27.10.2009

Cinsel hayatın gizliliği

Üniversite birinci sınıftayım. Daha yeniyiz okulda, bizim üst sınıflardan bir Kadir diye bebe var. Çok tatlı bi çocuk böyle.. O zaman da yeni eve çıkmışız kızlar bizim evde toplanmış, "yatsan kimle yatardın" falan tarzı malak bir oyun oynuyoruz. 6 kızdık 6 ımızda Kadir ismini söyledik. Sonra masum masum erotik bir şekilde hepimiz Kadir'le olan fanteziler falan anlatmaya başladık. İşte çocuk studyoda beni kıstırıyo ehiehi, ayy tuvalette beni kıstırsın, ay ben öle yapamam adam gibi evde yapacaksak olur..
Zaten ortamda 2 kişi birden bir çocuktan hoşlanıyorsa, o bebenin gideri gani gani var demektir. "bunlar bakıyosa mutlaka benim görmediğim bişeyi görüyodur" diyerek hiç alakası olamayan kadın da asılır ona. En sonunda olay herkesin elinden kapıp birinci olmalıyıma döner. Şey gibi aynı; Mangonun outlet mağazalarındaki görüntü gibi. Herkes bir rafa doğru saldırmışsa, diğerleri de koşar orda kesin bişi var diye.. Sonra diğerlerinin elinden almaya çalışır tek kalan ürünü.. Erkeklerde bi nevi öyle.. Ha işte hal böyle olunca o gece sadece Kadir'le ilgili hayaller kurmaya başladık aptal aptal.. Aslında bebenin haberi olsa 6 tane kız toplanmış, bebenin malafatından tut, ayaklarını yıkamaya kadar herşeyden bahsediyor. Bildiğin porno senaryosu, esas oğlan pencereden çıkar gelir, kızlar kendi göğüslerini yalamaya başlar falan. Ama öle olmadı bi süre sonra Kadir muhabbetinden sıkılıp, sınıftaki bir kızın giydiği mini eteğin ne kadar ucuz olduğundan bahsetmeye başladık. ha işte bizim bi süre Kadir hayranlığımız devam etti dönem boyunca. Ona asılcaz diye yanındaki mongolu da çekmek zorunda kaldık. Kadir artık bizim için birimizin kapması gereken yarış bayrağına dönüştü. İşte o ara ben başka bir grup kızın yavşadığı çocukla çıkıp Kadir olayını unutmuştum.. Sonra bizim sınıfın en büyüklerinden 27 mi 28 mi ne yaşında bi hatun vardı, o hatunla bunlar abla mabla ayana çok samimi oldular. Bi gün böyle gene bizim evde oturuyoruz gece "yatsan kimle yatardın" şeysindeyiz. Herkes gene bir kadir dedi, bu hatun çıktı
- yaa dışı sizi, içi beni yakar. Geçen gün onların evineydim çok kötü sarhoş olduk, artık iş biraz ilerledi. Kilodunu görünce ben nasıl kaçacağımı bilemedim ordan. Mavi pazar donu giymiş hayvan, bi de kotunun altına yünlü kilotlu çorap desem değil, içlik mi ne varya ondan giymiş. Kafam o kadar iyiydi ama gene de bildiğin kaçtım evden.
diyince, hepimizin kafasında ki slibinin içinden ejderhasını çıkarıp, bizi alev alev yakacak olan Kadir silindi gitti, yerine ırgat Kadir geldi. Bi daha da böyle gecelerde bi Allahın kulu Kadir ismini söylemedi.. Kaç sene geçti hala bebe "mavi donlu" diye anılıyor.
Ben de bunu keşfettiğimen beri ayrıldığım bütün sevgililerimle ilgili arkalarından "nohut kadardı, sapıktı annesini hayal ediyordu, kokuyordu, meme görünce eli ayağı titriyordu, bir defa iç çamaşırımı giymeye kalkıştı" gibi yalanlar söylüyorum. ee benim olmayacaksa kimsenin olmasının, en azından çevremden..
...
Şimdi bu cinsel aktivitelerini anlatanlar sadece erkekler değil, kadınlar da anlatıyor. Sadece bir farkla.. Erkekler genelde yattım- kalktım- kaçtım larından bahsediyorlarsa, kadınlar da sadece ciddi beraberliklerinden. Üstelik en ince detayını kadar, kaç dakikada gelindiği, boyutu, dudaklarının büzüşü, apış arasının kıllı olup olmaması, çorapla yatıp yatmaması. Her ayrıntı anlatılıyor maalesef. Özellikle kız-kıza kalmalı şarap gecelerinde bazen tek muhabbet bu oluyor.. Valla öyle bir olay ki, bütün arkadaşlarımın manitalarının penis boylarını biliyorum. Çok gerekli bir bilgiymiş gibi. 22 cm le bir arkadaşımın nişanlısının boyutunun üstünde daha söyleyen olmadı.
Ama şu da bir gerçek daha hiç bir kızın "seks hayatım mükemmel yaa" dediğini de duymadım. Herkesin ortak sorunu, bakire olanın da, grup seksi yalamış yutmuşun da tek derdi "ön sevişme" bi de sopa gibi yatan erkekler. Hani bu klişe varya "türk kızları sopa gibi yatıyor bla bla" diye, ha işte bence o durum külliyen yalan. Bir ton hatundan duyduğum bu durum. Adamlar oral sekse evet diyen kadını gördüler mi, kalan cinsel hayatlarını sırt üstü yatarak geçiriyorlar. Maalesef doğru hacı bu durum. En ufacık fırsatta "sevişelim mi" diil, "şunu bi ağzına alsana" ya dönüşüyor olay.. Hele ilişki ilerledikçe, o ilk başta deli dümbül sevişmek için kurlar yapan herif, kırk takla atıp meme ellemek için uğraşan adam gidiyor, yerine "şurdan peçeteyi uzatsana" diyen adam geliyor.
Uzun soluklu ilişkilerin ortak sorunu hep aynı yani, ön sevişme, boyut, oral manyaklığı, sopa gibi yatıp bencil olan herif, porno cdleri yakalanan sevgili, en ama en önemlisi de; seviştikten sonra konuşmayan adam.. ortak dertlerin hepsi bunlar oluyor.
Böyle gecelerin tek artısı birbirmizden çok şey öğreniyoruz. Yani bu olay erkeklerdeki gibi skor yapmaya değil, biraz bilgi alışverişine yarıyor. Utanmasak not alcaz o vaziyette yani.
Haa kötü bi yanı var, ne zaman kızlardan birinin manitasını görsem zihnimede ister istemez o görüntüler canlanıyor. Bir arkadaşımın sevgilisi doruk noktaya varınca kendi saçlarını çekiyormuş, geçen gün gördüm onları da. Allam başka şey düşünmeliyim diyorum, geliyo gidiyo kafamda çocuk doggydeyken saçını başını yolarken ki halleri. Muhabbet edemiyorum o yüzden onların manitalarıyla.. Ya onlar da öyleyse diyerekten ben kendi olaylarımı en yüzeysel şekilde anlatıyorum. "bizim çok iyi dağlara taşlara vurayım aman nazar değmesin" ya da "bi arkadaşım var şimdi benim izmirden" diye başlayıp en klişe olanı kendi sorunumu söylüyorum. Zaten orgazm olamadığımı bütün cümle alem bildiği için genelde benim sevgililerimin hepsi baştan "beceriksizler" sınıfına giriyorlar. Yazık benim sorunum yüzünden onlar yaftalanıyor üzülüyorum ama neticede ayrılınca bok atcam zaten ondan sorun etmiyorum..

25.10.2009

Kekomançiler laf atarken lütfen dikkat lütfen!!!

Dün şimdi bi yere gidiyorum, karşıdan iki tane dallama geçiyordu, yanımdan geçerken heriflerden biri diğerine "Kız güzel de göğüsleri çok küçükmüş" dedi. Lan orda bi kaldım, dönüp "bu memelerden mi bahsediyorsunuz, diri, sıkı, sütyensiz bile dolaşabildiğim büyük biciklerimden mi yani" diye soracaktım. O kadar uyuz oldum.. kafama bir takıldı, kendimde ne güzel, ne çirkin bilecek kadar aklım var şükür. Mesela biri bana "göte bak konya ovası gibi" dese gocunmam. Çünkü öle kocaman. Ya da biri, "dişlere bak kazma gibi" dese sinirlenmem onlar da öyle çünkü. Ama benim göğüslerim güzel ve büyük. Onlara oturupta biri küçük derse bi kafama takılır, takıldı yani daha doğrusu. Dolmuşa bindim düşünüyorum, "ulan bu hafta 2 kilo vermişim, acaba biciklerden mi verdim? Acaba üstümde ki mi küçük gösterdi, sütyenim de göstermez ki küçük. Çocuğun gözleri mi bozuktu acaba. Buna küçük dediyse normal boyutu nedir bu durumun.. Nadide Sultan memeleri arasında boğulsun pezevenk! Lan ya cidden memelerim küçüldüyse. ya minnacık olursa, ya fındık meme olursam. Allam götüm de kocaman o memelerle bokum gibi olurum. off bunlar küçüldüyse sarkar da. Keşke sütyeni hep taksaydım. Bi daha zayıflamıcam işte olmadık yerden eriyo. Ayak parmaklarıma kadar kilo alıyorum da, istediğim yerden veremiyorum" Böyle yedim yedim yedim kendimi. Sonra eve geldim ölçtüm hala aynıymış. Şerefsiz köpekler kalbime indireceklerdi tek güzel yerim olan memelerime küçük diyerek!! Lan aslında farkında olmadan bu kırmançilerin laflarını bazen önemsiyebiliyoruz. İzmirde çalışırken, öğlen yemekleri için bi dershanenin önünden geçiyorduk. Orda bebeler toplanıyordu, laf atma derecelerine göre o gün güzel miyiz değil miyiz anlıyorduk. Onlar da sağolsunlar "etek de ne güzel olmuşş, dün daha güzeldin, gözlüğe bak beee, ortadoğu ve balkanların en güzel montu sen de olmalı" diye bazen yeni aldığımız kıyafetlere bile laf söylüyorlardı.. Bi gün hatırlıyorum lisedeyim o zaman gereksiz luzumsuz bişeye kafayı takmışım. Şeye takmıştım ha, benim o zamanki manita "seni anlıyorum ama benim belli ihtiyaçlarım var o ihtiyaçlarımı alt sınıftaki Nuray'dan gidermeyi düşünüyorum. Aşk yok kızım yaaa, lütfen bu kadar sığ olma.. onla seks, senle aşk kapişşş" falan diyordu. O kadar salakmışım ki buna kafayı takıyodum.. Şimdi olsa böyle bir olay, onu kendi ellerimle becererek ihtiyaçlarına cevap verebilirim. Ama ozaman beyin yok işte ağlayıp zırlayıp "yapmaa bunu bizee" diyodum.
19 mayıs çalışmalarındayız işte böle garip garip çiçek ol, böcek ol yapıyoruz. Yoruldum geçtim kenara. Başka bi okulun bebelerinden bir grup bağırmaya başladı. " kesss benii kess, kıza bak ulan!!! kess damarımdan akan her damla helal şu gözlere ulann" diye. nassı hoşuma gitti nasıl, bir götüm kalktı. Kızlara mızlara, "ayy hayvanlar, kaba şeyler iğrençler bunlar yaaa" dedim ama o götüm benim fezadaydı valla.. Böyle masumane şeyler hoş oluyordu özellikle eskiden.
Ayıpçıl ayıpçıl am, göt, sikli laf atmalar hariç tabi. Zaten bu konuda erkeğin hayal gücünü tebrik etmek lazım. Gördükleri her deliğe şeylerini sokabileceklerine inanıyolar. "Burnunu sikerim" diyen insan duydum. burun lan burun orası, ben parmağımı sokamıyorum da.. Kulak, boğaz, göz, göbek, bileklik, ayak tırnağı. Her türlü şeye sokup çıkartabiliyolar o haşmetli çüklerini.
Hele onlar yüzünden sokakta dondurma yiyemiyoruz ya deli oluyorum. Heriflere göre bizim dilimiz sadece onları yalamak için varolmuş. Dili görünce pavlovun köpeği gibi adamın aklına otomatik olarak oral geliyor. sen orda dondurmayı yalıyosun, oysa herif kafasında sana yalatıyor. Bazen de coşup bu fantezisini seninle paylaşıyor. "benimkini de böle yalasana" diyerekten. Dürüst insan evet ama demezler mi adama "Sen kimsin de ben senin kokuş kokuş malafatını yalıcam. Haa kimsin sen? Kılın sikinden uzun pislik torbası. Sen bile o hayvanlıkla kendi şeyini yalamazdın da ben neden yalayım" diyerekten. Zaten en kötü durum bu, laf atana cevap verememe. Çirkef oluyo adın, haketti oluyo o zaman. "Yalim mi" diyen herifin kolunu burkup, "neyinle yalıncan lan anten! koparim mi o dilini haa" diyeceksin. yada yanına yaklaşıp pis pis ayıp ayıp şeyler diyen adama, "kıvrıl da kendi götünü sik" diyeceksin. Diyemiyosun ama sonra uzuyo da uzuyo muhabbet. hele azcık omzun başın gözüküyorsa direk etraftakilerin tepkisi "eee haketti kız, zaten böle yalansınlar diye giyiniyor"
Geçen tartışmasını yaptık arkadaşlarla, erkekler açık saçık giyinen kadınların her türlü muameleyi hakettiklerini düşünüyorlar. Sebep ise "kaşındı" Bunu diyen herifler de bildiğin çağdaş mağdaş dediğimiz tiplerden. Siz de öyle giyinmeyin kardeşim "bakarız da arsız olan yalar da" tartışmanın sonu buna dayandı. Bir defa kadınlar erkekler için giyinmiyor. Eğer başrol erkek olsaydı zaten giyinmezdik ki. Çıplak çıplak dolaşırdık yani.. Hepsini bırak zaten bu şekilde bir laf atmanın kimseye bir faydasının dokunacağını sanmıyorum.
- Seyin amıyı götüyü çatır çatır kanatarak sikerim ben
- Sağol şekerim. hadi hemen size gidip bu eylemi gerçekleştirelim muck canım
Böyle bir durumun var olması imkansız. Yani bu durumun olabilitesi şöyle açıklayayım aynı anda Kıvanç Tatlıtuğ ve Murat Bozla tost yapmam gibi bişi benim..
Normal bir laf atarak da bir ilişki başlayacağını sanmıyorum, en güzel, en kibar lafı atsın erkek. Hiç bir kızın dönüp "şurda bir kahve içelim hadi" diyerek cevap vermesi zor bir olasılık. Laf atma işte sadece benim gibi eziklerin götünü kaldırabilir başka da bir halta yaramaz. Özellikle grup halinde kız kıza dolaşırken karşıdan geçen erkekler aralarından bir kıza laf atmışsa o kız kendini 1 hafta grubun solisti gibi hisseder o kadar.
Ama yine de kötü laf atmayın lan.. dünden beri memelerim ufaldı mı diye krize girdim resmen.

22.10.2009

Bir kızım olana kadar benden güzel ıyy tamam tamam sustum :Pp

Şimdi ben çocukları çok seviyorum eyvallah, tek istediğim bir çocuk doğurmak orası allahın emri.
Ama bu durum çocukların birer gerizekalı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Şu hayatta ki korkularımdan biri denizde boğulmak, sanırım diğeri de 8-12 yaş arası erkek çocukları. O çocuklardan nasıl korkuyorum anlatamam. Köpek gibiler korktuğunu belli ettiğin an saldırıyolar.
Bizim mahallede üç dört tane piç oğlu piç var. Bu boru gibi bişeyin içinden üflenen patlayıcı bi zıkkım var atom mu ne onu keşfetmiş şerefsizler günlerdir anamı ağlatıyolar benim. Akşam gidiyorum mesela bakıyorum bunlar orda sıralanmış, ben geçerken dan dan dan onu atıveriyolar. Allam nasıl korkunç bişi o. Bide nasıl eğleniyor embesiller. Sabah gidiyorum mesela, ulan karga bokunu yememiş balkondan bana onu atıyo, bide barıyo "ablaaaaa ehiehieih" diye.
Mahallenin bütün kedi köpeklerininin canlarına okudular, çoğunun kuyruğunda tenekeler bağlı dambıl dambıl yürüyo garip köpecikler, ne zaman baksam kedi kovalıyolar zaten...
Bugün işte duraktayım böyle bekliyorum, bunlar da durağın arkasında top oynuyolar işte, dannn diye durağın camına topu atıp duruyolar. Sonra sıkıldılar bundan, Yan tarafa geçip bana doğru topu atmaya başladılar. Nasıl eğleniyolar ama anlatamam. Deli gibiler aynı. Gerçekten korkuyorum ama ben öyle böyle değil. Ben ses etmedikçe itler o topu ayağıma ayağıma atıyolar. Baktım dolmuş geliyor, aldım topu bindim dolmuşa. Bu salaklar arkadan nasıl koşturuyo ama, allahın gerizekalı kulları. Toplarını da indiğim gibi gidip attım çöpe. Şimdi aradılar beni, analarına şikayet etmiş piçler onar da gelip kaldığım evdekilere söylemişler. "Sizin kız çocuğumuzun topunu almış" diyerekten. Şimdi azcık savaş açmış gibi oldum, eve gitmeye korkuyorum şu anda.. Yüreğim güp güp atıyor kalbim sıkışıyor.
Bu veletlerden sonra özellikle çocuk konusunda acabalarım olmaya başladı. Yani bir çocuk yapacaksam, muhakkak babasız yapacam onu, onda yapacak bişey yok. Böcekleri mıknatıs gibi çekip öldüren ilaçlar varya na öyleyim işte. Hooop çekiyorum herifleri, sonra bi daha araki bulasın.. Ama babalı ya da babasız, anam çocuk çok büyük sorun.. Dünyanın en güzel olayı değil belki de ne bileyim ben abartıyorum, kendime hedef koymakta başarısız olduğum için en luzumsuz şeyi belirlemiş olabilirim.. Bi kere çocuklar herşeye ayak bağı oluyor. İşe girdin diyelim, evlendin falan bi dangozla zaten işten soğudun hop bi de üstüne çocuk. Bi de kız çocuğu olsun bu salak.. İşi bıraksam mı bırakmasam mı derdi başlıyor. Bıraksan işi kendini çocuğuna adasan 14 yaşına gelip sivilceleri çıkınca "beni neden doğurdunuz haa nedennn" diye sana carlıyor. İşte orda al ağzına çarp o ergen müsfettesinin. Sonra bir telaşa düşüyorsun sıksam mı, bıraksam mı diye, napsan yaranamıyorsun o yarım akıllıya. Adamın canı çıkıyor kızın altına diesel pantolonu almak için, kızın umrunda değil o hala "İnsanlar neden var, ben niye böyleyim, regl ne kadar garip, veyseli seviyorum, hamite versem mi, büşra sevişmiş, ben de sevişmeliyim sevişmek çok marjinal" diye düşünüyor.
Zaten erkek arkadaş mevzusu iğrenç bir konu, kızının bütün sevgilileriyle tanışan anlayışlı anne olsan, konu komşu ufuuuuu demediğini bırakmaz. Sıksan kız gidip büşraların evinde sevişcek. Böle bi napcam lan ben diye telaşa kapılırsın. Annemin bana yaptıklarını yapmamalıyım dedikçe, kızı sıkarsın, sıktıkça kendi kendini suçlarsın sen aptallaşırsın oysa kız hala bunalımda senin farkında bile değildir. "Kimsee beni anlamıyooo hayatın yükü omuzlarımda ooff" diye ağlar durur odasında, sen apışıp kalırsın o ağladıkça, ulan nerde hata yaptım diye kendini suçlarsın..
O salak kızına vakit ayıracaksın diye, ne saçını boyamışsındır, ne kendine bakmışsındır. O eski halinden eser kalmamıştır. Herifin tabi sikinde değil, o akşam gelir yemeğini yer "kızım bugün uslu durdu mu" der, televizyonunu açar orda sızar. Azcık konuşsan "zaten bütün gün beynim sikildi, evde huzur ver" diyerek seni susturur.. Kızın ayrı bir telden kocan ayrı bir telden sen evde bambaşka bir köşede pişmanlıklarınla kalırsın..
...
İşi bırakmasan daha kötü. Haa benim gibi çocuğun olur işte düşün artık gerisini. İlgi görmeyince o ilgiyi abuk subuk yerlerde aramaya başlar. Okulda sürekli başı belaya girer, nerde pislik nerde bela insan var onlarla arkadaşlık eder. Okulun en piçiyle çıkmayı marifet sanır. Evde görmediği ilgi odağı olma mevzusunu sokakta yapmaya başlar. Bunu başarıyla falan yapmaz maalesef. eğlence benim göbek adım o yee beybi tarzında, dünya sikime minare kıvamında dolanırlar. Başları hep beladadır. Odada gizli gizli sigara içmeler, esrar çekmeler, kimlik bunalımı. Bir gün metalci olur, ertesi gün türkücü, daha ertesi gün tikky olur, başka bir gün bi bakarsın öyle durup dururken evdeki novaljinlerle intahar etmiş. Ulan 13 yaşındaydık hatırlıyorum, bizim sınıfta kızın biri oral nası yapılır diye anlatıyodu arka sırada bizlere. Kuzeniyle mi ne bi boklar yemişler onu söylerdi. Şimdi düşünüyorum da o kız benim kızım olsaydı ayy napacağımı da bilmezdim sanırım..
Mesela şu yaşımdayım ama ailesi sorunlu insanları hemen tanıyorum. Gizli bir örgüt gibi zaten bu insanlar, hep bi şekilde birbirlerini bulup anlaşırlar. 30 kişinin arasından, kimin anası yok, kimin babası ölmüş, kim çocukken tarvma yaşamış, kim okuldan atılmış anlayabiliyorum. Hislerle alakalı bilmiyorum ama şak diye anlıyorum, eminim bu kişilerde anlıyordur. Çünkü hemen kendilerini belli ediyorlar. 30 sene geçse de ilgi üstümde olmalı kafası gitmiyor bu insanlardan..
En acısı da ama sen besle büyüt bilmem ne yap, sonra kız bulur kendine salak bi herif evlenip seni bırakıp gider. Yani herşeyin sonu yalnızlık, senden çıkan parça bile seni terkediyor bi yerde. Sen yaşayamadıklarınla kalıyorsun. Haa bi süre sonra o da mühim olmuyor, hayat herşeyi sana alıştırıyor çünkü. Sonra senin yaşadığını o kızın yaşıyor, aslında ne acı hayat hep aynı kısır döngü içerisinde devam ediyor.
Bir çocuk doğurmazsan da mükemmel olaylar zinciri yaşamıyorsun elbet, hatta yaşlılıkta daha bile koyar adama..
Bu aralar istediğim şeyleri gerçekten istiyor muyum diye düşünme evresine girdim de bu da arada çıkmış oldu..

14.10.2009

Allanı seven sevişmesin lütfen yapmayın şu pis olayı!!!

Bu sefer bu üst kattaki bebeyi sevgilisinden ayırmam gerekecek. Hergün sevişiyorlar hergüünnn bazen defalarca :(((( Odamı değiştirmeye kalksam, zaten emanet kalıyorum burda bi de onu diyemem.. Ama terlik giyme seslerine kadar duyuyorum, yeter valla yeter piskolojim bozulacak. Sabah demeden, akşam demeden öğle vakti, ezan bile dinlemeden yapıyorlar.. Yaa bie öle bişeyki çocuk da benim arkadaşım, istesem de istemesem de kafamda canlanıyor görüntüleri.. suratı kurbaya benzeyen kıpkırmızı olmuş çocuk, doggy pozisyonunda kıza çığlıklar attırıyor. Bide yataklarının, güm güm vurma sesi de geliyor. Geçen gün evlerine gitmiştim film alma ayağında, yatağı duvardan uzaklaştırdım kaşla göz arasında.. Ama bu kez gırçç gırrçç diye sesler gelmeye başladı, bi dahaki gittiğimde iyice yasladım o yatağı ama boşluk kalmış sanırım, hem gırçlama hem gümgüm sesi gelmeye başladı.. Bazen kıkırdama seslerini duyuyorum ahanda sıçtık gene sevişecekler diye açıyorum tv yi son ses. İnsan olan yarım saat falan yapar bitirir değil mi? Ama bu hayvanoğluhayvan da nasıl bir güç kuvvet varsa, anası mesir macunu mu emdirmiş süt diye aygıra anlamadım ki. Saatlerce vur babam tambura inlesin.. Bu sabah yemin ederim, allah belamı versin ki saat 9da ahh ohh uhhh sesleriyle uyandım. Zaten sabaha karşı uyudum.. Nasıl inliyor o bir parmak boyundaki kız.. O kadar bariz belli ki numara yaptığı, kolunu mu sokuyor ne bu çığlık çığlığa edebinle seviş geç işte!! "aawwwww evett evett evvvettt evvvvetttttttt" diye. Neye evet diyorsun nan, sıçtığın uyku düzenime mi, bozulan piskolojime mi, sizi ne zaman görsem pozisyonda hayal eden beynime mi, neye evet pis sürtük?
Sabahın 9'unda sevişme mi olur. İkinizde öğrencisiniz, yatın uyuyun bütün gün evdesiniz zaten normal vakitlerde uslu uslu sevişin, bitirin işinizi. Bir de başladılar mı duramıyolar anam, o çükü kopar inşallahh ben de kurtulurum, onlar da..
Ulan sağa dönüyorum "ahhh ahhh hhıırkkhhhhh" sola dönüyorum "gümgümgüm ohhhhhh" kafama yastığı geçiriyorum olmuyor. Bi seks yapıyorsunuz altı üstü bu kadar abartmanın alemi ne? Baktım bunların duracakları yok yukarı çıkıp, "o sürtüğün ya ağzını kapa, ya ağzına vermeyi öğren yeterrrrr artık" dicektim. Bu hoş bir seçenek olmadığından, son 6 kontorumu bu uğurda harcamaya karar verdim. Aradım gizli numaradan, Hopp kesildi ses.. biraz dinledim öle kapadım. Sonra bir iki dakka sustular bi daha başladılar. Bi daha aradım gizli numaradan, yine bi süre sustular. Sonra tam yatıyordum ki yatağa oturma şeylerini duyar gibi oldum, hopp bi daha aradım.. Baktım ses soluk kesildi.. terliğini giydi biri çıktı odadan...Tamam dedim uyuyabilirim, çektim pikeyi üstüme robbie williamslan klip çekiyormuşuz hayalimi kurmaya başladım.
...
Tam uykuya daldım, pat küt güm bir ses. Kapıları çarpıyolar yukarda. Kızın sesi geliyor "o telefonu ver bana diye" Nasıl kavga ediyolar, kız bişeyleri devirip duruyor. Allah belanızı versin sizin gibi sevişken çiftlerin dedim yine uyku haram oldu.. Kızın kavgası sevişmekten beter o nasıl bir ses, ağlıyor, bağrıyor, delirmiş gibi vuruyor kapıları.. Dedim neyse en azından ayrılırlar 2-3 gün rahat rahat uyurum bende.. Çok şükür az daha dayan kız terkedecek bebeyi..
Bir saat falan kavga ettiler baya baya. Sonra ses kesildi dedim çoookk şükür kız gitti sanırım, bari ben yatayım. Çektim yine o pikemi üstüme, bu kez Obamanın bana ödül verdiğini hayal etmeye başladım kiiii "evvvetttttttt" sesini duydum..
İşte ben bunu hiç düşünememiştim "kavga sonrası seks.." Daha gürültülü, daha gaddarca, çığlık çığlığa ve daha uzun. Üstelik bunun anlamı bugün 3 defa daha yapacaklar demek. Biri gitti kaldı 2 si :((
Bunların ayrılması gerek tez zamanda bu kız çok orospu çıktı, herşeyi seks yaparak çözüyolar bunlar, bütün sene üst katımda sevişecekler.. O bir parmak sürtüğe gaybana geceleri, bana yine hasret yine bana hüsran var, bana yine esmer günler düştü eyvah!!!!

11.10.2009

Düğünüme herkes davetlidir

Çocukluğumda ne olacaksın derlerdi "Allah olcam ben" derdim, yok o olmaz diyince "Gelin olayım o zaman" diye ideallerimi küçültürdüm.. İlkokulda bile kafam karışıyordu "Allam 3 kişiyi birden seviyorum hangisiyle evlencem" ben diye.. Lisede, "üniversite okumasam keşke de hemen okul bitince şu bebeyle evlensek" diye dua ederdim.. Üniversitede, hem okur hem evlenirim ne olcak diyerekten her kadir gecesi "kim olduğu mühim değil evlendir beni yarab" diye dualar etmeye başladım.. Karşıdan geçen her eli yüzü düzgün tipi simokinle hayal ettim, biraz konuştuğum güleç yüzlü, esprili erkeklerin ellerine bebeğin nasıl yakışacağını düşündüm durdum. Sonra yavaştan evlilikle ilgili fikirlerim biraz umutsuzlaştı, sevgililerin kafamda yarattığım koca karakterine uymamasından dolayı.. Sadece bebek doğurmak için evlenmeliyim en azından diye bir fikir oluştu bende.. Ama yine de evlilik denilince yüzümde bir salak gülümseme kafamda kurduğum toz pembe düşler oldu.. Benim bu düşlerim sadece ve sadece bir yerde yıkılmaya başladı. DÜĞÜNLER.. Nefret ediyorum düğünlerden, dünyanın en saçma şeyi, ve evlenirsem asla düğün yapmayacağım.. Ne zaman bir düğüne gitsem gözlerim doluyor anacım.. Kendimi ezik yapayalnız köşeye atılmış gibi hissediyorum.. İlkokulda bir defa yerli malı haftasında evden yiyecek getirmeyi unutmuştum. Hocada beni tahtaya çıkartıp ayakta bekletmişti, herkes karşımda yemeğini yerken ben orda onları izlemiştim. Ne zaman düğüne gitsem o hissi tekrar tekrar yaşıyorum.. Benim düğünüm olsa mesela, ulan benim hiç akrabam yok.. Baba tarafı gelse anne tarafından gelmezler.. Babam sülalede kimsenin düğününe gitmediği için bir allahın kulu da benim düğünüme gelmez.. Babam ve kardeşlerim oturur bir masada.. Haa bir halalarım var, onlar da aşşağılar dururlar beni.. "Ayy PuCCa o gelinlik içinde o kadar iğrenç olmuşsun ki, PuCCa suratın çok kötü adam seni bu gece bırakır ben diyim, PuCCa hamilesin değil mi? Kocan salak bişi heralde yoksa hangi aklı başında adam senle evlenir, Pastadan yeme zaten ayı gibisin tut şu boğazını bugün tut bari"
Arkadaş desen, her şehir, iş okul değiştirdiğimde bi daha ordakileri töbe aramam.. İçimden gelmiyor valla yapacak bişey yok yani. "Gelinin akrabaları haydi piste" dediği anda babam hayatta kalkmaz, zoydaklı yalnız oynamaz.. o pist bomboş kalacak.. Ne kadar kötü bir durum.. En acısı, takı merasimi.. Damadın olduğu taraf kuyruk dolu olacak, benim tarafım bomboş.. incin top oynuyor.. Sonra fısır fısır dedikoduları dinle dur.. Kına gecemde de zaten evde zoydaklıylan oturup mandilana soyarım sanırım..
Bunlar aklıma geldikçe daralıyorum bunalıyorum.. en "entelim ben, düğününe sokim sana bişey olmasın" diyen hatunların düğünlerine gittim, akrabalar olaya el atıyorlar. Sen istesen de istemesen de düzene yeniliyorsun.. Zaten o akrabalar düğünde yaratığa dönüşüyor.. hepsinin saç modeli aynı, önden iki kıvrık oğlak boynuzu, arkadan sıkı simli topuz, mutlaka likitli ve mavi farlı göz makyajı, hepsinin kıyafetleri aynı.. Tombul tombul kadınlar gerdanları altınlarla dolu her tarafından sim fışkırıyor böyle pistte kendilerinden geçmiş halde dans ediyorlar. Çocuklar masaların etrafında dolanıyor, bi tane 6 yaşında büyüyünce zilli olacağı muhakkak bir kız çocuğuna giydirmişler gelinliği piste atıp onu alkışlıyorlar.. İki poşet çerez için kavga çıkartanlar, bebesine 3 tane almak için çırpınanlar. Alkolluyse düğün zaten mutlaka birinin dayısı ceketi yana takıp kendini rezil etme pahasına hopluyor o pistte.. Adam bilmem nerenin müdürü olabilir, emrinde bir ton adam çalışablir, karizmanın allahıdır. Gel gör ki düğün ve rakı birleşince o herifi orda tutamıyorsun. İçinden çıkan bir efe şakşukada bile oynuyor.
Bide sürekli gelinin karşısında oynamaya meraklı kadınlar var.. Gelin ne taraf dönse abla o tarafa kaykılıyor, yazık gelin de herkese mavi boncuk dağıtmak zorunda.. her yana oynuyor ama nereye yüzünü dönse korku filmi gibi o ablayla burun buruna geliyor.
Zaten düğün müzikleri beni öldürüyor.. O nikah masasını çalıp gelini son dakka vazgeçirmeye çalışan piyanistler var yurdumda.. Ben şeyi istiyorum ama "Ben bal arısı gibiydim senden önceee bak pervanelere döndüm sei görünce" gerçeklik payı olsun biraz en azından..
Birde oğullarına kısmet arayanlar var, çocukları ev boş, annemler düğüne gitti diye manitasını evde çatır çutur şeyediyor.. Anası orda oğluşuna gelin bakıyor.. Haa bide şey kızları favorim.. Hayatındaki tek sosyal aktivitesi, kuzenleriyle alışveriş merkezine gidip yukarısında hamburger yemek olan hatunlar orda bir iki bakışmayla aşık oluyor.. Damadın kuzenini falan görüyor ortamın verdiği ambiansla bi kıkırdama bir aşk bişeyler depreşiyor hanım ablada. Bi sonraki düğüne sırf o bebe için gitmeye başlıyor..
Bide herkesin kafasından geçen, "bunlar kesin önceden yiyişmişlerdir, sen güll kızım gülll gece ağlıcaksın yiyince yarraa, bu kızı mahallede fikretle köşe bucak öpüşürken görüyoduk orospu bile gelin oldu benim kız halaaaa netlerde dolansın"
Bi kez en yakın arkadaşımın düğününe gitmiştim, kızın kardeşini temsil ediyorum orda. Damat tarafından birinin bişeyi beğenmiş beni, -böyle ortamlarda beğenilen tipler arasındayım tombul, beyaz etli güleç suratlı olunca neneler çok seviyor nedense- bunu işte gelinin annesine söylemişler.. Gelinin anası denen kaltak da benim için "yaa kız iyi de ailesi mailesi yok gibi bişi onun, kendi başına buyruk büyümüşler size gelmez" demiş. Nasıl koymuştu bana bu laf, hep dalga geçtiğim asla içinde bulunmadığım ortamlar hayatın gerçeği gibi gelmişti..
Ondan zaten evleneceğim herifi kandırcam, dicem ki "yaa bizim mezhep farklı sizden babamgiller evlenmemize izin vermez, gel gizlice nikahı kıyalım"
eğer bu tutmazsa, "Yaa bırak yemişim geleneğini göreneğini, biraz marjinl ol, cool ol.. kimseye ispatlamak zorunda değiliz, sırf sevişmemizi kutlayacak bir ton akraba olacak.. Boş işler bunlar. İkimiz evleniyoruz gel beraber gidelim yapalım nikahı"
Bu da tutmazsa "Tatlım zaten zor durumdayız, düğün masraflarını düşünsene kol gibi girecek götümüze.. kendi aramızda ufak bir eğlence yapalım hem şirin olur, hem masraftan kurtuluruz olmaz mı."
Yani mutlaka biri tutar, düğün müğün istemiyorum valla.. ama gelinlik çook istiyorum o ayrı mevzu.. Çok sıkıyor kasıyor beni, akrabalarla ilgili her durum bunaltıyor beni. Ama yine de eğer olur da herifi kandıramazsam, bir düğün yaparsam kız tarafı olarak gelin.. takınızı alın gelin ama öle kuru kuru hele puccayı bi görem neye benziyomuş diye gelmeyin. en azından bir çeyrek altın alın orda zaten acayip numaracayım hemen "aa halamın kızı ferideee" diye şpır şupur öperim sizi..

8.10.2009

Boktan mevzular, gerçekten boktan ama

Şimdi benim çok pis bir durumum var. Kronik kabızım, haftada bir defa büyük tuvaletimi canımı çıkarta çıkarta yaparım. Klozetin üzerinde çektiğim işkenceyi bir ben bilirim, bir Allah o derece. Suratım pancar gibi kızarıyor, kendimi sıkmaktan bütün kemiklerimin çatır çutur seslerini duyuyorum, gözlerim yerinden fırlayacak gibi oluyor, sonunda kol gibi bir ürün ortaya çıkıyor.. Ve bu içimde büyüttüğüm pezevenk, hep olur olmaz yerlerde başıma bela oluyor. Bi arkadaşın evinde kalıyorsam, gecenin bir yarısıysa bu benim dötü tırmalamaya başlıyor "çıkcammm açç kapıyı" diyerekten. Kimsenin evinde kalmak istemiyorum o yüzden, kova kova su döküyorum anacım ardından kanalizasyona gitsin diye.. Yada bir cafedeyimdir, bi girerim içeri kapının önünde 10 kadın bekler.. tam o sırada "PuCCacım ben geliyorum canımm" der.. Yaa bi kere Ankara'da lemankültürün tuvaletini tıkmamıştım, sonra bi daha gitmedim oraya, boktan analiz ederler ben olduğumu anlarlar diyerekten.. Form çaylarına falan bağımlı kalıp, zaten zar zor çalışan bağırsağımı iyice folofoş etmek istemiyordum da.. Yalnız işte ben yine zayıflamalıyım diye kendi kendime bir takım yollar deneyeyim dedim, bu kez kolay yollu bişi olsun en azından şu kabarık göbek gitsin diye, diktim kafaya sinamekiyi lıkır lıkır içtim.. Bir gün, iki gün öyle geçti.. Rahat rahat insan gibi sıçtım. Nasıl güzel bir duygu nasıl bir ambians, böyle kızgın kumlardan serin sulara atlamak gibi bişi.. Ne kadar imreniyorum aslında her gün kakasını yapabilen şanslı insanlara, dünyanın en büyük mutluluğu olmalı bu. Yiyorsun bir saat sonra sıçıyorsun. ben resmen taşa dönüşüyorum taşa.. Boktan bir kız oluyorum içimi kesseler şerefsizim kahverengi çıkacak heryanım o derece.. Herşeyi denedim, sabah kayısılar mı yemedim, domates sularımı içmedim, zeytinyağlarını kafaya mı dikmedim. Yok ama anacım benim bağırsaklar paso yatışta, hiiç çalışayım şu PuCCa'mı mutlu edeyim yok. Neyse öyle az az sinemakiyle ben güzel güzel işimi görürken, bana bu rahat sıçma olayı yetmedi.. daha çok yapmalıyım dedim.. gece yatarken sinamekinin üstüne 2 form çayını diktim kafaya.. Sabah hastaneye gitcem. Gelen ne varsa sabah gelir nasıl olsa dedim.. Kalktım neyse bir halt yok bende, yine benimkiler oraya tıpayı sokmuşlar diyerek giyindim gittim hastaneye..
Anam yarım saat geçti geçmedi bir sancı girdi karnıma orda, allahım biri karnımın içinde geziniyor sanki, tarkan gibi kıvranıyorum.. Ayağa kalkamıyorum kaldım öyle.. Hemen kafamı kaldırıp en kısa yollu tuvalete nasıl koşarım diye yolları hoop hesaplayıverdim. Hayatımın en hızlı koşusunu yaptım diyebilirim..
Yooo bi kere daha böyle koşmuştum, lisede komşumuzun oğluyla çıkıyordum. O Foça'ya gitmişti, ben İzmir'de kalmıştım.. akşamları dışarıya çıkmamı yasaklamıştı. Yaz ayındaydık millet kapının önünde çiğdem çıtlıyor diye ben de inmiştim.. Cepten aradı bu bebe, anladı sokakta olduğumu tabi deli çağlarımız o zaman çocuk osurma dese osurmam öle de kerizim.. Dedi "evden arıcam şimdi seni bakalım yalancı mısın.." Ben yemin ederim 7 katı uçar gibi çıktım, bildiğin uçtum basamaklar ayağımın altında eridi o derece, telefonu açtım ve börrrkkkk kusmuştum.. O kadar hızlı koşunca beden mal oldu tabi..
...
Aha işte o koşuşun aynısını tuvalete giderken bir daha yaşadım, indirdim kotumu kahretsin altıma alttan bağlamalı bady giymişim. Ama nasıl bastırıyor içimdeki lanet canavar!!! Durduramıyorum onu aşşağıyı açamıyorum, parçalıcam o derece.. Baktım olmayacak üstten tişörtümü çıkarttım elbise gibi indirdim, öyle oturdum klozete..
Bütün malvarlığımı boşalttım tabi orda.. Bi daha da alttan çıtçıtlı bady giymeme kararı aldım.. Donumuzu göstermicez, zafer işaretine benzeyen çatalı insanlar gösrmesin diye, altıma sıçacaktım. yemişim çatalını, teşhirini.. Ne zaman giysem zaten sorun oluyor.. Ya o gün sevişesimiz geliyor onu 3 saat açmakla uğraşıyor erik, zaten o halde görünce mayo gibi iştahı kaçıyor.. ya da böle bir durumla karşılaşıyorum..
Sonra neyse kalktım tuvaletten, ulan kalkınca bi daha geliyor.. Oturuyorum bir damla sıçıyorum..ama tonlarca sıçacak gibi ağrı var karnımda.. Tam kalkıyorum hoopp bir sancı geri oturuyorum yerime.. en az bir saat ha sıçtım, ha sıçacam diye bekledim orda.. Sonra baktım geleceği yok, kalktım giyindim çıktım.. Tam kapıyı kapattım gurrk gurrkk pezevenk sanki benle dalga geçiyor, bi daha aynı tantanayı çek işin yoksa nasıl bir kabustu bir daha tövbeler tövbesi...
Şu anda göbeğim yemin ederim dümdüz ne var ne yoksa akciğerime kadar çıkmıştır. ama bi daha asla o acıyı çekeceğime rutin kol gibi çıkartmalarımı tercih ederim..

3.10.2009

Geyşa ruhlu erkekler canımsınız

Sümüğünde boğulmak diye bir olay varsa na işte şu anda onu yaşıyorum.. Su yerine bedenim sümük toplamış resmen, bir gecede 7 tuvalet kağıdı bitirdim.. burun deliklerim acıyor, kıpkırmızı oldu kabuk bağladılar.. Zaten fındık kadar beynim var, hapşırırken çıkacak diye korkuyorum.. Bir hasta olmuşum ben, öldürün beni denilecek seviyede.. Grip artı yumurtalıklarımı üşütmüşüm.. çişimi yaparken can çekişiyorum.. Bütün kemiklerim ağrıyor 17 kişinin hunharca tecavüzüne uğramış gibiyim.. beynimde 59 tane fil resmen sevişiyorlar hop hoop diye.. kulaklarım tıkalı, ateşim var ama üşüyorum.. nefes alamıyorum, ayağa kalkınca yere yığılıveriyorum.. ve evde bir allahın kulu yok!! Fonda bir şarkı çalıyor, "yalnızım ben çoook yalnızım" Bildiğin arabeske bağladım.. Gece hayaller görüyordum.. bir sürü yakışıklı behlüle benzeyen slipli erkek bana hizmet ediyorlardı.. Aynı gerçek gibiydi nan.. Böle bir gözümü açıyorum, ne istersiniz PuCCa hanım diyip gülümsüyor biri bana, hop atıveriyorum elimi slibinin içine karıştırıyorum tombalayı.. Hayal mi gerçek mi öle anlıycam.. Hastayız ama bilincimiz yerinde heral.. tombalada bişi yok.. Allahım nasıl büyük bir kabus anlatamam.. Bağrıcam bağramıyorum, baktım diğer adamlara önleri dümdüz olmuş.. Karabasan basar ya hani çığlık atamazsın kıpırdayamazsın, işte öyle bir durumdaydım.. Sonra kusmak için uyandım da kendime geldim.. Millet görür rüyasında canavarlar kovalar ne bilim apartmandan düşer falan ben de çüksüz erkekler adı altında kabuslar görüyorum.. Kabusun etkisi bitip kendime gelince düşündüm şöyle bir.. Şu erkeklerin hani moldovyalı hizmetçi isteklerine kızıyoruz ya, çok çok iyi anladım onları yemin ederim.. Azcık para yüzü göreyim eve hizmetçileri erkek alcam.. Biri temizlik yapsın, biri yemek, biri ayaklarımı ovsun, diğeri masaj yapsın, diğeri önümde dans etsin.. Hepsi evde sliple dolaşcak ama, yok üşüdük, böbreklerimize vuruyo falan anlamam ben.. Misafirlerim geldimi bunlar hizmet edecek bizlere, kıçlarına tokat falan atcam bunların.. Öyle çok kültürlü olmalarına da gerek yok, ne konuşcam adamlarla yani.. Zaten bir erkekle en fazla ne konuşabilirsin.. Seni tavlamak isteyen adam bir iki konuşur, onun dışındakilerin muhabbetleri hep aynı.. Lise ve üni sıralarında, "ayy ben kızlarla anlaşamıyorum erkeklerle daha iyiyim" ayağını çekiyordum ama muhabbetleri mükemmel olduğu için değil. tek nedeni, en yakın arkadaşların kız olduğu zaman bir süre sonra sadece erkeklerden bahsediyorsun.. O mevzu bitince yarın ne giysek oluyor konuşma.. O kadar çok erkekten konuşacağıma birebir adamlarla muhattap olurum diye düşünüyordum.. Valla artık erkeklerin muhabbetleri de baymaya başladı beni.. cinsellikten biraz fazla konuş "orospu bu" biraz kendini çek "bakire bu" onlar için kızlar iki tarafa ayrılmış.. Orospular ve bakireler.. Mesela adamla acayip rahat konuşuyorsun, başlıyor işte "işte böyle kızlar gerek çağdaşlık bu" falan diye.. Pezevenk sanıyor ki çağdaş diyince bize, bu vasıflar altında hemen koynuna gireceğiz.. Konuşma penis boyuna gelince hemen yaftalar ardı ardına sıralanıyor.. Na aynı şundaki durum Friendfeed varya bunu en iyi orda gözlemledim.. Malum normal hayatta insanlar özellikle erkekler daha ikiyüzlü.. Suratına gülüp senin hakkında düşüncelerini kendi iskambil arkadaşları arasında paylaşıyor.. Sanal alemin artı yönü neye nasıl tepki alacağını anında görüyorsun..
Rahat rahat yazınca adamlar yorum yazıyo işte, beni aşağılayan kesmi cahillikle falan suçlayarak.. Kraliçesin sen tarzı pohpohlamalar.. Ama ne zaman "işlevi ne olaki boyut olmayınca" muhabbetleri döndü.. 36 erkek tarafından engellendim.. Heryana megan fox fotoları koyup işte kadınlarımız buna benzesin, hepsi sopa gibi yatıyor, kalkar gideriz bize rusları mikeriz diye bikbik ötüyolardı.. "hacıı iyi diyorsun da senin kuş yüzünden yatıyor olmasın o hatun" diyince.. Pis sürtük, teşirci olduk.. Onları da asılnda anlıyorum.. hangi siyete girsem çünkü, gülümseyerek zıplayan bir kızın fotosu altında ise "kadınlar büyük sever gel seninkini büyütelim" yazıları.. Eskiden bu kadar üstlerine düşmüyorlardı bu işin.. Habire biz uğraşmak zorunda kalıyorduk. Oramızı zayıflatmalıyız, silikon yaptırmalıyız, dolgun dudak, pürüzsüz ten.. Götümden bile çirkin heriflere kendimizi beğendirmek için canımızı dişimize takıyorduk.. Neden piyasa bize karşı çünkü. Her reklam, her ürün, her marka kadının dişiliğine baskı yapıyordu.. Gördüğümüz herşey bizim bu dünyaya ayak uydurmamızı söylüyordu.. Koca götlü olmak sokağa çıkılmaz demek gibi bir duruma gelmişti.. Burda bile öyle ya, bişey yazıyorum alakası yok olayın.. hemen beyni gelişmemiş bir erkeğin yorumu "Sen şimdi çirkin ve şişkosun ya ondan böle blabla" yani onlara göre çirkin kadınlar hayatta hiçbirşey yapmamalı, sokağa çıkmamalı, yazı yazmamalı.. neden çünkü çirkin..
O reklamlar bizi bu hale getirmişti.. Erkeğin güzeli çirkini olmaz o sadece para kazanmalı, kadının parası önemli değil o sadece taş bebek olmalı gibi bir durum oluştu..
Biz de aynı şekilde heriflerin üstüne gittik, adamın bize ilk sorusu boyun kaçsa, bizim ilk sorumuz ne iş yapıyorsuna döndü.. Kızlar arasında bile muhabbet ederken "seninkinin işi ne" yani sonradan bize yüklenen hem kariyerin olmalı hem taş gibi bedenin baskısı nasıl bir çoğumuzda depresyon etkisi yarattıysa, erkekler de şuanda o dönemden geçiyor.. Konuşulmaması gereken mevzulardan biri olan "Türk erkeğinin penisinin küçük olması" gerçeği tokat gibi çarptı adamlara. O yüzden bu kadar yırtıcı davranmaya başladılar.. tartışmada sıkıştığı noktada "benim 30luğu yersen" diye başlayan kıt beyinliler bile, "göster lan geliyorum yanına 30 dan 1 cm az çıksın ben seni sikerim" diyince pıstılar tabii. ellerindeki tek kuvvet de yanda yunda çıkan reklamlar sayesinde bitti tükendi..
....
Haa işte ondan mümkünse evde dolanan hizmetlilerim az konuşsun, İtalyan bile olsa olur, konuşacakları tek şey "Başka bir emriniz PuCCa hanım, bugün ne kadar güzelsiniz, gözlerimi kamaştırıyorsunuz, ayakkabılarınızı ben giydireyim" den ileri gitmesin.. Her hasta olduğumda böyle garip isteklerim oluyor işte benim, anne şefkati denilen şey slipli delikanlı isteğine dönüşüyor sanırım.. Şimdi olasalardı işte, biri üstümü örtseydi, biri çorbamı yapsaydı, biri ateşime baksaydı.. Çok mu şey istiyorum yani..
Sonradan aklıma geldi, ulan yukarda ki bebeler var benim hizmetlim olabilir.. Tamam çirkinler, salaklar ama en azından benle ilgilensinler manitaları yoksa diye çıktım yukarı.. İlk 10 dakika biraz ilgilendiler
- PuCCa lan ölcen mi yoksa, suratın bembeyaz balık gibi bakıyorsun
- Bizim evde ölme kızım sonra başımız belaya girer
- Dur sana çorba yapalım bari, hazır çorba var analı kızlı
- Öörrkk ben hazır çorba içmem
- Tamam sana çay yapalım o zaman.. sen otur.
- Yaa PuCCa sakın hastayken çıkma sokağa korkunç gözüküyosun
- az ileri otursana bizede bulaşmasın şimdi.. off byle hiç çekilmiyosun sen iyileş öle gel..
Şimdi tut bunlardan hizmetli yap kendine, işşallah çok hasta olurlar kapıma gelirler de onlara tükürüklü su veririm.. İndim aşşağıya bende geldim yatağa yattım çüksüz müksüz en azından bana hizmet eden o bebeleri bir daha rüyamda görürüm diye.