30.04.2008

Bana bi koca lazım

evlenmek istiyorum, ciddi ciddi hemde...
bi kocam olsun istiyorum; sabah 9 akşam 5 çalıştığım bir işim olsun... Akşam kocamı görmek için koşarak hatta uçarak eve gideyim, hemen yemekler yapıp onun gelmesini pencerede bekleyeyim.. onu görür görmez köşeden dönerken her akşam aynı heycanı yaşayayım...
Kutu gibi minnacık bi evimiz olsun eşyalarımız ucuz ama şirin olsun... evde eski bir pikap olsun, ve sürekli pink floyd ve Portishead fonda dursun... Evin en güzel yeri mutfak olsun, buzdolabının üzerinde bizim resimlerimiz dolu olsun... çocuk odası hazırda bulunsun... Salonun bir köşesi eski film yıldızlarının (charlie chaplin, Marilyn Monroe, greys kelly vs vs..) siyah çerçeveli resimleriyle döşensin, diğer köşesinde de eskitme ahşaptan bir kitaplık dursun....garip gurup kokulu mumlar, tütsüler yakalım...yaz geceleri için kocaman bir balkon olsun içide çiçek bahçesi gibi olsun, Birlikte televizyonda haberleri izleyelim saçma sapan yorumlar yapalım, sana süprizim var desin; dvd çıkarsın montunun cebinden.. mandalina ve cipsle birlikte sarmaş dolaş izleyelim, ben ağlayayım o bana gülsün... Sonra pes oynayalım uyuyana kadar ona tur bindireyim kızsın kudursun mızıkçılık yapsın, haftasonu sana gösterecem diyip fişini çeksin...yatmadan önce gelecek ay bana o istediğim çizmeleri alabileceğimi söylesin şart olarakta 4 gün boyunca kızartma yapmamı istesin...
Sabah işe giderken kahvaltısını hazırlayayım o uyansın ama uyumuş numarası yapsın, öperek uyandırayım şımarsın, çok şımarsın hemde çocuklaşsın gülüşsün sabahları sinirli olmasın... Sonra gömleğimin üst düğmesi yüzünden tartışalım o kapasın ben açayım uzlaşmaya varamayınca gömleğin bana hiç yakışmadığını söyleyip kafamı karıştırsın... arabayı kim kullanacak diye tartışalım günlere bölelim ve ikinci bir araba şart diyip ooff off çekelim...
Akşam yemeğe gidelim mi diye arabada başının etini yiyeyim, hiç dışarı çıkarmıyosun beni diye nazlanayım, oda karşılık olarak akşam annesine yemeğe götüreceğine söz versin surat asayım ama akşam yemek yapmaktan kurtulduğum içinde kurnazca gülümseyeyim..
Akşam yemekte torun istesinler bizden daha erken diyeyim gıcıklıklarına oysa hepsinden çok ben isteyeyim, kayınvalidemden yemek tarifleri alayım, kocam babasıyla tavla oynasın, görümcemle dedikodu yapayım, kahve falı bakayım, arada köşede bucakta kocamı sıkıştırayım orasını burasını gizli gizli mıncıklayayım... çocuk gibi utansın annesi görecek diye... çok geç oldu diyerek kalkalım kayınvalidemin bize nerdeyse bir haftalık verdiği yiyeceklerle...
Diğer günkü maçı izlemek için arkadaşlarını eve davet ettiğini söylesin, kızayım hemen şantaj yapayım.. "madem öyleee o zaman bende o montu alacam" diyerek kapitalist düzenin gelini olarak gözlerine sinsi sinsi bakayım, gülümsesin, çok güzel gülümsesin hatta takılı kalayım dudağındaki kıvrıma arabada onu izlerken uyuyakalayım beni kucağına alarak eve çıkarsın şımarayım, ona çok aşık olayım her geçen gün daha da aşık.. herşeyini ezbere bileyim belindeki doğum lekesinden karabibere alerjisine kadar, o, ben olsun, bende o... karmakarışık olalım, her kavganın sonunda kahkahayla birbirimize bakalım...
Evlenmek istiyorum yaşım geldi diye heralde hiç aşk acısı çekmemiş, sanki onca şeyi yaşamamış gibi davranıp herşeyi bir kalemde silip evlenmek istiyorum, anne olmak istiyorum nazlanmak, birine ait olmak, güvende olmak, sevilmek, kavga etmek, bekarlığımı özlemek, şu yaşadıklarımı unutmak istiyorum....

30 yorum:

Unknown dedi ki...

bende istiyorum öle bi koca ole bi hayt hep öyle değilmidir çekilen acılar unutulur ve hep iyi dilekler dilenmezmi....

Şevval Elif SOLMAZ dedi ki...

çok sevdiğim ve sevildiğim bir sevgilim var ama ne zaman bunları yaşayacağız bilmiyorum.Evlenmeye karar verip üstelik nişanlanmışken,yani onca yolu almışken hala bekliyor olmak daha zor geliyor sanki insana :(

Şevval Elif SOLMAZ dedi ki...

çok sevdiğim ve sevildiğim bir sevgilim var ama ne zaman bunları yaşayacağız bilmiyorum.Evlenmeye karar verip üstelik nişanlanmışken,yani onca yolu almışken hala bekliyor olmak daha zor geliyor sanki insana :(

Adsız dedi ki...

Öncelikle teşşekkür etmek istiyorum. Nedenini açıklamam birazcık çetrefilli olacak ama:
Yaklaşık 2 yıldır validemin diretmeleriyle savaşıyorum. Yani benim mürüvetimi göremeden bu dünyadan arılacakmış gibi bir an önce evlensem diye bekliyor. Kaldı ki daha evlilik çağımın gelmediğini kendisi de ben de çok iyi biliyoruz. Yani, evleneceğim varsa bile, bu duygumu resmen beden sökür aldı. Artık ev ile alakalı cümleleri duymaya başladığımda çıldırıyordum. Ta ki, bu yazıyı okuyana kadar. Öyle şeyler anlatmışsın ki; yalan söyleleyim oturup katıla katıla güldüm. Kendi kafanda yaşadıklarına değil elbeti kendime güldüm... Tekrardan teşekkür ederim...

üçbuçuk ilaa dört :) dedi ki...

bu yazı için geç kalınmış bi zmn belki ama o sendroma sanırım bende girdim :(

91 dedi ki...

çok içtensin be, ne güzel profil çizmişsin. baştan başladım okumaya, çok yolum var ama, değişik geldi ya, tanıyormuşum gibi okuyorum seni.

Primarima dedi ki...

Puccacığım yorumun hangi konuya ait olduğuna bakdığında oha bu ne? diyebilirsin ama her hafta sonu bir kişinin bloğunu en başından başlıyorum okumaya bugün seni okumak istedim.En eski yazından en yeni yazına kadar...yorum yapmadan pat pat okuyup geçemiyorum napim?kusura bakma ve beni görmezden gel bu gece senin blogda yatılıyım:)

Adsız dedi ki...

Puccacım muccacım, duygularıma mutercim olmussun ne de tatlı anlatmıssın; tum bastırılmıs evlilik karsıtı hissiyatlarım tarumar oldu; oramdan buramdan koca arzusu fıskırıyoo!

Adsız dedi ki...

Blogundan eski yazilarina ulasmak bayagi zor.keske yan tarafa tarihli bir bolum ekleseydin. neyse yeni yazilarin gayet kufurlu ve edepsiz aslinda. ama bir de ilk yazilarina bakiyim dedim ve aslinda gercek sen ordaymissin yani nisan ve mayis 2008 yazilarinda yani.
niye kendini yazilarini zamanla degistirdin?
neden edepsizce yaziyorsun?
Aslinda ilk yazilarinda duygularin ne kadar temiz ve guzel. cok okunabilmek icin mi kendin gibi yazmiyorsun?
gercek karakterini gizliyorsun?
eski yazilarini, eski seni daha cok sevdim. ozellikle de bu yazini.
umarim yazilarindaki sen duzelirsin, iyi yurekli biri olursun. kufursuz konusmayi ogrenebilirsin.
................................!

Onur OZALP dedi ki...

ah be Pucca, ne kadar guzel yazmissin. bazen ben de hayatta kendimi yapayalniz hissediyorum.. yalnizliktan korkumdan olsa gerek, senin yazdiklarina benzer hayalleri ben de kuruyorum. ama olmuyor, hayat gercek cunki..
ne diyeyim, hayallerini kur, ama korkma yalnizliktan da..
yalan dunya..

Adsız dedi ki...

pucca bende senin blogu bastan okumaya karar verdim =) ne guzel yazıyorsun senin kadar duygularınıbu guzellikle ifade eden birine rastlamadım

Aslı

Adsız dedi ki...

ama sen çok güzelsin. Çok temizsin.

Adsız dedi ki...

ne kadar güzel anlatmışsın evlenesim geldi...

KokoSh dedi ki...

Çok güzel yazmışsın Pucca ya.. Duygulandım resmen ve gülümsetti esprilerin beni..
Sen son yazında vazgeçmiş olsan da evlilik fikrinden ben sana söyleyim, sen kapmışsın bu evlilik işini, vazgeçme hiç ;)

Adsız dedi ki...

yahu iyi guzel yazmıssında boyle insanlara da kızlar bakmıyor.mesela ben anlattıgın gibi boyle sakin kendi halinde bir insanım kızlar beni hic sevmiyorum onu napıcaz :) ?

Adsız dedi ki...

kızlar beni hic sevmiyor yazıcaktım orda mini bi sıkıntı olmus.

Blood.Roses. dedi ki...

çok güzel yazmışsın.. evlenesim geldi walla..

Memo dedi ki...

Ben burada yazdığından çok daha iyi bi koca oldum, halen de olmaktayım. Fakat gel gör ki; Bizim hanım haalen bende bir sürü hata buluyor...

Kesin bi problem var bu hatun milletinde değil mi :))

Şerafettin dedi ki...

Hatun milleti koynundaki adami deiştirecek bir proce olarak görmekten vazgçmeden erkeklere huzur zor. Murat Boz olsan kulp takanın oluyor.

Pucca burada çok güzel yazmış ama sonra kendi de yüzleşiyor ileri aylarda erkeği değiştirmeye çalışmanın sonra iyice karıştırmanın ve başa dönmeyi özlemenin sonuçlarını.

Ben de yıllardır evlenmek istiyorum ama Türk kızlarının bu projeilikten kurtulmasını beklerken geçtiğimiz feleğin çemberleri yüzünden, klişe olacak, Issız Adam'a döndük. Şimdi de samimiyet sorunu var. Pucca samimi olacak mı? Erik blogu buldu iyi halt oldu. Erik veya Armut, her neyse bir başkası Pucca'ya bu blogdaki kadar samimi olursa, bu Pucca'yı bozacak mı?

Adsız dedi ki...

bütün bu yazdıklarını hissettiğim bir kocam var. her köşeden göründüğünde kalbimi pıt pıt attıran, birlikteliğimizin 10, evliliğimizin 5. yılı dolmuş olmasına rağmen "hala aşığım" dediğim... ama karşındaki insan bunu anlamayınca hiçbir şeye benzemiyor. duyduğun heyecan aynı oranda kalbini parçalıyor, acıtıyor.. "keşke en az onun kadar odun olabilsem" dedirtiyor insana. inan bi bok olmuyor sonunda..

diclece hayata bakış dedi ki...

pucca, bu yazdıklarını copy paste yapasım geldi kendi bloğuma.öyle tercüman olmuşsun ki. kendim mi yazdım bunları acaba diyorum.

Adsız dedi ki...

yaa bu ilk zamanlardaki yazıları yazan şimdiki pucca mı? Oysa farklı 2 insan görüorum ben okudugumda. Burda benm şimdiki hallerimi gördüğüm bi pucca, yeni yazılarında ise ipin ucunu kaçırmış:D evlenmek isteyen pucca olarak devam etseydin şimdi cücüklerinle bloglar hazırlıo olurdun sanırım:D nese kısmet:D

Adsız dedi ki...

yaa bu ilk zamanlardaki yazıları yazan şimdiki pucca mı? Oysa farklı 2 insan görüorum ben okudugumda. Burda benm şimdiki hallerimi gördüğüm bi pucca, yeni yazılarında ise ipin ucunu kaçırmış:D evlenmek isteyen pucca olarak devam etseydin şimdi cücüklerinle bloglar hazırlıo olurdun sanırım:D nese kısmet:D

Adsız dedi ki...

murat boz ne yaaaa :)

ayşe

suzzy dedi ki...

ben ki evlenmek istemeyen insan olacaksa böyle bi hayatım yarın bile evlenebilirim. özendirdin be (:

happy dedi ki...

pucca içimde hissettiklerimi ama yazmadıklarımı dile dökmüşsün.. aynısını istiyorum noktasına kadar.. mıncıklamana da çok güldüm:)) ya sen nasıl bi tatlısın yaa.. bu arada kitabını alıcam aklımda ama önce baştan okumaya başladım bloğunu..:)

zeytin dedi ki...

evet bende seni en baştan okumaya karar verenlerdenim. hiç sonlara bakmadım. en önce burdan yani sevgili günlükten başladım. biliyorumki bir çok kadın gibi bende kendimi bulucam bu yazılarda. ve daha sonra kitabını okuduğumda da. ama hiç bu kadar benim biten evliliğimi anlatan bi yazı daha bulamıcam sanırım. o dediğin sabah kalkamayışları, eve uçarak gelmeleri, ben ütü yaparken onun canı sıkıldığı için bana sürekli bulaşmalarını, oturma odasında tek kişilik koltukta iki kişi oturmayı, yada tabak kirlenmesin bahanesi adı altında herşeyi paylaştığımız için yemeğide paylaştığımız aynı tabaktan yemek yemeği. daha daha. üstünü örtüğüm şu anılarımı yeniden canlandırıp aşkı hatırlattığın teşekkürler.

Adsız dedi ki...

önce kitabı okudum haberim yoktu senden öğrendim seni okudum yaşadım sanki ben dedim kitabını bir çok kız arkadaşım elden ele değiştirerek okudu hepsi ban aseni okuyoruz dedi :) pucca sen efsanesinn sen herşeysin pucca kitabın arka kapağında yazdıklarından daha fazlasın :) şimdi de bu günlüğü keşfettim çok pişmanım daha önce keşfetmediğim için seni kendime sövüorum ana avrad ne denk gelirse :) ama geç olsun güç olmasın demişler... ben de seni yaşamaya kendi mi anlamaya yeni başlayanlardanım :) hoş buldumm mutlu oldum :)

gönül dedi ki...

Sevgili Pucaa,
Seni çok geç keşfedenlerdenim.
ama ne demişler; geç oldun da güç olmasın..
Şimdi en başından başladım okumaya günlüğünü.. işyerinde gizli gizli okuyorum güya.. ama gülmemek için dudaklarımı ısırıyorum.. iş dışında bi haltlar yediğimi çakmaları yakındır...
N'aapiiimmm.. çok sıkılıyorum şu aralar...
neyse sadede geleyim.. evlilik hayallerine limon sıkmak niyetiyle başladım yorum yazmaya...
senin yazdıkların cicim ayları oluyor.. taş çatlasa bir sene sonra cilası dökülüyor... 14 senelik evli ve çocuklu biri olarak seni uyarayım dedim hani..

Unknown dedi ki...

Puccaaaaa baksana Pekmez tam sana göreymiiişş :)