28.02.2009

Rüyalar gerçek olsa ben celebrity olurdummm...

Dudağım inanılmaz derecede acıyor.. dişlek olmanın zararlarından biri işte, dudağım angelina gibi şişti, dişim oraya değdikçe baaooww baoowww... Sliding dooru izlerken aklıma bişi geldi.. Filmde böyle işte işe geç kalmasaydı, sevgilisinin aldattığını görmicekti falan filan ya.. Kendimde düşündüm öyle.. Küçük noktalardan değilde büyük olaylardan düşündüm ama.. hayatımı hep sevgililerime göre kurup, sonrada piç gibi ortada kaldığım için dedim ki, bu işi şurda kapatsaymışım; Konservatuar sınavlarını kazanamadığımda, erkek arkadaşımla hippi gibi dolaşcaz hayalleri kurmak yerine bi senemi daha verip konservatuar okusaydım dedim.. Bunların hiç biri olmazdı o zaman.. hayatım bambaşka ve güzel olurdu belki.. içimde uhde olan mesleği yapardım... şu kendimi bok gibi hissetme, güvensizliğim olmazdı o zaman..
ay ne bilim böyle bunları düşünürken kimbilir belki şu dizide ben oynardım, belki senarist olurdum, acaba hiç başrol oynar mıydım gibi şeyleri aklımdan geçiriyodum fazla derine dalıp hayal kurmaya başladım.....
keşke böyle bi uyansam bi dönsem yanımda Murat Boz yatıyo.. Anam ya bismillah diye ayağa kalksam, aaaa bi baksam bacaklarım incelmiş, o yan simitlerim yok, göbek dümdüz olmuş.. hemen aynaya doğru koşsam ayy dişlerimde inci tanesi gibi düzeltirmişim olsa.. Sonra yorganın altından murat bozu uyandırmadan pipisine baksam.. merak napim, o benden önce uyansa -na buraya yazıyorum oda biciklerime bakardı... Sonra yatak odasından çıksam, ev kocaman ama baktıkça gözlerim kamaşıyo olsa.. kadının biri bana doğu koştursa, masuscuktan menejerimmiş..
- PuCCa hanım, brad aradı, obama sizi 5 çayına bekliyor, Abdullah Gül buraya geliyormuş sizinle birlikte basın toplantısı düzenlemek istiyorlar.. unutmayın saat 2 de çekiminiz var...
- brad derken, pitt olan mı yani
- bana bir daha söyleme diye uyarmıştınız ama çok ısrar etti ille dedi 'PuCCama söyle, angelina denen ucube ucuz karıyı boşadım... ben PuCCama köpekler gibi aşığım'
- brad aşkımdan ölüyo ve ben murat bozla mı yatıyorum.. Bumu yani olay.. evet sarı erkek sevmem ama buda eşeklik yani..
- hatırlamıyo musunuz, oscar töreninde ödül alırken Türkçe konuşmadınız diye medya üstünüze yürümüştü.. sizde milliyetçi duygularınızı göstermek için, bakın dünya peşimde ama ben Türklerden başkasına vermem diyerek açıklama yaptınız..
- ayy ayy tam bana yakışan bir hareket yapmışım.. lan hayvanat karı!! uyarsana beni milliyetçilik kavramını karıştırdınız hanımım diye... aaa ırkçımıyım lan ben üstüme iyilik sağlık.. neyse yolla şu herifi, o kadar adam peşimde muratı napim bee, dötünü veriyo diyolardı onun için zaten.. yada dur durr, bekle bi son defa daha yanına gideyim sonra yollarsın...
------
Sona böyle evi gezsem, kocaman olsa böyle.. Bi odayı sinema yapmışım masuscuktan çok güzel olmuş ama.. eşyalar falan off diyorum.. Bizim ev kadar bir odası olsa orada sadece ayakkabılarım olsa.. sonra bizim evin iki katı kadar bi oda daha olsa orda da kıyafetlerim olsa.. Ama her markadan.. Bi giydiğimi bi daha giymiyomuşum falan öyle yani..
Sonra böyle camdan bi bakıyorum ohaaa newyorkun gökdelenlerini görüyorum.. yolda zenciler felan yürüyor böyle aa bi bakıyorum robinle ted geçiyo.. "heloooooo teddd, heloooo" diyorum el sallıyorum.. Bi anda bi bakıyorum karşı gökdelende flashlar patlıyor, anam o ne heryan paparaziler dolmuş.. hemen sabahlıklarımla uçar gibi içeri koşuyorum... sonra menejere bağrıyorum... "barney cidden idnemiymiş bi araştırsana" diyorum..
Sonra alt kata iniyorum bi bakıyorum havuz var evin içinde, hemde olimpik..
- havuz niye yaptırdım ki ben, şunun suyunu boşaltın hemen.. aaa!!! ya gece karanlıkta gelsem düşsem.. bilmiyo musunuz siz korkarım ben sudan, yüzemem.. atacam ama haa kızım seni işten pezevenkliğimi yapacağına şu işlerle ilgilensene...
- PuCCa hanım, siz eve gelen erkek misafirlerinizi sliple görebilmenin tek yolu bu diye düşünmüştünüz.. toplu ev partilerinde kullanmak için yaptırmıştınız havuzu hatırlamıyo musunuz..
- hımm öyle mi yapmışım.. maşallah bana yani, hala abazanlığımdan bişey kaybetmemişim.. allam töbe yaa, boşaltın şunun suyunu takılarımla doldurun.. burası takı havuzum olsun...
...
Ya tabi bu çok uçuk ama fantezilerim bu yönde ne yalan sölim.. ama genede isterdim ek kontenjanla oraya gitmeseydim de, konservatuarı okuyup en azından bişeyler başarabilseydim.. Sanki hayatta hiçbirşey başarmamışım, hiç sevilmemişim, güzel güzel günler görmemişim gibi geliyor... çocukluğum bok gibi, gençliğim öyle.. ayy bari 25den sonrası güzel geçse...
yaa bu arada allamm nolur bir sevgilim olsun geberecem çünkü.. adet dönemi öncesindeyim şuanda zati.. ayy duvarlar üstüme üstüme geliyo.. eskiden kurduğum hayallerde böyle parlak elbiseler, oscar ödülleri, (ahaaha bu arada bişi dicem oscarı alsaydım yapacağım konuşmam bile hazır şimdiden :PpP) ay ne bilim işte dünya barışı için bişiler yapıyorum, sıla tokası gibi PuCCa tokası çıkartmışım, ay herkes bana hasta, ne giysem onun elbisesi bostanlı pazarında satılıyoo.. "PuCCadaaa bu donuu giyiyorr gelll ablaaa gellll" elimde kahveyle arabaya binerken magazinciler beni çekiyo böle hep.. salıncakta iki kişi beni yazıyo.. Ayy PuCCa'nın tarzı mükemmel bebek gibi falan diyor hakkımda.. Beyaz bana aşkını tvden söylüyor, programına çıkmıyorum tabi tarkan bile sallamıyo herifi de ne beyazı yani.. falan filandı hep düşlediklerim.. bide buna bak hayal erkekten geçilmiyo.. allam yaa sen bilirsin de yani, yeter neyin cezasını veriyosan artık uslandım bana bir sevgili aaaaaaa!!!!

Sonradan gelen edit (bacıma özendim): Bizim paraların bi kısmını ödediler. benimkinin çoğu borçlarıma gitti.. elimde azcık para kaldı.. Şimdi düşündüm taşındım gaza geldim.. Dedim ki bundan sonra yok ünlü olamam ben.. burda da benim götümü kaldırdınız yok senaryo yaz sen falan diye.. (tabi bunu aşağılamak için yazdın ama benim götüm kalktı) neyse işte lan dedim, belki bir umut, senarist olurum.. hem o zaman zayıf olma gibi bi derdim de olmaz.. entel bi senarist olurum.. koltuk altlarımı bırakırım falan, saçlarımı perma yaptırırım.. incikli boncuklu entel dantel kıyafetler giyerim.. erkeklerle yatacağıma çikolata yerim.. şaraptan başka içki içmem.. veee en en önemlisi hayvanlar gibi şişko olabilirim ne olcak.. entel bi senaristim kime ne yani..
Dudak parlatıcılarına verdiğim parayı da kısarım bu sayede..
Demem o ki elimdeki parayla içip sıçıp dağıtacağıma senaryo kursuna yazılacağım.. bi bok olamasam da kolumda bi bilezik olur..

27.02.2009

Ankara'dan nefret etmek için bir milyon sebebim var...

Ama onlardan bahsetmeyeceğim... Çekim için Ankara'ya geldik.. Öyle kötü ki, kaldığımız yer eski sevgilimin çalıştığı yere çok yakın.. Karşılaşma durmumuz ihtimal dahilinde bile değil ama kötü oluyo insan genede.. Bu şehirden nefret ediyorum ya, bi pislik hissettiriyor bana kendimi burası.. Böyle anılarım aklıma gelince ayy yeterrr tamam bunları ben yaşamadım havalarına giriyorum.. insanın içine kötü bir his düşerse böyle pis pis içi oluyo ya, işte öyle oluyor içim burda...
Pekmezin arkadaşı da bizim ekipte şimdi.. Öyle olduğundan dolayı Esra Ceyhan ortalama 13 dk bir arıyor beni.. eğer telefona cevap vermzsem, pekmezin arkadaşından arayıp.. "PuCCa sanırım öldü tam 2 kez aradım açmadı" diyerek ağlıyor.. hatta ve hatta bazen beni arayıp, şimdi telefonunu kapa onu arıcam bu bahaneyle diyor.. Öyle böyle derken biz bu çocukla kanka olduk. Zaten İstanbulda nefret ettiğim herkesle, il sınırları dışına çıkınca pek sempati besliyoruz birbirimize.. benim herzamanki gibi yüz ver astarını da ver, donunu da ver durumlarıma o bana tahammül edemeyen oğlan gıkını çıkarmamaya başladı.. El ense şaplak döte olarak hep beraber takıldık burda, kız tavlıyorum buna, esra aradığında beraber dalga geçiyoruz, Akşamları paso dışardayız, devamlı kakara kikiri durumları bizde..
- PuCCa varya erkek olsaymışsın bir numaralı dostum olurdun.. kız zevklerimiz bile aynı seninle, öyle hiç kasılma falanda yok sende, bazen kızlarla dolaşmaktan nefret ederim, ay oraya gitmem buraya gitmem onu yemem bunu yemem, sen baya baya erkek olmalıymışsın pes turnuvaları düzenlerdik senle.. şimdi ara ara senden gıcık alıyorum, kaşlarını kaldırıp hımmhımmladıkça sinir krizi geçirtiriyosun bana.. böyle densiz densizde konuşuyosun ama erkek olunca bunlarda geçer eminim buna ben..
falan gibi laflar söylüyor bana.. Valla Allahın bildiğini kuldan saklamama gerek yok.. Benim onun hakkında düşündüklerim sadece "ulann seni bir pekmezden önce tanısaydım, ahh bir tanısaydım sarımsaklı mayoneze batırır batırır yerdim"
....
işte bu paşa oğlu olduğu için, bide kanalın aracını bin rica minnet edip almak istemediğinden dolayı araba kiraladı.. Onla geziyoruz tozuyoruz.. Dün ben çok içtim bu hiç içmedi.. Gidiyoruz otele.. Hayatta hızdan felan korkmam ben.. Hatta böyle sevgililerimle arabalarda kavga ederken, basıyolardı gaza.. hani böyle bak sinirliyimmm, gaza basarım ikimizin de hayatını yakarım mesajı verirlerdi.. Heralde bu hareketi görmeyen kız yoktur.. İşte ben orda ee bumu yapabileceğinin en iyisi diyerek siklemezdim..
Kafam güzel olunca sanırım.. Bunu bir gaza getirdim ben.. Ama nasıl.. "ahah pazar arabası mı kullanıyosun lan bu ne.. ayy ayyy ayy kız gibisin resmen.. Bumu yani senin hız dediğin.. koşsam bu arabayı yakalardım ben, off çok sıkıcısın sen ya, hiç eğlenemiyorum seninle, yaşlı nine gibi kullanıyosun yemin ederim, daha iyisini yaparsın bence hadi ibreyi oynat, ahaha biraz daha tırsma lan tırsma ölmeliyiz, bi bok olmaz, her hız yapan ölseydi, ben izmirde varya ooff diyorum, ödümü bokuma karıştır hadi becerebilirsen tabi" gibi lafları arka arkaya sıraladım sıraladım.. ben sıraladıkça bu bastı, ben söyledikçe bu bastı, sonra baktım yaprak gibi titriyo.. Dedim in ben sürcem.. yok mok bilmem ne.. Baya bir yaa hadiiii diye mızmızlanınca indi verdi bana..
Evet hızdan korkmuyorum ama direksyon başkasının elindeyken korkmuyorum.. ben daha arabayı park edemiyorum, izmirde evin oraya gelince babam inip arabayı çekerdi, işteyken ise otoparkçı.. Ama ne bilim hemen vereceğini arabayı.. böyle işte ben kartal arabası olan deri ceketli, rugan ayakkabılı, biryantilli çocuklar gibi haraketler yaptırıyorum araba.. bi sağa bi sola falan yaptırıp öyle garip gurup eğleniyodum.. Bi yandan da pekmezin arkadaşıyla konuşuyodum.. "ahaha korktun mu lan, işedin mi altına, ahaha noldu beybi bembeyaz oldun, tabi sen bebek arabası kullanmaya alışmışsın garip oldun tabi"
dedim son cümlem buydu sonrası suratımda bir baskı, ve hertaraf bembeyaz..
.....
Gözümü bir açtım, kendime geldim.. Aracın dışındaydım, ben dönüp dururken arabayı direğe çarpmışım meğersem.. arabanın hava yastıkları devreye girmiş.. yaa ben çok merak ediyodum o şeylerin nasıl çıktığını artık öğrendim, ölsem de gözüm arkada açık gitmez valla.. Neyse böyle olayı çözmeye çalışıyorum.. Ağzım iki metre açık çocuğa laf yetiştirirken tabi o yastık şap suratıma koymuş, dudağım patlamış, azcıkta burnum kanamış.. Sadece kendimi nasıl dışarı attığımı hatırlamıyorum ben.. Bir döndüm pekmezin arkadaşı dizlerine bakıyor.. çocuğun kotu parçalanmış dizleri kanıyor, birde bir kolu.. Onu öyle görünce gittim yanına.. Anam gitmez olsaydım.. Bana bir bağırmaya başladı...
- PuCCa yalvarıyorum uzak dur benden yoksa çok fena olacak, offf şu hale bak yaa, defoll PuCCa seni görmek istemiyorum.
- Noldu bee karı gibi ağlıyosun, amann da aman dizleri kanarmışta ağlarmışş bikbikmiş.. defolmuş sen yürügit asıl manyağa bak beee..
- yaa bak beni sinir etme şu hale bak.. Elimden kaza çıkacak
- Kusura bakma da salaklık sende, alkolu kıza direksiyon mu verilir.. Mal mısın sen.. ben park bile edemem olum arabayı sen salaksan napim.. otur ağla şimdi ühüüü dizlerim de.. sanki ben senle kouşmaya meraklıyım da, ayy senin gibi salağı ben napim..
ben bu cümleleri kurarken bir baktım, bi araba durmuş içindekiler bize doğru geliyor.. orda oksijen beynime gitmeye başladı.. lan zaten başımda 2 dava var.. ehliyetim otelde, alkolluyum, bide direğe girdim.. Bi kere arkadaşım kaldırıma bişey yaptı diye uzun süre uğraştırmışlardı.. kamu malına zarardan bişeyler oldu diye.. aklıma bunlar geldi.. dedim PuCCa iki seçeneğin var, ya hemen pekmezin arkadaşından özür dileyip yalakalık yapacaksın oğlan arabayı kullandığını söylesin.. Yada dedim,
baktım dudağımda ki kan soğuktan donmuş.. Arkamı döndüm dudağıma elimle bir yumruk attım o patlayan yer dahada patlasın diye sonra kendimi yere attım.. Dannkk diye bir vurdum kafamı.. beynim nasıl zonkluyor.. kalktım ağlamaya başladım, kriz geçirir gibi ağlıyorum ama yalancıktan yani.. pekmezin arkadaşı geldi yanıma, tırstı oğlan.. Diğerleri toplandı.. başka arabalar durdu. ama kafam nasıl zonkluyor allam allamm.. şimdi iki kafam vamış gibi resmen, kavun gibi şişti orası... gittik hastaneye yavrum gıkını çıkarmadı.. bide geldi 50 kere özür diledi benden.. Aracı kendi kullandığını söyledi.. Bugünde işleri halletmeye gitti.. Yırttım yani.. Gerçi araba kiralıktı ne olur ne biter hiç bilmiyorum ama.. bana bişey olmaz umarım.. Sıçarım o zaman varya..
....
Bu arada Pekmezle ilgili bi ton şey öğrendim, ama onları da yazarsam burası 12 ciltlik ansiklobedi gibi olur.. Sonra yazarım onu..
Ayy bide buraya geldiğimden beri sarmayla günde 3 defa konuşuyoruz.. bi öğlen yemeğe giderken arıyor, bi akşam eve giderken, birde gece yatmadan önce.. geçen gün şey dedi.. sürekli senin masana bakıyorum alışkanlık olmuş dedi.. Allamm sağ salim döndür beni İstanbula şu oğlanla evlendir nolurr allamm lütfen allamm piliss allamm... ayy bide allam şu dudaklarımı çabuk iyileştir ben bunlarla öpüşemem..
(haa bişi dicem, yorum yönetimini kaldırıyorum bi süre o sebeple eğer bu yorumu yayınlama diyerek bişiler yazacaksan kabak gibi çıkacak orda, daha önceden çok oldu örneği uyarayım dedim)

19.02.2009

İçimdeki kıronun liseli aşkı

Yaa ben bu sarmayı böyle kıro bişekilde sevmek istiyorum.. ne bilim böyle mesela sabah geçerken bana günaydın demediyse yıkılıyorum o gün, o bana selam verene kadar çöküyorum.."neden selam vermedi, ne oldu, beni sevmiyoo, biliyodumm biliyodumm beni sevmiyoo işte, lanet olsun" diyorum.. camdan sinsice onu gözetlerken, slow motion olarak görüntüler ekrana geliyor, fonda ise "bir kulunuuu çoookk sevdiimm o benii hiç sevmiyooorrr" çalıyor.. Masama S kalp P felan kazıma isteği var içimde, super fmden ona cesaretin var mı aşka adlı parçayı armağan etmek istiyorum.. ne bileyim, msn iletime ona mesaj veren şeyler yazmak istiyorum.. Böyle erkenden yatıp onu düşünmek istiyorum, böyle masuscuktan tansaşa canlı bomba girmiş, beni rehin almış, sonra sarma gelmiş içeri, ona bir çat pat yapıp beni kurtarmış.. Sadece onu düşünmek istiyorum, zaten gerizekalıyım çok düşünemiyorum bu olay sayesinde tam mal oldum.. hep onu düşüneyim hep ama böyle..
Artık öğlen yemeklerinde hep beraberiz, esra ceyhanı satıp onla çıkıyorum yemeğe, çıkışlarımız aynı saate denk gelirse bişeyler yiyip öyle dönüyoruz eve.. Bazen sıkılıyorum yani inanılmaz çok şey biliyor, ve bunları sürekli bak bu böyle şu böyle diye anlatıp duruyor.. Ama anlatırken hep böyle bir ağabey havasında, ders verir gibi.. "Yani PuCCa demem o ki, sende böyle birşey alırsan kendine sonuç bu olabilir, Seninde anladığın gibi orası gidilecek biryer değil, Umarım anlatabildim" tarzı kelimelerle cümlelerini bitiriyo.. yani bunun ana fikri, sen malsın, azcıkta safsın sen anlaman etmen bu işlerden.. Biraz bozuluyorum ama olsun ben yaptım bunu.. herif ilk başta ne anlatırsa gözlerimi monçiçi gibi açarak, tayyibin davos seferini izleyen coşkulu gençlik havasında hayran hayran izledim onu.. oda naapsın havaya girdi.. iyidir iyidir bu, salak kız olmak hep iş yapar..
...
Bugün içimdeki kıronun beni kamçılamasıyla aklıma bişey geldi.. Baktım adamın bana geleceği yok.. Bari bişeyler yapayım dedim.. Yemekten sonra, hadi kahve içelim dedim, indik aşağıya.. soğuk havanın zihnini açtığına dair bir iddiası varolduğu için götümüz dona dona dışarda içiyoruz arada bir kahveyi.. Arka taraftaki banklardan birine oturduk..tee ne zaman ebru gündeşin bir dizisini izlemiştim, büyük ihtimal daha bluğ çağına girmemiştim bile o dizi varken.. aklımda kalmış birşey.. Ebru abla herifin elini elinin üstüne koyuyor, birbirlerine bakıyorlar, eğer parmaklar kenetlenirse oooohhh çalsın sazlar oynasın kızlar!!!!
bağdaş kurdum, ona doğru döndüm.. bak dedim şimdi sana bişi yapcam, bardağını yana koy.. Açtım parmaklarımı.....
- şimdi elini getir, parmaklarımla birleştir ama sadece dokun.. o sırada da gözlerime bak...
- gözlerine bakamam heycanlanırım, normalde bakamıyorum, şimdi bayılırım sanırım.
dedi, ben orda zaten bitkisel hayata girdim... sonra elini elime koydu öyle bi yandan da bakıyoruz birbirimize ama nasıl kalbim pırpır atıyor, boğazımdan çıkacak, yutkunamıyorum.. mal sırıtış hakim oldu sıfatımda.. allamm çocuklarımın babası bu olmalı diye çığlıklar atıyorum içten içe, o sırada ellerimizde yavaş yavaş içiçe geçmeye başladı.. Sonra bi anda içimdeki sesler dışında başka bir çığlık duymaya başladım uzaklardan gelen böyle "PuCCaaaaaaaa kızımmm yaaaaaa" diye, Esra Ceyhan malının sesi..
Hemen çektim elimi çocuktan.. Gördü bizi geldi yanımıza oturdu..
- yaa bak ya sabahtan beri seni arıyorum, ben nelerle uğraşıyorum sen burda ohhh valla..
- ne oldu tatlım (burdaki tatlım sadece çocuk benim için ne iyi, ne anlayışlı kız desin diye.. yoksaa ne oldu lan ağzına bacana sıçtıımm, iki dakka rahat bırakmıyosun demem lazımdı)
- valla artık hiç beraber olamıyoruz, hiçbişeyden haberin yok senin.. Umrunda değilim zaten.. Hiç ilgilenmiyosun benle yaa, sarma sende şu kızı buralara indirme, sonra yukarda ben milletle uğraşıyorum.
Sonra sarma kalktı gitti.. O kadar büyük sorun dediği şey ise, bu stajerlerden birinin anasını ağlatıyodu.. bütün işleri kıza yıkıp duruyordu.. kıza da bi gazı veriyordu, seni buraya aldırttırcam, ben senin için konuştum kesin burdasın felan gibi.. işte bizimkilerden biride uyarmış esra ceyhan bak yapma diye, kız alınmayacak yazık günah demiş.. buda sinirlenmiş o kimmiş esra ceyhanı uyarırmış bilmem neymiş.. O ortalığı yıka yıka beni aradığı sorun buymuş yani.. Hayır yani bu çocuktan hoşlandığımı da biliyor.. gerizekalı bi sinirlendim..
- yaa bunun içinmiydi esra ya, tam çocukla bişeyler olacaktı ooffff.. iki dakka sabredemedin yukarıya çıktığımda anlatırdın bunu..
- Amann be PuCCa, sen abazanlıktan düz duvara tırmandığın için hoşlandığını sanıyorsun... ama boşver onu sen.. onla takıldığından beri benle ilgilenmiyorsun zaten..
Bu kız beni çıldırtıyor yemin ederim.. sıçtıımın esrası gerdeğime de girip bozar bu mal.. bu tip kızlar sevgili bulununca satışa getirilecek ilk insanlar arasına giriyor.. eğer bi arkadaşınız sevgili bulunca, sizi direk satmışsa suç kızda değil, bence direk sizdedir.. bu ne be arkadaşlığında bir sınırı var..
neyse en azından var olduğu kesin oldu aramızdaki şeyin, yani sanırım ne bilim.. sonuçta kenetleniyodu elimiz.. ebru gündeşin dizisinde de kenetlenmişti ama adam sonra bir ton borç yıkıp gitmişti.. ay allam olsun bu iş artık.. yanarım yanarım da orda şap diye öpmediğime yanarım çocuğu.. neyse ama bir adım ileriye gittik, artık bi sonuca ulaşacaz inşallahhh... yalnız böyle kendimi 10 yaş küçük hissetmek çok güzel bi durum.. sınıf başkanına aşık olmuş genç kız gibiyim :PpP

17.02.2009

Klişe klişe diye nicesine sarıldım

-Beni ezik pucca diye aradığınız yetmiyor birde, mal pucca, salak pucca, kaltak pucca, dombili pucca ve daha bin beterleriyle arayan arkadaşlar.. sittirin gidin, eğleniyonuz mu lan benle.. aaa sıçcam bacaanıza haa!!!
- adsız şovalye puccayı seviyor, adsız şovalyeylen pucca, adsız sana kurban olsun pucca diye aratıp gelen sevgili şovalyem.. böyle boş beleş burda atmakla tutmakla olmaz beybi.. herife birde mail attım, cevap vermedi dangoz.. utanmadan sonra puccayı seviyordum, mezardan çıktılar bisikletli sikkolar, benim ciğerim ağlar, ıspartada kanalizasyon patlar.. diye şiir yazmakla kalıyosun...
- puccanın resmini göster, rapunzel puccadaki kız nerde çalışıyor, pucca günlükteki kızın resmi, pucca günlükteki puccanın doğum günü, pucca ama blogu olanın resmi, puccanın sevgililerinin isimleri, pekmezin gerçek ismi, puccanın pornosu, ve bunlar gibi bir ton aratanlar.. abi napıyonuz siz.. ohaa sanki çıplak resimlerim var... okuyun geçin, bir tane iki tane değil bir ayda 3 bin küsür kişi bunlarla gelmiş buraya.. yapmayın bi kendinize gelin... özelikle puccanın taş gibi götü yazıp gelen arkadaş.. benim göt atlas okyanusu gibi bunuda belirtmek isterim...
- 4 aydır maaş alamıyorum yalnız yaşıyorum sevgilimden ayrıldım borçlarım var hiç arkadaşım yok : sen kimsen, kaderimiz aynı seninle ohaaa dicem, seni sarıp sarmalıcam ama bunu neden googlea yazdın onu anlamadım?
- allahım yardım et tecavüzcü coşkun modundayım: eline kuvvet aslanım ne diyim yani şimdi sana...
- bir daha hiçbir kızla işim olmayacak diye yemin ettim ne yapmam gerekir: yapacak bişi yok.. idne olcan.. öyle büyük yemin edilir mi aa benim mankafalım..
- bir erkeği hangi duayla etkileriz : 3 kulfu bir elham oku.. yasini de arkasından oku tamam bu iş..
- izmirin erkekleri mi ankaranın erkekleri mi yakışıklı: valla tip olarak izmirdekiler daha iyi, giyinmeyi biliyolar en azından.. ankaradakiler inanılmaz keko.. yalnız ben yine ankaradakilerlen olurdum, çünkü izmirdekiler çok rahat adamlar.. ben isterim herif korusun kollasın beni..
- sıçarım bacana ne demek: şimdi ben bunu çok kullanırım.. aslında bacağına sıçarım anlamında ara arada bacana.. yani evinin tepesine sıçarım anlamında..
- Spermden yüz maskesi olurmu: herkes nedense çok iyi geliyor diyor.. boşa gitmesin diye sıfatlarına sürüyolarmış.. ama bende alerji yaptı valla yalan atmim. sonra hastaneye gitmek zorunda kalmayın kıpkırmızı suratınızla... ben gitmemiştim ama kızamıklı gibi oldum.. göze kaçtımı da kötü oluyor.. bir hafta kıpkırmızı kalıyor..
- arkadaşımın nişanına sevgilimle şık gitsem nolur: anam neler olmazki.. nişan felan bozulur valla.. yapma öle şeyler pijamalarınla git..
- erkeklerin penisin ağzıma alınca napcam: beybi erkekler derken.. bi çok herifinkini nasıl sığdırcan ki ağzına.. önce tek tek dene bence..
- kadın göbeği açık erkek onu yatarken görürse ne olur adam kadını napar: napar haa napar...
- sikim kalktı nereye sokacam şimdi: kıvır bakim bi dötüne gircek mi..
- robbie williams dinleyen kızla nasıl muhabbet edebilirim: abi işte böyle erkekler var memlekette.. muhabbetten sonrada sikinin nereye sokacağını soracak..

15.02.2009

Sen nesin hacı? gökten inen melek misin

Cumartesi günü izinliydi sarma, bende öğlen işe gittim.. aradı beni.. çıkışta birşeyler yapalım felan dedi.. hava kötü sizin orda bi yerlerde takılırız dedi.. Burda ben biraz kıllandım.. Bizim ora dediği yer, brezilya mı ki her tarafta kötüyken orda iyi olsun.. Bide ben kuzenimle felan yaşıyorum diyince, oo ev rahattır girer çıkarım diye mi düşündü naaptı.. Belli olur akşam, hemen muhabbet "sana bir makarna yapayım" yada "bir yemek yapanımız olsa" gibisinden şeye kayarsa olayı anlarım dedim.. gariban ne umutlarla gelcek eli şeyinde döncek evine diye de acıdım.. olum o eve kendimi zor girdiriyorum ben, bide erkek mi atacam..
Neyse erken çıktım işten, gittim bizim orda bi yerde bekledim bunu.. 5 dakikaya ordayım dedi.. beş dakika oldu yarım saat.. hayatımda hiçbir yere erken gitmemişimdir.. hep geç kalmışımdır.. işe bile geç kalırım, servise geç inerim.. okula hergün geç giderdim.. bütün sevgililerim en az bir saat beni beklemişlerdir.. hatta bi kere bu yüzden aştide dayak yemiştim.. herifi soğukta saatlerce beklettim diye.. Ama genede beklettim, hiçbir zaman hiç bir yere tam vaktinde çıkmadım.. Yaa neden bilmiyorum zamanında çıksam da hep geç kalıyorum.. mirel benden tiksiniyordu o yüzden... kız sardunyada beni 3 saat beklemişti bir defa..
Ama bu kez sinir oldum.. 5 dakika sonra gelcem diyor ama yok ortada herif.. kontorumde yok öldümü kaldımı puşt noldu kalkmayı da gururuma yediremiyorum yani.. Sonra bi baktım kapının ordan göründü yanında da bir çift var.. geldiler işte tanıştık.. kızla oğlan nişanlılar.. aynı mahallenin çocuklarıymış bunlar.. 8 senedir birliktelermiş.. yaza evleneceklermiş.. mıçmıç mişmiş işte... Ben kasıldım orda ilk başta..
kasılırım abi, adam beni arıyo 5 dakika sonra ordayım diyor yanında iki kişiyle geliyor.. bunların üçü bilmemkaç senedir arkadaşlarmış zaten.. habire hikayelerini anlatıp duruyolar.. bende gülümsüyorum yapmacık yapmacık.. napcam yanii.. sonra okey oynayalım hadi dedik.. orda biraz açıldım ama inanılmaz kastım kendimi.. kabızdım zaten bir hafta daha çıkartamam ben bu kasılmayla.. baktım olmayacak hadi ben gidiyorum dedim.. kızla msnleri telefonları felan aldık.. ama bir daha görüşmeyi düşünmüyorum.. arayıp ne dicem yanii.. maksat muhabbet olsun diye verdi, bende aldım.. bide mallar mı ne, diye düşündüm sevgililer gününde bizle geçirerek piç ettiler günlerini..
Sarmadan da soğudum öyle, hemen eve gitmek istedim.. bugün artık çıkarız umuduyla bakıyodum çünkü olaya.. zaten hiçbirşey konuşamadık, konuşmadığımız yetmiyor osuruktan hikayelerini dinledim.. sonra beni eve bırakıyordu bu.. yürüyoruz.. iki sokak kaldı gelmemize..
- ben burda gideyim, sonuçta başkasının evinde kalıyorsun birşey demesinler sana..
- peki sen bilirsin, hadi görüşürüz o zaman
- Bu arada PuCCa, aslı benim kardeşim gibidir.. burda kendini biraz yalnız hissediyorsun farkettim.. böyle birşeye ihtiyacın olursa ne bileyim, gezmek için bile olur.. yaa sen sonuçta kızsın, sizin bizim gibi olmuyor bir şehre alışmanız.. kuaförüydü, alışverişiydi yanınızda birilerini arıyorsunuz. Aslı çok iyi bir kızdır, o yüzden tanışmanı istedim..
ben kaldım öyle.. ne diyeceğimi bilemedim.. kendimden düşündüklerimden utandım.. yani ne bilim, tamam hep birbirimizi görüyoduk ama biz daha çok yeni birbirimizle konuşmaya başladık.. ve ilk başta bariz ben asılıyordum ona.. bu kadar asılmanın sonucu adamın oo bu kızı iyi götürürüm diyeceğine, bak al sana kız arkadaş demesi çok garibime gitti..
....
o kadar uzun zaman olmuş ki başkasının beni düşündüğünü hissetmediğim.. mala bağladım resmen.. Bide öyle birşey ki inanılmaz fazla eksileri de var.. ya burnunda kılcal damarlar belli oluyo diye herifle bi daha görüşmeyen biriyim ben.. yani ne bileyim.. eğlence nedir bilmiyor, içki içmiyor, liseliler gibi takılmayı seviyor, okeyde bile hile yapıldığında sinirlenip bu benim ahlak anlayışıma ters diyor, belaltı espirilerini sığ buluyor, recep ivedik için bile, küfüre gülen bir milletiz ne acı diyor.. soğukta yürümeyi seviyor bunun zihnini açtığına inanıyor, spor felan yapıyo sıkıcı sıkıcı, saçını boyatan kızları anlamıyor, yüzüme söylemiyor ama salakça buluyor, file çorap giyen kadınların teşirci olduğunu söylüyor, uzun tırnak sevmiyor, istanbulda araba almanın mallık olduğunu söylüyor, facebooka resim koymanın sadece kendini sergilemek olduğunu düşünüyor, insanların avatarlarına resim koymasına anlam veremiyor, annesine bayılıyor, hatta tapıyor.. yani ne bileyim pek benim kalemim değildi.. en azından şuanda değildi.. ankaradan döndüğümden beri yaramı kopartmayacak adamlara sardım kendimi.. Yani ne bileyim iş ciddiye binincede ben topukladım.. o 4 senede hayatım sikildi.. bir daha aynı şeyler, aynı bekleyişler, kalbimi sıkıştırıyordu... Yaa bide ben bunla işin açıkçası sadece eğleneyim diye sarmıştım.. ne bileyim oluyo böle benim oraya buraya mavi boncuk saçayım.. daha iyisi çıkınca nasılsa bunu postalarım diyordum.. ama böyle yapınca bu çocuk kendimi kötü hissettim, ya ben istiyorum hissediyorum bunla güzel olacak.. Ayy allam sen beni utandırma, bu kadar düşünceli çocuk sonunda kötü çıkmasın...

13.02.2009

Beni bi tek sen anladın, sen de yanlış zamanda anladın

Dün akşam sinemaya gittik sarmayla, üstelik başkasını ektimde gittim.. Yemin ederim birini hayatınıza sokmaya karar verince sağlı sollu saldırıyo millet.. Benjamin buttona gittik.. ben ilk yarıda çok esnedim, ikinci yarıda ee hadi şunun çocukluğu ne olcak dedim, filmin sonunda ise ağladım... Ama ben arka sıradakileri, bazen rast geliyo izliyorum, orda arkadaşım oynuyo diye.. onda bile ağlıyorum, "mavi sakall o çocukkk, salak kız kaç ordan diye..." Sonra bişeyler yiyelim dedik oturduk.. Ben gerçekten açsam, yemek yerken kendimi kaybederim.. sanki etrafımda başka hiçbirşey yokmuş gibi davranırım.. görgü kurallarının hiçbirini uygulamam.. Hayvanlar gibide yerim valla.. Halimden belli zaten damızlık dana gibiyim.. Birde günlerdir adam gibi yemek yemiyordum, kuzenimin evinde yemek yiyemiyorum ben.. çok eğreti hissediyorum kendimi.. Ben işten geldiğimde o yemiş oluyor zaten, bana da sormayınca utanıyorum yemeye.. Bende çikolata cips, ekmek arasıyla karnımı doyuruyorum... Yemek yerken hiç konuşmadık, o konuştuysa ben duymadım.. ama dünyanın en mutlu insanıydım.. karnım tıka basa doluydu çünkü.. onun ekmeğini bile yedim.. Sonra birde sufle yedik.. Orda kan beynime yavaş yavaş gitmeye başladı.. Konuşmaya başladık..
- çocuk gibi yemek yiyorsun, nasıl heycanlı, nasıl mutlusun öyle..
- aaa ama sen hiç yememişsin ki tatlını.. yemiceksen ver ben yiyeyim onu. o kadar para verdin boşa gitmesin...
- seni izlemekle bile insan doyar.. çıkarken yemiştim yemek ben.. sana birşey sorcam yanlış anlamazsan, aklıma takıldı sadece xxxxle eskiden bir tanışıklığınız mı vardı (pekmezin arkadaşı)
- yooo burda tanıdım onu...
- sizin eskiden birlikte olduğunuzu söylemişlerdi...
- ayy yok onla değil, ben onun arkadaşıylan çıktım.. taa izmirde ama..
- o zaman karıştırmışlar.. sanırım çok iyi değil aranız değil mi
- uyuz oluyorum ben ona bee.. malın teki o!!
Neden meden bilmem ne derken, bu bizim ordan kızın biriyle 3 hafta kadar çıkmış, 2-3 ay olmuş ayrılalı.. yavaş yavaş ona girdi muhabbet.. Hani böyle duyarsan yanlış anlama falan demeye başladı.. Kıza hiç dikkat etmemiştim.. bugünde izinli şansıma göremedim.. artık yarına iyice incelerim..
....
Sonra taksiyle eve geldik, dedi biraz sahilde yürüyelim.. yürüdük öyle, ben izmirdeyken de sevmiyodum gerçi sahilde yürümeyi.. bana nedense pek amele işi geliyor.. götüm donuyo yani, ne yürümesi.. Biraz yürüdük, eski şarkılardan felan bahsettik.. annesini anlattı.. Biz böyle çıkmaya başlıyor gibi bişey olduk.. Ben kesin öpüşecez gözüyle baktığım için hemen sakız çiğnemeye başladım.. Nolur nolmaz diyerek. vivivend piyasaya çıkmadan nasıl öpüşüyoduk acaba lan.. neyse kafamdan kuruyorum, nasıl yaklaşcak acaba, yaklaşmazsa ben yaklaşim.. tenha bi yere mi çeksem şunu, şu çocuklar gittikten sonra öper belki.. böyle açık havada da öpüşmeyi sevmem.. falan filan derken aynı sırada da filmde ağladığımdan bahsediyoduk..
- aaa ben çizgi filmlere ağlayan kızım sen nediyosun
- bence sen filmlere ağlamıyorsun, sen çok acı çekiyorsun sanırım.. canını sıkan şeylere ağlayamadığın için bu şekilde kendini rahatlatıyorsun.. bugün ağlaman hiç film acıklı diye değildi, belli bu..
ne diyeceğimi bilemedim, kaldım öyle.. şuana kadar hayatımın herhangi biryerinden girmiş olan herkes, benim için hep "Hayat sana laylaylom be PuCCa, hiç umrunda değil" demişlerdir.. beni daha ne kadarlık tanıyan adamın bunu söylemesi beni çok korkuttu..
....
annanemin ölümünü takmamış gibi görünüyordum ama, beni o kadar çok üzdüki.. üzülmeye utanır mı insan.. canım çok acıyor cidden.. son kez görme imkanım vardı ama ben sadece gücüm yok diye kadının yanına gitmedim.. cenazesine gitmedim... aynı şehirdeyken biz, bana kötü davranıyor diye yanına gitmedim, çok hastayım demişti zerre kadar inanmamıştım.. ben ondan daha kötü biriydim, ve o öldü.. ve ben onun ilk kız torunuydum, adımı o vermişti benim..
olayları duymak istemediğim için telefonumu kapatıp televizyon izledim.. Ve bir gün annemde ölecek, babamda ölecek.. ve ben hep sevdiğim insanlardan uzakta olcağım...
Herşey çok üstüste oldu.. hiçbirşeyim yoluna girmiyor, ve ben yoluna sokmayı başaramıyorum.. o kadar sahipsiz hissediyorum ki kendimi. Babam gene konuşmuyor benimle... Yemek bile yiyemediğim bir evdeyim.. borçlarım boyumu aştı.. Beni bir zaman seven adamların hepsi yuvalarını kurdu... başımda iki tane dava var ve hiçkimse bana 'nasılsın' diye sormuyor.. Ben hala battaniyenin altında lara ve biancayla konuşuyorum...
telefon açanlar "ee PuCCa bugün napıyoruz", " kızımmm duydun mu ne olmuş", "yaa başıma neler geldi bir bilsen", "napıyosun yaa, neyse sen boşverde çok kötüyüm bak bugün osman bana bunu bunu yaptı", "nerdesin sen bee, sana anlatacaklarım var, kazım benden ayrıldı napcam söylesene"
hep bunlar.. hep başkalarının dertleri.. çok umrumdaymış gibi gereksiz muhabbetleri.. üçkuruşluk akıllarıyla çözemedikleri boktan sorunları... birine bişey söylemeye çalışsam..
- borçlar moralimi bozuyor yaa, napcam hiç bilmiyorum
- amaan boşver, bizim amcaoğlununda vardı halletti o.. onu bunu bırak da murata ne mesaj atim şimdi..
İnanılmaz yalnız hissediyorum kendimi, işin ilginç yanı kimseyi de hayatıma almak istemiyorum sanki.. ne bilim, derdimi anlatmakta istemiyorum ama birileri olsunda istiyorum.. off bilmiyorum ne istediğimi.. Ve ilk kez birisi bana senin canın acıyor dedi.. Ve ben çok korktum.. doğal olarak öpüşmedik o yüzden..

12.02.2009

Berabere


Bugün öğlen pekmezle kız arkadaşı geldi kanala.. Esra Ceyhan söyledi, aşağıda diye.. hemen merdivenlerden bakmaya gittim.. Pekmez çok sık geliyordu zaten ama kızla gelmemişlerdi.. Eski sevgilisi olarak konuşmak gerekirse, "kız aynı bokuma benziyo, sırf ben kıskanayım diye getirmiş, zaten kıza bakışlarından belli hiç sevmiyor" 3. bir kişi gibi düşündüğümde ise.. "çocuğun sikinde bile değilim, kızı da gayet seviyor.. üstelik kız benden zayıf.." Maalesef eski kız arkadaş mantığı hiç bir zaman düzgün bir mantık değildir.. Düşünülen şeyler hep aynı şeylerdir.. "ayy onla sadece şey için çıkıyor, hala bana aşık onu sevmiyor, kız buna sümük gibi yapışmış, zorunlu olduğu için evlenmişler, sadece uçkuru için birlikte onunla, beni asla unutamaz, ayy kız çok çirkinn aynı boka benziyo, yani benden sonra bulduğu kıza bak hahaayy" Bunların hepsi yalan, zaten adam sizden sonra çirkin biriyle çıkıyosa, sorun kızda değil sizdedir.. Pekmezi o kızla görmek çok sinirimi bozdu açıkçası.. Yani sadece pekmez değil sorun, yaa birlikte olduğum her adamın başkalarına aşık olması, benide sadece bela, dert olarak görmesi çok sinirimi bozuyor.. ne bileyim beni anarlarken istiyorum ki karınlarında kelebekler uçsun.. ama bizimki sorunlu bir ilişkiydi denmesin hakkımda... yada ben karşılarına çıktığımda götleri atmasın off gene mi diye.. Birinin en büyük aşkı olmak istiyorum, en büyük belası değil..

Lise aşkım en yakın arkadaşımla yattıktan sonra evlendi birde çocuğu oldu, uğruna köpek olduğum oğlan şimdi nişanlandı, adımı bile unuttu, siğil dersen yeni sevgili yapmış kendine, üstelik kızın yaşı 17.. aralarında 11 yaş var.. Yani ne bilim bende istiyorum ki abi eski sevgililerim beni arasın sorsunlar.. onca senemiz geçmiş, yaa biliyorum asla arkadaş kalınmaz edilmez ama beni görünce pislik görmüş gibi davranmasınlar.. Herifler facebooktan beni engelliyor, telefonlarımı siliyorlar, msnlerimi yokediyorlar.. beni tamamen hayatlarından kaldırıyorlar.. Konuşmaya başladığımızda ise küfür kıyamet gırla.. Biraz izledim işte pekmezi.. kıskandım, sonrada hemen yukarı çıkıp sarmaya dedim.. "hadi aşağıya inip kahve içelim.." buda "sen in hemen geliyorum.." dedi
Pat pat pat indim aşağıya.. Pekmez hiç benimle konuşmuyor, doğal olarak bende ona selam vermiyorum.. karşılarındaki masaya oturdum.. böyle durumlarda çok mantıklı düşümediğim için, bak bende biriyleyim mesajı verecektim.. Şu anda düşünüyorum da ulan salak PuCCa, zaten çocuk senle onu aldatıp, başkasıyla çıktığın için konuşmuyor.. bide şimdi başkasıyla kıskandırmaya çalışıyosun sonra vay efendim bana neden kevaşe diyor.. daha ne desinler sana.. diye düşünüyorum ama o sırada aklım ortaokul çağı kızları gibi düşünüyor.. bi anda kafamda hepsi grubunun müzikleri çalıp dans etmek ihtiyacı duyuyorum..

Neyse işte masada oturuyorum bi yandan saçlarımla oynuyorum bi yandan kesiyorum otarafı çaktırmadan.. Kız beni tanıyodu zaten, şurda kirli dansımızı görmüştü.. Ağlaya ağlaya oturmuştu dana boku gibi.. Gerçi şimdi de ben oturuyorum aynı şekilde.. Önce hiç o tarafa bakmıyordum, ama kızın o sırnaşık hareketlerini görünce dayanamadım.. İyice diktim gözümü, ama pekmeze değil kıza bakıyorum.. kızda aynı şekilde bana bakıyor.. Sonra pekmezin arkadaşı bana bişey sormak için yanıma geldi.. İşle ilgili bişey sordu, ardından da "şurda bir kız kavgası yapında millet eğlensin" dedi gitti.. ardındanda bunlar kalktı gitti.. Bunlar gittikten sonrada sarma geldi oturdu yanıma.. Gerizekalı, hemen iniyorum demişti.. bebeler gitti ardından geldi.. çok sinirlendim bende..

- Hemen geliyorum dedin burda iki saat seni bekledim yaaa.. git kahveni iç ben gidiyorum..
dedim telefonumu aldım masadan pat pat pat çıktım yukarı.. tabi oğlana verdiğim tepki fazlaydı.. sanki çıkıyoruz.. hemen korkuttum kekliği.. Ama çok sinirlendim yaa.. oraya sırf onlar için oturmuş oldum.. evet onlar için oturdum ama bunu onların anlamaması lazımdı..

Kontorum olsa varya mesaj atardım şimdi, bi selam bile vermiyoruz falan diye.. kesin atardım yani. Kızda yanında olurdu en azından kavga ederlerdi bu gece yiyişmezlerdi.. Şeytan beni gaza getiriyor, sen istesen o çocuğu yeniden ayarlarsın.. sarmayı yedeğe al.. pekmezi bir daha dene.. Diğer yanımda diyor ki... Yeter abi yapma böyle kaltaklıklar, sana yaptıklarında demediğini bırakmıyorsun da, şimdi bu ne karaktersizlik.. Sarmadan da olacaksın sen böyle herkes benim olsun diye uğraşırken..

10.02.2009

Ortak nokta

Geçen gün yemekhanedeydik, bi baktım karşıdan o bu aralar sardığım çocuk geliyor.. bu çocuğun adı "sarma" olsun.. sarmaya benziyo gözleri çünkü.. kopkoyu yeşil.. bide onu ne zaman görsem "sarma gibi çocuk, lop lop ekmeksiz yerim ben bunu" diyordum.... İşte neyse bizde esra ceyhanla yemeklerimizi bitirmek üzereyiz.. çocuk bizim masaya oturdu.. ama önümde yemek kalmamış.. azcık marullu bişi var.. bari onu yiyeyim dedim.. mıymıyy yemeye başladım.. Ama hiç konuşmuyoruz, çıkan tek ses esra ceyhanın sesi. "off hadi PuCCa hadii hadii diye" çocuk tam bişi dicek bu susturuyor.. "şu kızı konuşturma yaa, yesin şu iki lokmasını.. hadi bee içim bunaldı burda" diye sözcüklerini boğazına diziyor çocuğun..
bir iki üç derken dayanamadım.. "yaa sen gitsene göbeğimiz bir mi kesildi sanki halla halaaa" diyince, bozuldu gitti.. biz masada başbaşa kaldık.. gene hiç konuşmuyoruz ama.. gömülmüş yemeğe hayvan dönüp suratıma bakmıyor bile.. ayy bende konuşcak bişey bulamıyorum.. klişe klişe diye nicesine sarıldım diyerek başladım, yemekhaneyi kötülemeye.. en lüks lokantada yedirse firma size, anaları daha güzel yapıyo gibi.. ıyy çok kötü, şöyle ağır, böyle pis diye devamlı muhabbet döner... Bari burdan bi iş çıkar dedim..
- ayy buranın yemekleri çok kötü ya.. (kötü mötü değil hayvanlar gibi yiyorum)
- hımm evet.. çok ağır geliyor.. kızartma olduğunda yiyemiyorum.
- ayy aynen ya.. (keşke kızartma çıksa da yesem)
ordan daldık muhabbete nerelere kadar gittik.. sonra yukarı çıkıyoduk.. Genelde yemekten sonra dışarı çıkıyolar sigaraya içmeye insanlar.. ben direk yukarı çıkıyorum.. Buda benle geldi, beraber kalktık diye..
- Sen sigara içmiyosun dimi PuCCa..
- hayır içmiyorum.. sende içmiyosun sanırım
- 4 ay oldu ben bırakalı
- ne güzel ikimizde sigara içmiyoruz, yağlı yemiyoruz, aynı işyerinde çalışıyoruz ne çok ortak noktamız varmış ehi ehi..(ehh artık burda öküz değilse bir adım atması gerektiğini anlamıştır)
yukarı çıktık 5-10 dakika geçtiki geldi yanıma sana birşey yollucam bana versene msnini dedi.. Biz msne giremiyoruz şimdi. meboodan giriyoruz o yüzden.. bende hiç riske atmayayım diye girmiyodum, biri felan görür sonra sıçarlar bacaama diye düşünüyordum.. bu diyince hemen verdim msnimi.. bok gibi bir karikatür yolladı. sonra işte başladık biz konuşmaya.. İlk gün ben dışarıya çıktım işte çok konuşamadık ama eve gelince sabah 4 de uyuduk ikimizde... işe gelince o kadar çok konuştuk ki hiç iş yapmadım ben.. sadece onla konuştum.. bugünde aynı şekilde.. Çocuğun tuvaletini beklememe de gerek kalmadı.. Artık gayet güzel günde 5-6 kere kahve içmeye aşağıya iniyoruz.. üstelik ikimizde kahveyi şekersiz içiyoruz..
çok tatlı bir çocuk gibi.. yani ne bilim, belki diyorum kız bana kesik ben bunu çatır çatır götürürüm diye düşünüyo da olabilir.. Böyle liseli kızlar gibi masum hayallere dalmak istemiyorum.. empati yaparak düşünüyorum, ben olsam öyle düşünürdüm.. o yüzden cinsellikle ilgili hiçbir espri, muhabet açmıyorum.. belaltı fıkralarımı anlatmıyorum.. gerçi biraz bana uygun değil gibi ama olsun.. huzurlu sanki biraz..
- Ben içki içemiyorum, en son 3 sene önce içtim.. sevmiyorum yani..
- ayy bende hiç sevmem içkiyi (yaa ne demezsin.. hayvanlar gibi içiyorum ya.. bi ara hergün içiyodum.. çok dağıtmıştım kendimi..)
- Gece alemleri bana göre değil.. gürültülü müzik, kalabalık, dumanaltı her taraf
- insanları anlamıyorum, her gece dışarda olanlar varyaa.. kaldıramıyorum zaten artık ben.. ancak birinin önemli bir günü olacakta öyle.. (akşamdan kalma hep geliyorum işe.. iki kişi gezip tozmaktan nefret ediyorum.. hep insanlar olsun, hep kalabalık olsun)
- gezmeyi çok sevmem ben.. sen seviyorsun sanırım ama
- yoo sevmem.. ev olsun tv olsun bide yanımda sevdiğim adam olsun allahtan başka birşey istemem.. (aslında bunda yalan söylemedim.. adama aşık olayım gıkım çıkmaz.. ama ne zaman soğusam.. dışarıya çıkalım diye tutturup günlerini zehir ederim)
- Bazı kızlar var nefret ediyorum onlardan.. dinleri imanları para olmuş.. araba olmadan dışarıya çıkmazlar.. erkekleri sadece yolunacak kaz gibi görüyor karaktersizler. İnsan başkasının parasını yemeye bu kadar hevesli olur mu.. kız olmanın avantajı diyorlar birde buna..
- Çok kötü yaa, ay iğreniyorum o tiplerden.. arabaya veren kızlar varyaa.. karakter ne arar o kızlarda allasen.. arkadaşlık bile etmem ben o tarz kızlarla.. boş kızlar onlar..(ayy bu konuda bişi demiyeyim)
- Benim için ailem çok önemlidir.. Bazı değerleri hala yitirmedik bundan gurur duyuyorum.. Ailesine sahip çıkmayan insan hayatta hep tökezler
- Benim de ailem herşeyden önce gelir.. Hele annem, ölürüm ben onun için.. Ben böyle burdayım ama günde 80 kere en az ararlar.. sürekli konuşuruz.. babamla msnden devamlı kameradan konuşuruz.. (babam msnimde engelli, sürekli sen yat ben borçlarını kapıyorum nasılsa diye iğneli laf soktuğu için engelledim.. )
.....
Yani ne bilim düzgün adama benziyor.. Bende istediğim zaman düzgün kız olabiliyorum.. Yeter ki biri tutsun omuzlarımdan.. Hem artık huzur istiyorum.. İstediğim gibi biri değil, parası yok, ailesiyle yaşıyor, fazla tabuları var, at gözlüklü ama hissediyorum onunla mutlu olabilirim.. Valla huzur istiyorum artık.. İnanılmaz yorgunum çünkü..

9.02.2009

Anane

Dünyanın en kötü insanı kimdir diye sorsalar, ananem derdim..
Ananemin babası Rum, annesi Rus.. Çok güzel bir kadınmış.. Yolda yürürken insanlar bunu izlemek için dururlarmış.. 14 yaşında birine aşık olmuş.. Babası yaşı çok küçük diye evlendirmek istememiş... bizimkide kaçıp gitmiş çocuğa.. Sonra bir kızı olmuş.. bakmış ki, ev işleri çok yorucu çocuğu bırakıp evine geri dönmüş.. Kızını tam 30 sene hiç arayıp sormamış.. yıllar sonra artık kız bunu merak etmiş de bulmuş.. Sonra bi askerle evlenmiş.. kalkıp karadenizde bir yere taşınmışlar. ondanda çocukları olmuş.. adam öldükten 3 gün sonra başka bir adamla izmire evlenmek için geri dönmüş.. yine bütün çor çocuğu orda bırakmış.. ama giderken yanına tapuları ve paraları almış.. Neden 3. gün başkasıyla kaçtığını ise, "ayy ölü eviydi gelen giden çok oldu başım kaldırmadı banane yaaa" diyerek açıklamıştı..
Çocuk sevmez, çiçek sevmez, insan sevmez.. İnanılmaz kötü bir dili vardır.. Soktumu 10 sene çıkmaz lafları.. evinde en fazla 2 saat kalabiliyorlardı insanlar.. Biz zoydaklıyla hiç birbirimizden ayrılmazdık, hala bir yere gidelim kolkola girip, kıkır kıkrı fısırfısır oluruz.. bunun evine gidince de bana bir laf söylesin zoydaklı atlar, ona bir laf söylesin ben savunurdum.. buda deli oluyodu buna.. bize beddua etmişti o yüzden.. "umarım aynı kocaya düşersiniz.. madem ayrılmıyorsunuz birbirinizden.. yada öyle bişey olur ki bir yanyana gelemezsiniz hayatınız boyunca" diyerek..
Ben torun sevmem derdi, benden çıkanı sevmiyorum torun ne yaa derdi suratımıza baka baka.. Ayak tırnaklarından, kulaklarına kadar heryerinin kremi vardı.. Bir sürü parfümü vardı.. Hayatında tek önem verdiği şey paraydı.. ve kendini çok genç zannediyordu.. O kadar yaşlanmıştı ki, o bunu hiç görmüyordu.. Sadece bir gün çok iyi hatırlıyorum, ben saçlarımı tarıyodum.. geldi yanıma aynadan baktı baktı bana.. "bir gün aynaya bakıyordum, çok güzeldim.. gözlerimi kapadım bir açtım 80 yıl geçmişti" demişti.
...
Çok küçükken kısa bir süre ananemin evinde kalmıştım.. Bir gün okuldan eve bir geldim.. kapı duvar kimse yok.. Bende inanılmaz pasif bir çocuktum o zamanlar.. kimseyle konuşamazdım.. İnsanlardan çok korkardım.. O yüzden hiç kimsenin kapısını çalıp, ay ananem evde yok diyememiştim.. Hatta çişim gelince merdivenin altına gidip yapmıştım.. Artık hava kararınca kadın içerde öldü dedim.. kapıyı taşlarla kırmaya çalıştım.. komşulardan biri duyup geldi aldı beni.. annemi aradık, annemde dayımı felan aradı.. ortaya çıktıki ananem sabahtan urlaya gitmiş bi akrabamıza.. beni unutmuş.. sonrada nasılsa başının çaresine bakar diye umursamamış..
Öyle bir kadındı.. hakkında çok hikayeler anlatırlardı.. onun yuvasını yıktı, bunun evini dağıttı falan filan diye..
Ve şimdi o kadın öldü.. Annem ananemden nefret ederdi.. Kardeşim aradı, annem perişan halde oldu dedi.. Son kez görmek için morga girmişler.. gözlerini kapatamamışlar..
Ben hiç üzülmem zannediyordum ama sanırım üzüldüm.. Yani bilmiyorum sadece garip bir duygu.. Kadın için iyi bir kelime bulamadığım için üzüldüm.. Koskoca hayatında neler gördü geçirdi, ne aşklar ne kavgalar.. ne ülkeler gördü, ne şehirlerde yaşadı.. paranın içinde yüzdü.. ama şimdi hepsi kayboldu.. Boşuna yaşamış gibi sanki.. Ölüm çok ilginç birşey... Bazı durumlarda ne hissettiğimi anlayamıyorum.. şuanda da anlamıyorum.. Mala bağlamış gibiyim..

7.02.2009

Tesadüf

Kanaldan gazeteye editör olarak yeni geçmiştim, üstelik ben geçerken yerine geçeceğim adamı işten atmışlardı.. bide üstüne beni 3. gün parise gönderiyolardı. yani benden kimse hoşlanmıyordu. Muhabir kızlardan biri var gayet buzdolabı bi hatun.. hiç muhabbetimiz yok. Ama manyak dikizliyo beni.. Ne zaman baksam gözlerini üzerimde hissediyorum kızın.. gel zaman git zaman bir gün toplantı odasında gazete okurken ben bu kız geldi.. "ben senin kim olduğunu biliyorum, sen passiflora bıdıbıdıda yazan kızsın. Pekmez diye söylediğinde xxx" anam ne diyeceğimi bilemedim.. sırıttım.. o günden sonra o kız benim en yakınım oldu.. beraber bodruma gittik.. aynı evde kaldık.. hatta istanbulda yaşayacak iş bulursa.. o günden beri ne küstük ne kavga ettik.. benim herşeyimi bildiği halde bana tek kelime soru sormayan, yadırgamayan, hayvanlar gibi içtiği halde sarhoş olmayan tek arkadaşım oldu.. Hadi oraya gidelim tamam, hadi buraya gidelim, hadi gezelim, içelim, sıçalım herşeye tamam diyen bir hatundu.. Onu yanımda istiyorum şimdi..
...
Bir gün çocuğun biri facebooktan bütün ismimin soyismimin olduğu kişilere "Sen PuCCa'mısın" diye sormuştu.. o çocukla bi iki kere mi ne selam sabah yazmıştık birbirimize.. Sonra bu beni izmirdeki bir mekanda gördü.. ama çok feci birşekilde gördü.. Siğilden ayrılmışmıydık ne olmuştu ben bir klasik olarak hayvanlar gibi içmiştim.. Ama kafam çok güzeldi benim.. herkesle dans ediyorum.. kendimi madonna zannediyorum.. sonra çocuğun biriyle dans etmeye başladım, çocukla ilgili hatırladığım tek şey beyaz bişey vardı üzerinde.. Sonra bişey oldu, beni mirelle birlikte başka bir kız daha var o ayırdı çocukla.. Bizi ayrıdılar ya, çocukla habire buluşup dans ediyoruz ama biz.. onlar bizi ayırıyor, beni köşeye çekiyor ben oğlanla dans etmek için kaçıyorum.. arada da başkalarıyla dans ediyorum... ben alkollüyken bütün erkekler gözüme robbie williams, bütün kızlar yıldız tilbe gibi gözüküyor.. Hayalimdeki dünya işte, bütün erkekler yakışıklı ve bana hasta, bütün kızlar çipçirkin.. heryer dönüyor, sıkıntı yok dert yok.. nasılsa biri seni eve bırakacak.. sürekli gülüyosun falan fişmekan işte sarhoşken..
neysee sonra bizi bu çocukla ayırdılar.. iyiki ayırdılar çünkü bizim danslar gayet erotikleşmeye başlamıştı.. ama ben madonna olduğum için no problema.. ordaki grubun basçısıylada bi geçmişim vardı zaten.. öyle abuk subuk bir haller içerisindeyim yani..
Sonra neyse eve gittik, sabah bir baktım faceden mesaj gelmiş bana, aa sen dün benim arkadaşımla dans ettin mi felan diye.. kıskandılar ayırdılar sizi bilmem ne..
Meğersem yanımdaki kız, benden önce o beyazlı çocukla fingirdeşmişler mi naapmışlar.. Sonra ben çocukla dans edince bozulmuş kız ondan ayırmaya çalışmışlar bizi.. 2 hafta trip attı bana hatun.. Sonradan öğrendimki ama o beyazlı delikanlı benden 6 yaş küçükmüş.. allam yarabbim hayattan tiksindiğim anlardan biriydi işte o yaşını öğrendiğimde..
İşte azuthlada öyle tanıştık.. beni bütün facebooka sorup, sonra tesadüfen arkadaşının kardeşiyle dans ederken gören çocuk.. zaten beni sonra sardunyada kırçiçeğinde de görmüş.. Benim sübyanlarla yaptığım erotik dansları yazmasın diye ben çok sevdime paso çocuğun linkini verdim zaten :PpP
...
Blogu bulup beni tanıyan hatırladığım bi bunlar var.. ama bunlar olağan şeyler.. çünkü izmir göt kadar.. ve ben haftanın 3 gecesi dışardayım. Bi bornova var, bir alsancak zaten.. bornovada öğrenciler takılıyor o yüzden bana orası amele mekanı gibi geliyor.. paso alsancakta olunca ister istemez biriyle denk geliyorsun.. Zaten kaç gazete var orda, kaç gazetede sürekli sürten kız var.. Birde gatecilerin hepsi mortu çekmeye yüz tutmuş, tek eğlenceleri aziz kocaoğluyla tavla oynamak olan bilgisayarın b sini kullanamayan herifler.. adam googledan kelime nasıl aranır onu bilmiyor ama haber müdürüydü düşün işte...
Ama bugün çok ilginç. birşey oldu.. Dolmuştaydım, oturuyordum arkamdan biri ismimle seslendi.. döndüm baktım kızın biri.. İsmin xxx değil mi dedi.. "sen beni tanımazsın ama ben seni tanıyorum dedi.. şimdi inmem lazım ben sana yazarım." dedi... Eğer burdan biriyse ohaaa diyorum yemin ederim. zaten resmimi görmeyen kalmadı tamam ama abi 10 milyonluk şehirde 398 izleyici arasından nasıl denk gelebiliriz.. kaçta kaç oluyor bilmiyorum ama çok zor yani.. gerçi oğuzla bir kere denk geldik ama.. bu başka bişey yaa.. Tabi benim paranoyam değilse.. belki kız kanaldan felan tanıyo beni ne bilim yazarım başka anlamda söyledi.. Sevgili arkadaşım burdan tanıdıysan yazda bir rahata ereyim..
Bu durum yalnız beni yusuf yusuf attırıyor.. yarın öbürsügün 3. sayfalarda eski sevgilileri tarafından bıçaklanarak haliçe atıldı diye bir haber görürseniz o kız benim işte..
Pekmez felan neysede siğil bana o siğilleri tek tek yedirir.. sana mı düştü lan çükümü millete anlatmak diye.. diğer kimseden korkum yok valla.. korkum olmaz olur mu lan, esra ceyhan hakkında yazdıklarımı siktireder de, pekmezin arkadaşıyla rüyamda havlet olduğumu duyarsa kukuma mil çeker..

5.02.2009

Seni seçtim pikaçu


Bizim haberde bir çocuk var.. çocuk değil ama başka bişi o.. Ne zaman baksam 3 buçuk kilo eriyorum.. Baktım sosyal hayatım sıfır, pekmezi deli gibi özlüyorum.. birini bulmazsam, pekmezin kapısında kendimi rezil etcem.. bende sadece işyerinde eğlenenler sınıfına girmeye karar verdim.. Eskiden işyerindekilerle sadece işle ilgili konuşurdum.. ama artık herşeyle ilgili konuşmaya başladım.. gereksiz bir samimiyet, yılışıklık oluşmaya başlayınca kaçarın yok PuCCa sende işten eve, evden işe bir hayatın yolcusu oldun dedim.. Ve bari bu olay eğlenceli olsun diye o çocuğa sardım.. Aslında öyle ahım şahım birşeyi yok, pekmezden çirkin, siğilden çirkin ama onlardan daha sevimli.. Karakteri huyu suyu nasıl bilmiyorum, uzaktan gördüğüm kadarıyla piç kurusu.. Oda sadece tahminim, tipi iyi, ses tonuda çok iyi, parası pulu yok.. çünkü hiçbirimizin yok.. Şurdan paralı birini düşürmemin imkanı yok o yüzden.. Bi kere telefonda birinden borç istiyodu duymuştum.. Çok güzel giyiniyor, dişleri inci gibi ve komik bir çocuk.. çünkü ne zaman yanına birileri gitse hep kahkaha atıyolar..
Varya çocuğu bir kesiyorum şerefsizim papayı öyle kessem, adam hak dinine döner.. gider hacca 7 kere turunu atar, havaalanından da incik boncuk alıp yanıma gelir.. Dedim kesmekle bu iş olmayacak.. Bi şekilde yakınlaşmak gerek.. Aynı kattayız ama birimlerimiz hem ayrı, hem birbirimize çok uzağız.. Bizim o grupla pek muhabbetimiz olmuyor, hatta hiç olmuyor.. Bir tek ordan bi kız var, onla aram iyi.. Ondan ona yanaşsam desem, sürekli o tarafa geçince hemen kıllanacak millet.. Öğle yemek saatlerimiz bile farklı nerdeyse.. biz kurulu saat gibi 1 dk şaşmıyor yemek saatimiz.. onlar bazen inmiyor.. Servis saatleri desem, farklı yerlerde oturuyoruz...
Yan tarafımda cam duruyor, camdan onların orayı görebiliyorum, çocuk arşive gidince ben hemen koşarak, resmen koşarak ama oraya gidiyorum.. aklıma gelen en alakasız şeyi arıyorum.. Tabi herif bulacağını 2 dakikada bulup çıktığı için sadece birbirimize gülümsüyoruz..
Sonra düşündüm düşündüm.. Bi şekilde muhabbeti kurmalıyım diye.. bingoo tuvalet tabii..
Tuvalate giderken bunu görüyorum, hemen ardından ishal olmuşum gibi koşarak ben gidiyorum..
ellerimi suya azcık dokundurup, elime kağıt peçeteyi alıyorum, hani çocuk dikkatli biriyse "ayy pisliğe bak kukusunu yıkadıktan sonra ellerini yıkamamış" demesin diye.. Ki ben bakıyorum tuvaletten çıkan adam elini yıkamış mı yıkamamış mı diye.. Bir tanesi var herif hiç yıkamıyo.. tokalaşmıyorum bile onla.. içerde malafatıyla oynayıp oynayıp geliyor.. yemek falan yiyo birde örrkk..
Neyse işte ben bekliyorum kapının orda hemen yan tarafımızda erkekler tuvaleti, kapının sesini duyunca hemen atlıyorum çıkıyorum.. şöyle bir gülümseyip birbirimize, gidiyoruz.. Gülümsemenin ötesine geçememiştik daha.. Gerçi tuvaletten çıktıktan sonra ne konuşcaz.. "ee nasıl rahat sıçabildin mi" diye mi soracam çocuğa.. Ama elbet birgün bu kadar gülümseme, naber demekten öteye geçecem diye düşünüyordum ki,
.....
o gün bugündü işte!! az öne gene ben bekliyodum kapı sesi çıktı, hemen çıktım dışarı.. Baktım başkası çıktı.. Hemen pıtpıtpıt geri içeri geçtim.. milletinde bağırsaklarının çalışası gelmiş.. Kızın biri benle konuşuyo tuvalette.. gri oje çok moda bu yıl bik bik beynimi sikiyo.. bende tamamen beynimi karşı kapının sesine veriyorum.. bi taraftan kızın sesi, içerdekinin sifon sesi, musluğun sesi, fotokobinin sesi, insanların uğultuları arasında beynimi sadece kapıya yönlendirdim.. sanki diğer sesler yokmuş gibi düşünmeye çalışıyorum, bir yandan da diğer kıza gülümseyerek hımm hımm yapıyorum.. inanılmaz yorucu birşey.. O sırada gıırrrç sesi duydum, kızı siktirettim ve yavaş çekimde kapıyı açıpp çıktım..
Yanlış alarm, başkası çıkmış tuvaletten.. Neyse artık bi dahaki sefere dedim gidiyodum ki, çocuk üzerimdeki badyle ilgili bişi söledi.. sonra orda konuşmaya başladık.. O sırada da benimki çıktı tuvaletten.. Varya allam sana şükürler olsun şu meteroloji denen şeyi yarattın, yoksa böyle gereksiz zamanlarda neyle ilgili konuşabilirdik biz aciz kulların.. ayy havalar soğuk, doğalgaz zamları bimeneleri derken yanımızdaki çocuk gitti.
Biz kaldık onla başbaşa.. Tuvaletin önünde ne kadar başbaşa kalabilirsin bilinmez ama bana başbaşa gibi geliyordu.. Hatta orası tuvalet önü değil, cennetin en tenha köşesi gibi.. Kuşlar felan cıvıldıyo, ben üstüme beyaz ipekten kombinazon giymişim, çocuk şortuyla karşımda öyle romantik bi konuşma.. (Artık nasıl vahim durumdaysam romantizmle, porno filmleri karıştırdım..)
Neyse işte biz hava durumundan bahsediyoruz kırıta kırıta, "ayy yağmur yağmasın saçım akıyo" dedim.. Sonra o güzel gözlerini saçlarıma diktii diktii, "sen neden saçlarını boyadın ki, siyah çok güzeldi bence. Eski filmlerdeki kadınlara benziyodun siyah saçla" dedi...
Lan sen saçlarımı beğenirsin de ben o saçları siyah yapmazmıyım.. kolsuz güzelsin de, kolumu keser önüne atarım bee, böyle demedim tabi.. ortaokul kızları gibi ileri geri sallanıp, bir yandan duvarla oynayıp, diğer yandan utanmış taklidi yaparak kıkırdadım.. Tam o sırada pat pat sesleri eşliğinde Esra ceyhan geldi.. Beni gördüğü anda basbas bağırmaya başladı..
- yaa kızım çıldırttın beni sabahtan beri seni arıyorum.. nerdesin yaa sen.. çok önemli bi durum var...
tuttuğu gibi kolumdan çekip götürdü beni, evimin direği, çocuklarımın babasının yanından.. Bi süre beynime oksijen gitmedi kendimde değildim.. bana göstereceği şey, 3 seneden beri şu FW maillerle 'dünyanın en romantik klibi' diye dolanan klipmiş.. Bi capon var hani fotoğrafçımı ne dangalak.. Kuaför bi kıza aşık oluyo.. Sonra kızın gözlerine kezzap dökülüyo kör oluyor.. Bu salak gidip kıza iki gözünü birden veriyo.. Ulan mal herif, bi gözünü versene ikinizde mutlu mesut yaşayın işte.. Sonra işte terkediyo kızı, körüm ben sana layık değilim ayağına.. Sonra kız bunu motor pistinde buluyo, elinde kızın fotosu var.. Lan pezevenk! sen kör değil misin? foto kabartmalı mı ki, ne alaka yani fotoyu göremiyosun bile..
İşte bunu göstermek için beni orda rezil etti aldı getirdi.. O kadar sinirlendim ki esra ceyhana.. gerizekalı insan evladı.. Gerçi kız bilmiyo çocuktan hoşlandığımı, söyleyemem de.. çünkü kızın yaşı 27 ama beyni hala 12.. Herkesin içinde "aaauuu PuCCa bakk, uuuu PuCCaaaaaaa" diyecek.. o kokoreçleri aldırdığım çocuk ne zaman bizim oraya gelse.. bu işaret yapıyor "PuCcaaaa baaaakk seninkiii" diye kıkırdamaya başlıyor.. Hiiç o sıkıntaya giremem..
Şimdi camdan izliyorum gene.. masasının kenarına o sıkı poposunu koymuş, gazeteye bakıyor.. Bende hayallere dalıyorum.. O masa bizim yemek masamızmış masuscuktan, pazar sabahı ben kahvaltıyı hazırlarken oda gazeteyi okuyomuş.. bende kızıyomuşum felan "aaa çek o sert kaslı poponu, yemek yicez" diyomuşum.. o da sert adeleli kollarıyla beni sarıp, masanın üstüne atıyomuş, ben kikirdeyerek "ayy çocuklar uyanacak yapma" diyomuşum.. 2 çocumuz varmış, babalarına benziyomuş falanmış filanmış.. oofff offff..