Hayalimde bile görmeyeceğim bir işim oldu bugün.. Pekmez burdayken onun gazına gelip burdan bi yere başvurmuştum.. yönetmenle birebir görüşmeye gitmiştik.. hayatta beni istediğim pozisyona almazlar diye sallamamıştım bu olayı.. ama bugün adam kendi aradı beni görüşmek için ve beni işe kabul etti... yarın onla birlikte İstanbula gidiyorum...
allaaam heycandan ölebilirim.. rüyamda bile görmeyeceğim bir pozisyon çünkü.. yepyeni bir hayat beni bekliyor.. gerçi ilk istanbul deneyimim değil bu.. üniversiteyi bitirdiğim anda ev arkadaşımla boğulacaksak büyük denizde boğulalım diye kendimizi istanbula atmıştık..
otobüsten indik, gittik tuvaletinde makyaj yaptık üstümüzü değiştirdik ve kanal D'ye gitmek için yola koyulduk.. ama otogardan dışarı çıkamadık.. 3 saat dolan dolan sonunda çıkmayı başardık..
sonrası ise esenlerden çıkamadık.. kendimizi tophanede bulduk.. oysa biz bağcılara gitcektik.. arkadaşım ağla ağla ölmüştü... kız korkmasın diye ben biliyorum lan dedim buraları.. gel dedim, mecidiyeköyde deniz aramaya başlamıştım...
neyse gidebildik sonunda oraya işi de kaptık.. üstelik aynı birimde bile çalışmaya başladık.. yalnız kalacak sorunumuz vardı.. ilk günler akrabalar falan derken kimse kalmayınca cem evi diye bir yerde kalalım dedik.. şimdi hatırlamıyorum kim bize önerdi orayı, nasıl gittik diye ama evde 15 erkek vardı biz iki kızdık.. gece gözümüze uyku girmedi.. sonrasında ise kocaman valizlerimizle istanbulda öyle piç gibi kaldık.. rüzgar nereye eserse orda yaşadık.. benden büyük bir valizim vardı.. ooff işkence gibiydi..
Şimdi ama biraz garip hissediyorum kendimi.. yani ne bileyim o zaman küçüktüm, böyle iş konusunda acayip şevkliydim... bide yanımda arkadaşım vardı.. şimdi öyle tek başıma malak gibi gitmek bi garibime gidiyor.. sanırım kendime olan güvenimde biraz pürüzler oluşmuş.. başaramayacakmışım gibi geliyor...
birde yalnızlık korkusu.. sanırım en korktuğum nokta bu.. orda kendime iyi bir çevre edene kadar siğilden ayrılmamam gerek.. ayrılırsam sıçtım.. kendimi tanıyorum...
tabii bunu birde siğile anlatması var.. daha bu sabah birlikte kahvaltı yaptık, onların istanbuldaki işleri olmadı, bende "zaten bende gitmicem, burda fosilleşelim beraber" demiştim..
Şimdi ay ben vazgeçtim seni satıp gitcem demek biraz garip... aman be neresi garip göbeğimiz bir mi bağlanmış sanki.. belki o da işini orda yaparda yanıma gelir....
mesafeli ilişki konusundaki deneyimlerim hiç olumlu değil... ama bu sefer belki başarırız... yada başarmayız... yani gerçi şu anda bu çok umrumda değil.. umrumda olan sadece ben orda yapayalnız kaldığımda birinin burda benim için telaşlanmasını, sürekli aramasını, bişeye ihtiyacım olduğunda koşturmasını istiyorum... çok bencilce belki ama içimden geçenler bunlar..
eğer o istanbula gelmezse, yada ben götüme baka baka geri dönmezsem izmire daha iyisini bulduğum an siğil tarihe karışacak.. o yüzden aklı varsa dişini tırnağına takar benle çok ilgilenmeye bakar!!!
iş, yeni bir hayat, yeni kıyafetler, yeni saçım yeni olan herşey için o kadar heycanlıyım ki siğil sikimde değil şu durumda.. yarın sabah söylerim artık güzel bir dille...
siğille yatmamış olsaydım.. hemen ayrılırdım... gidip pekmeze kuyruk sallardım.. ama şimdi yattık diye ona karşı sorumluluk sahibi hissediyorum kendimi.. keşke benim için orada yaşasa.. herkes ben mi tabii...
yarın gece hayallerimin işi için yola çıkacağım... yarın sabahta siğile akşam ben gidiyorum bebişim diyeceğim.. uzun bir gün beni bekliyor....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder