Soğuk arabesk

Sonunda regli oldum.. hobaareyy.. çalsın sazlar oynasın kızlar.. 4 ay mı ne geçti..
Ama o 4 ayın acısı nasıl çıkıyor anlatamam... Canım okadar çok yanıyor ki.. ölsemde kurtulsam diyorum.. Hava inanılmaz soğuk.. ve misafirhanenin kaloriferlerini tamir edeleri tutmuş.. yakmıyorlar.. Elektirikli battaniyeyle dolanıyorum.. eldivenlerle falan.. şu anda çenem titiriyo bunları yazarken....
Üzerimde gereksiz bir duygusallık, insana örrk getirecek bir acı var...
Bugün odamda tuvalete gittim.. tuvalet kağıdı bitmiş.. içeri seslendim "tuvaleet kağıdını verir misinnn" diye.. ama sonra aklıma geldi.. ben yalnızdım.. gidip kağıdımı kendim almalıydım.. Bu nasıl koydu bana.. oturdum klozetin üzerinde ağlamaya başladım.. Durduramıyorum gözyaşlarımı.. "tuvalet kağıdını uzatacak bir dostum bile yok benim, yapyalnızım ölüp gitcem soğuktan" diye ağladım.
Ayy bak gene ağlıyorum..
Ben hiç bu kadar üşememiştim yaa.. soğuktan canım yanıyo resmen.. hele uyurken.. elektirkli battaniyeyi açamıyorum, yatarken korkuyorum ben.. Yaa bişi duymuştum.. çocuğun biri bi gün işemiş altına, sabah annesi bi gelmiş bakmış, kiprit çöpünü yakarsın simsiyah olur yaa, aynı öyle olmuş çocuğu.. O hikayeden beri yatamam, korkarım ben.. İnsanlık hali bellimi olur ya işersem.. ilkokuldan beri yapmadım ama belli olmaz ya tırsıyorum valla.. montumla yatıyorum o yüzden.. ...
Bide yılbaşı geliyo, böyle özel günler ve haftalar serisine gıcık kapıyorum.. burda yapayalnız ölcem ben kimsenin ruhu duymucak valla.. Eskiden ne güzel mirel vardı.. canım sıkılıyo lan diyince hemen biosa giderdik.. zoydaklı vardı, suratım asılınca evde rakı balık sofrası hazırlardı.. Beraber insan aşağılamaca oynardık.. Aklımıza gelen herkesi aşağılayıp kendimizi kontes kızı gibi görürdük.. Babamda 2 haftadır aramıyor zaten..
Ben burayı hiç sevmiyorum artık.. eğlenceli hiçç değil. gezemiyorum bile.. Maaşımı alamadım hala.. parasızlık varya çok kötü bişi. Parfümüm bitti, temizlikçi kadının banyoya koyduğu fabulosoyu bileklerime ve kulak arkama sürüyorum.. Güzel kokuyo ama kanser olmamın eli kulağındadır..
Hiç dışarı çıkamıyorum. Ki ben haftanın en az 3 günü çıkardım.. Ağzıma aylardır nerdeyse içki sürmedim. rakıyı çok özledim.. Pizza yemeyi çok özledim.. Balık yemeyi özledim.. Meyveli yoğurt bile alamıyorum kendime.. antep fıstığı da fantezi oldu benim için.. Allahtan işyerindekilerde benle aynı durumdalarda kendimi daha ezik, gariban, fasfakir görmüyorum.. Ama onlar üşümüyolardır en azından evlerinde ufoları vardır.. Çok üşüyorum ben burda ya. neden böyle soğuk ki hava..
.......
Çürüdüğümü hissediyorum, bitiyorum sanki.. Hep bu odada kalacakmışım gibi geliyor.. Bir daha hiç rakı balık yapamıcam, bir daha asla sabahlara kadar içip dağıtamıcam.. maykıl ceksın taklidi yapmam karşılığında tekilaları içemicem gibi.. Bir daha sevilmeyeceğim aşık olmayacağım şapşallaşmayacağı gibi.. çürüyorum ben iştee.. Bacaklarımı bile almıyorum sıcak tutsunlar beni bari diyerekten.. Bu odada ekmek yiyip yiyip şişecem.. davul gibi olcam.. Sonra ölecem.. kimsenin haberi bile olmucak.. Buzdolabı gibi olduğu için kokmam da.. ta yaza kadar farketmezler.
...
Çirkinim, şişkoyum, salağım, saçlarımın önü bok gibi, saçımı boyatamıyorum bile,
evime dönmek istemiyorum.. ne zaman böyle bıksam dönsem sonra ordan kaçmak için uğraşıyorum..
en acısı ne biliyo musun.. kendimi hiç bir eve ait hissetmiyorum. Yani babamın evi, annemin evi, amcamların evi, nazlının evi, ferdanın evi, sedanın evi, sevgilimin evi..
sürekli başkalarının evleri oldu yaşadığım alanlar.. ortak alanlarımızda bile onların evine gidip geliyomuşum gibi hissettim.. Kendi başıma yaşadığım evde bile benim diyemedim..
o kadar çok şehir, o kadar çok ev ve o kadar çok insandan geçtim ki.. hangisinde kaldım bilmiyorum.. Yada hangisi bana aitti.. Nereye gitsem eğretiyim.. hep gidecek gibiyim..
Hep bitecek, herşey hevesimden ibaret..
O kadar çok istedim ki oysa kafam göğsüne koyduğumda kalp sesinde güven hissedeceğim bir adamı.. bana hiçbir şehri, hiçbir evi eğreti hissettirmeyecek tavrını..
Yanlış atlara oynamaktan bıktım.. heveslendiğim herşeyin tuzla buz olmasından.. 5 milyon kez yaptığım hatalardan..
burası da değil işte, beni ben gibi hissettiren yer.. başka bi yer var biliyorum, başka biri de var onu da biliyorum ama beklemekten çok yoruldum.. ben çürüyorum artık..
Bu akşam adres defterinde
"P" harfinin olduğu yerde
Bulup ya çiz ya yak adımı
Ya da sessizlik koy yerine
Allah'ın varsa...

Niye geliyosun sen bu kızın gazına

Rumuz bulmaya üşendiğim çocuk yavaştan yavaştan niyetini belli etmeye başladı.. Kaldığım misafirhanede yukarı birini alıp almadığımı sormakla işe başladı.. baktı ki benim mekanda yapamıcaz hemen klasikleşmiş olan yöntemleri denedi..
- Bu gece bana geçelim, ordan seni bırakırım işyerine..
- yok yaa zahmet olmasın sana.. yarın erken buluşuruz.
- hava kötü bugün bana geçelim..
- ayy evet hava çok kötü en iyisi çıkmayalım bugün hiç
- Yaa elimde bir ton dvd var izlenmeyi bekliyo.. hadi bugün dvd günü yapalım.
- ayy yok başkasıyla izle sen.. hiç havamda değilim
- Hadi gel bana makarna yapayım... elimden nefis bolonez soslu makarna ye bakalım. Bi daha kimsenin makarnasını yemek istemeyeceksin..
Bu makarnayı icat eden kimse, ürünü sadece eve karı kız atmaya yarıyo valla. Zaten o söylediği "başka kimsenin makarnasını yememekle" neyi kastettiğini çok iyi tahmin edebildim.. Terbiyesiz!
Neyse bu böyle inceden hıtıkladığı eve gidelim sevişelim bi gevşeyelimm moduna direk dalmaya başladı.. Ben hayır dedikçe ise bi sonraki teklifi daha net oldu.. Korkum sonunda "bize gelde bi yiyişelim bilader yapma böyle bak bende insan evladıyım" diyecek olması..
Bu böyle yaptıkça daha bir itici geldi gözüme.. Napıyon desem bize gidek mi ye getiriyo lafı..
Bu, bu kadar gözüme batmıyo da.. Gündüz ben uyurken araması gözüme batıyor.. Bu kadar düşüncesiz salak birini görmedim yemin ederim.. 50 kere söyledim bak arama uyuyorum sen aradıktan sonra uyuyamıyorum diyorum.. Gündüz gene arıyo.. Telefonu kapıyorum bu kez misafirhaneden odayı bağlattırıyor.. O daha kötü.. Kapıya kadar geliyo aşağıdakiler.. Her seferinde diyorum arama bak. ben uyanınca ararım seni. nato kafa nato mermer gene arıyor..
- uyuyan güzel hala mı yatıyosun
- dün, ondan önceki gün ve daha ondan önceki gündeki gibi evet.. uyuyorum..
- sinirli de olurmuş aman da aman.. İzinli olduğunda bana gelirsin o zaman seni hiç rahatsız etmicem.. mışıl mışıl uyursun. zor tabii gündüz uykusu insan uykuya da dalamaz...
Yukardaki cümlenin aynısını kurdu yemin ederim.. Zeka düzeyi konusunda orda inanılmaz bir kuşkuya kapıldım.. Uyuyorum diyorum uykuya dalman zor diyor.. hem neden sana gelim uyumaya manyak mıyım ben...
....
Çok salak gördüm ben bunu yaa. yada ben hoşlanmadığım için öyle geliyor.. Bi kere hergün uyuduğumu bile bile aramasına deli oluyorum.. Dicem işte bitti artık arama beni salağın tekisin sen diye.. bi türlü diyemiyorum...
Geçtiğimiz akşamlardan birinde bi uyandım baktım saat 10a geliyor.. benim 11de işyerinde olmam lazım nöbetteyim ya. Bu salak gündüz boyunca aradı aradı uyutmadı beni. sinirlendim telefonumu yere attım.. zili de çalmamış doğal olarak.. Hayatta servise yetişemem o halimle.. Dedim göstercem sana uykusuzluk nasıl...
Aradım bu saftiriği dedim "bugün diğer kişiyle anlaştık ben gitmicem işe.. yarında o.. Nasılsa iş yok, belli olmaz dedik yokluğumuz.. hala dvd teklifin geçerliyse en azından bir film izleyebiliriz sende, beni 12 buçuk gibi gel al misafirhaneden" dedim..
sonrada servis şöförünü aradım.. "beni bugün almayın kendim gelcem oraya" dedim..
Ben yaylana yaylana hazırlandım.. Bu geldi beni almaya.. bindim arabasına..
Nasıl heycanlı nasıl umutlu.. öss sınavında 160 net yapmış gibi garantici ve ışıl ışıl bakan gözleri var... ağzımı büzdüm, kaşlarımı küçük emrah gibi yaptım.. böyle bişi söyleyecekmiş gibi yapıp yutkundum.. sonra başladım..
- yaa off çok özür dilerim.. Bi sorun çıkmış montajda onu halletmem lazım.. ondan sonra sana gelirim olmaz mı
- Ne kadar sürer işin olmazsa ben beklerim
- uzun sürebilir, ben seni ararım tamam..
İşe bıraktı beni gitti evine.. Aramadım tabii.. o aradı saat 4e kadar bıkmadan usanmadan.. Gelcen mi, gelim mi almaya gelim mi diye.. Bende daha bitmedi çok az kaldı 15 dakika sonra ara dedim durdum.. 4 olunca dayanamadı uyudu.. Sabahı eminim uykusuz uykusuz bok çuvalı gibi işe gitmiştir. beni hergün uykudan etmeyi görsün saf!
....
Gündüz aramayı kesti bi kaç gün.. Bozuldu bide evine gelcem diyip onu istemdışı ektim diye.. Ama sonra gene başladı.. Bu kez üstelik "bize gidelim" durumunu daha ısrarcı hale getirerek.. bi kere ağzımdan çıktı ya hadi bugün sende kalayım.. Yolun yarısını aşmış olarak gördü kendini.. Dahada baskı yapmaya başladı..
geçen gecede gecede beraber çalıştığımız kızın canı kokoreç istedi.. Dedik burdan çıkamayız falan diye.. Saat 1 buçuğa geliyodu.. Dedim bi dur belki yeriz.. Aradım bunu.. böyle şımarık şımarık
- hii uyuyomuydun... sana bişi dicektim ama çok geç oldu yaaa.. saate bakmadan aramışım özür dilerim..
- uyuyodum önemli bişimi oldu iyimisin sen..
- yaa işimi bitirdim misafirhaneye gidecektim de.. dedim belki sana gelirim. ama uyuyomuşsun
- yoo yoo uyumuyodum.. öyle içim geçmiş tv izlerken.. Gel sen
- tamam o zaman. sen gel al beni.. hemen çık ama geç olmasın yarın işe gitcen bide.. Birlikte geçireceğimiz zaman da çok olsun yani dimii...
- çıkıyorum şimdi..
- haa bide burdakiler diyo ki, gelirken kokoreç alabilirmiymişsin.. Ancak öyle bırakız diye şart koştular ahaha.. 4 kokoreç al gelirken bide.. biri acısız olsun..
Anam 25 dakkada geliverdi.. uçsa o kadar sürede gelemez... "şimdi buraya kadar geldim, en azından bi iki ellim, tutim memesini" olayına girer diye danışmaya kadar getirttim onu.. Yanıma da diğer kızı aldım.. kokoreçleri aldım hemen elinden, bu kez surat ifademi shreekteki kedi gibi yaptım.. "Çıkamıyoruzz yaa.. Off nasıl bir şanssızlıksa her zaman çıkıp ettiğim nöbetten bu sefer böyle oldu.. ya sana karşı çok mahcubum ben.. özür dilerim... cidden.. nasıl bir bedevilik ya.." yanımdaki kız da çakal, benden daha çok mırmır etti.. ben bile inandım bi an cidden işten kaytarcam da biri yoluma taş koydu sandım.. sinirlendim falan.. Anam dedim bi kokoreç için emmye aday gösterilecek performans sergiledik..
Bu bozuldu baya çekti gitti..bişi de söylemedi.. Nasıl gaza gelmişse eşofmanlarıyla gelmiş saf ne kadar çabuk olursa diye düşünmüş heralde...
...
Bugünde gene beni arayıp uyandırınca mesaj attım.. "ben bir ilişkiye hazır hissetmiyorum kendimi.. Seninle çok iyi dost olabileceğimize inanıyorum ama. Görüşmek üzere" diye.. aradı açmadım.. mesaj attı. "neden böyle davrandığını anlamadım bi konuşalım" falan diye.. "böyle olması gerektiği için" yazdım yolladım..
Evrene farklı sinyaller yollucam diye eve atmak için canını dişine takan düşüncesiz biriyle vakit kaybedemem.. Valla şimdi desem "veresim var, kim alır bunu" diye.. Bakkalın çırağından tut murat boza kadar alırlar.. (murat boz belki biraz burun kıvırır ama azcık zorlarsam alır) Yani seçenek bu kadar çokken neden malın biriyle uğraşayım ki.. Ayrıcada dağıtmaya yönelik bir ilişki değil, göğsünde uyumaya yönelik bir ilişki istiyorum... diğer yere yazmıştım ama buraya da yazmak kısmetmiş..
Battaniyenin altında film çekeceğim değil
Film izleyeceğim adamı arıyorum ben..
Onu bulunca nasılsa filmi çekeriz.. hatta dizi çekeriz uzun soluklu bebeler falan yaparım irili ufaklı...

Bültenimize kaldığımız yerden devam edeceğiz

Zamanında kanalın birinde çalışıyorum... Ses tonum cartlak ve çocuk gibi çıksa da onu istediğim gibi tok hale getirebiliyorum ben.. çalıştığım yerde de o yüzden arada sırada perforeleri ben okuyordum... İşte son dakika haber gelir, etrafta spiker yoktur yada ne bilim gece nöbetteyken falan.. Birde bi kaç programın vtrlerinde.. İşim değil yani rica ediyolar "ayy PuCCa kötünün iyisi sensin hadi nolurr" diye öyle ancak
Bizim kanala gidip gelen hocalardan biri işte gel bunu eğitimli hale getirelim diye beni diksiyon kursa götürmüştü.. bu kursa giderken ahanda cnnturk bekle beni ben geliyorum umutlarıyla gitmemiştim.. sadece ara ara okuduğum haberaltları daha eğitimli bir sesten çıksın diye amcabeyin bana bir lutfuydu.. Bunun gayet farkındaydım..
Zaten öyle spiker olcam diye hayal kurmamın imkanı bile olamaz.. Öğrenciyken yaptığım işler vardı ama onlar nere bulunduğum yerde spiker olmak nere yani.. ben ki fiilerin sonuna -cam -cem -yom -yum ekleri getirip konuşan bir kızım.. (Örn: geliyom ki ben şimdi, yapcam yaa bi sabret, ayy gelcek mi ki o)
Ama işte nasıl olduysa kanalda da bi dedikodu yayılmış PuCCa ya haberleri sunduracaklarmış diye.. Tabii aynen şu şekilde..
- abi PuCCaya bile sunduracaklarmış, höst yani..
- ohaa yaa, napıyolar bunlar, o kızın katır gibi dişlerini de görmüyolar mı..
- ohooo kanal batıyo desene, salak puccadan gülgün feyman mı yaratacaklarmış ahaha..
- ahahah dalga geçiyosunuz, yakında temizlikçiyi de ekrana çıkartırlar..
- ahaha ergenlik sivilceleri bile geçmemiş be o kızın.. yemişler sizi...
- bu devir böyle abi, muzaffer usta da versin dötü, beyazı sundururlar adama...
vs vs vs. gibi.. Ama ben konuşulanların sadece "PuCCa haber sunacakmış" kısmını alıyorum..öğlen haberleri olur, ikindi olur.. gece olursa naparım gözlerimin altı mor olur diye, kendi kendime bu durum için çözümler aramaya falan başlıyorum.. Bu arada orda haber sunmam hayal dahilinde bile değil.. ama işte nasıl olduysa sürekli bu gelip gidiyo kulağıma...
......
Ortada fol yok yumurta yok, ama gel gör beni aydın doğanın kızı gibiyim.. Nasıl havalar bende, bi afra bi tafraa offff... Kendi işimi de yapmıyorum.. küçük görüyorum yaptığım işi..
Giyimim kuşamım da değişti bir anda.. oxxo pantolonlarla işe gelip giden bi hatunken.. takım elbise falan giymeye başladım.. bir makyaj yapıyorum şerefsizim 45 yaşında gözüküyorum.. ama umrumda değil.. spikerlik böyle bir olay işte diye rujum bozulmasın diye kahve içmiyorum..
Gel zaman git zaman, bana soranlara olayı aynen şöyle söylemeye başladım.. "hımm evet, genel müdür söyledi bana, ama yaa ben bilmiyorum.. biliyosunuz kamera arkası benim için önemli olan.. ön tarafına eşşeği oturtsan becerir yani, ne var onda.. ama diksiyon kursundaki hocalarr falan da beni çok seviyolar biliyo musunuz.. çok rica ediyolarr yani.. ooff kafam karıştı ama kalbim hep kamera arkasında yani.. ikisini birden devam ettirebilirim ben yanii.."
bu dedikodular ortaya çıkınca tabi ben ortalıkta sezen cumhur önal gibi dolanıyorum.. kahkahalarım bile değişti.. insanlarla dedikodu bile yaparken "akşam saatlerinde meydana gelen olayda, mualla abla sezenin ağzına sıçtı. Sezen, ne olduğuna dair bir anlam veremezken tuvalete doğru koşarak ağlamaya başladı. Tuvalette ki görüntülerini ele geçirdiğimiz sezen, olayı en ince ayrıntılarıyla bizlerle paylaştı." tarzında absürt konuşmaya başladım...
......
Bendeki değişiklik bariz belli oluyordu küçük bir defne samyeli gibi dolanıyordum sağda solda.. Bide kendimi nasıl bişey sanıyorum.. "Defneyi hep yüz çekim yapıyolar yaa.. Bana da öyle yapsalar iyi olacak.. Gözlerim güzel olduğu için zaten bazen konuşmama gerek kalmıyor.. Bugün hoca öyle dedi sen hiç konuşma, olayı bakışlarının derinliğinden bile anlarlar dedi yani.. Hem dişim de belli olmuyomuş ekranda.. hatta bugün dediki hoca bana.. aaaa dedii senin dişin yamuk mu? ayy ben hiç farketmedim dedi.. o öyle diyince herkes aaa öylemi falan dedi yani yüz çeksinler beni dimiiii" diyerek böyle saçmalıyorum falan...
Oysa ki hocanın bana dediği şey.. "bu kadar mimik yapma! yüzünden okunmasın bişey.. yüz hareketlerine insanların gözleri takılıyor kafa karıştırıcı oluyor... Bide öyle pişmiş kelle gibi sırıtma zaten düzgün bir ağız yapısına sahip değilsin. biraz kapatta onu dişlerin ekrandan dışarı çıkacak gibi durmasın"
Bu olay biraz kafamı karıştırıyodu aslında, o kadar çok paparı yememe rağmen neden ben diye düşünmüyor değildim hani.. Ama diyodum ki bunlar beni ekrana çıkartcaklar yaa ondan bu kadar üstüme düşüyolar falan diye avutuyodum kendim...
.....
Böyle ben kendimi ali kırcayla falan özdeştirirken, daha ali kırcanın şaplakçı olduğunu efsane olarak biliyoduk biz.. Yani herkes konuşuyodu stajerlerini götürüyomuş, tokatçı ali diye ama konduramıyoduk kır saçlı karizmatik herife.. Yani ben kanıtları görene kadar da konduramadım.. Onu kendime idol belirledim.. Beni belki ekranda görür "ohaa bu kız harika sunuyo.. yanıma getirin bunu öğlen kuşağını bu sunsun" diye de hayal kurmuşluğum dahi vardır..
Neyse işte insanlar benden nefret ederken, ama bu benim umrumda olmazken genel müdür beni odasına çağırdı.. Kalktım kırmızı rujumu sürdüm, kirpiklerimi kırpıştırdım, kıvırta kıvırta gittim odasına.. Karşısına oturdum, önceden iki elimi apış aramın oraya yaklaştırıp, kafam öne eğik, ayakta ne diyeceğini beklediğim adamın önünde bide güzel bacak bacak üstüne attım, saçlarımı falan savuruyorum niyeyse.. Sanki kanalın hisselerini konuşmaya gelmiş gibiyim.. Yalnız adamda hiç yüzüme bakmıyo benim..
- İyi bir tvci olmak istiyorsan televizyonun her birimini bilmen gerekir.. Sürekli aynı işi yaparsan işleyemezsin, kendini gösteremezsin ve yerinde kalırsın.
- ihihih tabii ki
- o yüzden seni promptera gönderiyorum, hem koluna bir bilezik daha olur. Ordaki kız evlenince kaldı orası karıştı biraz. izin yapamıyorlar. Kız geri gelsin sonra seni gene birimine alırım.
Kaldım öyle, ağzım açıldı, bacağım üstüne attığım ayağım yere düştü.. O kadar hayal kırıklığına uğramama rağmen çaktırmadım... Sanki hayatımın fırsatını bana vermişler gibi, yüzyıllardır promptercı olmak için çırpınmışım da sonunda bu emelime ulaşmışım gibi bir sırıtma aldı yüzümde... "ayyy çook sevindim been, ne zaman geçcem hemen miii" diye sevinç naraları attım herifin önünde.. sonrada çıktım gittim kapıdan..
...
Çıktım kapıdan yıkıldım ama.. çöktüm resmen.. etek ceket giymiştim üstüme eğreti gibi durduğumu farkettim, dudağımdaki rujun tadı midemi bulandırdı.. Ama kendimin bu durumun hazmetmesinden öte çevredekilere ne dicem diye düşünmeye başladım. rezil olmuştum resmen.. promptera geçireceklerinin dedikodusunu hangi orospu çocuğu spikerlik olarak anlattıysa ağzına sıçayım dedim. Sonra aşağıya indim.. baktım kimseye bişi anlatamıcam koşa koşa yukarı gene çıktım.. "ayy beni oraya vermeyin efendim, verecekseniz ben işten çıkcam.. ben promptercı olmak için gelmedim buralara.. durduğum yerde kalayım... hem benden öyle daha iyi verim alırsınız" diye konuştum.. adamda işte 1 aylık falandı dedi ama madem işten çıkacak kadar büyüttün olayı başkasına veririz dedi beni gönderdi..
Herkes tabi götüyle güldü bu olaya.. benimde bir hayalim daha yıkıldı geçti bitti.. şimdi hayatta çıkmam haber sunmaya.. deseler dünyanın kaderi senin elinde bbc'de haber sunacak menepozlu tip kalmadı, hemen senin yetişmen gerek.. gene gitmem.. valla gitmem..
Foto

Valiz

Şimdi eski sevgilim nişanlanmış ya.. Bu çocukla olan iyi kötü boktan anılar gelip gelip duruyor aklıma...
Ankara'ya yeni taşınmışım.. gene burdaki gibi bir misafirhanede kalıyorum ama ev arıyorum falan kendime.. Sevgilim olacak dümbüğü ise işten atmışlar, bi bunalımdaa aman aman karı gibi depresyona girmiş böyle.. Neyse işte neden olduğunu hatırlamıyorum ama misafirhaneden çıkarttılar beni, bende bu çocuğun evinde kalıyorum.. Anası babasıyla yaşıyo buda.. şuanda siksen beni yapmam o boku ayrı mevzu.. benim bir valiz var, o valiz hala var başıma bela bir valiz.. benle aynı boy ve enlerde bir valiz.. O valizimde bunların evinde..
Bizim işyerinde bir kızda var o yalnız yaşıyo ev bulana kadar kendime onun yanına geçcem (o kızın varya allah belasını versin.. çıplak elle derisini yüzeceğim tek insan..) İşten çıktım gittim ben bunun evinden valizimi almaya..
O kız bunun arkadaşının nişanlısı onun evinde yaşayacağımı biliyor.. oraya gelmeden aramışım valizi alcam diye.. tamam demiş bi sorun yok.. Ama bizim işte kavga etmemiz için gözgöze gelmemiz yeter.. Bu gene dellendi.. zaten az biraz yarım akıllıydı, gelip giderlerdi buna ara ara.. gene bi böyle oldu.. vermiyo benim valizi.. Aşağıda taksi bekliyo bu vermiyo valizi.. Siktir git sen diyo, vermicem bu valizi.. ne bok yapacaksa kıyafetlerimi..
....
Biz bir kavga ettik, daha doğrusu o benim ağzıma sıçtı ben yalvardım ona nolur ver diye valizimi.. Sonra kan beynine gitmeye başladı soluklandı.. yaptığının farkına vardı.. valizimide benide kapının önüne attı.. resmen attı ama.. sürükleye sürükleye kapının önüne kadar götürüp valizimi üstüme attı "bas git bi dahada gelme" dedi..

bunlar en üst katta oturuyo, asansörleri de yok tak tak tak indirdim o valizi... Gittim yeni bir taksi çağırmaya.. valizide apartmanın oraya bıraktım.. Aldım şöförü bana yardım etsin diye apartmanın oraya bi geldim valiz gene yok... Anammm dedim noluyo.. amca dedim sen bekle ben geliyorum.. Patır kütür nefes nefese çıktım yukarı, ben indikten sonra hayvanat geri inmiş almış valizimi yukarı çıkarmış.. "lan ver valizi bak bekliyo adam" diyorum.. ayı gibi sesler çıkartıyo.. sinirli değil ama daha..
Ayy beni çıldırttı.. eee illalah dedim, nasıl çığlık atıyorum, tırnaklarımı yüzüne geçiriyorum, ısırıyorum.. Bas bas bağrıyorum.. tabii oda boş durmuyor.. eline almış kerata varya o ayakkabıyı giymek için kullanılan oda bana onla saldırıyor.. duvara yasladı beni elini boğazıma koydu sıkıyor.. dişlerini nasıl sıkıyor garçç gurrçç seslerini ben duyuyorum, gözlerininin içi kan çanağı olmuş deli dümbül gibi gözlerime bakıyor. Bide onun bu sinir anlarında bi garip huyu var.. Saçma saçma konuşuyo.. gırtlağımı sıkıyo mesela diyoki..
- Niye böyle giyiniyorsun bana cevap ver, cevap ver ulannnnn
- ne bilim yaa bırak beni... öyle giyiniyorum bi sebebi yok..
- cevap ver dedim sana neden neden neden neden haa nedennnn....
- verdim yaa nolursun yalvarıyorum bırak lütfen canım acıyo bırak yaa..
- neden diyorum sana neden neden nedeennnn gözüme bak neden haa nedennnn!!!
- hallahalaa bırakk beni.. manyak mısın nesin bas git şurdan yaa..
- neden giyiniyosun söyle deki seviyorum de ben böyle giyinmeyi de, bana söyle seviyorum de oramı buramı göstermeyi.. söylesene söyle laaannn!!!
- bi sakin ol deli deli konuşma.. nolursun bak cidden acıyo nefes alamıyorum nolursun..
- desene lann de yoksa öldürürüm seni burda, baban alamaz elimden söyle hadi gırtlağını keserim söyle... deki oramı buramı açmayı seviyorum de.. söyleee gözüme bakk söyleee!!! söyleyeceksin.. söylemezsen seni daha beter yaparım...
- oramı buramı açmayı seviyorum
- pisliksin sen.. busun işte bide gözüme baka baka diyosun bunu... hiç utanma yok sende dimi.. bide seviyomuşsun bunu bide bana bakarak söylüyosun..
Bunda ciddiyim.. bu en ufak örneği yani.. böyle salak salak şeyleri zorla söyletirdi sonra vayy efendim bide söylüyosun utanmadan.. Bu arada açık saçık falanda giydiğim de yok.. anam dağlara taşlara askılı giymem demek benim dünya üzerindeki en büyük orospu olduğumun kanıtıydı ona göre.. Eğilirken azıcık sırtım gözüksün beni pavyondan kurtarmış gibi davranırdı... Okuldayken bi film çekimi için, bedenime 10 beden büyük gelen asker kıyafeti giymiştim, gözleri ışıl ışıl parlamıştı.. hep böyle gez hiçbiyerin gözükmüyo ne güzel diye.. mağaza vitrininde diz altı eteğe bakıyorum diye kıyametleri koparmış hastanın tekiydi...
....
gene böyle geldiler işte buna.. deli saçma bişeyler soruyo bana.. cevap veriyorum anlamıyo vermiyorum girişiyor.. Öyle böyle derken bu beni gene dışarı attı.. bu kez valizimi vermedi ama.. Ayakkabımın teki evlerinde kaldı, teki ayağımda.. Kapıyı kırar gibi çalıyorum bağrıyorum apartmanda, açmadı kapıyı.. tek ayakkabım ayağımda, saçım başım darmadağınık ağlıyorum kapılarının önünde.. bir yandan da küfürler ediyorum.. Alt komşuları vardı kadın geldi yanıma aldı beni evine.. Orda nasıl ağladım, Kadında işte onlar hep öyle aman aman diye dedikodularını yapıyodu.. Sakinleştim biraz..
Artık bitti dedim.. ağzıyla kuş tutsa artık bitti.. gitcem döncem izmire yani.. Nefret ediyorum ondan.. hasta o piskopat zavallı.. benim çekeceğim bu kadarmış dedim.. valizden geçtim ayakkabımın tekini almak için yukarı çıktım.. Bi umut belki verir diye.. Vermezse bile komşu kadın bana terlik verecek onla gitcem.. Ama işte çantamda onda.. param kartlarım herşey evlerinde.. Ama nasıl kararlıyım bitti alsın kıyafetlerimi diyorum giysin ayığoluayı çıksın sıhhıyede para kazansın.. o kadar sinirliyim ki ona..
elime de ayakkabımı almışım, bişi yaparsa bu kez onla saldırcam... Bu kez acımak yok PuCCa sende vur kafasına, geçir hatta ölsün gebersin idne.. Bu kez daha çok cırmala sokağa çıkmasın orospu beyinli.. o hırs sinirle varya rocky gelse onu daraduman ederim o dereceyim yani...
Çıktım yukarı çaldım kapıyı.. açtı yavaş yavaş.. Kafası hafif yana eğik kaşlar havada... gel buraya dedi sarıldı bana..
Bitti orda.. o kadar dayak hır gür hepsi bitti.. Herşeyi unuttum.. Sanki o kadar şeyi yaşamamışız gibi hemen sırıtmaya başladım. şımarıklık yaparak onu da güldürmeye çalıştım.. Herşey unuttum valla.. girdim içeri saçımı başımı düzettim elele kolkola çıktık dışarı..
...
Bunun gibi bir ton yaşanmışlık var.. düşünüyorum taşınıyorum ne gebeliğim varmış buna diye.. Yani asıl hasta bennmiymişim diyorum.. 20 yaşında, azcık kıt akıllı olsam da, becerikli yetenekli bi kızdım... Neden yani bunda bu kadar ısrarla durmuş olabilirim ki? Dayak konusunda ne düşündüğünü biliyorum "ayy yokk kendine saygın yok" falan.. Sen ne düşündüğünü biliyosun ama ben bilmiyorum işte.. Valla bilmiyorum şimdi iğrençlik, salaklık, mallık, aptallık, beyinsizlik gelen şey; nasıl o zamanlar hemen affedebileceğim birşey olabiliyodu.. Valla bilmiyorum.. Ozamanki benle şu zamanki ben arasında tek fark artık topuklu giyiyorum.. Başka hiçbişi yok.. Hala aynı salak şapşal kızım.. Hala yatmadan önce tansaşı bombadan kurtarıp ülkenin başına geçtiğimi hayal eden bir kızım.... Yani neydi yemin ederim bilmiyorum
Bi anda normal sessiz sedasız şirin bir çocukken içinden yeşil dev hulk ortaya çıkardı.. O kimse kırılmasın diye laflarını özenle seçen adam ortadan kaybolur kalbini kıramıyosam kemiklerini kırarım diyen pislik biri ortaya çıkardı.. ben onun o iki karakteri arasında ezilip kaldım sıkıştım bunaldım, darlandım nefes alamadım.. ama hiçbir zaman bırakmalıyım demedim nedense..
Aşk desen abi kimin aşkı bu kadar salaklıklar üzerinedir.. elim belim bağlı desen ona alakası yok.. parası bile yoktu onun.. Köfteciye girerdik, menudeki fiyatları görünce topuklardık.. Herşeyi borçla harçla alırdı.. Ama ne istersem napar ne eder gider alırdı.. Onda hissettiğim güven duygusu beni korkusuz yapıyordu. ne olursa olsun arkamda biri var duygusu bana huzur veriyordu.. Ama kardeşim misafirhanenin güvenlik görevliside aynı güveni veriyo bana.. Kendimi tanıyamadığım anlar oluyor bazen.. işte bu ilişkide de kendimi hiçbir zaman tanıyamadım.. yaptığım hiçbirşeye anlam veremedim.. O değilde Erkek konusunda o kadar seçici ince ayrıntıcı bikbikci olmama rağmen işte gidip gelip bunlar gibi yarım akıllı mandalara gönül veriyorum yaa çok şaşırıyorum kendime..

Uykuuu uykuuu bütün isteğim buydu

Benimkiyle yani daha rumuz bulamadığım delikanlıyla bugün buluştuk.. Aslında dün buluşacaktık ama beni illet etti.. Taktığım önemsediğim şeylerin gözüme gözüme sokulmasına sinir oluyorum. sürekli de öyle oluyo.. aradı beni dün.. gene başladı nereye gitsek diye.. Söyledim de yanlış otobüse binsem adapazarında inerim ben.. Hala anlamıyo hımmlaya hımlaya nereye gidelim diyor.. Ayy dedim ben yatcam bugün, yarın çıkarız... sende yarına kadar nereye gitceğimizi bulursun...

Dedim yaa öyle sabahın 10unda ben uykuya yeni dalmışken aradı.. Yaa bu çocuk ilk günler devamlı mesaj atıyodu.. Ben bi kıl oldum.. Hiç aramıyor diye.. Herşeyi haber veriyor ama.. "yemeğe gittim, eve döndüm, bi yere gitcem" bu durum çok hoşuma gitti aslında.. Diğer bütün sevgililerimi ben bu konuda eğitmeye çalışmıştım.. Ama hepsi bunalıyodu bu olaydan.. İlle şüphelenecem kıl olacam yaa, neden mesaj atıyosun aramıyosun dedim.. Allah benim belamı versin dediğime bin pişman oldum.. Gece çalışıyorum gündüz uyuyorum tabii. Saat 12 arıyo bu beni..

- hııı efendimmm nımçç nımçç nımç (bu ağzımı şapırdatma sesim.. kalktığında öyle yaparsın ya)

- Napıyosun canım.. yemeğe gidecektimde sesini duyayaım dedim.. uyandırdım mı yoksaa

- evet uyuyodum yaaa, afiyet olsunn sana byee..

saat 3 gibi arıyo bi daha..

- uykucuuu güzellliii hala uyuyomusun..

- nımçç nımçç nımçç.. evettt

- sende hep uyuyosun ama yaa..

Ulan pezevenk gecenin 3ünde arasam seni uyuyosun diye trip atsam ne dersin bana... Amma düşüncesiz yaa.. Hergün biliyo uyuduğumu yine yine yine arıyo.. uykucu güzeliymiş pehh.. gel bi gör bakayım beni uykuda.. hipopotam gibiyim..

...

Neyse bugün baktım olmayacak, gene beni uyutmayacak.. hiç uyumadan çıktık.. kahvaltı yaparız akşam gelip uyurum dedim.. Algılama kuvvetim zayıf. mala bağlamışım, ne dese hııı nee bişi mi oldu modundayım.. Ortaköyde güzel biyere gittik.. Sonra beni alışveriş merkezine götürdü.. Havada çok kötüydü zaten ondan gıkımı çıkarmadım.. Ama burda öyle bişey var dikkat ettim.. İnsanlar gezmeye diyince alışveriş merkezlerine gidiyorlar.. Esra ceyhan'la da aynı gün izinleri yapalım diyoduk beni bütün alışveriş merkezlerini gezdiriyodu.. Ama bugün cidden hava çok kötüydü..

Orda dolanıyoruz işte.. ben sıkıldım.. ben konuşmayınca buda konuşmuyor.. Ama benim cidden uykum var.. Ve bütün enerjim bitmiş üzere.. Koluna girdim vali karısı gibi dolanmaya başladık.. Napalım napalımm diye gene sormaya başladı.. iyi bari gel sinemaya gidelim dedim...

Bu kez hangisine gidelim tantanası başladı.. Issız adama gitmek nasip olmadı diye.. "hadi beybi ıssız adama bir iki" dedim ama.. Bunun surat bi asıldı.. Bi kaldı öyle.. "ona gitmek istemiyorum ben" diye şöyle afillisinden tersledi beni..

işte orda puzzleın bütün parçaları oturdu benim kafamda.. Aroga gittik.. Mekan sıcak, rahat koltuklar, bende uykusuz olunca film başladı ben kafamı onun omzuna koydum sızdım.. Otobüste mola yerine gelince böyle salak bi uyanma anı vardır ya.. ışıklar falan açılır muavin ses eder.. işte öyle bir uyanma yaşadım film arasında.. Bu inanılmaz bozuldu gidelim falan dedi.. ay dedim yok gitmeyelim ben iyiyim.. çişimi yaptım ikinci yarıda da kafamı koyduğum gibi uyudum misler gibi...Filmin hiçbir karesini görmedim.. Çocuk çok bozuldu.. hemde inanılmaz bozuldu..

.....

Bütün parçaları birleştirdim, kafamdaki herşeyi toparladım bu herifin uzun soluklu ilişkisinin yeni bittiği kanısına vardım.. Ve sevgilisinin bunun anasını siktiğini düşünüyorum.. hatta ayrılanın kız olduğuna kesin kararı verdim...

Bi kere öncelikle her attığı adımını haber vermesi buna alıştığı için yaptığı anlamına gelir.. Düşüncesizliği yıllanmış ilişkilerin en büyük sorunlarından biridir.. Sürekli nereye gitmesi gerektiğini kıza sorması ise bunun bir işareti.. Çünkü ilişkide zaman geçtikçe gidilecek yer bulunamaz.. Heryerde mutlak sıkılınılır.. Sürekli gidilen bir kaç mekan dışında bi yer hava vermez kişilere..

En önemlisi ıssız adam mevzusu.. Duygusal filmlerden hoşlanmasa da er kişisi kızı götürme aşamasında heryer paris olur ona.. Çizgi filme gidelim desem gelir... Filme gitmedim ama giden herkesin ordan çıktıktan sonra eski sevgililerine duydukları özlemi, karmaşayı duydum.. O surat ifadesini görseydiniz sanki filmde anası oynuyo, onada bi köy tecavüz ediyo gibi bir ifade vardı..

Hislerime güvenirim bu bebeyi yeni sepetlemiş hatun kişisi.. Şimdi uzun soluklu ilişkiden çıkan adamlar kendilerini ciddi ilişkiye kolay kolay atmazlar.. Bi kere anaamm bunca sene aynı şeye girdi çıktı.. farklı mekan ister benim malafat diye önlerine gelen her memeliye sokmak için uğraşır dururlar.. Tek amaç budur... Huzur onlara göre tek gecelik ilişkilerdedir.. Etraflarında kullanıp atacakları hatunlar kalmayınca.. yeni avlarına, "ben çok şey gördüm geçirdim.. Çok yoruldum one nigh stand muhabbetinden, heryerde yalanncı yüzler.. tek istediğim huzurlu bir ilişki, elini tutacağım sıcacık bir yürek.. Kendimi kapısına paspas edeceğim birini arıyorum" diye yaklaşırlar...

Valla açıkçası yatacağım kalkacağım adam sokakta çok fazla iken bunda vakit kaybetmenin alemi yok diye düşünüyorum.. Ama biyandan da şöyle bir durum var.. Evrende nedense sevgillin varsa, heryanın kısmet taşıyo.. sağdan soldan yığınla erkek geliyor.. Ama sevgilin yoksa köklerine kıran giriyor.. Bi otobüsü beklersin gelmez, beklemezsin iki üç tane ardarda gelmesi gibi bişey bu.. Şimdi o otobüsü beklememiş gibi yapcam. masuscuktan evrene farklı sinyaller yollucam bakalım yicek mi?

Boktan bir gün

Bişeyi 40 defa söylersen olurmuş ya.. ezik diye diye iyice ezik oldum.. Beni ezik PuCCa diye aratan kişi yapma bak beybi, evren durumu farklı algılıyo, beni ezik ediyo.. PuCCa yaz direk google amca seni buraya getirir zaten...

Nöbetimin ilk sabahı pekmezin arkadaşı erken geldi.. böyle trip falan attım azcık ona.. Bu arada hayatta beceremediğim tek olaydır trip atmak.. ağzıma sıç benim suratıma güldüğün anda biter benim trip muhabbetim.. Geldi yanıma..

- Senin bu hırsızlık olayı varya.. uyuyamıyorum falan demiştin.. bende o yüzden ilk seni yazdım.. sende öyle gelip dellenince başımda, alttan alamadım.. istersen yerine ben yapayım sen gündüze geç olur mu?

- yook ben yaparım şeyapma sen.. sen öyle hırlaşınca asıl ben ondan öyle davrandım.. kusura bakma..

- kusura falan ne bakacam uzatma işte..

öküz yaa, varya tam bir hırt.. uzatma işteymiş.. orda pişman oldum ben yaparım dediğime.. allahın gerizekalı beyin özürlüsü!!!

Aslında gece inanılmaz rahat... toplasan bi yarım saat işin var.. Bütün gece fenasinin forumunda (+18) fink atıyorum bende.. Bu sabahta esra ceyhanla kahvaltı yapacaz anlaştık.. Hep gittiğimiz bi yer var, oraya gidince arıcak beni bende çıkacam ona göre..

Aradı beni.. kem küm hım humm bişiler geveliyo.. sonra çıkarttı ağzındaki baklayı... Pekmezin arkadaşıyla bizim birimden bi kaç kişiyi görmüş.. Bunlara demiş hadi kahvaltıya gidelim.. Sonra ay ben PuCCayı arim bi demiş.. Pekmezin arkadaşıda demişki. "amaaan sakın onu buraya çağırma.. çekemem onun mıymıy suratını" buda işte demiş "aaa deme öyle arkadaşıma" falan diye.. pekmezin arkadaşıda demişki "onun ne mal olduğu suratından okunuyo, sende hala gez dolaş onla" demiş.. yani kısadan hisse esra ceyhanda buraya gelme dedi bana...

Duydum sinirden kudurdum resmen... Esranında ağzına sıçayım.. Ne kadar arkadaşlığım dostluğumdan bi nane olmazsa da benim, benim yanımda kimse esra ceyhana "ne mal olduğu belli" dedirtmem.. hem ne demek ne mal olduğu belli ya!! ne orospuluğumu görmüşte.. Yani tamam çocuktan hoşlanıyosun ama bu bana laf söylemesine izin vermen gerek değil dimi?

........

Çok sinirlendim.. hızlı hızlı kahvaltı ettikleri yere doğru yürümeye başladım.. Hayır yani gittiğimde ne diyeceğimi de bilmiyorum.. Ne malmışım lan ben diye saldırsam çocuğa olan esra ceyhana olacak.. Ama gittim oraya.. bi baktım oturuyolar.. direk oturdum yüzsüz yüzsüz.. Pekmezin arkadaşının karşı tarafına doğru oturdum.. döndüm bağırdım bide kaşar simit tost bide çay diye.. ellerimi birleştirdim masaya koydum.. kaşlarımı kaldırdım, kafamı yana eğip bir derin nefes çektim.. dudaklarımı büzüştürdüm... dünyanın en havalı en güzel kadını olmamı hissetmem yetmiyor gibi ukala bakışlarımla pekmezin arkadaşının yüzüne baktım.. baktımm.. baktım... ne dicemi bilemedim.. sonra o konuştu..

- Sanada merhaba PuCCa, bizim köyde önce bi selam verilir.. napıyosun

- iyiyim ben.. (kaşlarım hala havada, dudaklarım büzük ve tırnaklarımı masaya vuruyorum)

- Allah iyilik versin.. nasıl geçti gece.. sırf uyu diye kurguyu sana bırakmadım

- sağol (bu arada diğerleri konuşuyo ayy gece çok yorucu bıdıbıdı diye ama ben ukala bakışlarımı gözünden ayırmıyorum.. sanki benim hakkımda ne dediğini biliyorum sıçcam çarkına der bakışı atıyorum)

- ben kalkıyorum arkadaşlar hadi sizde fazla geç kalmayın

Ardından herkes kalktı gitti onunla.. Anaa sik gibi kaldım orda.. ne kafamdan geçenleri söyleyebildim ne adam gibi trip attıım.. öyle lap diye kalkıp gittiler yanımdan.. Nasıl göt oldum.. nasıl kötü hisettim kendimi.. benimle oturmak bile istemediler..

simiti yerken karşıda duran aynayı farkettim.. saçım başım darmadağın, gözlerimin altı mosmor omuzlarım çökmüş dip boyam gelmiş.. iğrenç bir haldeyim.. ezikliğim kamçı gibi suratıma bir kez daha çarpıldı sıfatımı görünce..

....

Sonra bu halde otobüse bindim.. bende şöyle bi olay var.. böyle celallenip hırslanıp gidiyorsam aklımdan geçenlerin hiçbirini söyleyemiyorsam.. bütün gün düşünürüm.. keşke şöyle deseydim böyle deseydim.. şöyle koysaydım böyle vursaydım diye!!

Gene böyle düşünceler içerisinde dolmuşta gidiyorum.. keşke gider gitmez pekmezin arkadaşına deseydim senin asıl ne mal olduğun belli gerizekalı.. sen kimsin haa diye.. Yada hiç gitmesemiydim.. Keşke deseydim başımı mı tuttun ne malmışım diye.. Böyle düşüne düşüne giderken biri kalktı yerine oturdum.. hala düşünüyorum ama.. Anaaa bi sesle irkildim..

ayy yok gençmişimde, hiç utanma yokmuşta, kadın hastaymışta daha yeni binmişim hemen oturmuşum.. vay efendim gençlik arsızmış bilmem neymiş.. Hiç sikime talmadım önce.. Sonra sesler büyüdü büyüdü büyüdü dayanamadım kalktım yer verdim.. ama karı hala susmuyo.. bırbırbır konuşuyo.. Ezildim büzüldüm herkes bana bakıyor.. arsız, yaşlılara yer vermeyen populer gençliğin simgesi oldum bir anda.. İneceğim yerden erken indim.. yürüyerek gittim...

....

Sonra keşke otobüsteki kadına şunu deseydim bunu deseydim diye diye uykuya daldım.. Nan bi anda odanın telefonuyla kalktım.. aşağıda biri bekliyo sizi dedi adam.. Nasılsa Esra Ceyhandır dedim.. kilotla yattığım için elime geçen ilk şeyi giydim.. Oda beyaz inekli pijamamdı.. indim aşağıya.. Ne elimi yüzümü yıkadım, ne aynaya baktım..

Anaaa bi baktım benimki karşımda.. o geçen gece yemeğe çıktığım çocuk.. Biz bugün onla buluşcaktık.. Telin sesini kısmışım hiç duymamışım.. Uyuya da kalmışım.. Oda bugün erken çıkacaktı.. Aramış aramış cevap vermeyince ben çok merak etmiş oraya sormuş..

Karşımda görünce bir an afalladım.. inekli pijamama bütün misafirhane alıştı zaten.. hiç umursamıyorum onları ama.. bunu böyle karşımda görmek biraz kötü oldu..

Yüzüm gözüm bülent ersoy gibi şişmiş, çapaklarım hala yerlerinde duruyor, bana 3 beden büyük gelen beyaz pijama üstüm, saçlarımın kahkulleri havaya dikilmiş.. pijamamın boyu bileklerimde, altımda pembe çizgili havlu çoraplarımın üzerine giydiğim kipadan aldığım 5 ytllik balkon terliğim...

Birazda sinirlendim.. Yani böye lap diye özel alanıma girmesi beni sinirlendirdi.. evde yaşıyo olsaydım kapıma mı gelecekti? Açmıyosam açmıyorum işte telefonu.. Yani hazır nazır olsaydım sinirlenmezdim hatta hoşuma giderdi ama inekli pijamam işin içine girince sinirlendim işte..

İki ayaktan öksürdüm.. ayy çok hastayım kusura bakma falan dedim.. Lobi gibi yeri var bizim oranın, orda oturduk biraz sonra gönderdim onu yukarı çıktım..

Aynaya bi baktım, sol yanağım bembeyaz.. kurumuş salya lekesi..

Bu nasıl bir gündü yaa.. Herşey bok gibi... Şimdi de keşke hasta olmadımı söyleseydim, keşke gitmeden bi yüzümü yıkasaydım.. bu pijamayı atim hemen falan diye kendi kendimi yiyiyorum...

Evli ve ayrıcalıklı

Sinirden ölüyorum.. Maaşımı hala vermedikleri yetmiyomuş gibi it gibi çalıştırıyolar.. Çok koyuyo bu bana.. Bide ipe sapa gelmez heriflerle uğraşıyorum..

Erzuruma Pekmezin arkadaşıyla gitmiştik.. Rüyanın etkisi zaten zar zor geçti üstümden.. Bebe sanki karşıdan gelirken tek eliyle tişörtünü çıkartıp, diğer eliyle kotunu indirip bana yaklaşarak "dişlerinle donumu çıkar beybi" diyecek gibi hissediyordum.. Sanki xrayn varmış gibi gözümde çocuğu paso orda burda cıbıl cıbıl görüyodum.. Neden ordayken otel odasından çıkmadım sanıyosun.. Dışarda baklava dilimli playboy bebesi beni bekliyodu.. Çocuğa her baktığımda Esra Ceyhana karşı şerefsizliğim hüküm sürüyordu.. Allahtan geçti gitti etkisi şimdi giyinik görebiliyorum.. Ama şuanda ondan nefret ediyorum.. o kopasıca kafasını bi kaşık suda boğabilirim!!!

Erzurumdayken biz çocuk nasıl iyi nasıl iyi anlatamam sana. Hatta döndüğümüzde bana laptopunu verdi, çalındı ya benimki o maksatlı.. Melek gibi sanki.. hık desem yapıyo höt desem susuyor.. Biz döndük sonra içindeki o nefreti gıcıklığı gene kusmaya başladı bana..

Biz şimdi sırayla geceleri nöbette kalıyoruz.. 2 ayda bir biri, bir hafta iki kişi gececi oluyor.. Ben yaptım bitti kurtuldu demiştim.. Ana bi baktım sıraya benim ismimi koymuşlar..

Bunları ayarlayanda pekmezin arkadaşı.. Doğal olarak bebeye "bilader hayırdır gece beni yazmışsın.. ben hakkımı savdım" dedim.. Onun bi orospu bakışları var onları dikti üstüme.. ukala ukala

- listede olan kimse o gelecek işte.. sensen sen geleceksin..

- tamam da beni 2 kez yazmışsın..

- o zaman sen yapacaksın.. almıyor mu beynin bunu

- beynim alabileceğini alıyoda, senin mercimeğe fazla geliyo heralde söylediklerim.. Ben gececi oldum.. git başkasını yaz.

- Evli barklı adamları mı gececi yapacaz, bende 3 kere oldum ne var yani.. aramızda nöbetleşiyoruz işte büyütme bunu bu kadar bir hafta gelip gidip uyuyacaksın burda.. Çocuğu olan evli kadınlar nöbet tutmayacak..

- eee bana mı sordular be evlenirken! Bu nasıl iş zaten anlamıyorum akşam 6 da çıkarlar evli oldukları için, gece nöbeti tutmazlar.. o zaman yapmasınlar bu işi madem ağır geliyor.. aynı maaşı alıyosam ben onlarla -ki alamıyorum- onlarla benle aynı standartlara sahip olmalı.. gece nöbetini onlarda tuttacak.. umrumda değil..

- Ya kızım milletin çoluğu çocuğu var.. tabi ayrıcalıkları olacak..

- Evlilik bedensel özür gibi bişey mi yani.. evli olunca kadınlar geç çıkamaz, nöbet tutamaz, çok çalışamaz.. bu nasıl bir mantık yaa... ben yapmam o nöbeti.. sen git kendi kendine yap.. benide evli say...

- yeter ama bee senin şımarıklığınla mı uğraşacam.. listede adın yazıyosa geleceksin o kadar

- Umrumda değil kendin gelirsin mal gibi.. gececi olmam ben.. eee yeter ama beee!!! sus sus sus benimde bir sabrım var..

- Asıl sana yeter ipe ipe geleceksin gece buraya..

- geleni öpsünler, buraya yazıyorum kendi başına yaparsın nöbetini..

bana öyle bir bağırdı ki bütün millet döndü baktı.. bana biri fazla sesini yükseltince benim boğazım düğümlenir.. ağlıcak gibi olurum ellerim titrer.. kaskatı kalırım öle... Çektim gittim ordan tuvalete girdim.. nasıl sinirliyim ama yani anlatamam sana burdan..

.....

Ya bu evli kadınlara verilen ayrıcalığı hiç anlamıyorum ben ciddiyim.. kadının düzenli seks hayatı var diye bide biz ödül veriyoruz.. Suzan hanımın her akşam varmısın yokmusunu izlemesi, mandalin soyması ve kocasıyla fanfini yapması için onu erken bırakıyoruz.. arkasını biz topluyoruz.. hafta sonu izinleri sadece evli olanlar alıyor.. "ayy benim bey pazar izinli, polenezköye gitciiz biz bu pazar ben izinli olim" zaten paso çocukları hasta, o sıçtığım kocaları ne boka yarıyo bilmiyorum.. çocuk hasta olduğunda işe gelmiyorlar.. çocuğun okulunda bi sorun çıkarsa hemen apar topar gidip bütün işlerini biz bekarlara yıkıyorlar..

Sakın bunu kıskançlık falan diye düşünme alakası yok! Sadece çalışmak neden bekarların canını çıkarmak için tasarlanmış onu anlamıyorum yani.. Aynı işi yapıyorum kadınla sabah ikimiz beraber saat 9 da orda oluyoruz.. akşam 6 dedin mi o çekip gidiyor.. ben ise saat gece 11ekadar bazen kalıyorum.. neden çünkü hanfendi evine gidip yemek yapacak yoksa kocası boşar onu diye bütün işi bana yıkıp gitmiş oluyor..

Bide herşeyde böyle atlıyolar hemen.. şehir dışına çıkılınılıcak (bu nasıl bi kelime oldu lan) hemen o suzan hanım 90lardan kalma eteği dar kesim eteğini çekiştirip sandalyesine yayılıyor.. "vallaa şurdan şuraya gidemem ben, gençlerden biri gitsin.. benimki evde bana çatıyo sonra"

akşam bişeyin çekimi olacak.. "ayy ben gidemem eltim giller yemeğe gelecek"

öğlen yemeğe çıkıyoruz saat ikide döncez.. bu suzan ve tayfası mutlaka saat 3 de orda olur.. "ayy bilmem nerde ucuzluk vardı" "ayy banka ödemem vardı bir sıraa bir sıraaa" hergün doğalgaz kira bi ton şey yatırırlar bunlar... sanki bizim yok öle bi derdimiz gibi..

hayır evlenen kadının kendini trt de kadrolu çalışıyomuş gibi davranması neden acaba..

....

Şimdi evlenmek için geberen biri bunları söyleyince kıskançlık sanıyosun ama diil.. nefret ediyorum bu evli karılara verilen ayrıcalıklardan... Asıl bekarlara verilmesi gerek.. gece 10da 11 de işten çıkan kızla kim evlenmek ister allasen.. ben ne zaman sevişcem, ne zaman tanıcam adamı.. Asıl benim 6 da çıkıp birini kapaklamam lazım.. suzan evde mandilana soysun diye canımı çıkartıyolar benim....

yaa bide tam birini buldum gececi oldum.. Ben gündüz uyuduğumda kaç saat uyursam uyuyayım mal gibi oluyorum.. yüzüm çöküyo, sürekli uyku hali ve anlama kıtlığı oluyor bende..

Haa şöle bi durum da var.. çocuğa carladım geleni öpsünler falan diye de sike sike bekliyorum şuanda... gece it gibi nöbete gitcem.. Keşke o kadar büyük konuşmasaydım..

...

PS: mime pek bi gıcık oluyorum ama sinirli prenses yapmış bari yapim dedim.. yukardaki resim masaüstüme ait.. yaa ne kadar beleşçi bir düzenbaz oldumu da sahte yazılım kullandığımdan öğrenebildin ama.. valla sahte değildi.. babam orjinalini yolladı ama ben bişeyi beceremedim hep o çıkıyo.. izmire gittiğimde düzelttircem onu ama, o zaman kadar bunun için hapse atmazlar heralde beni...

Bu hesap böyle bitsin

Üniversitedeyken hep sevgilimin evinde kalıyodum o ve 3 ev arkadaşı birlikte yaşıyoduk.. şimdi o ev arkadaşlarının biriyle msnde devamlı konuşuyoruz.. Devamlı diyorum ama ebemi sikiyo çocuk.. Devamlı bu çıktığım oğlanı çekiştirip duruyo.. yok beni aramıyo, yok beni sormuyo, benle konuşmuyo.. sanki çocukla ben değil, o yattı kalktı gibi davranıyor.. Bu başladığı zaman bu muhabbete benim işim var sonra konuşalım diyorum kestirip atıyorum muhabbeti..
Bu gene başladı beni aramıyo hiç bilmem ne diye.. Bu kez dayanamadım.. "yeter be, sende arama sorma tamam okulda olan okulda kalır ne büyütüyosun sanki karnında çocuğun var ondan" diyince karnıma yumruğu atan şeyi söyledi... "o kadar şeyi paylaştık nişanlanıyormuş bi çağırmadı beni.. arayıp sormasını geçtim bu çok koydu bana"
ben ekranın karşısında kaldım.. Bu çok erkendi.. Her insanın hayatında bir kere geçmiş en büyük aşkı vardır ya benimki buydu işte.. Naparsam yapayım ne edersem edeyim kimseye ona duyduğum tutukuyu hissetmedim ben.. Ağzıma sıçtı beni yerden yere attı sürükledi perişan etti ama onun yeri başkaydı benim için.. bu blogu açarken başta sadece ona yazıyodum.. sonra şuraya aldım o yazıları.. o benim başka bir yanımdı..
.....
Hiç oyun oynamadan bir ona eğildim ben.. 4 sene boyunca bir defa bile güzel bir kahvaltı hazırlamamışımdır, yada akşam yemeği.. yemekten sonra bir kahve yapmamışımdır.. o mutlu olsun diye zerre adım atmamışımdır.. Çünkü bilirdim naparsam yapayım o gene beni bırakmayacak nasılsa.. Terkeder giderdi 15 dakika sonra geri dönerdi.. ve her gidişinde ben kapıyı hep açık bırakırdım..
Birbirimize söylenmeyecek kelimeleri ederdik ama hiç utanmadan suratımıza bakardık gene.. beni çok aşağılardı, beceriksizliğimden tutun da bi bok olamayışıma hayatta hiçbiri olduğuma hatta yatağı toplamayı beceremeyişime kadar.. yaa yalnız bu yatak toplama olayı çok koydu bana..
Abi ailesinin evindeyiz bi gün, evde kimse yok ben yatağı topladım sonra bu beni hoop yatağa tekrar attı.. biz fingirdeştik falan oynaştık bi güzel.. sonra ailesi geldi eve bizim iş yarım kaldı.. içeri geçtik apar topar.. Dışarı çıkcaktık geri içeri gidince bu bi gördü yatağı, anam kıyametleri kopardı şu yatağı toplamayı bilmiyosun falan filan diye.. ulan pezevenk beni sikmeye çalışırken düşünüyo muydun yatağı yorganı... dicektim ama içerde babası vardı.. çok içimde kaldı bu ya..
...
İki insanın birbirine söylemeyeceği sözleri söylerdik birbirimize.. ama ne zaman arasam gelirdi.. Ne zaman bişeye ihtiyacım olsa hiç gocunmadan yapardı.. Mağaza vitrininde bişey göstermem yeterdi bana alması için onu.. Beni sevdiğine hiçbir zaman inanmadım, zaten sevmesi içinde hiçbir çabada bulunmadım.. belki sevdi kendince ama beni bırakamayacağını biliyodum.. nedense bırakamıyodu çünkü. Benden soğusa da bitsede benim için şunu yapar mısın demem yetiyodu.. İlişkinin başından itibaren hep nasılsa bitecek gözüyle baktım ben.. nitekim bitti de.. öyle bakmama rağmen bitmesini bi türlü hazmedemedim ama.. Bitecek nasıl olsa diyerek herşeyi bencilce yaşadım.. Benim aşkım banaydı.. ona aşık olduğum için düşünmeden işimi gücümü bırakıp 5 parasız şehrine yerleştim.. umrumda değildi geleceğimiz yada o.. sadece kendi öyle istiyordum... Bencilce bir insanı sevmek nasıl bişey bir tek onda öğrendim ben...
.....
Ben erkekleri ikiye ayırıyorum baba olabilecek olanlar ve asla baba olamayacak olanlar. o işte asla baba olamayacaklar arasına giriyordu.. Çok sinirliydi çok hemde.. ağzımı burnumu kırardı hiç yoktan yere.. sıkıya geldimi kaçardı.. bunaldımı kaçardı.. işte okulda bişeyler düzgün gitmezse acısını benden çıkartırdı.. bencildi çok bencildi hemde.. insanları dinlemeyi hiç beceremezdi.. at gözlükleri vardı, ille herşey istediği gibi olacaktı, titizdi fazla düzenliydi, herşeyi kafaya takardı, ve daha toydu.. aynı yatakta yatamazdık, sürekli başı ağrırdı devamlı ama.. en önemlisi o sigara izmaritlerini bardağın içine koyardı pislik!
ama ben bunları hep görmezden geldim.. hatta hiç görmedim bile.. Onda bulduğum ama kimsede göremediğim tek şey güven duygusuydu.. nasıl oluyodu bilmiyorum ama yanında hiç korkmazdım.. bir tabur asker gelse o gene beni korur savunur gibi gelirdi bana.. yanındayken kendimi hep güvende hissettim.. Ama hiçbir zaman mutlu olmadım.. Hatta bir an yüzüm gülmedi bile diyebilirim.. 4 sene boyunca hergün ağlattı, canımı yaktı benim.. Ama yine de o verdiği güven ne sikim bi duyguysa herşeyi sildirdi bana..
........
İşte şimdi bir zamanlar bana masuscuktan taktığı yüzüğün altınını başkasının parmağına takıyormuş.. Oysa ben onu sileli bir sene olmuştu.. Şimdi bu kadar acıtmaması gerekliydi bu durumun canımı.. Nefes alamıyorum sanki.. evlenecek kızı bile olacak o çok mutlu olacak.. Beni benimle ilgili olan hiçbirşeyi hatırlamayacak.. ölüm haberi gelse daha iyiydi dieyebilecek haldeyim yemin ederim.. Yani ölürse ölsün banane bana mı yaşadı pezevenk! dünya bir pislikten daha kurtulur derdim.. ama şimdi karnıma biri tekmeler atıyo gibi hissediyorum..
Mutlu olsun bilmem ne vikvik diye saçmalamak istemiyorum.. hiçbişey hissetmiyorum.. yani mutlu olsun mu olmasın mı ona bile karar veremiyorum.. Ama düşündüğümde mutsuzluğu da bana birşey katmayacak.. Mutluluğu da aynı şekilde.. ve en acısı da bu sanırım..
Ne olursa olsun ikimiz dışında kimsenin bilmediği bir sır yüzünden onu asla ama aslaa affetmeyeceğim..

O hep sigarasını tam olarak bitirmezdi.. yarıya kadar içer öyle söndürürdü..
Bizide sigarası gibi yarıda bırakıp öyle gitti bu yaşanmışlıktan..

ben başka yastıktayım sen ele kuşak çözdün
ne ben mahremim ne sen, kavlimizi sen bozdun
Bahtiyar ol gözüm yok, rabbim verir sabrını
Bu hesap böyle bitsin, helal ettim hakkımı

Bir PuCCa klasiği (ilk buluşma)

Arabası olmadan bi insanın şık olması ne zormuş be!! İzmirdeyken topuklu giyeceğimde yada açık saçık bişiler giydiğimde arabayla giderdim işe.. arabada bi çift terliğim vardı, hemen park edip yukarı çıkardım.. Şimdi bu çocukla buluşcam ya, delikanlı sürekli takım giyiyo.. ben yanında ezik büzük durmak istemedim.. önce gömlek etek giydim, medikalci kızlara benzedim.. Sonra kumaş pantalon giydim market elemanlarına benzedim.. Elbise giydim altıma da topuklu ayakkabılarım vardı onları giydim.. ben böyle ne giycem diye düşünürken servisi kaçırdım.. otobüsle gitmek zorunda kaldım.. işe gitmek için 2 vesait değiştirmem gerek.. durağa ise 15 dakika yürümem gerek.. o ayakkabılarla o 15 dakikalık yol bana ipek yolu gibi oldu.. allahım canım çıktı..
En nefret ettiğim muhabbet işyerindekilerin "oooo bugün ne şıksın hayırdırrrr" diye dolanmaları.. böyle diyince insanlar demek ki hep çok çirkindim gibi hissediyorum. bide utanıyorum.. ben yeni bişi aldığımda da mesela, bu yeni mi dediklerinde yeni demeye utanıyorum.. neden bilmiyorum ama "aaa yok hep vardı" diyorum..
...............
neyse çıkışta çocuk geldi beni almaya.. ege çubukçu gibi bişi olmuş bebe.. takım elbiseli haliyle alakası yok.. yanında ümit besen gibi kaldım.. haftaiçi memur hafta sonu rapçimi ne pezevenk.. çok sinirlendim ama kendimi aldatılmış gibi hissettim ten çorabım ve topuklu ayakkabılarımı götüne sokmak istedim..
gittik işte biyere iskender yicez.. hoş beş muhabbet ediyoruz.. bir sürü ayrıntı gözüme çarpıyor ama siktirediyorum..
ağzında yemek varken bi insan neden güler ki? karaciğerine kadar gördüm salağın.. Her daim gördüğümde 1 saat ayakta muhabbetine doymadığım adamla tek kelime edemiyorum şimdi.. ben nasıl kasıldım ayaklarım da şiş tabi.. bu bişeyler konuşmaya çalışıyo yook benden gık çıkmıyo.. yemeğe yumuldum.. hayatta en nefret ettiğim soru, "nereye gidelim" ya öyle bi adam çıksın ki karşıma ne ben ona sorayım nereye götürüyosun beni diye, nede o bana sorsun nereye gidelim diye.. götüne güvenip çıkmışsın dışarı benle ne soruyosun nereye gidelim diye.. hepsini bırak ulan dangalak bi yer biliyor muyum burda.. biliyosun yabancı olduğumu..
- Yemekten sonra nereye gidelim
- ne bilim ben.. burda bi yer bilmiyorum zaten
- peki nereye gitmek istersin?
- bi yer bilmiyorum dedim ya
- o anlamda demedim yani nasıl biyere gidelim
- benim vaktim yok zaten sabah erken kalkacam misafirhaneye bırak beni..
sabah erken merken kalkmıcaktım.. sürekli soru soran olayı bana bırakan adamları sevmiyorum.. dışarı çıkalım diye götünü yırtarken aklına gelmiyo mu beni nereye götüreceğinde.. ve çoğu adam hep böyle.. nereye gidelim nereye gidelim, ebenin götüne gidelim!!!
yemeğini bitirdi bu sonra hop sigara yaktı ben hala yemek yiyorum yalnız.. hayatta en uyuz olduğum şey yemek masasında sigara içen tipler ve bardağın tabağın içine sigara izmarini koyanlar.. midem bulanır.. bu insanlar bencildir, pisliktir.. hele bardağın içine sigara söndüren top oğlu toptur iğrenç yaratıktır...
normalde ağzımı açıp bişi demem böyle bişide ama öyle bi bakış attım ki.. o anladı özür diledi sigarasını söndürdü..
- kaymaklı künefesi çok güzel buranın söyleyelim mi
- hayır istemiyorum ben gitcem hadi kalkalım..
........
arabaya geçtik ama benim surat beş karış.. sonra düşündüm.. ulan salak PuCCa, bi nereye gidelim dedi diye yaptığın tribe bak sanki ananı sikti mal mal davranıyosun.. Bunu ben hep yapıyorum.. böyle en baştan boktan bişeyle çizgiyi çekiyorum heriflere, kimbilir nice cengaver harcadım bu yolda.. hayırr sanki bulunmaz hint kumaşıyım nasıl havalara giriyosam, sanki kendim dörtdörtlüğüm ya, karşımdakini de öyle görmek istiyorum...
ama ne bilim bana hiç soru sormadan pat diye beni götürse, o künefeyi de bana sormadan alsa emrivaki yapsa bana.. ben öyle istiyorum adamımı o bana sunacak elindeki herşeyi ben kafama uymayanları reddederim.. kendine güveni olacak beğenileriyle ilgili..
sen ne istersen yaparım değil, senin ne istediğini biliyorum ben diyecek.. Kızdım ama kendime beni eve bırak falan sen kimsin lan PuCCa salağı elalem götünde mi dolanacak senin.. eksileri görmekten vazgeç dedim.. hemen taktik değiştirdim...
- yaa vazgeçtim gitmicem yarın pazar nasılsa hem senin gibi yakışklı bi çocuk 40 yılda bir beni dışarı çıkarmış da, eve gidip yatmak salaklık etmek olur..
ben böyle başladım yalakalığa.. erkeklere iltifat etmeyi seviyorum ben.. hep öyle tavlıyorum zaten.. en çirkin yönünü en güzeliymiş gibi göstermekte üstüme yoktur.. ama ilişki çıkmaza girince o iltifatlarım hep aşağılamaya dönüyor.. bide bakma buraya yazdıklarımdan çok daha fazla şımarığım, ne oturmaısını bilirim ne kalkmasını.. istediğim olmazsa ağlarım bile, ha 5 yaşındaki çocuk ha ben.. buşımarıklığa gözüm doymamasına rağmen hala karşımda kusur arıyorum yaa.. helal olsun valla bana.. yalnız o kadar yalakalık yaptı mal hala bana nereye gidelim diye soruyo..
- yaa işin aslı ayaklarım çok şişti, senin boyuna ulaşayım diye bunları giydim ama canım çok acıyo.. ama şimdi senle nerede olsa dururum yani.. yüzünü görebileceğim bi yere gidelim de... yalnız önce ayakkabılarımı değiştirsem...
.....
öyle diyince misafirhaneye götürdü beni altıma kotla spor ayakkabısını giydim öyle çıktık dışarı.. Sonra çok eğlendim ama.. hatta baya eğlendim diyebilirim.. Ne desem gülüyo, hıtıtırı desem basıyo kahkahayı... O araba kullanacak diye içmedi bende yanında utandım içmeye.. çocuk içmeyince napim.. bide ben bir biradan sonra şımarıklığın biri bin para oluyo..
sonra bıraktı beni misafirhaneye.. öpüşmedik ama.. bi ara burnun üşümüş falan diye hamle yapacaktı ama beceremedi salak.. kaldığım odanın penceresini gösterdim, oranın ışığı yanana kadar beklerim burda dedi.. sonra beni resepsionun oraya kadar bıraktı.. ışığı yaktım pencereden baktım orda bekliyo.. el salladım bende..
sonra hemen mesaj attı..
"Sen gördüğüm en tatlı kızsın herşey çok güzeldi umarım her akşamımız böyle geçer"
gene tatlı dediler yaa.. tatlı matlı olmak isteyen kim. tatlı kız diye güzel olmayan hatta bi sikim vasıfa sahip olmayan ama işte bi sıfat konulması gerek diye söylenen kişilere denir gibime geliyo..
yalnız çocuk ne yazsaydı sen çok seksisin yazsaydın.. sapık pezevenk derdim bu kez.. ne kadar garip bişi charlize theronun da iki gözü bir burnu tek bi ağzı var benimde.. peki o neden taşda ben tatlıyım.. bu nasıl bir adalet yani!!
neyse işte bu çocukla olacak gibi duruyor.. gibi durması fazla oldu diyelim biz buna...

yaa bu arada ben rüyamda ibrahim tatlısesi gördüm.. anam biz nasıl bir aşk yaşıyoruz anlatamam.. herife köpekler gibi aşıktım rüyamda.. hayırlara gitsin....

Love, where are you waiting?

Bilmem farkettin mi ama siğilden sonra bi allahın kulunu sokmadım hayatıma.. Ben normalde başka dalı bulmadan tuttuğum dalı asla bırakmam.. Ama siğilde işler umduğum gibi gitmedi puşt terketti gitti!!! haa sonra aramadı mı 2 günde bir mesaj attı. yok napıyon var mı bişeye ihtiyacın diye.. Bunları hiç umursamadım ama.. benim sevgililerimin a-z ye hepsi böyleydi çünkü.. Nedense ayrıldıktan sonra sürekli bişeye ihtiyacın var mı diye arıyolar beni. halla halla neye ihtiyacım olacaksa çok mu fakir fukara görüyolar beni artık ne? siğildeki de aynı tavır işte, bide hani ben eski sevgililerimle iyi arkadaşım ayağı için. yoksa bana ne kur yapıyo ne geri dönesi var sadece bişeye ihtiyacın var mı.. bi gün uyuz olcam var bişiye ihtiyacım para yolla bana dicem.. allahtan dua etsin edepli eski sevgili olma yolunda ilerliyorum..

Bide hayatım boka sarmaya başlamıştı bi süre kendi başımı dinleyeyim dedim hayatıma kimseyi sokmadım..

külliyen yalan.. abi memlekette adam yok! kimi beğensem ya sahibi var ya puştun allahı... işyerindekilere sarsam herkesin herkesle bi geçmişi var. adamların boş vakitleri olmadığı için paso ordakilerle çiftleşmişler garibanlar naapsınlar.. hadi vakiti siktiret, gazetede çalışırken günde 14 saat çalışıyodum gene her gece dışarı çıkıyodum.. ama para olmayınca bi sikim yapamıyorum şimdi..

...

şimdi çalıştığımız yerlerden biyerin basın halkla ilişkilerinde çalışan biri var.. ne zaman bizim oraya gelse baya muhabbet ediyorduk... sonra böyle mesajlaşmalara falan zırt pırt aramalara başladı.. biraz benim kalemim değil.. yani ne bilim hep takım elbiseli, arabasının kilidini on metre ilerden klick diye açıyor.. çok yakışıklı olmasa bile sempatik ama bokum gibi espiriler yapıyor.. hayvan gibi sigara içiyor ve çok uzun boylu.. ben çok uzun boylulardan hoşlanmam... Böyle biraz hanımevladı gibi.. birazda gösteriş meraklısı.. Ama şuanda taradıklarım adamlar içerisinde en iyisi o gibi..

Kendimle ilgili bişeyi hiç anlamıyorum.. başta bu kadar ayrıntıcı seçici olamama rağmen birlikte olduğum heriflerin hepsi nasıl ciğeri 5 para etmez herifler oluyo..

Şimdi bu çocuk uzun zamandır yemeğe gidelim, sinemaya gidelim, bowlinge gidelim bikbik ötüp duruyodu.. kuruyup kalcam, dedim iyi bari çıkalım dedim..

....

Şimdi cumartesi akşamı yemeğe gitcez.. heycanlı mıyım valla değilim. hatta gitmek bile istemiyorum.. ama bi yandan da yalnızlıktan çok korkuyorum... Beklemekle de beyaz atlı prensimin geleceği yok.. Yalan zaten onlar yaa, geliyo olsaydı ohoo ben şimdi 2. çocuma hamileydim.. Kıran girdi köklerine erkeklerin zaten.. bırak beyaz atlısını erkek geçmez oldu kapımın önünden.. Bide İstanbulda manyak yakışıklı bebeler var.. varyaa burdakilerin onda biri izmirde olaydı memleketimi terkeder miydim be!!! sağdan soldan yağmur gibi yakışklı çocuk akıyo ama gene bi tanesi bana denk gelmiyo! Bu nasıl bir kısmetsizlik nasıl bir kader..

Bide erkekleri simokinle hayal ediyorum ben, bu çocuğa pek bi yakıştırdım simokini.. böyle iyi baba olur gibiye de benziyo.. iyi maaş alıyo zaten evi de güzel bir semtte.. yalnız ben kumaş pantolon ütüleyemiyorum hep çift çizgi çıkarıyorum bilmem o konuda napcaz..

PS: adsız şovalye olum bak atı alan üsküdarı geçiyo sen hala mektup yazıyosun bana..

mektup yazacağına koy beybi oraya iki tane fotonu.. işini gücünü arabanın modelini yaz bakalım bi.. onlara göre değerlendirme yapayım.. mektupla şiirle olacak iş değil bu yani ben sana söyleyim. ciddiysen alırsın yüzüğünü gelirsin... evimin erkeği çocuklarımın babası oluveririsin.. ama böyle yok seni görüyorum yok aydan indirdim üç pırasa, gel kabime ısparta dersen bi nane olmaz bu işten...

Akraba ziyaretleri

Nefretlik durumlardan biri... Bayramda babam ve kardeşlerimle olmayınca burdaki amcamın yanına gideyim dedim.. 3 halamda izmirden buraya gelmişler bok varmış gibi.. bizi teorik olarak onlar büyütmüş olsada onları hiç sevmiyorum.. Bi insanın eleştiriye dayanma gücünü ölçüyolar üç cadı.. 40, 35, 30 yaşlarındalar.. Ne zaman üçü bir araya gelse, ay yok buran çirkin, şuran şöyle, götün büyük... Benim orjinal saç rengim bakır sarı.. sarı ama bakıra dönüyo ara ara.. türk sarısı işte.. yazları güneşte sarı, gölgede kızıl kumral duranlardan... ki ben bu rengi ortaokuldan beri görmedim.. sürekli boyuyorum... Saçım kızılken, "Ayy PuCCa karı gibi olmuşsun, hiç yakışmamış" çikolata kahveyken "40 yaşındakilere benzemişsin, hiç güzel değil" platin yaptığımda "banu alkana benzemişsin şişmansın ya bide ahahaha" siyahken "satanist gibi olmuşsun" kendi rengine boyadığımda "ölü gibisin, hiç güzel durmamış" hiç bir rengi yakıştırmazlar bana..

Bu kez sıçtım dedim, perçemlerimi iğrenç kesti çünkü kuaför, götüme benzedim.. bide siyah küt saçlarım bunlar ağzıma sıçacak dedim..

...............

Daha kapıdan girmeden ben "iğrençsiinnn PuCCaaaaaaa" diye kusmaya başladılar.. ben direk çöktüm.. 40yaşında olan geliyo "ayy benden bile yaşlı duruyosun, kırışıkların bile çıkmış", diğeri geliyo "ayyy PuCCa saçların çok kötü, gözlerinin feri sönmüş çok çok çok çirkin" hemen diğeri atlıyo "ahah bence sokağa çıkma bu tiple ahaha" halamlara nedense gık çıkartamıyorum ben.. 3 ü bir olup eleştirileriyle yıkıyolar beni.. bide babam çok kızıyo, hemen beni ispitliyolar.. bi ara uyuşturucu kullanıyorum diye yaymışlardı manyak karılar.. haa bide bi şehir efsanemiz var, güya ben tangamın iplerini pantolonun dışarısına çekip öyle dolaşıyormuşum.. bunu gidip yengemgillere falan anlatmışlar ordan oraya yayılmış durmuş buda.. benden bahsederken tanga ipini gösteren kız diye anılıyorum baba tarafındaki karılar arasında.. bunu neden uydurduklarını bile bilmiyorum, öyle bişeyi hayatta yapmam, yapmadım bile.. ama kimseye inandıramıyorum.. ben yapmadım diyorum üçü birden aynı ağızdan "aaaa puCCa yaptın yaaa" diyolar.. acaba mı lan diye düşünüyorum bile ama imkanı yok!

ne zaman evimize gelseler cüzdanımıza kadar karıştırırlar.. ne bulacaklarsa, her seferinde bütün odamı ıccığını cıccığını didiklerler.. panalgin bulmuşlar bi kez akşam eve bi geldim.. masa başında toplanmışlar panalginlerde sehpanın üzerinde benden açıklama bekliyolar.. Ben hiç ağrı kesici içmem.. bi yerde duymuştum asprin cilt maskesi diye asprin bulamayınca panalgin almıştım.. Bunlarda ağrı kesici içmediğim için kıllanmışlar artık seda sayandamı ne zıkkımda duymuşlarsa panalgine benzeyen ecstacyler sanmışlar.. bide böyle bunu da yaptın ya yazıklar olsun diye suratıma tükürdüler.. olayı akladım pakladım ama hala öyle işkilleniyolar manyaklar..

.....

Yemek yiyoruz, daha ilk lokmamı ağzıma attım

- PuCCa çok yeme sen bak nasıl şişmanlamışsın, çok kötü gözüküyosun...

- o basenler ne yapsan erimez sendekiler donmuş yağ olmuş

- bak onu ağzında 45 kere çiğne öyle yut..

tatlı faslına geçiyoruz daha tatlıyı koymamışlar bile tabağıma gene başladılar bunlar..

- PuCCaya az koy, bu zamana kadar yedikleri yeter onun

- eee sen böyle yersen tabi kilo alırsın, 3 beyazı hayatından çıkaracaksın..

- saç modelinde seni şişman gösteriyor.. yüzün çok toplu zaten bide bu modelle çok kötü olmuş

- çok dar giyiniyorsun sen, belden düşük kotlar yanlarda simit yapıyor

- üstündeki seni kısa göstermiş hiç güzel olmamış, pazar malı gibi zaten

- sana siyah hiç yakışmıyor. kotta yakışmıyor, boğazlı badylerle yüzün ortaya çıkıyor kötü yani

- eeeee yeter ama haaa.. halla halla kendinize baksanıza siz, göt benim götüm göbek benim göbeğim, saçımda benim yani.. başka işiniz yok mu sizin

- ayy PuCCa sen böyle sivri dilli olursan 2. gün kocan seni kapının önüne koyar

- birini bulursan dua et bence ona da böyle davranma. onun için önce saçlarını düzelt

- halla halla sanki kilolarını biz zorla yaptık sana.. bize çemkireceğine az boğazını tut yemek yeme..

bir kadından daha tehlikeli şey 3 kadındır.. ben bunlarla asla başedemiyorum.. haspalar sanki clodya şifirtın gibi bişiler.. gerçekten de çirkinler şişmanlar ve saçları mısır püskülü gibi... bunu onlara sinir olduğum için falan yazmıyorum.. gerçektende çok çirkinler. baba tarafı benim güzel değil.. babam mesela at hırsızına benziyo.. karıları kızları hep ağzı iyi laf yapıyo diye tavlıyor.. ama anne tarafım güzeldir.. mesela bir kuzenim tescilli güzellerden adı sanı baya bilinmiş manken hatta.. yeni boşandı hayvan gibi nafaka yiyor.. bir teyzem var 55 yaşında ama benden daha genç durur.. annemi beğenmiyorum kısa boylu, ama gençken oda güzeldir sanırım.. ama diğer herkes taş gibi.. en az 2 koca eskitirler.. o kadar güzel olmalarına rağmen ne zaman bizi görseler "sen çoookkk güzelsin, ayy sendeki bilmem ne bende olsa, şunun güzelliğine bakk" diye inandırıcılığı olmayan ama duyduğunda gene hoşuna giden şeyleri tekrarlarlar..

baba tarafındakiler ise sürekli eleştri, sürekliii ama...

diğer özel gün ve haftalar tatiline kadar onları görmek istemiyorum.. şuanda kendimi çirkin ucube, iğrenç, şişko patata gibi hissediyorum... bütün özgüvenimi tükettiler, emdiler yuttular sonrada beni bir paçavra gibi kenara attılar...

Olay dışı: ya bişi sorcam ben size özellikle hatunlar.. bu hemoroid kremlerini yüzünde kullanan var mı? gözaltlarıma değilde bepantenle karıştırıp bütün suratıma yedirsem ben onu bişi olur mu. kendi mantığımlan sanki daha güzel olur gibi düşündüm ama.. deneyip cildine sıçan varsa yazsında yolun başında döneyim ben...

klişeleştiremediklerimizden misiniz

şimdi herkes bayram seyranla ilgili şeyler yazıyor.. aynı klişeyle bende şu google amcanın bana gönderdikleri kefalleri yazıp kurtulayım dedim...
içimde kalacak yoksa...
pucca günlükteki puccanın pornosu: bu ve bunun türevlerini 2 aydır yazıp yazıp gene buraya gelen şahıs.. pornom falan yok benim.. yemişler seni.. bu götle pornomu çekerim lan ben.. insanları cinsellikten soğutmanın alemi yok.. hayır 2 ay boyunca inatla hergün arayıp gene geldiğin yer burası.. yok anacım öyle bişeyim.. üniversitede çektiğim dandik reklamlar ve kısa filmlerden bi tanesinde azcık göğüs çatalım gözüküyodu bilmem yavru işine yarar mı?
bir kadında kaç tane delik vardır ve nasıl sikilir: sen önce deliğini sana gösterecek bi kız bul, gerisi kendiliğinden olur. yılan yuvasına girer telaş yapma...
ayıp şeylere baktıktan sonra banyo etmemek günahmı: kiloduna bak bi, ıslaksa git bi abdest al.. cenabet cenabet dolanma işlerin rast gitmez yavrucumm..
öpüştükten sonra vajina çok kaşınıyor: o kaşınmıyo beybi.. kımıl kımıl oluyo.. bi sonraki aşamaya geçç diye seni dürtüklüyo.. Abla tavsiyesi vereyim, googlea bunu soracak kadar saf bi yavrucaksın.. geçme sen bi sonraki aşamaya.. bırak kaşınsın o...
ezik pucca puccanın günlüğü: sensin lan ezik! bide bu hergün böyle aratıyor.. günde 20 kişi ezik pucca yazıp geliyo.. höhh yani.. sinir oldumm bee, ezikmiş..
güneşin içinde ne var niye hiç sönmüyo?.. kafanın içinde ne var bende bunu merak ettim..
intihar ettikten sonra kızlık zarına bakıyorlar mı doktorlar: bu sanırım intihar edecekti, intihar etme nedeni ise şeyapmış olmasıydı.. zaten sen intihar ettikten sonra bütün konu komşu onu düşünüyo yani.. boşuna kıyma canına..
baş dönmesi arkadan biri beni istiyo: ben bişi anlamadım valla, ne demeye çalışmış olabilir ki?
izmirden orospu 15 ytl : ohaa 15 ytl, tavukmu sikecen mandaval.. 15 ytlye orospu mu olurmuş..
kalp ne işe yarar? lütfen adam gibi olsun ve yazı kısa olsun: özür dilerim benimkiler hep uzun:(
1 çocuk tipsizde nasıl kız siker: 1 çocuk zor siker 2 çocuk olsaydı birbirlerini yaparak arayı kapatırlardı. ama 3 çocuk biraz riskli, biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar
aq yu nasıl ölçeceğiz: önce yazılışını öğrenmekle bir adım ilerle de.. ölçmesini sonraya bırak
kızlara nasıl hayal edıp masturbasyon cekecem: gözlerini kapıyosun, o sırada adriana limayı hayal ediyosun, böle öpüyo falan oranı buranı.. devamı gelir zaten elin nereye gideceğini bilir.. Ama dikkat et adriana lima yerine bülent ersoyu hayal edersen.. o el başka yere kayar allahh muhafaza...
okulun en orospu kızı benim: afferin böyle devam et..
banu alkanla konuşacam: ne konuşcan allasen sölesene çok merak ettim
"vücut yapmış" murat boz: yerim ben vücut yapmış murat bozu.. allaamm bitanede bana yollasan ne var murat boz.. taparım yemin ederim.. bütün benliğimi veririm.. kulu köpeği olurum... Murat boz fazla gelir sana diyosan... Özcan denizi yolla bee... Onada aynı şekilde davranırım..
klipte 4 tane siyahi adam oynuyo kadınlar falan: buldummm mahmut tuncer jandarma klibi..
çatlaklarım yüzünden terkedildim: anaaammm hangi puştt seni terk etti.. benimde çatlaklarım var:( Çok pislik bu erkekler kızı terketme nedenine bak.. orospu çocuu.. işte bu erkekler izliyo o pornoları, süt gibi bacaklar, popolar pürüzsüz, memeler lokma lokma.. kız arkadaşları da öyle olsun istiyolar.. adamlar ossbiri o kızlarla çekiyo çünkü... Porno sektörüüüüü size sesleniyorummm... daha gerçekçi kızlar koyun oraya.. selilütü olan, basenleri olan, kısa bacaklı, damla memeli hatunlar koyun...
ben dün gece rüyamda komşunun karısını siktim bu ne demek: karın duyarsa ağzına sıçacak demek..
izmirde 16 yaşında tatile gelmiş kumral kızların görüntüleri: manyak mı ne?
izmirli kızlar tanga giyer: vallaa ben seneler önce bıraktım tanga giymeyi.. hele kışın töbee billaah giymem.. mis gibii 2 ytlye aldığı pazar donumu giyerim.. dötümü başımı sıcak tutar toplar hem.. tanga rahatsız ediyo, bide kabız ediyomuş diye söylemişti doktor...
fenasi kerim ve pucca birlikte mi: fenasiiii bak bizi aramışlar.. allaam bu bi işaret olmalı.. Maalesef değiliz, herif dünyanın diğer ucunda, bide elini attığı yer hatun, bi eli yağda bi eli balda adamın :pPp Fenasi halk birlikte olmamızı istiyo, gel bebeyim dön vatan topraklarına al beni himayene.. yada siktiret dönme buralara bi sikim yok burda, çek kurtar beni bu hayattan.. karıya kızı doymuşsundur artık gel huzur bul bende, vuruş vuruş nereye kadar dimi :ppP
götümü siktirmek istiyorum sikici nerden bulurum: bi el atın bakim şuna..
cep tel numarami bırakmak istiyorum erkeklere beni arasınlar diye tanışmak için yada onlarin cep[ numaralarını cikar: numaranı yazsaydın keşke sonuna ben burdan verirdim.. kendime hayrım yok sana yararım dokunurdu belki
en ünlü kişiler(ödev için kötü şeyler çıkmasın yanii): bak googleın yaptığı piçliğe seni bana yönlendirmiş...

Dolgunum dolgun canım ister olgun

benim laptop ve iççamaşırlarım çalınmadan önce handan beni mimlemişti.. olgun erkekler neden tercih sebebi diye... ancak şimdi cevap verebiliyorum...
Yarabbi şükür erzurumdan döndüm, çok isterdim valla size mahalle baskısı, batı doğu farkı, erzurumun yöresel yemekleri, insanları vikviki hakkında ahkam kesmeyi ama bi sikim diyemem.. Otelden hastane arasında mekik dokudum.. haa gezdirmediler mi, deli dümbül gibi heryanı gezdirdidiler ama ben gezmek yerine otelde kalıp yemekteyiz diye bi programı izlemeyi tercih ettim..
abi o ne öyle!! o nasıl bir programdır.. kurban olurum ben o programa.. yurt esirgeme kurumunda büyümüş olan sibel favorim sendin benim. çok sevmiştim o kızı ama özgür dümbüğü kazandı!! ekiinnn kaltağına da sinir oldum huh! yani anlayacağınız çok boş beleş günler geçirdim.. tek sutyen 4 don ve günlük pedlerle hayatımın en zor haftasıydı.. iç çamaşırı ne önemli bişeymiş meğersem.. bide hala regli olmadım..
.....
haa konuya gelecek olursam, Halk arasında olgun erkekten kasıt aslında paralı erkektir.. Yani yaşı hem büyük hem cüzdanı büyük adamlara olgun erkek denir.. parasız olgun adam olmaz.. varsa bile onların genç kızlarla takılmaya hakkı olmaz...
kadınlar neden sever bilmem ama ben hiçbir zaman olgun erkek sevmedim.. Korkarım ben olgun erkekten.. gözüme baktımı yediğim boku anlar gibi gelir.... Eğlenemezsin onunla, herşeyin en iyisini o bilir çünkü. yeni şeyler deneyemezsin o herşeyi senden önce deneyip tadına bakmıştır çünkü.. yani ne bilim olgun biriyle birlikte olmam için benim, herifin para bok gibi olması lazım.. doğruya doğru yalan söylemeyeyim.. parası çoksa belki severim ama hem parasız bide siki ağarmış ohooooo sümüğümü atmam.. yani bizim bakkal hayride olgun adam, çamaşır suyu lekeli pijamaları olmasa çekici de herif ama onun gibi bir adamla takılmam için, sahibi olduğu yerin bakkal değil, kipa olması gerekli...
................
Şimdi bana hiç cazip gelmiyor.. ben eğlence istiyorum çünkü.. oyun oynamayı seviyorum ben.. sonunda ben zararlı çıksam da kıskançlık krizlerim, gereksiz salya sümük ağlamalarımı, isterdiğimi yaptırabilmek için türlü türlü çevirdiğim entrikalar hoşuma gidiyor benim.. boş beleş adam olduğum için böyle oyalanmak güzel şey.. Bana biraz ürkütücü geliyor o yüzden yaşı büyük erkekler.. Şimdi sevmem etmem ama zaman geçince ne olur bilemem vallaa. artık bende olgun kategorisine girecem.. bide bişi itiraf etmek gerekirse... eskiden yani 19-20 yaşında çıtırken ben daha (geçen senede kendimi çıtır sanıyodum ben, arkadaşımın çocuğu 4 yaşına basınca çıtılığı 19luklara bıraktım) 30 yaşında herifler bana amca gibi geliyodu.. ayy diyodumm ölsünler onlar, "30 yaşında ve hala bekarlar kim bilir ne kusurları vardır.. kelli felli herifler ıyykkk" şimdi 30 yaşında birini bulsam öpüp alnıma koycam..
Eğer ilişkilerden yorulmuş olsaydım, dingin bir yaşam tarzını istemiş olsaydım belki severdim... yada şöyle diyeyeim gençlerle gezer tozar eğlenir, olgun bir herifi kapaklayıp evlenirdim.. olgun adam anlayışlıdır çünkü.. yaptığın herşeyi toyluğuna verir, seni şımartır, huzurludur, yukarda yazdığım gibi paralıdır.. paralıysa olgundur.. tam evlenmelik adam işte..
bide baba sevgisi görmeyen kızlar olgun adamlarla takılırlar.. kendilerini öyle tatmin ederlermiş.. ben söyleyenlerin yalancısıyım.. aynı mantıkla anne sevgisi görmeyenlerin lezbiyen olması gerekli(?)
....
Gözlemlediklerime göre Olgun erkekleri ve yanlarındaki uzun bacaklı çıtırları genellikle gece alemlerden sonra kaliteli çorbacılarda görürsünüz.. oraları doldururlar bu tipler.. 3-5 adamdır bunlar.. 1 yada 2 kız vardır yanlarında.. kızlar böyle kına gecesine gidiyomuş gibi giyinirler.. o saçı makyajı kendi düğünümde yapmam ben.. yanlarındaki heriflerden biri ezik durur.. konuşmaz sünepedir azcık.. o kesin evlidir, ve kesin karısı hamiledir... yeni düşmüştür bunların arasına.. bi tanesi sürekli etrafına bakar.. o gece kız düşürememiştir çünkü.. bi umut çorbacıda kapaklarım diye bağara bağara konuşur, sağa sola heryana iş atar... diğerlerinin böyle kendilerine sonsuz güveni vardır.. eee 20 lik kızı kapmış amcabey eve gidip çatır çatır çorba parasını geri alacak hatundan... o kasılmasında ben mi kasılayım yani..
Çorbasını içer bu, bide mutlaka ortaya beyti söylerler.. hayvan gibi yumulurlar.. sonra biter yemek.. kızlara sürekli bişeyler yedirmek isterler.. "yee yee, bak buranın bilmemnesi böyle yee yeee" diye.. sandalyeye iyice gerinir koca göbeğini meydana çıkarır.. televizyon falan izler.. muhabbet hep aynıdır..
"bu köfteyi denizlide yiyeceksin asıl, böyle birr yeşillik koyuyolar offff, hafta sonu götüreyim sizi." "aydında bir gözlemeci var sabah erkenden kalkacaksın üstüne bal kaymak sürüyolar ooffff" "yarın gidelim mi kızlar ne diyosunuz?"
bu pezevenkler nerde ne güzel pişirirlir herşeyi bilirler.. sanki gurmeler dümbükler.. akşam yemek yemeye denizliye giderler, şehir dışındaki bütün köfteciler bunlardan sorulur.. ve o salak kızlar iki köfte yemek için bunlarla kalkarlar giderler..
Ben sevmem bardan çıktıktan sonra çorba içmeyi.. boyoz yiyenlerdenim ben.. bu arada yol yorgunuyum resim aramaya üşendim, ilk mature fotoyu aldım koydum.. ama fotodaki adam gelse değil çorba onla kezzap içerim beee.. şu göbeğe bak bi anammm anammm...

Bedevi PuCCa

çöldeki bedevi beni tanısa, kutup ayısına gel lan bide 69u deneyelim der yemin ederim...
kaldığım misafirhaneye hırsız girdi.. laptopum fotoğraf makinem ve deri ceketim çalındı.. hepsinden önemlisi ise iç çamaşırlarım çalındı.. çekmecem olmadığı için onları bi poşetin içine koyup öyle dolaba yerleştiriyodum.. heralde hırsız içinde önemli bişi var sandı onlarıda aldı.. altımda bi don bi sutyen kaldım öyle..
Bize sponsor olan bi hastane tanıtım filmini çekmemizi istedi.. onlar için erzuruma geldik bizde.. mola yerinde yan tarafta dandik dandik penye punye satan yerler vardı oraya gittim don neyim almaya.. sanki victoria secretın donlarını satıyo pezevenk! tanesini 10 YTL ye karnıma kadar gelen kenarı kelebekli 4 don aldım.. daha fazlasına param bile yoktu..
babam ağzıma sıçtı, ne beceriksizliğim ne sorumsuzluğum kaldı.. bu sene içinde çaldırdığım 2. fotomakinem bu.. bide maaş alamıyorum hala o veriyo harçlığı, kredi kartımı da kapattı.. şimdi bana başka semtte misafirhane arıyo garibim.. çok mahcubum babama karşı..
Bi süre daha erzurumda kalcam.. o süreye kadar be netim var ne sutyenim.. altımda beyaz bitane var, dergi için geçen gece çektiler, simsiyah badyin altında bembeyaz florasan lamba gibi parladı... bide yavaş yavaş kokmaya başladı sanırım.. her gece havalandırıyorum ama...
bunu acele acele yazıyorum.. aslında yazmayacaktım ama yorumları görünce dayanamadım... istanbula dönene kadar nete giremiyeceğim ama.. bu ne lan bide hesap vermeye başladım haa.. uyuz olurdum öle ayy başıma neler geldi ama şimdi yatcam yarın yazarım diyen tiplere.. onlara benzedim..

Oy tombulum tombulum

2 gündür kusmaktan içim dışıma çıktı.. Önce yumurtadan zehirlendim sandım, ama yumurtayı doğuran tavuğu bile çıkarttım. hala kusuyorum..Ayağa kalkamıyorum, kalktığım anda yere yığılıyorum.. Doktora gitmek için izin aldım ama, ayağa kalktığım anda gözlerim kararıyor... Hastanelerde sürünmek beni daha beter edecek, bari yattığım yatakta öleyim dedim.. Siğilin kıymetini bilemedim ya, ona yanıyorum valla.. mideni bulandırmak gibi olmasın ama, tam çıkartacam, ayağa kalkıp tuvalete gidene kadar yol berbat oluyo... sonra ağlaya ağlaya orayı temizliyorum.. baktım gel git yapamıcam, yanıma poşetler bide kap aldım, ona çıkartayım diye.. onuda dökerken bi daha kusuyorum.. siğilim erkeğim olaydı, hepsini temizlerdi.. banada gül gibi bakardı :'(

üstümü değiştirirken, göbeğime bi baktım.. dümdüz.. hiçbişi yok.. anam dedim, tartılayım bi.. 54 kilo yazıyo.. en son bir hafta önce tartılmıştım 58 kiloydum.. bi anda 4 kilo verince.. beni aldı bir tırsma.. Ben ne zaman böyle şok zayıflasam, iki katını alıyorum çünkü.. Bide ben bi ara kusarak zayıflamaya çalışan embesil kızlardandım.. kusma olayı bitince hayvanlar gibi kilo aldım... zaten ne kadar zayıflarsam zayıflayayım topalak yanaklarım yüzünden çiko görünümlü 0 beden oluyorum.. o yüzden bi sikime yaramıyo çok zayıflamak..

........

Ama zamanında yarıyo sanıyodum.. hatta kafaya fena takmıştım... 3 sene önce 55 kiloydum.. boyumda 1.68... gene böyle depresyondayım.. Bişeyle uğraşmam lazım, kiloma taktım kafayı.. boy kilo endeksine falan vurduğunda normal gibi gözüküyo ama.. vücut tipimden dolayı ben hep kilolu gözüküyorum.. yuvarlak hatlara sahibim, o yuvarlak hatlar düzelmiyo bi türlü.... Ayı gibi hissediyorum kendimi... Haber dairesinde çalışıyorum o dönem.. Bi haber geldi yurtdışında mankenin biri kusarak zayıflıyomuş sonra ölmüş.. Ben bu cümlenin sadece kusarak zayıflıyo kısmını aldım...

Haftada 5 kilo vermiş.. Dedim 1 hafta kusarım, sonra bırakırım.. Öğlen yemekhanede yiyorum yemeği, koştur koştur tuvalete gidiyorum kusuyorum.. ama nasıl işkence, parmağımı badeciklerime kadar sokup onları gıdıklıyorum orda, gözlerim yerlerinden çıkacak gibi.. beynim patlayacak derecede.. Bütün makyajım akıyo sapsarı olup işe dönüyorum...

1-2 saat sonra karnım zil çalıyo tabi, gidip bi daha yemek yiyorum, bu kez kusmaya üşeniyorum o öyle kalıyo.. Akşam eve geliyorum, orda da yiyiorum gidip kusuyorum.. yatmadan önce gene acıkıyorum, diyorum nasılsa kusacam.. ye babam yeee.. sonra üşenip kusmadan yatıyodum.. ama neler yiyiorum, mantıları yiyip yiyip, iki gr kusuyodum.. bi kilo mantı içimde kalıyodu...

........

iki üç hafta falan böyle devam etti.. tartıya bi çıktım 60 olmuşum...

Anaaam dedim.. hemen taktik değiştirdim.. sadece kusacam.. açlıktan ölsem gene yok.. PuCCa sık lan dişini bir hafta dedim.. Ama aynı sırada da buligmanın zararları falanla ilgili haber metinleri hazırlıyorum.. Bi ton şey okuyorum bir tanesinde iyidir hoştur demiyo ama.. zayıflatıyo yaa, bende gerizekalıyım yaa.. bana bi bok olmaz diye kusmaya devam ettim..

Kusaa kusaa 48 kilo oldum.. Ama gözlerimin altı mosmorrr. Suratım sivilce dolu.. elim ayağım titriyo sürekli.. ne yesem çıkartıyorum.. ama zorla çıkıyo... Parmağımı boğazıma atmadan kusamıyorum... Dedim yeter PuCCa.. Uzaylıya benzedin.. Bu kadarı kafi diye.. Baya bi zorlanarak toparladım kendimi.. Ne kadar gerizekalı olsamda iyi bir iradeye sahibim ben.. Kusmadan vazgeçince ama hemen kilo aldım.. İlk başta farketmedim kilo aldığımı... Sonra tartıya bi çıktım aaaa gene 58 olmuşum... anam ağlaya ağlaya verdiğim kiloları hüürpppp diye almışım... Bi süre böyle dolandım.. 58-60 arası gezinip duruyorum.. Ama işte şimdi çok kolay kusabiliyorum.. o günlerden yadigar tek bu kaldı bana..

....

Sonra bigün gene ben bi haber yapıyorum.. Lida hapıyla ilgili.. Biri ölmüş o hapla.. Ama ben gene ölmüş kısmını değilde zayıflamış kısmını beynime kazıyarak... internetten aldım o hapı..

Hiç acıkmıyorum abi, ne mide yanması var ne bişey.. sadece susuyorum.. lıkır lıkır su içiyorum.. hiçbişi yemesem o gün bişi olmaz..

Ama tansiyon tepelerde, hertarafı karıncalı karıncalı görüyorum, başım nasıl dönüyor, tirtirtitriyorum.. kaç kez bayıldım hastaneye götürdüler.. bi kere bile demedim ben lida içiyorum diye.. şimdi dicekler, "ayy sen salakmısın, ondan bi sürü kişi ölüyo, çok zararlı, karaciğer vik vik" hiiiiççç uğraşamam dedim.. Bide aynı sıralarda bu olayın haberlerini yapıyoruz.. Herkes böyle konuşuyo bu ilaçtan.. ev arkadaşım biliyo bitek kullandığımı.. kıza da diyorum ki "eğer ölürsem bu ilaç yüzünden, bir kişiye söylemiceksinnnn lidayı kullandığımı.. arkamdan dedirtmem ben ayıya bak boğazını tutamamış, bok yoluna gitti diye"

50 kilo oldum bu ilaç sayesinde.. bir ay kullandım.. herkeste stresten zayıfladığımı sanıyodu.. O ilaçlar bitti.. Ben bir acıkmaya başladım.. hayvanlar gibi yiyorum.. ama öyle böyle değil.. Sürekli yiyorum, pastalar börekler.. Tutamıyorum kendimi.. 2 hafta sonra ben gene oldum 56.. Bide forumlarda takip ediyorum.. yazmışlar "lida kullandım 5 kilo verdim sonra 15 kilo aldım"

geceleri uyuyamıyorum.. baktım olmayacak bi kutu daha aldım ilaçtan.. gene aynı şeyleri çektim.. zayıfladım ama.. mal mal dolanıyorum.. ota boka ağlıyorum, kalbim ağzımdan fırlayacak.. servis beklerken hergün bir posta bayılıyorum.. marazlı diye adım çıkacak.. hergün bayılıyorum ama nerdeyse.. ikinci kutu çok ağır geldi bana..

dedim PuCCa bebeyim ölüyosun sanırım.. bırak insani yollarla kilo ver.. dedim bıraktım ilacı..

..............

sonrasında ise hep gene 58-60 arasında dolandım durdum.. ara ara tartı 63 ü gösterdiği oldu.. özellikle regli dönemlerime yaklaşınca.. 65 ide gördüm yalan söylemeyeyim... onu gösterdiği zaman ama ben görmezden geldim..

şimdi 54 ü görünce, lanet olsun dedim.. hastalığım geçince gene olacam 60.. sonra alacak başını bu olay.. 6 ile başlayan rakamlardan nefret ediyorum.. allah 7 yi göstermez inşallah bana.. ama şu anda karnım dümdüz.. azcık enerjim olsa yemin ederim bütün kıyafetlerimi denicem bu göbişime.. keşke hep böyle kalsa..

Bu kez kendim kaşındım

Geçen gün tam yatacam, öyle yatakta tv kanallarını geziyorum.. Flash tv nin hani böyle manevi anlam içeren minnacık filmleri oluyo, isimleri garip olanlardan, çamaşır makinası, top gibi falan diye.. Mesela adam karısına çamaşır makinesi almıyo, şerefsiz gidip metresine alıyo.. karısıda çamaşır yıkarken tinkiyo.. Ruhu herifi rahat bırakmıyor... Top gibide ise sadece ismini merak edip izledim.. hössstt dedim herif trans mı olcak, nolcak diye.. Onda da her ailede olan zengin akraba geliyo fakir adama diyoki "top gibi sürüneceksin toppp gibi" diyo.. Sonra o zengin adamın kolları bacakları kopuyo kendi top gibi oluyor...

Oyunculuk sıfır olan götümle güldüğüm diziler işte... Bide müzikleri var bunların akla zarar.. genelde kardeşimle ahahaha abla bakkk gene naapmışşlar diye izliyoduk oda 2 kere izledik.. Neyse işte çevirirken kanalı anam bi baktım benim tiyatro kursundan arkadaşım orda oynuyo.. Çocuklada zamanında fingirdeşiyoduk.. Sevişmezsin öpüşmezsin ama böyle hep yedekte dursun diye kuyruk salladığın abuk abuk kurlar yaptığın safça delikanlılar olur ya, işte buda öyleydi.. Çok yakışıklı değildi, sosyal hayatı sadece tiyatroydu, gezmeyi sevmez, tozmayı sevmez tiyatro metinleri gibi konuşan bi bebeydi..

O dönem şurdaki çocukla çıkıyorum.. Beni paso aldatıyo.. Gene böyle aldatmış beni küsüs bunla.. Beni aldatanı aldatırım içim rahat olur, mantığı var o dönemlerde bende.. Salak kız düşüncesi zaten ama napimm ancak öyle hazmediyorum bu durumu.. O beni aldattı diye bende bu çocuğa kafayı taktım, buna böyle yüz verdikçe fingirdeştikçe, "ayy, ohhh içim rahatlıyo domuz bunları hakediyo" diye düşünüyorum...

.......

Provadan araya çıktık bigün, karşıyaka sahilinde öyle topluca oturuyoruz.. Ki o zamanlar çok yapardık, şimdi tövbe billaaahh oturmam o çimlere.. Bırak çimi ordaki banklara bile popomu koymam.. O zamanlar kışları kipaya, yazları sahile giderdik... Kipaya bile adım atmıyorum şuanda... Sahilde yeşilliklerin üstünde, biz bunla böyle şakadan kavgacık ediyoruz.. beni çimlere atıyo, elimi ters çeviriyo falan, böyle dışardan bakınca oyun oynuyolar dedirten ama içerde olunca hayli erotik bişey..

Yüzüm ona doğru dönük ellerimi arka taraftan tutmuş, hadii çık burdan falan diyo bana.. Dedim çıkarım, dedi çıkamazsın.. tuttum öptüm dudağından.. Bütün kasları gevşedi bıraktı beni.. Ama böyle sulu mulu bi öpücük değil.. muckk diye sadece... Sonra kursa geri döndük.. Orda muhabbeti böyle senin sevgilin vardı ne oldu demeye falan getirmeye çalışıyor, uzatıyoda uzatıyo lafları.. "yok sevgilim falan ayrıldık bitti onla.. senden hoşlandığım için seni öptüm" dedim.. buda sonra elimi falan tutmaya çalıştı, şiirsel şiirsel konuşup beynimi sikti.. Şimdi beynimi sikti diyorum ama o dönmelerde ilginç gelmişti...
bir saat falan geçti.. beni aldatan bebe mesaj attı bana.. Benim çocuğa karşı inanılmaz bir zaafım var... Ağzıma sıçsa pezevenk, yüzünü gördüğüm anda eriyorum.. Mesajda ne yazdı hatırlamıyorum bile ama 5-6 mesaj sonra biz barıştık bunla.. Ama çok aşıktım ben ona.. Çocuk beni aldattığında bile, suçu bebede değil, orospu kızlarda bulurdum... "O orospularrrr benimkinin alını başından alıyooo" diye 40 yıllık evli hatunlar gibi çemkirirdim.... Benim ağız kulaklarda tabi, sevgilimle barışmışım, ama diğerini sepetlemem lazım, çıkışı bekledim bende.. oyunda o baba rolündeydi çünkü arka tarafta çok beraber kalamıyoduk..

Anamm çıkışta bi baktım benimki gelmiş.. Hiç sikime takmadım diğerini girdim koluna diğeriyle gittim.. Tabii sonraki günler diğer çocuk benden azcık gıcık aldı.. İlk başta acı dolu şiir notları yolladı.. Sonra o acı dolu notlara gülünce ben, hafiften ana fikir küfür olan notlar yollamaya başladı... Sonrada bi daha suratıma bakmadı..

.......

Flashdaki dizide onu görünce ahaha salağa bak dedim.. Kalktım yataktan üşenmedim bi daha açtım bilgisayarı, facebooktan onu aradım.. buldum da.. Hemen mesaj attım.. dedim aradan yıllar geçti, unutmuş gitmiştir bizim olayı.. espiri olsun gibisinden..

"ahahaha seni gördüm bugün flashın iğrenç dizilerinde.. ola ola bunu mu oldun beee :PpP cats'de falan miyavlıcan diye bekliyoduk biz seni :PpP neyse işte, seni görünce bi bulayım selam kelam edeyim dedim.. umarım hayat güzel gidiyordur.. kendine iyi bak.. öperim byyy :)"

aynen böyle yazdım.. bu sabah görmüş olacak ki, 2 gün sonra geldi cevabı..

"En azından bişeyler yapabildim işim adına. Sen Tarantino ile çalıyosun sanırım. Ama resimlerine baktım da, hiç bir değişiklik yapmamışsın hayatında. Hala elinde alkolle mekanlarda dolanıyorsun. Buda bir meslek tabii. Sana kolay gelsin meslek hayatında"

Burda bana orospu demeye çalıştı ama dünyanın en kötü insanı olan annanemin bana mirası, sana biri tokat attığında diğer yanağını çevirki utansın sana yaptığın şeyden... Utanma duygusu, en pis duygudur.. Salağa yattım bende...

"olumm bi kaçtane de olsa program sundum bende.. benim değerim ölünce anlaşılacak, gerçek sanatçı olduğum için :ppP Sende hiç değişmemişsin, yapmacık yapmacık oynamışsın. 10 dakika tahammül edene ödül verecekler sandım seni izlerken:ppP"

Yüzümün diğer yarısını uzattım ama gene de dayanamadım azcık laf sokayım dedim.. Yalnız şap diye hemen cevap verdi..

"Semra hanım'ın da program yaptığını düşünürsek, senin bi parça televizyonda görünmen de sakınca yok. Boşver bence sanat sana göre değil. Zengin erkekleri bulup, hayatını yaşamaya devam et. Sanatın da adını kirletme!"

Aaaaa hayvana bakkk... orospu çocuğu, nasıl hazmedemediyse kaç sene geçmiş hala laf sokuyo.. Sanki karnında bebeyle bıraktım, öptüm gittim işte hallaa hallaaa... Yani yanağımın diğerini göstermek biyere kadar dedim...

"beybi ülkedeki bütün zengin erkekler senin üstünden geçmiş, senin kıçı gören beni beğenmiyo naparsın" yazdım engeli bastım..

aahaha bu engel olayı çok güzel.. kudursun köpek! zaten bok gibi oynuyodu.. Gerizekalı beyin özürlü.. Bu kez ben kaşındım tamam, bişey yazmamam gerekli idi ama yaptık bi hata.. Neyse ders oldu, bidaha yapmıcam böyle bişey.. Çok kinciler herifler.. Yada bende dünya sikime minare... bilmiyorum ama iğrenç miğrenç dizilerde oynamış dallama, haklı çocuk bide bana bak..