim rahat olur, mantığı var o dönemlerde bende.. Salak kız düşüncesi zaten ama napimm ancak öyle hazmediyorum bu durumu.. O beni aldattı diye bende bu çocuğa kafayı taktım, buna böyle yüz verdikçe fingirdeştikçe, "ayy, ohhh içim rahatlıyo domuz bunları hakediyo" diye düşünüyorum...
.......
Provadan araya çıktık bigün, karşıyaka sahilinde öyle topluca oturuyoruz.. Ki o zamanlar çok yapardık, şimdi tövbe billaaahh oturmam o çimlere.. Bırak çimi ordaki banklara bile popomu koymam.. O zamanlar kışları kipaya, yazları sahile giderdik... Kipaya bile adım atmıyorum şuanda... Sahilde yeşilliklerin üstünde, biz bunla böyle şakadan kavgacık ediyoruz.. beni çimlere atıyo, elimi ters çeviriyo falan, böyle dışardan bakınca oyun oynuyolar dedirten ama içerde olunca hayli erotik bişey..
Yüzüm ona doğru dönük ellerimi arka taraftan tutmuş, hadii çık burdan falan diyo bana.. Dedim çıkarım, dedi çıkamazsın.. tuttum öptüm dudağından.. Bütün kasları gevşedi bıraktı beni.. Ama böyle sulu mulu bi öpücük değil.. muckk diye sadece... Sonra kursa geri döndük.. Orda muhabbeti böyle senin sevgilin vardı ne oldu demeye falan getirmeye çalışıyor, uzatıyoda uzatıyo lafları.. "yok sevgilim falan ayrıldık bitti onla.. senden hoşlandığım için seni öptüm" dedim.. buda sonra elimi falan tutmaya çalıştı, şiirsel şiirsel konuşup beynimi sikti.. Şimdi beynimi sikti diyorum ama o dönmelerde ilginç gelmişti...
bir saat falan geçti.. beni aldatan bebe mesaj attı bana.. Benim çocuğa karşı inanılmaz bir zaafım var... Ağzıma sıçsa pezevenk, yüzünü gördüğüm anda eriyorum.. Mesajda ne yazdı hatırlamıyorum bile ama 5-6 mesaj sonra biz barıştık bunla.. Ama çok aşıktım ben ona.. Çocuk beni aldattığında bile, suçu bebede değil, orospu kızlarda bulurdum... "O orospularrrr benimkinin alını başından alıyooo" diye 40 yıllık evli hatunlar gibi çemkirirdim.... Benim ağız kulaklarda tabi, sevgilimle barışmışım, ama diğerini sepetlemem lazım, çıkışı bekledim bende.. oyunda o baba rolündeydi çünkü arka tarafta çok beraber kalamıyoduk..
Anamm çıkışta bi baktım benimki gelmiş.. Hiç sikime takmadım diğerini girdim koluna diğeriyle gittim.. Tabii sonraki günler diğer çocuk benden azcık gıcık aldı.. İlk başta acı dolu şiir notları yolladı.. Sonra o acı dolu notlara gülünce ben, hafiften ana fikir küfür olan notlar yollamaya başladı... Sonrada bi daha suratıma bakmadı..
.......
Flashdaki dizide onu görünce ahaha salağa bak dedim.. Kalktım yataktan üşenmedim bi daha açtım bilgisayarı, facebooktan onu aradım.. buldum da.. Hemen mesaj attım.. dedim aradan yıllar geçti, unutmuş gitmiştir bizim olayı.. espiri olsun gibisinden..
"ahahaha seni gördüm bugün flashın iğrenç dizilerinde.. ola ola bunu mu oldun beee :PpP cats'de falan miyavlıcan diye bekliyoduk biz seni :PpP neyse işte, seni görünce bi bulayım selam kelam edeyim dedim.. umarım hayat güzel gidiyordur.. kendine iyi bak.. öperim byyy :)"
aynen böyle yazdım.. bu sabah görmüş olacak ki, 2 gün sonra geldi cevabı..
"En azından bişeyler yapabildim işim adına. Sen Tarantino ile çalıyosun sanırım. Ama resimlerine baktım da, hiç bir değişiklik yapmamışsın hayatında. Hala elinde alkolle mekanlarda dolanıyorsun. Buda bir meslek tabii. Sana kolay gelsin meslek hayatında"
Burda bana orospu demeye çalıştı ama dünyanın en kötü insanı olan annanemin bana mirası, sana biri tokat attığında diğer yanağını çevirki utansın sana yaptığın şeyden... Utanma duygusu, en pis duygudur.. Salağa yattım bende...
"olumm bi kaçtane de olsa program sundum bende.. benim değerim ölünce anlaşılacak, gerçek sanatçı olduğum için :ppP Sende hiç değişmemişsin, yapmacık yapmacık oynamışsın. 10 dakika tahammül edene ödül verecekler sandım seni izlerken:ppP"
Yüzümün diğer yarısını uzattım ama gene de dayanamadım azcık laf sokayım dedim.. Yalnız şap diye hemen cevap verdi..
"Semra hanım'ın da program yaptığını düşünürsek, senin bi parça televizyonda görünmen de sakınca yok. Boşver bence sanat sana göre değil. Zengin erkekleri bulup, hayatını yaşamaya devam et. Sanatın da adını kirletme!"
Aaaaa hayvana bakkk... orospu çocuğu, nasıl hazmedemediyse kaç sene geçmiş hala laf sokuyo.. Sanki karnında bebeyle bıraktım, öptüm gittim işte hallaa hallaaa... Yani yanağımın diğerini göstermek biyere kadar dedim...
"beybi ülkedeki bütün zengin erkekler senin üstünden geçmiş, senin kıçı gören beni beğenmiyo naparsın" yazdım engeli bastım..
aahaha bu engel olayı çok güzel.. kudursun köpek! zaten bok gibi oynuyodu.. Gerizekalı beyin özürlü.. Bu kez ben kaşındım tamam, bişey yazmamam gerekli idi ama yaptık bi hata.. Neyse ders oldu, bidaha yapmıcam böyle bişey.. Çok kinciler herifler.. Yada bende dünya sikime minare... bilmiyorum ama iğrenç miğrenç dizilerde oynamış dallama, haklı çocuk bide bana bak..

17.11.2008

Geçmiş zaman olur ki..

Biz daha çok küçükken, zoydaklıyla yılda 2-3 gün görüşebiliyorduk.. Kardeş olduğumuzun farkındaydık ama yüzlerimizi ara ara unutuyorduk.. Sonunda bizi beraber büyütmeye karar verdiler yanyana cancana bir yaz tatilinde geldik biraraya.. Annemin kocası işe geç gittiği için sabahın köründe sokakta oynamaya diye dışarı çıkardık, o işe gidene kadar eve girmezdik... Öğleden sonrada havuza giderdik..
Güneş tepemize geçene kadar sokakta sadece biz oynardık..
Esma teyze vardı ekmek satardı sadece, o bize çok acırdı evine alırdı yemek falan yedirirdi.. Balkonları gölge diye orda oynamamıza izin verirdi.. Sonra bizi kuran kursuna yazdırmayı akıl etti.. O zamanlar çok popülerdi çocuklar arasında... Herkes yazları kuran kursuna giderdi... Kadıncağızda En azından vaktimiz geçer diye sizde gidin dedi.. Anneme söyledi.. Annem kıyametleri kopardı.. "Ne demek kuran kursu, kaçıncı yüzyıldayız biz, kurancayı (?) öğreneceklerine ingilizce öğrenirler benim kızlarım.. Sen nasıl böyle bişeyle kafalarını yıkarsın" diyerek kadını dediğine diyeceğine pişman etti.. Annelik damarı yerli yersiz tutardı bizimkinin.. göğsümdeki sigara yanıklarını görmezdi de, elalemin aile işlerimize burnunu sokmasına tahammül edemezdi...
....
Bizde gizli gizli kuran kursuna gittik zoydaklıyla.. İlk günler nasıl eğlencelii ama anlatamam.. Camiide veriliyo kurs, koskoca boş alan... Kovalamaç oynuyoruz, bi sürü arkadaşımız var.. koca memeli kadınlar göğüslerine bastırıyolar bizi.. tesbihlerden kolyeler yapıyoruz.. halıların üzerinde yuvarlamaca oynuyoruz.. Hiç çıkmak istemiyorum ordan.. O kadar eğleniyorum ki.. disneyland gibi geliyo cami bana..
Ama eğlencem bir hafta falan sürdü.. Dua ezberleme kısmı bitince harflere geçtik.. Ben oyun oynamak istiyorum hiç harf falan öğrenesim yok.. Kafa dengi bi kız buldum.. Onla hiç ders çalışmıyoruz camide cirit atıyoruz ikimiz.. Millet ilahiler okuyor biz onla "bandıraa bandıra ye beni hiç doyamazsın tadımaa, bütün numaralar bende sende var benim farkıma" diye arka tarafta yoncamik dansları yapıyoruz..
Kadınlar bir iki derken dayanamadılar artık, kızı annesine şikayet ettiler.. Anneside aldı kurstan onu, bidaha gelmedi.. Ben öyle yalnız başıma kaldım orda.. Zoydaklıda bir çalışkan anlatamam.. Oranın gözbebeği oldu.. Herkes bayılıyo ona.. elif lamı geçti sayfalara geldi.. takır takır okuyo kız duaları arapça yazılarıyla.. bir ilahlier söylüyo, kocaman kadınlar ağlıyo.. Şaşkınım ama anlam veremiyorum.. Ona börekler getiriyolar, pastalar veriyolar.. Manyak seviyolar onu.. Bana gelince ise "utan baakk, kardeşin ne güzel sayfalara geçti.. Sen hala yaramazlık peşindesin.. biraz feyz al ondan" arkadaşımda gidince, orası iyiden iyiye sıkmaya başladı.. Geliyodum iki sübhaneke okuyup abdestim bozuldu diyerek dışarda zoydaklıyı bekliyodum..
Öğleden sonraları ise havuza gidiyoduk, ben boyumu aşan yerlerde yüzemem.. asla yanii.. Kıyametleri kopartırım, ayağım yere değecek benim suda.. Hocalar artık umudu kesti benden, suya sokamadılar beni...
Zoydaklı ise yetişkinler havuzunda bi sağa bi sola kurbaa gibi yüzüyo.. Orda da herkes demeye başladı.. "bide abla olacaksın, bak feyz al kardeşinden ne güzel yüzüyo kuğu gibi.. bide sana bak cık cık cık" Kıskançlıktan gözüm dönmüştü.. havuzda o iyi, kuran kursunda o iyi, bi de bana bak diye dudaklarımı yiyodum.. "Ne var beee bende bale yapıyorum, benim alanım değil bu dallar" diye dikleniyodum ama, nafile heryerde birinciydi zoydaklı.. oraya da beraber gitsek, eminim orda da beni geçecekti..
...
geceleri bizim bi oyunumuz vardı zoydaklıyla, radyoculuk diye..pencereden dışarı bakar bağra bağra radyo yayını yapardık.. Mahallelli illallah ediyodu artık bizden..Bütün mahalle uyanıp küfür ederdi ama bitek annemle kocası uyanmazdı niyeyse.. Bi ben dj oluyodum o şarkıcı, bi o şarkıcı ben dj... Hergece oynuyoduk bunu..
En son o şarkıcı olduğunda ilahi okuyunca tepikledim onu... Adam gibi şarkı söleceksen söle, radyodan kovacam yoksa seni dedim.. Garibim yavrumda, bi ilahiyi değiştirmiş
- ablaa bak böle söylicem, Allah isterim heyyy, bir yol gösterin heyyyy, makamı allaaahh heyheyyy, makam isterim hobereeyyyy, böyle söylersem beni radyona alır mısın?
- tamam alırım o fingirdek şarkısı gibi duruyo gel söyle.. ama sarı çiçek falan yok.. burası kurs değil.. çelikten, bendenizden şarkı söyle.. eğer söylemezsen.. radyoculuğu kendim oynucam...
O günün sabahı dişim apse yapmış, bi tarafım davul gibi şişti... bide tuvalet terliklerini ters bıraktım diye annemin kocası elinin tersiyle suratıma geçirdi, bileğindeki saat gözüme geldi.. göz kapağım şişti... bildiğin uzaylıya benziyorum.. Gittik biz gene kuran kursuna..
Kadının bitanesi Zoydaklıyı çekti yanına.. "amaaan da amaaan, yosun gözlü kızım mı gelmiş.. ne güzel gözlerin var senin" Bi kıskandım ittim kardeşimi kadının elinden
- benimde gözlerim güzel, benim ki mavi hem
- seninde güzel tabi yavrum.. hastalığın geçsin daha güzel olur..
orda bizim yaşlarda kızlar vardı bitanesi dedi, "senin gözün gözükmoyoki kapanmış gözün"
"seni çarpmış bence cinler, burda şarkı söylüyosun diye" sonra diğer çocuklar başıma toplandı "aaaaa PuCCayı cin çarpmış" diye aval avala bakıyolardı suratıma.. Sonra hepsi birden kaçışmaya başladı "cinliii cinliii, annnneeeeee gelmeee yaaa cinliii" diye camide köşe bucak kaçtılar benden.. kaçanlar arasında kardeşimde var... allaaan salağı oyun oynuyolar sanmış ondan kaçmış benden...
nasıl ağladım nasıl ağladım.. çıktım caminin önünde bekledim ki zoydaklı gelsin diye... havuza gittik sonra.... piç kuruları oğlan çocukları vardı yüzümün haliyle onlarda dalga geçtiler.. "ahahaha tipe bakkk" diye.. Kardeşimde onlarla birlikte dalga geçti benle... bide bebelerin aklına düşürdü, PuCCa ablama cin çarpmış diyolar ahahaha... Nasıl dalga geçiyolar benle... Gittim köşede gene ağladım sinirim bozuldu... Yosun gözlü kardeşim ise gene aynı zariflikle havuzda yüzdü.. hocalardan bütün övgüleri aferinleri aldı eve döndü..
O yosun gözlü kız bana o gün yılan bakışlı geldi.. Sahte gülüşlü sinsi diyodum kendi kendime mırıldanıyodum.. Kısık bakışları vardır zoydaklının, gözleri yeşil yeşil parlar o bakışlarından, o bakışları o gün sinirimi bozdu.. Kardeşim olmasa evire çevire dövecem.. Bide kıskançlıktan çatlıyorum... O gün ondan gıcık aldım... Ya havuza gitmeyecektik beraber ya kuran kursuna.. Havuza zaten baştan beri giremiyodum, ama eğleniyodum orda.. Ama kuran kursunda hiç eğlenmiyodum.. Orda kararımı verdim hiçbiryere ayrı gidemeyeceğimiz için gizli gizli gittiğimiz kuran kursundan vazgeçecektik.. Ona söylesem kıskandığımı anlardı, o yüzden gittim anneme şikayet ettim..
- Anne, zoydaklı kuran kursuna gidiyo... esma abla yolluyo onu.. bende abla olduuğum için gitmek zorunda kaldım.. ona söle bidaha gitmesin..
annem zaten cinnet geçirecekti, bu olayı bi büyüttü.. Gitti kardeşimin yanına.. Ben bişi duydum zoydaklı dedi.. Bizim şapşal başladı..
- Esma teyzede yemek yediğimizi mi, bülentlerin bahçesinden çağla badem çaldığımızı mı, senin eteğini kestiğmizi mi, evin anahtarını kaybettiğimizi mi, halının kenarlarını benim yaktığımı mı, güldenleri eve aldığımızı mı... diye bütün yaptığımız suçları söyledi...
Sonra kuran kursundan aldı annem bizi.. gene sabahları esma teyzenin balkonunda mandallarla oynamaya devam ettik... Ben çok mutluydum tabi, ama zoydaklı benim kadar değildi..
Kızın benim yüzümden hayatı değişti, belki iyi bir emine şenlikoğlu falan olacaktı ama napalım...

15.11.2008

Erkekleri tanıyalım part (1)

Kendime gelmenin en iyi yolu "bu gece bardaaa yarında bardaa bundan sonra hergece bardaaa" durumuna geçmek olduğunun farkında vardım..
kendine gel PuCCa dedim, hoppaaa bide buranın tadına bak dedim... Esra ceyhan ve işyerinden bi kaç tiple çıktık.. En nefret ettiğim şey işyerindekilerle eğlenmeye gitmek.. Sarhoş olamazsın, olursan sıçarsın.. Ertesi gün millet senin hikayelerini dinler.. Bide sürekli olarak herkesin ortasında, "ayyy bidahaa tekrarlayalımmmm" geyiği döner.. Sanki hayatlarında hiç dışarı çıkmamışlar gibi 1 hafta boyunca gecede ki olaylar anlatılır babam anlatılır.. Sonra bu olay rutine biner her cumartesi zaten sabahtan akşama kadar gördüğün tiplerle dışarı çıkmak zorunda kalırsın.. Abi zaten size işyerinde tahammül edemiyorum bide eğlenceme sokacam..
Ama işte bu kez el mahkum dedim çıktım... kendi kendime kural koydum... sadece 2 bira içecem, abuk subuk dans etmicem, öyle takılıp dönecem...
.....
Esra ceyhanın sevgilisinin çaldığı yere gittik önce, yanımızdakilerden biri asılıp durdu bana.. bikbikbik beynimi sikti... konuşmuyorum omzumu dürtüyo baksana diye.. bide öyle bi çocuk ki zil zurna sarhoş olsam gene dönüp bakmam o bebeye... Kendini piç sanan tipler olur ya.. herşeyi ben biliyorum ayağı yaparlar.. bi sikim bilmezler ama... önümde garip garip dans figürleri, 90 lardan kalma iğrenç hareketler.. bu sırada ben parmağımı bile oynatmıyorum dans adına, çocuğun suratına senden tiksiniyorum bakışı atıyorum.. Bir iki bir iki ya sabır, artık dayanamadım tuvalete gittim.. Çıktığımda bi baktım tuvaletin önünde bekliyor.. eki ükü iki kelimeyi de biraraya getiremiyor.. belli açılacak.. kafası da iyi zaten.. çocuklar gazlamışlar bunu yollamışlar yanıma..
- Ne diyeceksen de, aşşağıya inecem...
- yaa pucca dışarıya çıksak biraz konuşsak..
- çıkmıcam dışarı falan..
- PuCCa beni yanlış anlama daha yeni geldin ama.. seni kendime çok yakın buluyorum. Böyle şeyleri söylemeyi beceremem genelde ben
- benden mi hoşlanıyosun.. Bumu söyleyeceğin şey?
- evet, hımm hımm..
- Ben senden hoşlanmıyorum ama... hemde hiç hoşlanmıyorum... sende gözünü dikme sağımda solumda da dans etme.. hedef değiştir başkasında şansını dene.. bende bu sayede nefes alayım, bunalttın çünkü... çekil de aşağıya ineyim....
Çekti gitti evine sonra.. Hiç uğraşamam valla.. İşte tam da bu yüzden nefret ediyorum işyerindekilerle bi yere gitmekten.. Sınırı bilmiyorlar çünkü.. Ciğerlerini biliyorum şerefsizlerin.. "Gece çıktık abii, zaten izmirli, tek başına da burda, oohh sabahlar olmasın, hergece eve atarım ben bunu, mokoko mokoko" o tiple değil mokoko yemek bile yemem ben.. tiksinç yaratık!
Bide hiç çekinmem utanmam böyle siktiri basmaktan.. sende utanma cidden bak, abi herif içip içip sana yavşamaya utanmıyosa sende ona siktiri basmakta özgürsün demektir...
Ankarada yalnız yaşarken çok gördüm bu tiplerden ondan biliyorum...
Eve yeni çıkmıştım, yalnız yaşıyorum.. Hepsi aynı taktikle geliyo..
"PuCCa yaa, bi hayırlı olsuna gelelim size eve" Bunu söyleyen kişiyi adam yerine koyup cevap bile vermeye değmez.. yılışıktır.. salaktır.. gördüğü her memeliye gereksiz espiriler yaparak yapışır.. bariz yapışır ama.. Yeni mezun olmuştur okuldan.. üniversitede bir tane kızı götürememiştir.. bütün şansını işyerinde denemektedir..
"Eve birşeye ihtiyacın olursa hemen söyle bana tamam mı" bunu diyen kişi babacan bi tavırdadır.. genelde sürekli tekrarlar, seni nerde görse "var mı bişeye ihtiyacın?" eli kolu devamlı omzunuzdadır.. Ağır parfümler kullanır, saçları jolelidir, paraları vardır, yakışıklı olmasalar bile karizmatiktir bu tipler, çoğunlukla gömlek giyerler... Yemekhane de karşılaşırsınız, muhabbetiniz çok az olsa bile sırtınızı ovalar, elini omzunuza koyar, "var mı ters giden bişey, evde bişeye ihtiyacın olursa hemen söyle bak, yalnız hissetme kendini" Bunun dışardan baktığında anlamı.. seni koruyan kollayan sahiplenen iyi kalpli arkadaş gibi gözükse de işin aslı öyle değildir... Asıl demek istediği şey "ne zaman canın seks isterse ara beni, bu aramızda sır kalacak... bende bir malafat var kazma sapı kadar, o sana bütün yalnızlığını unutturacak merak etme sen..."
Sorgulayıcı tipler vardır.. bunlar önce sorgular baya bi, ona göre harekete geçer.. Devamlı sorular sorar.. Serviste yanyana düşme ihtimali fazladır bunlarla.. "Eee anan baban nasıl izin veriyo ki buralar böyle, zor kız başına yaa", "eşyaları nasıl alacaksın sen şimdi, maaş yetecek mi", "sevgilin falan yok mu", "sevgilin yardım eder o zaman sana, neyse iyi yalnız değilsin", "eee ev sahibi eve sevgilin geldiğinde falan bişey demiyor mu?" Bunlar genellikle kırodur, onlara göre anaları bacıları hariç her kız orospu, her erkek puşttur... Kadınları yürüyen vajina olarak görürler.. Muhabbetin sınırını çok iyi ayarlamak gerekir bu tiplerle.. Çünkü belden aşşaa konuşmaya zevk aldıkları için direk olayı oraya getirirler...
"PuCCa yaa bi makarna yapta yiyyelim" en nefret ettiğim cümle bu cümle işte, sanki namına koduklarım evlerinde hiç yemek yemiyolar.. Paso bi yemek yap bize muhabbeti.. Aşeviyim yaa abazanlara yemek pişircem.. Her muhabbetin sonu buna döner..
- Hilmi yaa, kasetleri sen versene rejiye, servise yetişmem gerek
- veririm tabi, ehh artık sende bi makarna yaparsın bana bunun karşılığında..
- kabak tatlısını babaannem kirece batırır çıtır çıtır olur o zaman
- ehh bi yapta yiyelim kabak tatlını.. nasıl oluyomuş.. hafta sonu çağırırsın artık
- yaa ben istemiyorum yemicem, burger kingin kırmızı etini sevmiyorum
- ehh artık hafta sonu sana geliriz de bi mangal yaparız..

Bide içelimciler vardır.. "boş bi ev olsa da içsek", "PuCCa yaa bi gün sizde toplanıp içelim", "Kıbrıstan hısmımız bi tekila yolladı off diyorum, bi haftasonu kararlaştıralım da bişeyler yapalım", "abii içeceksen evde içeceksin.. yanına mezelerini hazırlayacaksın miss gibi, bi gün sende yapalım kız PuCCa, rakıyı ben alırım" Meyhane ya benim ev gelin için sıçın hiiiç mühim değil.. Bunlarda böyle kanka görünüp, sarhoş ettikten sonra neresinden düzsem diye düşünenlerden...

Okul olsa hiç mühim değil.. Üniversitede çünkü kimin evi kimde belli olmuyodu.. Bende öyleydi.. Paso sevgilimin evinde kalıyodum, benim evimde kimler kalıyodu bilmiyorum bile.. gecenin bi yarısı başkasının evine gidebiliyoduk.. Ama masumluk vardı orda.. İşyeri öyle değil işte.. Üniversite de neden kızları sikemedimmm diye başını vuran orda dadanıyo.. Bide dedikodu manyak oluyor.. "biliyo musun, hilmi PuCCada kalmış dün" "vayyyy ibnetorrr"
Okulda öylemiydi be, "özgür lan PCne ihtiyacım var gece size gelcez." Ne sabah dedikodusu olur, ne kalktığında yanında özgürü bulursun.. Özgürle yılış yapış olursun kötü düşünse bile faliyete geçirmek göt ister.. Dışarı çıkarsın, evine alırsın, minnacık odada özgürle film izlersin.. Ne özgür bir adım atar senin için, ne başkası olummm özgür karıyı götürüyo diye düşünür..Özgür bilir çünkü sınırını.. Diğerleri de bilir özgürün bi sikim yapamayacağını...
Masturbasyondan beyni bulanır, elleri nasır tutar ama genede hareket edemez, yaklaştığı kızlar hep arkadaşı olur.. Hoşlandığı kızlardan hep aynı kelimeleri duyar "ayyy ben seni arkadaşımm gibi görüyorumm össgürrr" özgürde arkadaşım olarak kalsın en azından yanımda durur diye sevinir.. yeter ona çünkü o kadarı.. osbir çekerek zaten bütün cinsel açlığını bastırır.. arkadaşlığını kaybetmemek için kızların gıkını çıkarmaz garibim.. odasının duvarları sanat eserleriyle doludur ama kızlar bilmez, çünkü kızlara göre özgür ve seks aynı cümle içinde kullanılamaz... "Yaa o ösgürr yaa, bazen pipisi bile yok gibi geliyo ehiheii" diye kendi aralarında konuşurlar, özgür evinde pipisiyle konuşurken...
Ama işte o Özgür okul bittikten sonra kafasına dank eder, o kadar kız evime geldi bi tanesini bile düzemedim... Allah benim belamı versin der.. Arkadaşlık falan yalan der.. Elalem 10 dakikada kız kaldırıyo ben 4 senede bi tane kaldıramadım der... Zaten lisedeyken özgürü kandırmışlardır.. "olummm üniversitede kızlar kendileri geliyomuş.. bakire olanları üniversiteye almıyolarmışş" inanmış garibim bu yalana, liseyi o yüzden alnı kıçı sivilceli öss kitapları arasında geçirmiş... Üniversitede de gerçek suratına çarpınca artık başına vurur.. bütün masum hisleri yok olur özgürün.. Artık bambaşka bir özgür olacaktır... Her kızda iz bırakacaktır... İntikam zamanıı diye deliği olan her canlıyı tıkamak için canla başla uğraşır... İşyerinden, kpss kurslarından, otobüsten, internetten heryerden şansını dener özgür.... İntikamı elinde patlar.. Sonrada annesinin köylerinden bulduğu bi kızla evlenir...
Şu abazalar içinde en çok özgüre acıyorum ben.. Allah yardım etsin ona..

13.11.2008

Yalnızlık yan-lızlığımı düzeltti

Esra Ceyhan arkadaşımın önerdiği jinekologa gittim.. 200 YtL muayne parasını kredi kartımdan çektim.. Maaşı da alamıyorken kol gibi girdi valla...
Erkek jinekologa gittim.. Kızın ve ailesini sürekli gittiği doktormuş.. İçerde birileri var bekleme odasında bekliyorum bende.. Doktora yalnız gitmek iğrenç birşey.. Ezik gibi hissediyorum kendimi, hele de öyle bir doktora.. Sanki girişteki kapıcı, çaycı, benimle bekleyen diğerleri, sekreter kadın içlerinden bana "Haltı yemişler, çocuk terkedip gitmiş bu salakta çocuğunu aldırmaya gelmiş" sanki herkes öyle düşünüyo gibime geldi.. İnsanlarla gözgöze gelemiyorum, bide böyle salak salak açıklama yapıyorum sekretere..
- Birazdan sizi içeri alırım, şurdaki galoşları giyerseniz..
- Ben adet olamıyorum ama streesten sanırım, yeni taşındım da buraya, bide hep öyle oluyodu zaten bana, akıntım falan da oluyo bazen yumurta beyazı gibi..
- Birazdan doktor bey ilgilenecek sizle..
Salak sanki kadın sana bana derdini anlat dedi, böyle bazen içime salak biri kaçıyo benim.. mantıksız şeyler yapıyorum.. Bi keresinde de şehirler arası otobüste şöföre sevgilimi anlatmıştım, bide şarkı istemiştim.. şöförün yanındaki hostes koltuğuna oturmam zaten başka bir mallıktı..
Sıra bana gelene kadar bi sağa döndüm bi sola.. dudaklarımı yemek gibi pislik bi huyum var benimm.. içlerini yiye yiye kanattım.. parmaklarımı çatlata çatlata yamulttum.. Önümde de bi hamile kadın bide kocası var.. nasıl mutlular ve ben nasıl kıskanç.. Onlara bakmamak için kendimi tutuyorum ama yok gene gözüm kayıyo.. Neyim eksik lan diyorum o karıdan, benim bildiklerimin onda birini bile bilmiyodur hayata dair.. ama o bile anne olmaya hak kazanmış şanslı insanlardan.. tabii sonra neyimin eksik olduğunu hatırlıyorum, yanımda dalyan gibi bir koca eksik bende...
Acaba nasıl evlenmeye ikna etti ki, oysa nasıl da çirkin kadın.. ama adam ona bakarken gözleri gülüyo gibi.. Benim gözlerime bakarken kimse gülmez oysa.. Biri uzun uzun gözlerime bakıyosa, ya yalanımı yakalamaya çalışıyodur, ya beni terketmeye.. daha kimsenin gözlerime bakarken huzur duyduğunu görmedim.. Oysa o kadına nasılda bakıyo adam.. Ve kadın nasıl dokunuyor karnına..
Derken sıra bana geldi..
Geçtim adamın karşısına anlatıyorum derdimi işte, bana hep böyle oluyodu, test yaptım negatif çıktı bıdıbıdıbıdı .. içeri geçtik sonra.. Karnımın üzerine bi sıvı sürdü, ultrasondan bakmaya başladı..
- tüh sana keşke söyleseydim, bol su içmen gerekli, alttan bakacaz o yüzden..
- alttan mı, kilodu mu çıkartcam mı?
Burda da salaklaştım, alttan derken ayak parmaklarımdan bahsediyo olamaz dimi, malım yarabbim yaa, çıkardım donumu babamın evindeymişim gibi attım aşşa pantolonumla beraber.. bende ki rahatlığı bi gör.. yattım oraya örtüyü de serdim etek gibi... Bacaklarımı sabah acele acele bant ağdayla şak şuk almıştım.. Allahtan almışım ama kıpkırmızı gözeneklerim ay gibi ortaya çıkmış.. Bide ağda kalıntılarını iyi temizleyememişim, özellikle arka baldırlarda bi yerde azcık bırakmışım.. Adam gelene kadar onları söyle bi elimle alayım dedim, kapı çalınca elimdeki ağda şeylerini örtüye silmek zorunda kaldım.. Ayy aynı sümük gibi durdu.. parmağımla itekliyorum düşmüyoda yere.. kenarda öyle durdu... Napim dedim bıraktım orda...
elinde yeşil soğana benzer bişeyle girdi içeri, başına da plastik bişeyi şak diye geçirdi... Anaaamm dedim noluyo!!! demeden dankkk... içimi ekrandan görebiliyorum.. Çok garip bi durum, gülmemek için kendimi zor tutuyorum adam da muhabbet ediyo... "tertemiz akça pakça herşey çok düzgün" Bi an sustu, doktor sustu ama içindeki durmadı habire kendine biyer açmaya çalışıyo gibi iteklenmeye başladı...
- PuCCa burda ben bişey görüyorum, ama çok ufak.. bu çok küçük bi ihtimal gebelik yada dış gebelik olabilir.. sana şöyle diyeyim bu yüzde bir bile ihtimal değil ama bundan emin olmalıyız, kan testi yapmamız lazım.. kan testiyle birlikte smear testi de yapalım.. zaten bunlar sürekli yaptırman gereken şeyler..
Yıkıldım gibi bişey oldu, yani küçük bi ihtimal derken sanki biri öleceksin diyor gibi geldi.. Smear testi için aşağıda bişeylerle uğraşırken, bari dedim siğil kapmışmıyım diye sorayım.. Şükürler olsun siğil miğil yokmuş...
....
Gittim kan testi yaptırmaya ama o kadar kötüyüm ki anlatamam bunu.. bide hiçbiyer bilmiyorum, verilen adresleri bulamıyorum, sinirden ağlıyorum yollarda.. Hayatımda hiç yalnız başına markete bile gitmemiş biriyim ben.. Sonunda verdim kanımı ve elimdeki şeyimden bi parçayı... Gittim cafenin birine kendimi yemeğe verdim.. Böyle bekleme durumlarında keşke dondursak kendimizi.. Beklemesek öyle saatlerce... Baya bekledim, yemek yedim, gezdim.. gittim kendime hırka aldım.. Mağazadaki kız öyle ilgilenince benle duygulandım, kıza herşeyi anlatmak istedim.. "biliyomusun belki hamileyim şuanda, yani değil gibiyim.. Yani olmadığıma eminim ama genede böyle kötü oldum.. eski sevgilimden ki çocuğu sevmiyodum bile, ama genede yanımda olmasını isterdim.. yani o olmasa da başkası.. yanii belki üzülüyorum diye bu hırkayı da o bana alırdı.... aslında yüzleşmeye başladığım şeyler o kadar çoğaldıki hepsini bi anda yüklemek bünyeme iyi gelmedi... üstelik aslında yalnız sayılmam, bi telefonuma bakar 15 kişiyi burda toplamam ama istemiyorum, yada kimi kandırıyorum, değil 15 tane 2 tane bile güvendiğim adam yok çevremde.. Ben o karnının içindekileri göstermeyenlerdenim, bi kaç sevgilim hariç çok az kişi görmüştür gerçekten de ağladığımı... Ama koftiden çok güzel ağlarım, manyak numara yaparım... Ben kimseyi sevemem kolay kolay ama seni sevdim tezgahtar kız, eğer bana öyle bakmaya devam edersen şimdi gerçekten ağlayabilirim... omzunu uzatır mısın, kafamı biraz koymak istiyorum" demek istedim kıza ama bunun yerine "maksimuma kaç taksit yapıyosunuz" dedim...
Hiç tanımadığım insanlara sevgi besledim.. yakınlık hissettim.. Bana bazen böyle oluyo, mesela Saba Tümeri sanki yüzyıllardır tanıyomuşum gibi geliyor.. O kadınla gece kek pişirmek, makarna yapmak, sinema izlemek istiyorum.. Onunla bebekte alışverişe çıkmak, sahilde yürümek istiyorum.. Saba Tümere karşı inanılmaz bir dostluk besliyorum içten içe.. O tv de programını sunarken, ben ona dertlerimi anlatıyorum.. ara sıra bakıp gülümsüyo ya, anlıyomu lan diye tilt oluyorum..
Sonra kredi kartımı nasıl ödeyeceğimi düşündüm, hırka aldığıma pişman oldum.. ama bu pişman olma durumu hoşuma gitti.. diğer beklediğim şeyi unutturdu..
...
Vakit doldu gittim aldım testi, götürdüm doktora.. Temiz çıktı.. Dış gebelik falan da yokmuş.. Smear testimde temiz çıktı.. Bana ilaç verdi 7 gün bunu kullan sonra bir daha görüşelim dedi.. Bide öğüt verdi "tırnaklarını kes, apış aranı sabunla yıkama, doğum kontrol hapı kullan, ama mutlaka o tırnaklarını kes"
tırnaklarıma kıyamadım kesmeye, apış arası için şampuanım var zaten bi sikim işe yarıyomu bilmiyorum ama alıyorum avoncu bi arkadaştan, doğum kontrol hapı ise anam erkek mi var da korunacam ooff offf...
benim için çok zor bir gündü.. Yanımda bir sevgili olmadan halledebildiğim ilk olaydı belkide.. Sanırım bu duruma alışmalıyım.. başım kolay kolay ağrımaz benim, inanılmaz derecede zonkluyor şimdi.. çok kastım bu hafta kendimi.. İşsiz kalma stresi, hamilemiyim stresi, maaşımı alamayışım, sevgili bulamayışımın suratıma tokat gibi çarpması, kendimi çirkin hissetmem, zaten bıngıl bıngıl olan vücudumun iyiden iyiye deniz sekiye benzemesi.. Ama o hatunun selilütü yok, oysa benim oofff offff!!!

10.11.2008

İçimde ölen biri

2 ay geçti regli olmuyorum... İnanılmaz bir sancı ve şişkinlik var, sivilcelerim bile çıktı stress, sinir, ağlama krizleri ve sınırsız çikolata açlığı.. herşey var ama kanama yok!!!
beni aldı bir tırsma, hamile olmam imkansız diye düşünüyorum o yüzden ilk ay nasılsa bugün yarın gelir diye sallamadım.. Bide geçen sene bi ara böyle kesilmişti.. Gene böyle bişey oldu diye umursamadım.. Ama bu ay, öyle bir şiştim ki memelerim deniz seki gibi oldu.. Ama gene gelmiyor, belim nasıl ağrıyo, dizlerim nasıl acıyo, yok gene gelmiyo bi halt..
Hamilelik testi yapsam mı falan diye bi korku sardı beni.. Hamile kalırsam sıçarım lan, ben o çocuğu aldırmam.. İmkansız yani... işin ahlaki yönü, dini boyutu umrumda bile değil.. sadece dünyaya anne olmak için geldiğimi düşünen biriyim ben.. içimde bir çocuk varsa onu aldıracağıma kendimi öldürürüm..
bi gece boyunca uyuyamadım... sağa dön, sola dön, saçmalama kızım PuCCa diyorum, olmaz öyle şey... Sonra Meryem bile erkek görmeden çocuğu olmuşta, sen vazelinli plastiğe mi güveniyosun diye kendime kızıyorum..
Baktım olacak gibi değil test yaptım kendime... ilk testimi yaptım ama çişimi yanlış yere yapmışım.. Nasıl üniversite mezunu oldum, bazen ben bile şaşırıyorum.. koskocaman yazıyo abi orda nereye çişini yapacağın.. bide yanına bi alet vermişler, insan bi düşünür dimi bu zıkkım ne işe yarıyo diye.. Beceremedim, gittim bitane daha aldım... Valla bazen beynim yerime sadece et sıkıştırmışlar diye düşünüyorum.. bu kez doğru yaptım.. tuvalete koydum onu içerde vakit geçiriyorum..
bi tarafım diyo ki, eğer hamileysen ne bok yicen, diğer tarafım lan ne hamile kalacan salak, filmlerde olur o, esas oğlan terkeder, kız hamile kalır.. ama böyle kalbim boğazımda atıyor.. Bi yandan da aynada kendime bakıyorum, ulan hamilelik acayip yakışır bana... Acaba duamı değiştirsem mi.. şöyle yüzüme falan bakıyorum, genç anne olmak, kızımla aynı şeyleri giyip dolanmak, çok heycanlandırdı bu hayal beni.. uğur böceklerini çok severim ben, kızımın odasını uğur böcekli yaparım... Kızımın adı da hazır, "Cansın", ya oğlum olursa, yaa kızım olsun ama.. Çünkü oğlumun isminde kararsızım.. "Oğul" istiyodum.. ama bu aralar "Gurur" ismi de hoşuma gidiyor.. Belki de ikiz doğururum lan.. anam inşallahh falan diye kendimden geçmişken.. bi an gerçekler suratıma şırakkk diye çarptı.. ulan salak çocuklarının babası daha askere bile gitmedi.. İşi gücü yok.. parası yok.. neyle bakacak size.. ben o tipi hayatta baba yapmam çocuğuma...
Gelip bizim evde yaşıyacaz bide.. Babam çocuğu 3. gün döve döve kapı dışarı eder..
......
Annemle babamda böyle evlenmişler bide.. Annem bana hamile kalmış, babama demiş "ben bu çocuğu aldırtmam.. Sokaktan geçen herhangi bi adam bile, bu çocuğa babalık yapabilir, paşa gönlün bilir yani, ister gel çocuğunu sahiplen ister git... ben buna baba bulurum"
Annem o zamanlar, babalığı herkesin yapabileceğini düşünüyormuş, önemli olan anne olmakmış ona göre.. Öyle düşünmüş ki babamla boşandıktan sonra hiç vakit kaybetmeden babamın teyzesinin oğluyla evlenmiş... Ona göre çünkü parası olan her erkek, kocada olur baba da.. hayatının her döneminde hata yapmış bi kadın olduğu için bu hatasını sadece herzamanki gibi etrafındakiler yani çocukları çekmiş..
Annenin kaderi kızına işte diye düşündüm.. Annem ne yaşıyosa bunu bende yaşamak zorundayım, kaderim ulan bu diye ciğerim parçalanana kadar ağladım.. Annem de bana hamile diye babamla evlendi.. bende belki hamileyim diye siğil bi salakla evleneceğim.. Dünyada istediğim tek şey belki içimde ama ben buna sevinemiyorum bile.. bide buna ağladım.. sonra ağlamaya daldım unuttum testi, gittim tuvalete..
Sonuç negatif..
Sevindim tabii doğal olarak.. Ama sonra halime baktım.. Ne kadar yalnızdım.. Bunu bile tek başıma yapacak kadar yalnızdım.. Telefon edip anlatacağım kimse yoktu.. Herşeyden çok istediğim bişeyin olmadığına sevinecek kadar yalnızdım...
Hayallerimde bu olay böyle olmamalıydı.. Kocam işten eve geldiğinde ona harika bi yemek hazırlayıp, hediye olarak boş bi resim albümü verecektim.. resimlerin konulacağı yere ise postişlerle, çocuğumuzun ilk dişi, çocuğumuzun ilk adımı, ilk okula gittiği gün.. falan filan diye yazıp anlamasını bekleyecektim.. O benden daha çok sevinecekti.. sarılacaktı.. her anımda herşeyde yanımda olacaktı.. ultrason fotoğraflarına bakıp bakıp sevecektik birbirimizi... Bütün nazımı kaprisimi çekecekti bıdıbıdıydı..
.....
Lisedeyken falan hamilelik testleri ne kadar orospuca geliyodu.. Bizim sınıfta yaşı bizden büyük bi kız vardı, bize yediği haltları anlatırdı. ağzım açık onu dinlerdim.. benim en fazla yaptığım şey boynumdan öptürmekti.. ama kızın öptürmediği yer kalmamıştı.. kızı heycanla dinlerdik, merak ederdik hayatını falan.. kız yanımızdan gittikten sonra "ayy ne pislik kız dimiiii" yapardık..
Lise sonda, tabi gittiğim okulun rahatlığyla da bu olay biraz farklı boyut aldı.. Boynundan öptüren tek kız ben kalmıştım..
Ne gurur duyardım bee, hiç sigara içmemiştim, erkeklerle yatmadan fingirdeşiyodum, gözümü diktiğim adamı avcuma alıyodum, (üstelik dişlek, lolipop suratlı bişey olduğum halde) tiyatroda gözbebeğiydim, keman çaldığım için götüm tavan yapıyodu (bu hayatımın hiçbir döneminde işime yaramadı) 48 kiloydum, koskoca okulda salsaya giden tek kızdım (o zamanlar çok moda değildi) gece dışarı çıkarken zorlanmayan tek kızdım, (babama tiyatroya gidiyorum diyodum, ve babam hala geceleri benim tiyatroya gittiğimi sanıyo) burnumdan kusabilen, bacaklarını kafasından geçirebilen, göbeğinde piercing olan tek yavruydum...
bide şimdi ki halime bak minnacık bi odada, elimde hamilelik testi, duruyorum öyle mal gibi... Dibe batmak dedikleri bu olsa gerek...

7.11.2008

Koyver yeni evler bulsun kendine

Sigortamı yapmamışlar, bide pezevenkler 212 den yapacaz demişlerdi.. Ama gıkımı çıkartamıyorum, bir sürü kişiyi işten çıkardılar çünkü.. Maaşı da hala yatırmadılar.. Sıçtım ki ne sıçtım.. Şimdi gözüm kulağım heryanım başka iş aramada..
Pekmez sektörde inanılmaz çevresi olan bi çocuk.. Bi telefonuma bakar beni başka işe sokması.. ama işte götüm yemiyo aramayı.. Kız arkadaşı falan da var şimdi, hayatta arayamam.. Bide önüne gelene "ayy PuCCa'ya iş buldum, o bana kaltaklık yaptı" dedikten sonra, ee benim de az da olsa bi gururum var heralde!!!
Bu hafta beni aldı bi göt korkusu.. Artık yapacak işte kalmadı bize, bizi gözden çıkaracaklar diye bi dedikodu yayılıp duruyor.. Pekmezle böyle tesadüfen görüşmüşüm gibi yapıp, shrekteki kedi gibi bakarak kendimi acındırmalıyım ki, bana yardım etsin... Şimdi arasam desem "bak işi düşünce beni aradı" diyecek, tezini de doğrulatmış olurum.. Ama diğer türlü olursa "ayy ben istemiyorum" ayağı çekerek işimi hallederim.. Hem onda öyle birşey var nedense, ben istemiyorum senden bişey dedikçe bebe daha çok şey veriyor..
Esra Ceyhan arkadaşıma dedim ki.. "ben sanırım pekmezi unutamıyorum, yani en azından yüzünü bi kere görsem yeter, senin doğum gününe az kaldı (nerdeyse 1 ay var), sana doğum günü partisi gibi bişey yapsak, arasan sende pekmezi gelse.. Yani bu senin onu araman için bahanen olsa, bu sayede doğum gününe kadar hergün telefonla görüşseniz falan, mutlaka benle yüzyüze gelir bi şekilde hallederiz onu... hem kızım, bu sayede sende pekmezin arkadaşıyla işi pişirsen, o döneme kadar da pekmezle kanka olmaya çalışsan, hem aklını kullan kaleyi içten fethedeceksin, pekmezle yakın olunca ister istemez seninkiyle de bi etkileşim olur, hep 4ümüz falan çıkarız..."
o koca ağzını gülümseyerek açtı hemen yanımda aradı pekmezi..
bi yarım saat falan "ayy hayırsız, ay aramıyosun bıdık vidik" konuştular, hadi söylee diyorum cimcikliyorum falan, yok allahın malı bi türlü konuya girmiyo.. Telefonu elinden alıp ben söyleyecektim.. ki konuya girdi.. Sonra bunun yüzü bir düştü.. Sanırım benle ilgili bişeyler sordu, "hımmm, evet, yaniii, ayyy sende ilahii, çocuk musunuz yaaa, yapma pekmez, peki sen bilirsin" dedi kapattı..
- Ayy PuCCa, dedi ki sen varsan gelmeyecekmiş.. Yaa bi kere denemişsiniz siz arkadaş kalmayı sen arıza çıkarmışsın
- ne arızası lan nerde çıkarmışım
- Ayy bide kız arkadaşı pek hoşlanmazmış bu durumdan, bi kere gitmişsiniz işte sen sorun çıkarmışsın... Dedi başka zaman senle görüşürüz, seni sanırım görmek istemiyo...
Allahın salağına bak, arıza çıkartmışım!!!! hössttt yanii.. Bahsettiği gece bi defa ben arıza falan çıkarmadım.. iki kıçımı sallamaya tav oldu herif, yanındaki kızı unuttu.. bide suçlu ben oldum... Kız orda salya sümük ağlıyodu, Pekmezin dili ağzımda gezecekti, son anda basıp gitmeseydim.. Ama suçlu ben oldum yani.. Bana teşekkür edeceklerine salakların yaptığına bakk..
Ayyy çokta sikimde pekmez.. Mala bak ya, bende ki salaklık ama neden ilk aklına o gelirki.. bi ton adam var da..
Bi işten ayrıldığımda, bi şehirden ayrıldığımda bi daha o insanları asla aramam ben, aradıklarında da beni, buz gibi konuşurum.. nedeni ni bilmiyorum hep öyle olmuştur benim için... Şimdi dönüp eski çalıştığım yerdeki adamları arayıp yalakalık yapmak hiç yakışmayacak bana.. bari dedim pekmez olsun.. hem yani o pekmez sonuçta belli mi olur belki gene sevgili oluruz dedim..
Yalnız kalamıyorum ben yemin ederim bak, bildiğin depresyona girdim gene..
Dışardan bakınca erkeksiz kalamamak çok hoş durmuyor ama işin cinsellikle uzaktan yakından alakası yok.. Hatta ilişkide 40 yıl mikişmesek belki noluyo diye bile sormam.. (yani abartmayayım sorarım da, yani anla işte erkeği sadece seks olarak istemiyorum) orgazm bile olamıyorum da... ama işte neden bilmiyorum hayatımda biri olmalı.. kendimi güvende hissetmiyorum, korkuyorum, içten içe kendimi yiyip bitiriyorum.. sanki herifler bana korumalık yapıyo.. öyle de değil ama bilmiyorum yaa, ilgisiz kalamıyorum ben.. mutlaka birileri ilgi göstermeli, sevmeli yada sevmiş gibi yapmalı... başım belaya girdiğinde ilk arayacağım kişi babam olmamalı.. pohpohlanmalıyım, çok sevilmeliyim, sevgi beni boğmalı, öldürmeli.. üstümde yığın yığın ilgi olmalı.. amaa nerdeeee... Başka bişey bu ben bile anlatamıyorum, daha doğrusu kendimi anlamıyorum ama yalnız kalamıyorum...
......
Çok sinirlendim Pekmez'e.. ben gelirsem gelmezmiş.. ayy ben en son bu lafı ortaokulda duymuştum.. pucca varsa gelmem vikvik... Azad ettim pekmezi, madem kurmuş o salakla yuvasını hiç bozmayayım.. Kızında aklına şaşayım yani ben.. O gün orda foşur foşur ağladın, adam seni küçük düşürdü, herkesin ortasında seni mal gibi bıraktı benim ağzımın içine düştü, sen hala onu herif diye kolunda gezdir..
İşte hep bu tip kızlar yüzünden ben bi bok beceremiyorum... Çünkü bu kızlar heriflerin herşeyini kabul ediyolar.. aldatıyo, ağzına sıçıyo, canı istediği zaman gidiyo geliyo.. Anlayışlı oluyolar, "sen naparsan yap bebeyim, seni evde beklerim" çocuğun hiçbişeyine müdahale etmiyolar, adam canı istediğinde arkadaşlarıyla çıkar, gece hayatının bokunu çıkarır, kızı koluna takmaz ama elin orospularını gezdirir tozdurur, kızın ağzına sıçar, salak yarabbi şükür der..
Ya bi siktirin gidin hayatımdan bu tarz kızlar.. hayatımdan olmuyosa bile sevgililerimden uzak durun lan.. ben hepsini sizin gibi tiplere kaptırdım.. Ben tam çocukları istediğim kıvama getirecem, bütün ipleri elime almışım, sonra herif karı gibi mızırdanarak "ayy senle olmuyo sen bıdıbıdısın şöylesin böylesin" diyerek bu tip kızlara gidiyolar... Sonra bi daha yüzlerini gören cennetlik! O erkekler bana ait olmalı ve canımın istediği zaman onlara dönmeliyim ben... Beklemeseler bile, gönüllerini eğlendireceği kızlarla takılsınlar, ben ne zaman istersem de bana dönsünler.. (tabi bu çok büyük bi hayal oldu:ppP kimim lan ben erkek koleksyonu yapacak... sanki adriana lima gibi hatunumda eski sevgililerim beni öyle malak gibi bekleyecek... ama işte sinirden yazıyorum bunları.. yoksa bu bir ütopyanın da ütopyası benim için :PpP) Ama benim herifler napıyoo, benden sonra gidip böyle kızlarda huzuru buluyo, bi daha tövbe o kızları bırakmıyolar.. Gerizekalılar!!!
Haaa tabi bende zamanında bu mal kız dönemimden geçtim.. yani bide böyle deneyelim dedim.. onu bile beceremedim.. hiç bi boku beceremiyorum.. asıl salak mal olan benim.. bide gurursuzum, gittim çocuk gibi "partii yapcaz onu da çaaarr" diye herifi arattırdım... ufff!!! müzik koymak istiyorum şuraya yani şu şarkıyı ama onu bile beceremedim.. bari azcık sözlerini yazayım napim... sende dinlemiş gibi yaparsın...
olmadı olamadı başka kollarda uyuyup kaldım
varmadı varamadı gözüm yollarda çalınmaz kapım
gelmedi gelemedi beklemem artık ben cok sıkıldım
koyver yeni evler bulsun kendine...

5.11.2008

Esra Ceyhan kankam oldu

Burda ki en yakın arkadaşım aynı Esra Ceyhan..tipide benziyo zaten.... Ota boka herşeye "ee ne hissediyosun" diye soruyor.. cevaplar tatmin etmeyince ise "ben bişey anlamadım amaaaa" diyor.. bi kıllanıyorum öyle yapınca... Onunla konuşurken kendimi tv programına çıkmış hatun gibi hissediyorum...

- PuCCa sevgilinden ayrıldın ya ne hissediyosun?
- bilmem ki iyi oldu gibi hissediyorum..
- hımmm peki neden iyi oldu?
- yani zaten bişey hissetmiyordum. boşuna zaman kaybı olmadı
- neden zaman kaybıydı ki?
- dedim ya bişey hissetmiyodum diye ondan sanırım..
- hımmm ben bişey anlamadım bu işten ama neyseeeeee....
Böyle sorularla beynimi sikiyor resmen... Sürekli bir yılış yapış hali.. devamlı öpüyor beni.. ki hayatta kızlarla sevişik sevişik olamam ben.. öpmelerinden hoşlanmam, sarılmalarından, böcüğümmm, aşkımmmm, tatlımmm, kuşumm ifadelerini kullanıp burnumu yanaklarımı kollarımı öpüp duruyor.. Eşşek kadar kız olmuşuz hala yol ortasında "ayyyy yerim ben senin yanaklarını" diyip tükürüklerini suratıma sıvaması hiç hoşuma gitmiyor... kesinlikle lezbiyen değil.. sadece sevgisini acayip belli edenlerden..
haa bide ilginç ilginç soruları var...
- PuCCa ev sizin üzerinize mi?
- ne oldu ki
- Baban ölürse falan ortada kalır mısınız diye merak ettim.. gerçi maaşı size bağlanır ama..
- allah korusun de manyak..
- korur korumasına da canım, ölüm allahın emri, kardeşin ne kadar maaş alıyo?
-!?!
Pekmezin arkadaşına deli gibi aşık... öyle böyle değil hemde.. tuvalete gidiyor mesela yanıma geliyor, "PuCCa, ona bak şimdi arkamdan bakacak mı?" gidiyor tak tuk saçlarını savura savura.. 2 dakika sonra telefonum çalıyor..
- PuCCa arkamdan baktı mı?
- höhh yani telefon mu ettin bunun için..
- ayy dayanamadım yaa, baktı mı sölesenee..
- baktı baktı, sen gidene kadar boynu koptu hatta, şu anda da seni aranıyor..
Üstelik sevgilisi de var ama, kafayı fena halde bu çocuğa takmış.. sürekli devamlı bundan bahsediyor.. Çocukla 3 aymı ne çıkmışlar, sonra bebe buna demişki "aynı işyerinde olmuyo, sürekli kavga ediyoruz.. biraz ara verelim" ara verdikten 2 hafta sonra çocuk aynı yerden başka kızla çıkmaya başlıyor.. bu kız çıldırıyor ama garibimin elinden de bişey gelmiyor.. diğer kızla da 1 ay falan takılıp ayrılıyorlar.. diğer kız sanırım çok sallamamış bu durumu ama esra ceyhan arkadaşım o kızın ağzına sıçıyor resmen...
Pekmezin arkadaşı da orospu bakışlı bi oğlan.. Benden nefret ediyor.. çünkü eski sevgilim olan pekmez denen dingil heryerde benim ne tür bir kaltak olduğumu yaymış!!! yok efendim onu aldatmışım, yok o bana iş bulmuş, onun sayesinde gazeteye geçmişim, işte bu işimi de o bana bulmuş, o olmasa bi bok olmazmış benden ama işte ben gidip onu aldatmışım.. Allahın salağı! hala da o gece yanında getirdiği kızla çıkıyomuş.. Tencere kapak gibi işte ikisi de salak...
Neyse işte bu esra ceyhan arkadaşım bana karşı inanılmaz sevgi besliyor.. Bu beni ara ara çok boğuyor ama.. Çekime gittiğinde sadece yarım saat ayrı kaldıysak o yarım saat boyunca 5 defa beni arıyor.. Ben gittiysem eğer ise sürekli mesaj atıyor... Akşamları zaten sürekli msnde yazıyoruz sanki bütün gün beraber değilmişiz gibi.. Kızın neden ilişkilerinin uzun sürmediğini anlıyorum aslında.. bana böyle davranıyosa sevgililerini tahmin edebilyorum... Ben bu davranışları çünkü ancak saykoya bağlayıp ille benim olmalı durumuna girdiğim herife yaparım.. tabi sonra çocuk topuk, arada bulasın...
..........
Ama pisliği de pislik oluyor kızın.. Mesela yeni gelen kızın birine dolap verilecekti, sırf kıza dolap vermemek için, evden ayakkabılarını getirip yerleştirdi... Canı bişeye sıkıldığında basbasbağırıyor.. Sürekli birileriyle kavga ediyor, devamlı ama.. Bugün birinin cep telefonu kayboldu, bizimki bi başladı, taramalı tüfek gibi herkesin duyacağı şekilde.. "bence o yeni gelen kız çaldı, masanın oralarda dolanıyodu, kesin o çaldı, arayın yaa çantasını falan kesin yanii o çaldı, bu bi hastalık tamam mı, belki kız hasta yani yanlış anlaşılmasın, ihtiyacı olmasalar da alıyolar öyle çok var hasta, bence o kız hasta zaten belli değil mi?"
gözlerim açık öyle bakakaldım kıza.. ilk geldiğimde bana yaptıkları için üzülüyodum bide.. abi kız bana hiçbişey yapmamış resmen... telefonda başka yerden çıktı zaten..
Sevmediği insanları sürekli aşağılıyor, herkese takacak bir kulpu mutlaka var.. Onun götü büyük, bunun memesi küçük, o varoş, bu kokoş, o içiyo, bu sıçarken kokuyo, bu jigolo... bi insanı sevmediyse bitti.. Onunla kavga edebilmek için canla başla uğarışıyor...
Aslında garip gelecek ama bu tavrına hastayım onun.. ciddiyim bak, hayatta hiçbizaman bu kadar açık bi kız olamadım ben.. hep işlerimi sinsi hallettim.. hatun sevmiyosa o kişiyi hiç affetmiyor, kökünü kazıyor zattın.. O yüzden aslında pekmezin arkadaşıyla yakışıyorlar birbirlerine.. O çocukta öyle.. kendimden biliyorum abi, adam resmen ağzıma sıçıyor.. İkisi ruh ikizi falan olmalıymış..
herşeye kafasına inanılmaz takıyor, biri ona çıkarken "iyi akşamlar" demediyse mesela.. tam bir hafta boyunca "acaba neden demedi" diye kendi kendini yiyip bitiriyor.. Hergün düzenli olarak, kıyafetini soruyo...
- PuCCa bugün nasıl olmuşum..
- çok güzel olmuşsun..
- ama dünkü daha güzeldi dimi... dün daha farklı bakarak söylemiştin...
- yoo bakışım aynıdır yani ikisi de çok güzel...
- sen olsan bunları giyermiydin
- giyerdim tabii..
bide kıskanması var.. Öğlen başkasıyla yemeğe gittiğim zaman küsüyor benimle.. yada msnde 3 sn ona geç cevap verirsem.. başka bir kızla biraz samimi olduğumu gördüğü anda öyle pis bakıyo ki bana.. babasını öldürsem o bakışı atmaz.. Bende bu muhabbetlere gelecek en son insanım.. Ama bu kızın bazı huylarına hasta olduğum için bana ilginç geliyor... eğleniyorum yani yanında.. Eğleniyosam arkadaşımdır, eğlence bitmişse sıradan bir insandır benim için.. o yüzden bu kadar kazık yedim yaa... Artık yanımdakiyle eğlenmemeye başladıysam, bi daha suratına bakmıyorum o kişinin.. Bunu da kaldıramayınca karşımdaki ondan sonra biz senle dosttuk sen bana neden bunu yaptın diye oda ağzıma sıçıyor..
Ama seviyorum bu kızı.. sevgisi ne kadar çok boğsada, eğlendiriyo beni..

1.11.2008

Özür

Patatese benzeyen fotomu bulup sitesine koyan arkadaşa, yapmış olduğu terbiyesizliğe karşılık; tehdit, küfür, hakaret ve daha bi ton şey yaptım...
Ama gel gör ki işte bu ettiğim küfürler hakaretler benim başıma iş açtı...
Şimdi o arkadaştan özür diliyorum..